Yeneroğlu: “NSU davası kurumsal ırkçılığın Almanya’da ne kadar güçlü olduğunu göstermektedir.”
Irkçı terör örgütü NSU’nun bilinen ilk kurbanı Enver Şimşek’in ölüm yıl dönümü vesilesiyle açıklama yapan AK Parti İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, “Irkçı terör örgütü NSU’nun cinayet ve saldırılarında parmağı olan herkesin gerçekleştirilen 381 duruşmaya rağmen ortaya çıkarılmaması, Almanya’da kurumsal ırkçılığın ne kadar güçlü olduğunu göstermektedir. Alman yetkilileri NSU davasının çözümlenmesi ve tüm faillerin cezalandırılması için gereken çabayı sarf etmedi, etmiyor. Sonuç olarak Almanya NSU davasında kötü bir sınav vermiştir. ” dedi. Yeneroğlu açıklamasında şunları da kaydetti:
“Enver Şimşek, 9 Eylül 2000 tarihinde Almanya’nın Nürnberg kentinde işlettiği çiçekçi dükkânına giren kimliği belirsiz kişilerin kurşunlarına hedef olmuş, iki gün süren yaşam mücadelesinin ardından 11 Eylül 2000’de can vermiştir. Şimşek, ırkçı terör örgütü NSU’nun ilk kurbanıydı. Terör örgütü, Şimşek’ten sonra Almanya’da bilinen 9 cinayet daha işledi. Fakat o dönemde yetkililer, örgütün üzerine gitmek yerine kurbanları ve ailelerini suçladı, ırkçı suçların açığa çıkması için hiçbir girişime bulunmadı, aksine var olan çabaları da engelledi. 4 Kasım 2011’de gerçekleşen bir banka soygununda failler intihar etti. Ancak bu olayla dünya kamuoyu ırkçı terör örgütü NSU’nun varlığından haberdar oldu. Ardından tanıkların intiharı ve dosyaların imhası gibi Almanya tarihinde görülmemiş skandallar zinciri birbirini takip etti.
2013’te başlayan NSU davası; cinayetleri işleyenlerin bağlantılı olduğu kişilerle ilgili geniş bir liste olmasına rağmen sadece birkaç sanığa indirgenmiştir. Dava kapsamında, örgütün hayatta kalan tek üyesi olduğu söylenen Beate Zschäpe ile örgüte yardım ve yataklık eden 4 kişi yargılanmaktadır. 4 yılı aşkın süredir devam eden davada yüzlerce duruşma gerçekleşmiş ancak hâlâ cinayetlerde parmağı olan kişilerin cezalandırılacağı sözü yerine getirilmemiştir. Cinayet ve saldırılara ilişkin birçok soru da maalesef bugüne kadar cevapsız kalmıştır. Örgütün çok daha geniş bir ağ tarafından desteklendiğine ilişkin veriler kamuoyunda da yer alırken ne yazık ki; ne cinayetler aydınlığa kavuşturulmuş ne de örgütün karanlık bağlantıları üzerindeki perde kaldırılabilmiştir.
Cinayet ve saldırı faillerinin on yılı aşkın süre içerisinde doğru adreslerde aranmaması, kurbanların suçlu, yakınlarının ise şüpheli görülmesi kurumsal ırkçılığın Alman adalet ve güvenlik birimlerini ne kadar köreltebildiğini açıkça göstermiştir. Yetkili siyasiler, Federal Meclis NSU Cinayetlerini İnceleme Komisyonu’nun olayların tekrarlanmaması için verdiği tavsiyeleri dikkate almayarak samimiyet testinde sınıfta kalmışlardır. Özellikle kurumsal ırkçılıkla mücadele konusunda başta emniyet ve istihbarat birimleri üzerinde gerekli adımların atılmaması da kaygı vericidir. Irkçı terör örgütü NSU’nun, cinayet ve saldırılarında desteği olan herkesin gerçekleştirilen 381 duruşmaya rağmen ortaya çıkarılmaması, Almanya’da kurumsal ırkçılığın ne kadar güçlü olduğunu göstermektedir. Alman yetkilileri NSU davasının çözümlenmesi ve tüm faillerin cezalandırılması için gereken çabayı sarf etmedi, etmiyor. Sonuç olarak Almanya NSU davasında kötü bir sınav vermiştir.
Bu acının yıl dönümünde, başta Enver Şimşek olmak üzere tüm ırkçı terör kurbanlarını rahmetle anıyor, kurumsal ırkçılıkla daha kararlı bir şekilde mücadele edilmesini talep ediyorum.”