AVRUPA ÖZEL SEKTÖR KONFEDERASYONU
AVRUPA İŞ DÜNYASI GÜNDEMİ
2009/6 3 Temmuz 2009
BU SAYIDA:
İSVEÇ DÖNEM BAŞKANLIĞI
AB-RUSYA
AB-ABD
TÜKETİCİ HAKLARI
EBEVEYN İZNİ
AVRUPA ULAŞTIRMA POLİTİKASI
AVRUPA STANDARDİZASYON SİSTEMİ
TRANSATLANTİK EKONOMİK İLİŞKİLER
REKABETÇİLİK KONSEYİ
BUSINESSEUROPE, Avrupa Özel Sektör Konfederasyonu olarak AB üyesi ve aday ülkelerden özel sektör temsil kuruluşlarını bünyesinde topluyor. Avrupa iş dünyasının ortak sesi olarak AB kurumları ve hükümetleri tarafından resmen Avrupa özel sektörünün temsil kuruluşu olarak tanınıyor.
Uzman komiteleri, ihtisas komisyonları ve en üst düzey siyasal ve ekonomik girişimleriyle
BUSINESSEUROPE AB siyaset oluşturma ve karar alma sürecinin temel direklerinden biri olarak etkinliklerini sürdürüyor. Türkiye'den TÜSİAD ve TİSK BUSINESSEUROPE'un tam üyesidirler.
Bu bültende aylık olarak Avrupa iş dünyasının öncelikli konularını ve bunlar etrafında oluşan
siyaset gündemini özetlemeyi hedefliyoruz.
Dr Bahadır Kaleağası
Uluslararası Koordinatörü
AB ve BUSINESSEUROPE nezdinde
TÜSİAD ve TİSK Daimi Temsilcisi - Brüksel
İsveç Dönem Başkanlığı
- 17 Haziran'da İsveç'in AB Daimi Temsilci Yardımcısı Ulrika Barklund Larsson ile
gerçekleştirilen toplantıda BUSINESSEUROPE, İsveç Dönem Başkanlığı'nın önceliklerini tartışma fırsatı buldu. Larsson, mevcut ekonomik krizin hafifletilmesi, iklim değişikliği konusunda uluslararası bir anlaşmaya varılması ve AB içi kurumsal değişikliklerin iyi yönetilmesi önceliklerini özellikle vurguladı. Toplantıya katılan BUSINESSEUROPE üye federasyonları daimi temsilcileri, İsveç Dönem Başkanlığı süresinde Avrupa sanayi politikalarının bütünleştirilmesi için gerekli yapısal reformlar ve bu yönde atılması gereken uzun vadeli adımların teşvik edilmesi çağrısında bulundu.
AB-Rusya
- BUSINESSEUROPE Genel Direktörü Philippe de Buck, AB Komisyonu'nun ticaretten sorumlu üyesi Catherine Ashton'a Rusya Hükümeti'nin görüştüğü yeni gümrük ve tarifeler politikasına ilişkin bir mektup gönderdi. Söz konusu yeni kanuni çerçeve, AB'den Rusya Federasyonu'na ihraç edilen işlenmiş mallara uygulanan gümrük tarifelerinin yükseltilmesini ve yerli üreticileri korumak amaçlı ithalat kısıtlamalarını öngörüyor.
BUSINESSEUROPE, Rusya'nın bağlı olduğu birçok uluslararası yükümlülüğü ihlal edecek ve AB'nin ekonomik çıkarlarına ciddi zarar verecek bu politikaya kesinlikle karşı olduğunu bildirdi. Yeni gümrük ve tarifeler politikası ilkeleri altında herhangi bir yeni ticari tedbirin alınması gerektiği takdirde, BUSINESSEUROPE AB'den konu ile ilgili etkili ve düzeltici bir şekilde harekete geçmesini talep ediyor.
Genel Direktör De Buck, Rusya'nın Şubat 2009'dan bu yana ticareti kısıtlamak amaçlı doğrudan ve dolaylı bir çok önlem aldığını ve bunun AB ihracatçıları için önemli maliyetler
yarattığını belirtti.
BUSINESSEUROPE, yaşanan bu emsalsiz ekonomik kriz ortamında hükümetlerin tedbir ihtiyacının farkında ancak, korumacı politikaların kısa vadede işe yarar gibi görüneceğini fakat uzun vadede ticaret ve yatırım ortamına zarar vereceğini, dolayısıyla ticarete zarar verecek tüm önlemlerin ne pahasına olursa olsun önlenmesi gerektiğini, savunuyor.
