Haberin yayım tarihi
2007-06-16
Haberin bulunduğu kategoriler

Aleviler ve AB

Avrupa Birliği (AB), dolaylı ya da doğrudan AKP'yi destekliyor mu? AB'yi temsil eden bazı isimlerin bu yöndeki tavırları ve söylemleri, Alevilerin tepkisine yol açıyor. Alevi-Bektaşi Federasyonu (ABF) Başkanı Selahattin Özel ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK) Başkanı Turgut Öker önceki gün Avrupa Parlamentosu'nda gerçekleşen bir toplantıda bu konudaki "sitemlerini" doğrudan AB yetkililerine ilettiler.

Bu yöndeki sözlerini aynen iletiyorum.

Turgut Öker: "Diyarbakır'a gidenler, bir de Sivas'a uğrasalar iyi olur. 35 Kişinin öldürüldüğü Sivas'ta, Madımak Oteli et lokantası olarak hizmet veriyor. Buranın müze olmasını istiyoruz, ama sesimize kulak veren yok. Bizler Cem evleri, dini eğitim özgürlüğü ve Diyanet'in yapısı hakkında daha radikal çözüm bekliyoruz. AB AKP'yi destekliyor"

Selahattin Özel: "AKP'nin kökten dinci anlayışından tedirginiz. AB'nin bu partiye olan desteğini anlayamıyoruz. Başbakan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) türban kararına karşı ulemâları işaret etmişti. Biz AKP iktidarını desteklemeyiz. Bu da bizim kırmızı çizgimiz".

Aleviler azınlık mı?

Alevilerin AB'den hoşnutsuzluğu sadece bu değil. Bir de AB imzalı çeşitli raporlarda Alevilerden "azınlık" olarak söz edilmesi tepkiyi çekiyor. Çünkü Aleviler kendilerini hiçbir zaman Türkiye'de "azınlık" olarak görmüyor. Önceki gün Avrupa Parlamentosu'nda "Aleviler ne istiyor?" konulu toplantıda bu görüşler de dile geldi. Avrupa Komisyonu'nun Türkiye Masası Başkanı Christian Danielsson, Alevi örgütlerinin temsilcilerini ikna etmeye çalıştı. Komisyonun yayınladığı ilerleme raporlarında Alevilerin taleplerinin yer aldığını hatırlattı ve "Bunların yakın takipçisiyiz" dedi.

Neydi bu talepler?

-Okullarda din dersleri zorunlu olmaktan çıkarılmalı, ya da Alevilerle ilgili bilgilere de yer verilmelidir.

-Nüfus cüzdanlarındaki din hanesi kaldırılmalıdır.

-Diyanet İşleri Başkanlığı'nda Alevilerin temsiliyeti de sağlanmalıdır.

-Cem evleri, Alevilerin ibadet yeri olarak tanınmalıdır.

Erdoğan'ın Alevilere bakışı

Ama bu taleplere Erdoğan ve partisi AKP oldukça soğuk.

Erdoğan'ın iki yıl önce yaptığı Berlin seyahatinde bu konuda kendisine yöneltilen soruya verdiği cevabı hatırlayalım. Din ve ibadet özgürlüğü konusunda, bazı Alevi kuruluşlarından gelen soruya, Erdoğan şöyle cevap veriyor: "Alevilik, İslam'ın içinde mi, dışında mı onu değerlendirelim. Aleviliğin tespiti yapılmalı. Her mezhebe ayrı ibadet yeri olmaz. Camiler ile Cemevleri mukayese edilemez. Elmayla armut gibi".

Bu söylemle Erdoğan, eğer Alevilik İslam'ın içinde ise, Alevilerin ibadetlerini camilerde yapması gerektiğini söylemiş oluyor. Yani Aleviliği, binlerce yıl sonra "Erdoğanvari" tarif ediyor. Hatta "Gelin yeniden Aleviliğin tespitini yapalım" deyiveriyor. Başbakan Erdoğan bunu söyledi diye, Alevi mezhebinde olanlar binlerce yıl sonra camiye mi gidecekler? Erdoğan camiye gitmeyenleri ve ibadetini mezhep gereği Cem evlerinde yapanları İslam dininden kabul etmiyor mu? "Her mezhebe ayrı ibadet yeri olmaz" diyerek, 20-25 milyon civarında olan Alevilerin inançlarını önemsemediği izlenimi bırakıyor. 20-25 milyon kişinin talebini, "İslam'ın içindeyseniz, Camiye gidin" anlayışıyla reddediyor. Bu durumda Erdoğan'ın partisine "Alevi kökenli" bir yazarı almasının ne faydası olabilir acaba?

İşte önceki gün Avrupa Parlamentosu'nda bunlar dile geldi. Aleviler AB'nin AKP'yi desteklemesine tepki gösterdi ve "AB reformları, bizlerin dini özgürlüğünü de içermeli" mesajını verdi. AB ise not etti.

Kaynak: www.abhaber.com 
16.06.2007/Brüksel
Yorum: Zeynel Lüle


 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.