AB – Genişleme
- Slovenya Dış İşleri Bakanı Samuel Zbogar Hırvatistan'ın AB üyeliğinin Slovenya'da halkoylamasına sunulabileceğini belirtti. Zbogar, Hırvatistan ile Slovenya arasındaki sınır anlaşmazlığının Slovenya lehine çözümlenmemesi halinde Slovenya'nın bir halkoylaması yaparak Hırvatistan'ın AB üyeliğine karar vermesi olasılığının bulunduğunu bildirdi.
Slovenya'nın bu açıklaması üzerine Hırvatistan Başbakanı Ivo Sanader ise bu girişimin siyasi açıdan doğru olmadığını, halkoylaması yapılması halinde Sloven halkının Hırvatistan'a "evet" diyeceğini ileri sürdü.
Slovenya ve Hırvatistan arasında Yugoslavya'nın dağıldığı 1991 yılından bu yana süren bir sınır anlaşmazlığı bulunuyor. Slovenya Adriyatik Denizi kıyısındaki Piran şehrinin deniz sınırının Hırvatistan tarafından ihlal edildiğini ve Sloven gemilerinin uluslararası sulara doğrudan çıkışını engellediğini iddia ediyor. Ayrıca her iki ülkenin Macaristan'a olan sınırlarıyla ilgili de anlaşmazlıkları bulunuyor.
Telekomünikasyon
- AB Komisyonu, Finlandiya telekomünikasyon piyasası düzenleme kurumu Viestintävirasto'ya (FICORA), Finlandiya geniş bant erişim pazarındaki düzenleyici önlemlerinin AB kanunlarına uyumu hakkında ciddi şüphelerin oluştuğunu bildirdi. Finlandiya Kurum, yükümlü operatörlerin geniş bant ağlarının piyasaya girişi önündeki kısıtlayıcı şartların kaldırıldığını ispat etmek için yeteri kadar kanıtı komisyona temin edebilmiş değil.
AB Komisyonu, telekomünikasyon ile ilgili çerçeve yönergesinin 7. maddesi uyarınca, iletişimle ilgili her konuda son kullanıcıların en yüksek faydayı elde edebilmesini temin amacı ile ülkelerin telekomünikasyon piyasası düzenleyicilerini piyasada etkin rekabeti sağlayacak önlemleri alması yönünde denetliyor. Bu önlemlerin ilişkin önergelerin Komisyon'un incelemesine sunulması öngörülüyor. Bu incelemenin yapabilmesi için yeteri kadar verinin sunulamaması, geniş bant hizmetlerinin ana pazarlarında sağlanan rekabet ortamı ile ilgili şüphe uyandırıyor.
Enerji
8 Ocak'ta Prag'da Çek Cumhuriyeti AB Bakanı Alexandr Vondra başkanlığında bir toplantı gerçekleştiren AB Dış İşleri Bakanları Rusya ve Ukrayna arasındaki doğal gaz sorunun AB'ye olan etkileriyle ilgili bazı kararlar aldı.
• Ukrayna yoluyla Rusya'dan gazın kesilmesi birçok üye ülkeyi olumsuz etkilemektedir. AB vatandaşlarının ve şirketlerin Rusya ve Ukrayna arasındaki anlaşmazlık sebebiyle enerji kısıtlamalarına maruz kalması kabullenmesi güç bir durumdur.
• Ukrayna ve Rusya arasındaki anlaşmazlıkların ilk aşamasında AB iki ülke arasında bir diyaloğun kurulmasından yana olduğunu belirtmiştir. Şu ana kadar taraflar sorunu çözme konusunda başarı gösterememiştir. AB, Rusya ve Ukrayna'dan enerji tedarikçisi ve geçiş ülkesi olma sorumluluklarını yerine getirip, Avrupa pazarına enerji ulaştırmaya yeniden başlamalarını beklemektedir.
• AB borulardan şu anda ne kadar gaz geçtiğini belirlemek için her iki tarafın da bağımsız bir denetimi kabul etmesi çağrısında bulunmaktadır.
• Enerji kaynağının güvenilirliği AB için önemli bir konudur. Bu nedenle AB, Ekim ayında gerçekleşen AB Konseyi sonuçlarının 17 numaralı paragrafı doğrultusunda bir çalışma yapacaktır.