AB-ABD
- Tüm konteynırların ABD'ye giriş yapmadan önce taramadan geçirilmesini zorunlu hale getirmeyi öngören ABD'nin %100 Tarama önergesi, Avrupalı şirketlerce endişeyle karşılanıyor.
BUSINESSEUROPE Gümrük Çalışma Grubu Başkanı Jean-Philippe Lacroix ile AB Komisyonu Vergi Genel Müdürlüğü Direktörü Antonis Kastrissianakis, sunulan bu öneriye karşı olmaya devam edeceklerini bildirdiler. BUSINESSEUROPE, risk temelli yaklaşımı göz ardı eden önergenin güvenliği arttırmada verimli veya etkin olamayacağını savunuyor. Bu tür bir uygulamanın yüksek maliyetlere yol açacağını (konteynır başına 500 USD'den fazla) ve bir konteynırı taramanın yaklaşık on dakika alacağı düşünülmekte. Bir yılda yaklaşık olarak 11 milyon konteynırın ABD'ye giriş yaptığı göz önünde bulundurulduğunda, yeni kanunun AB ve ABD arasındaki ticari akışlara büyük oranda zarar vermesi kaçınılmaz olarak değerlendiriliyor.
BUSINESSEUROPE, %100 Tarama Kanunu'nun dış ticaret işlemlerinde gecikmeler, tarama için mevcut teknolojinin yetersiz kalması, çok fazla bilgi ihtiyacı gerektirmesi, tedarik zincirinin güvenliğindeki işbirliğini azaltması gibi sorunlar ortaya çıkarabileceğini düşünüyor.
Bu önergenin yürürlüğe girmesi halinde en çok etkilenecek Avrupa limanları Bremen, Anvers ve Rotterdam olarak belirlendi.
Tüketici Hakları
- AB Komisyonu'nun tüketici haklarından sorumlu üyesi Meglena Kuneva, yeni tüketici hakları yönergesi taslağı hakkında BUSINESSEUROPE, UEAPME (Avrupa Esnaf ve KOBİ'ler Birliği), EUROCOMMERCE (AB nezdinde Perakendeciler, Toptancılar ve Uluslararası Ticaret Temsilciliği) ve BEUC (Avrupa Tüketici Örgütü) tarafından kendisine gönderilen ortak mektuba cevap olarak söz konusu kurumlarla 16 Haziran'da görüştü.
Kuneva, tüketici sözleşmeleri için ortak kurallar belirlenmesi yoluyla AB'nin perakende piyasasının potansiyeli önündeki blokajı kaldırma hedefini tekrar doğruladı ve bu durumun tüketiciler için daha geniş seçenekler ve fiyatlar, tüccarlar için ise daha fazla yasal kesinlik sağlayacağını dile getirdi.
BUSINESSEUROPE Genel Direktörü Philippe de Buck ise yasal kesinlik elde etmek için hedeflenen tamamen uyumlaştırma yaklaşımına ve bunun AB genelinde dengeli bir tüketici koruma düzeyi yaratacağının önemine dikkat çekti. Yönerge ile ilgili ileriki görüşmelerde aktif olarak yer alacak tüm kuruluşlar yasanın geçmesini güvence altına alırken, AB Komisyonu'nun açıklık ve şeffaflığını korumaya devam etmesi çağrısında bulundu.
BUSINESSEUROPE, yönergeye ilişkin görüşmelerin kolaylaştırılması ve yasa teklifinin daha iyi anlaşılması için aşağıda belirtilen konulara ilişkin ayrıntılı bilgi talebinde bulundu:
• Tam uyumlaştırmanın ulusal yasal düzenlemeler üzerindeki etkisi, özellikle ulusal medeni hukuk, tüketici mevzuatı ve ilgili mevcut içtihat hukuku.
• Yönergenin kapsadığı ve hariç tuttuğu mal ve hizmetler ile karma anlaşmalara nasıl etki edeceği.
• Yasa teklifi ile mevcut Topluluk mevzuatı arasındaki ilişki, özellikle adil olmayan ticari
uygulamalara ilişkin yönerge, e-ticaret yönergesi, hizmetler yönergesi ve Roma I
yönetmeliği.