Diğer yandan, 2004/67 sayılı Yönerge ile 2006'da kurulan ve AB Komisyonu başkanlığında çalışmalarını sürdüren "Gaz Eşgüdüm Grubu" inceleme çalışmalarına başladı. Gazprom, Naftogaz ve Ukrayna yönetimiyle Brüksel'de biraraya gelen Grup yetkilileri, bir an önce AB'ye gaz akışının yeniden sağlanması gerektiğini vurguladı. AB'nin gaz ithalatının yaklaşık %30'luk bölümüne şu günlerde erişemiyor olması AB vatandaşları ve AB şirketleri açısından çeşitli olumsuzluklara sebep oluyor. AB Komisyonu Ukrayna ve Rusya'nın aralarındaki anlaşmazlıklara istikrarlı ve uzun dönemli bir çözüm bulmaları ve AB'ye gaz akışını sağlamak üzere bir an önce harekete geçmeleri mesajını verdi. Komisyon tarafından ve AB sanayisinin de desteğiyle kurulan denetleme heyeti incelemelerde bulunmak üzere Kiev'e gitti.
Naftogaz temsilcileri Avrupa Parlamentosu (AP) Dış İşleri Komisyonu toplantısının Rusya ve Ukrayna arasındaki enerji krizinin tartışılacağı bölümüne katıldı. Naftogaz İcra Kurulu Başkanı Oleh Dubyna AB'ye aktarılmak üzere Rusya'nın gönderdiği gazın miktarının şirketi tarafından azaltıldığı iddialarını reddetti.
Dubyna Ukrayna'nın Rusya tarafından gönderilen gaza el koyma kapasitesine sahip olmadığını ve bunu ispat edebileceklerini belirtti. Ukrayna'nın Rusya'ya piyasa fiyatları üzerinden gaz bedeli ödeme konusunda itiraz etmediğini ancak, Gazprom'un Ukrayna'ya ödediği gaz iletim bedelinin de çok düşük kaldığını, artık yükseltilmesi gerektiğini iddia etti.
Oturuma katılması beklenen Gazprom Yönetim Kurulu Başkanı Alexei Miller ise AP Başkanı ile özel bir toplantı gerçekleştirdiği için Komisyon toplantısında yer almadı.
Dış İşleri Komisyonu Başkanı Jacek Saryusz-Wolski (Polonya/Hıristiyan Demokrat) sert geçen kış koşulları da göz önünde bulundurulduğunda, AB'nin alınan kararlar doğrultusunda bir an önce harekete geçmesi gerektiğini belirtti.
Diğer bazı parlamenterler gibi Jan Wiersma ise (Hollanda/Sosyalist) Rusya'nın Ukrayna üzerinden gaz aktarmaya yeniden başlaması gerektiğini, AB kamuoyunun Rusya ve Ukrayna arasındaki anlaşmazlığın faturasını ödemek zorunda kalmasının anlaşılmaz bir durum olduğunu ileri sürdü. Michael Gahler (Almanya/Hıristiyan Demokrat) ise üye ülkeler arasındaki enerji bağlantılarının geliştirilmesi gerektiğine işaret etti.
- Rusya'nın Avrupa'ya verdiği doğalgazı Ukrayna ile çıkan anlaşmazlık nedeniyle kesmesi üzerine etkili soğuk havadan etkilenen Bulgaristan'ın, 'Dünyanın potansiyel ikinci Çernobil'i kabul edilen, Türkiye'nin hemen yanındaki Kozluduy Nükleer Santrali'ni yeniden gündemine almasından sonra, daha önce santralı kapattıran Avrupa Birliği'nin de santralın bazı bölümlerinin açılmasına onay verdiği açıklandı. Bulgaristan'da İngilizce olarak yayınlanan Bulgaria Gazette'nin haberine göre, Avrupa Birliği Komisyonu, Kozluduy'un üçüncü ve dördüncü ünitelerinin açılmasına onay verdi. Söz konusu iddia Avrupa Parlamentosu'nun Bulgaristan Raportörü Geoffrey an Orden tarafından da doğrulandı.
Bir dönem Bulgaristan'ın enerji ihtiyacının yüzde 40'ından fazlasını karşıladığı için enerji sektöründe anahtar konumunda bulunan Kozluduy Nükleer Enerji Santralı, Avrupa Birliği standartlarında olmaması nedeniyle, Bulgaristan'ın AB'ye girmesinin ardından iki yıl önce tamamen kapatılmıştı. Santral uzmanlarca her an patlamaya hazır bomba olarak nitelendiriliyordu. AB üyeliğine gözünü diken Bulgaristan'a görüşmelerin başlayabilmesi için reaktörün kapatılması şart koşulmuştu.
Rekabet
- AB Komisyonu'nun onayladığı satın almalar ve şirket birleşmeleri:
• ABD merkezli Dow Chemical Company'nin yine ABD merkezli Rohm and Haas Company'yi satın alması. Dow Chemical, plastik, kimyasallar, tarım ürünleri, enerji ürün ve hizmetleri alanında faaliyet gösteren Dow şirketler grubunun bir üyesi. Rohm and Haas ise başta polimerler olmak üzere kimyasal maddeler; elektronik cihazlar ve tuz üretimi alanında faaliyet gösteriyor.