Ebeveyn İzni
- Avrupa Sosyal Tarafları, 18 Haziran'da AB Komisyonu'nun istihdam, sosyal işler ve eşit
fırsatlardan sorumlu üyesi Vladimir Spidla huzurunda, 1995 yılı Ebeveyn İzni Çerçeve Anlaşması'nda değişiklikler yapan anlaşmayı resmi olarak kabul ettiler.
Bu durum, Avrupa Sosyal Diyaloğu'nun yirmi beş yıllık tarihinde, sosyal tarafların ilk defa bir Çerçeve Anlaşmasının düzeltilmiş şekli üzerinde anlaşma sağlamış olmasından dolayı kilometre taşı niteliğinde. Gözden geçirilip kabul edilen anlaşma, 1995 yılında imzalanan Ebeveyn İzni anlaşmasından bu yana yedinci çerçeve anlaşmasını oluşturuyor.
İmzalanan yeni Çerçeve Anlaşması ile getirilen yeni düzenlemeler şunlardır:
• Ebeveyn izninin süresi her bir ebeveyn için üç aydan dört aya çıkarılıyor.
• Ebeveynlere izin sonrası işe döndükleri zaman esnek çalışma koşulları talebinde bulunma fırsatı veriliyor.
• Üye ülkeler veya sosyal taraflara, çalışanların ebeveyn izinlerini kullanmadan önce bir ihbar süresi belirlenmesi çağrısında bulunuyor.
• Değişken aile yapılarını göz önünde bulundurularak, ailesel sorumlulukların erkek
ve kadın arasında eşit şekilde paylaşılması destekleniyor.
• Ayrılma olanakları, çocuk bakımı ve esnek çalışma düzenlemeleri konularında üye
ülkelerin aldığı farklı önlemlere saygı gösteriyor.
İşveren ve işçilerin ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran Anlaşma, Lizbon Stratejisi'nin hedefleri ile de tamamen uyum içinde hazırlandı.
Avrupa Ulaştırma Politikası
- 17 Haziran'da yayınlanan ulaştırmanın gelecekteki durumu ile ilgili bildirgeye cevap olarak
BUSINESSEUROPE, ulaştırmanın ekonomi için öneminin altını çiziyor, havaalanları ve limanları ile daha bütünleştirilmiş bir Trans-Avrupa Ulaşım Ağı için çağrıda bulunuyor ve birlikte hareket etme yaklaşımının güçlendirilmesinin önemini vurguluyor.
BUSINESSEUROPE, zaman kayıplarını, izdihamı ve ulaştırmanın olumsuz çevresel etkilerini azaltmaya katkıda bulunacak altyapıya finansman sağlamak için özellikle kamu otoritelerinden ve AB'den daha fazla sorumluluğun üstlenilmesi ihtiyacı olduğunu savunuyor.
Avrupa Standardizasyon Sistemi
- Nisan ayında gerçekleştirilen paydaşlar konferansında AB Komisyonu'nun talebi üzerine
BUSINESSEUROPE, Avrupa standardizasyon mekanizmalarının geleceğine ilişkin bir görüş
belgesi yayımladı. Komisyon tarafından kurulan ve sene sonunda konuya ilişkin kapsamlı bir rapor sunması planlanan Avrupa Standardizasyon Sistemi Gözden Geçirme Uzman Paneli EXPRESS'in çalışmalarına katkı amacıyla hazırlanan görüş belgesinde şu konulara değinildi:
• Avrupa standardizasyon sisteminin geliştirilmesi önemlidir ancak, tamamen yenilenmesi gerekli değildir.
• İş dünyası, standardizasyon çalışmalarının uluslararası düzeyde yürütülmesi ve uluslararası kuralların ulusal düzeyde değişikliğe uğramadan genel kabul görmesi prensibini desteklemektedir.
• Avrupa standartları, ancak Avrupa'nın uluslararası alanda paylaşılmayan öncelikleri veya bölgelere özel konular için geliştirilmelidir.
• Avrupa standardizasyon kurumları, standartların önemine ilişkin bilgilendirme çalışmalarını güçlendirmelidirler.
• Kurumsal yapılanmaya ilişkin olarak, ulusal delegasyon sistemi Avrupa düzeyinde ve uluslararası düzeyde muhafaza edilmelidir.
• Yasal çerçeveye ilişkin olarak, özellikle AB yasal düzenlemelerine uygunluğu sağlamaya
yönelik standartlar bütün tarafların görüş birliği ile kararlaştırılmalıdır.
• Bilgi ve iletişim teknolojileri alanında yenilenmesi önerilen standartlar faydalıdır ancak, Avrupa standardizasyon kurumlarının konumu ve sistemin tutarlılığını korumak açısından bunların genel yasal çerçeveye dahil edilmemesi gerekir.
• Avrupa standardizasyon sisteminin kaliteli, piyasaya uygun, zamanında ve verimli standartlar üretmesi, sistemin geliştirilmesinde önkoşul olarak kabul edilmelidir.
• Başta kamu alımları olmak üzere tüm kamu politikalarında Ar-Ge çalışmalarının ödüllendirilmesi ile yeni teknolojilerin standartlara uygun olarak adil ve makul kullanımı arasındaki denge korunmalıdır.
Transatlantik Ekonomik İlişkiler
- Amerika Birleşik Devletleri Avrupa ve Orta Doğu'dan sorumlu Ticari Temsilciliği Yardımcısı Chris Wilson, 19 Haziran tarihinde BUSINESSEUROPE'u ziyaret etti.
BUSINESSEUROPE Genel Direktörü Philippe de Buck, Doha Turu'nda alınan kararların devam ettirilmesi ihtiyacı, Transatlantik Ekonomik Konsey'de faaliyette bulunulmasının önemi ve bu Ocak ayında ortaya konan Buy American mevzuatının yürürlüğe konması konuları dahil olmak üzere Avrupa özel sektörünü ilgilendiren ABD ile ilgili çok önemli bir dizi konuya değindi. De Buck, ABD'nin, Avrupa ihracatı ve yabancı yatırım konusunda bir numaralı varış noktası olduğunu ve ticaret politikası dahil olmak üzere, pek çok küresel konuda Avrupa'nın öncelikli ortağı konumunda olduğunu belirtti.
Görüşmede şu hususlara değinildi:
• Doha, uluslararası alanda Avrupa özel sektörü için en önemli öncelik olmaya devam etmektedir.
• Avrupa şirketleri, Temmuz veya Aralık 2008 tarihlerinde iddialı bir anlaşmaya varılamamasından dolayı hayal kırıklığı yaşadılar.
• Mevcut durumda ihtiyaç duyulan şey, süreci hızlandırmak adına Doha konusunda harekete geçmek için bir yol haritası oluşturmaktır.
İçinde bulunduğumuz bu zor durumdan kurtulmak için gereken iddialı anlaşma, Bakanların söz konusu yol haritasını birlikte ortaya koyması sonucunda gerçekleşecektir.
BUSINESSEUROPE, 21. yüzyılda yaşanan ilk ekonomik krizin sonuçlarının, transatlantik
piyasanın bozulması ile sonuçlanacağı konusunda oldukça endişelidir. Söz konusu sonucu engellemek Transatlantik Ekonomik Konseyi'nin (TEK) asli görevidir. Bu bağlamda, güz döneminde gerçekleştirilecek olan diğer TEK toplantısı dört önceliğe sahip olacaktır:
• TEK, hükümetlerin özel sektöre müdahalesi konusunda ortak çıkış stratejileri oluşturabilir.
Ayrıca finans sektörünün düzenlenmesi için krizle alakalı bir çalışma programı oluşturabilir
ve mevcut durumda yürürlükte olan faaliyetleri dikkatli bir şekilde gözlemleyebilir. TEK liderleri ayrıca korumacılık konusuna değinmelidirler.
Örneğin ABD teşvik paketinde yer alan Buy American maddeleri, ABD çevresinde bir endişe nedeni olmaktadır.
• İkinci öncelik, 21. yüzyılın ekonomik temellerinin atılması ve iklim değişikliği ile mücadele konusunda ABD-AB ortak çabasının merkezinde yer alan temiz enerji ve etkili enerji teknolojileri olmalıdır. TEK, tüm ilgili yetkilileri transatlantik işbirliğinin bu önemli alandaki
çalışmalarının ayrılmaz bir parçası olduğu konusunda yetkilendirmelidir.
• Güz döneminde gerçekleşecek olan toplantı, TEK sürecinin nihai sonucuna ilişkin vizyon
hakkında görüşmeleri başlatmalıdır. İşbirliği için duyulan mevcut ihtiyacın aciliyetinden yola çıkarak, TEK masadaki yeni anlaşmalar da dahil olmak üzere, tüm seçenekleri göz önünde bulundurarak ekonomik entegrasyonu diğer seviyeye nasıl getirilebileceği konusunda
görüşmeleri başlatmalıdır.
• Ticaret ve yatırımı arttırmak için devam etmekte olan faaliyetler hızlandırılmalıdır. Bu
bağlamda, TEK'nin gündeminde %100 konteynır taraması, fikri mülkiyet hakları ve
yatay düzenleme işbirliği gibi pek çok konu yer almaktadır.
Rekabetçilik Konseyi
- 27 Mayıs tarihinde BUSINESSEUROPE Genel Direktörü Philippe de Buck, Konsey'in bir sonraki gün gerçekleştirilecek olan toplantısının gündem konularından olan AB sanayi politikası hakkında Rekabetçilik Konseyi Başkanı Tosovsky ile görüş alışverişinde bulundu. Philippe de Buck, AB'nin ekonomik durgunluğa çözüm bulmak için yalnızca kısa süreli teşebbüslerde bulunmaması gerektiğini, bunun yanı sıra uzun vadeli bir AB sanayi politikası
için bir strateji geliştirmesi gerektiğini vurguladı.
Philippe de Buck ayrıca bu bağlamda Avrupa Sanayi İttifakı tarafından dile getirilen beklentileri de yineledi. Rekabetçilik Konseyi, Avrupa'nın güçlü sanayi temelinin korumasını sağlayacak olan AB nezdinde alınacak önlemlerin bütünsel bir görüşü yönünde oldukça olumlu bir adım olan şartları kabul etti.
Rekabetçilik Konseyi Başkanı Tosovsky, Philippe de Buck ile yaptığı görüşmede şu konuları
vurguladı:
• Komisyon tarafından düzenlenen ve oldukça yararlı olan sektörel diyalogların hızlı bir şekilde yenilikçi ürün ve hizmetler için piyasa ve talep oluşturacak ve sektörlerin işlevsel
çerçevesini geliştirecek pratik önlemlere dönüştürülmesi gerekmektedir.
• Şirketler, teknoloji ve yenilikçiliğin acil bir şekilde desteklenmesi gereken bir dönemde, Avrupa Ar-Ge Program Çerçevesi'nin verimliliğini engelleyen artan bürokrasi ve prosedürlerle uğraşmaktadırlar. Söz konusu prosedürler radikal bir biçimde tekrar ele
alınmalıdır.
• Üye Ülkeler patent tartışmaları konusunda hızla ilerlemelidir. Avrupa Ortak Patent Alanı
Sistemi, Avrupa Adalet Divanı'na danışılarak acil olarak yürürlüğe konmalıdır.
• Şirketleri düzenleyen kuralların çoğu Avrupa kaynaklıdır. Bu durum, Rekabetçilik
Konseyi'nin rolünün, daha iyi bir düzenleme için gündem oluşturma konusunda teşvik
ediyor ve yönetimle ilgili yüklerin hafifletilmesi çok daha önemli bir hale geliyor. Buna ek
olarak, REACH aracılığı ile yaratılan yönetimsel yükün dikkatli bir şekilde incelenmesi ve özellikle KOBİ'ler olmak üzere şirketlerin üzerindeki geniş çaplı etkiyi sınırlandırması için Konsey'e çağrıda bulunuyoruz.
• Etkili bir ticaret kredi destek planı, AB ihracatında ticaret finansman zorlukları sonucu
kaybolan yaklaşık 45 milyar €'nun iade edilmesine yardımcı olabilir. Avrupa Yatırım Bankası, AB Komisyonu ve üye ülkelere, AB iç pazarında eşit şartlar sağlayacak olan geçici bir ticaret kredi sigortası planı üzerinde anlaşmaları için çağrıda bulunuyoruz.
• Ham maddelere erişim sanayi politikasının önemli bir parçasıdır. AB'nin; AB
Komisyonu'nun ham madde girişimi ile birlikte farklı politika alanlarında acil, kapsamlı ve
eşgüdümlü bir faaliyette bulunmasını sağlama konusunda çağrıda bulunuyoruz.
HAZIRLAYAN : Suna Orçun
bxloffice@tusiad.org
www.tusiad.org
www.businesseurope.eu
*Dr Bahadir Kaleagasi
International Coordinator
TUSIAD - Turkish Industry & Business Association
BRUSSELS :
Representation to the EU and BUSINESSEUROPE
(The Confederation of European Business)
T: +32 2 7364047 F: +32 2 7363993
kaleagasi@tusiad.org www.tusiad.org