• ABD merkezli Arsenal Capital Partners'ın Hollanda merkezli DSM Special Products'ı (DSP) satın alması. Arsenal aynı zamanda DSP'nin Estonya'da kimyasal madde üretimi alanında faaliyet gösteren Velsicol şirketinin de sahibi durumunda. Velsicol ve DSP gıda, içecek ve hayvan yemlerine koruma amaçlı konulan benzoik asit üretimi alanında faaliyet gösteriyor.
Tüketici Hakları
- AB Komisyonu, Prospektüs Yönergesi'nin uygulamasına ilişkin, yönergenin geliştirilmesi ve basitleştirilmesi önerilerini de içeren danışma sürecini başlattı. Böylece Komisyon, önerisinin potansiyel etkileri ve bu alandaki alternatif yaklaşımlar konusunda bilgilenmeyi amaçlıyor. Prospektüs Yönergesi, yatırımcıların yatırım kararı verirken açık ve anlaşılır bilgilere ulaşmasının sağlanmasını amaçlamakta. Söz konusu yönerge, yatırımcıların menkul kıymet ihraç edenler hakkında doğru karar verebilmesini sağlamak üzere, ihracın amacı, ihracatçının bilançosu, mali durumu gibi önemli bilgilerin önceden verilmesini zorunlu kılıyor.
Yönerge ayrıca, menkul değer ihraç edenlere "tek pasaport" uygulamasını da içeriyor. Böylelikle bir üye ülkenin kanun otoritesi tarafından tasdik edilen bir menkul değer ihraç projesi diğer tüm AB'ye üye ülkelerde de kabul görüyor. Yönergenin uygulanması geniş çevreler tarafından olumlu karşılanıyor ve tek bir Avrupa menkul değer pazarının oluşturulması açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Mali İşler
- AB Komisyonu'nun Ödeme Sistemleri Pazarı Uzman Gurubu adı altında bir birim kuruyor.
Ödemeler alanında ehil olan uzmanlardan oluşacak grup, özellikle ödeme endüstrisi ve kullanıcılarından oluşan ilgililerden, ödeme konularında dolandırıcılığın önlenmesini de kapsayacak şekilde bilgi kazanmayı amaçlayacak.
Grubun görevleri arasında, AB Komisyonu'na ödeme sistemleri ile ilgili kanunların ve politik inisiyatiflerin hazırlanması aşamasında katkıda bulunmak, politikaların kolay uygulanabilmesi için öngörülerde bulunmak; güncel en iyi uygulamalar ve pazarı ilgilendiren potansiyel konuların kontrol edilebilmesini temin etmek için görüş alışverişinde bulunmak sıralanıyor.
Grup toplantıları, Komisyon'un İç Pazar ve Hizmetler Genel Müdürlüğü başkanlığında Brüksel'de düzenlenecek.
Medya
- AB Komisyonu'nun hayata geçirdiği yeni Media Mundus programı, görsel-işitsel endüstri için uluslararası işbirliğini teşvik yoluyla Avrupa film endüstrisi ile üçüncü ülkelerin film yapımcıları arasında ticari ve kültürel ilişkileri güçlendirecek. AB ve üçüncü ülkelerden kabul edilecek projeler için 2011-2013 yılları arasında 15 milyon € kaynak sağlanacak. Media Mundus, Avrupa Birliği'ne ve uluslararası pazarlara muhtelif kültürlerden daha fazla ürün getirerek tüketicilerin seçim alternatiflerini artırmayı ve söz konusu sektörlerde çalışanlara yeni iş olanakları yaratmayı amaçlıyor.
Ekonomi
- Ekim 2008'e oranla Kasım 2008'de sanayi üretici fiyat endeksi Euro alanında (AB15) %1,9, AB27 alanında %2,1 düştü. Kasım 2008'de geçen yılın Kasım ayı ile kıyaslandığında sanayi üretici fiyatları Euro alanında (AB15) %3,3 ve AB27 alanında ise %4,1 arttı.
- Euro alanında (AB15) dönemsel ayarlanabilen işsizlik oranı %7,8, AB27 alanında ise %7,2 oldu, bu oran Ekim 2008'de AB15'de %7,7 ve AB27'de %7,1 olarak geçekleşmişti. Eurostat'ın tahminine göre Ekim 2008 ile kıyaslandığında Kasım ayında işsizlik AB27 alanında 274.000 ve Euro alanında (AB15) 202.000 kişi arttı. Eurostat'ın tahminine göre Kasım 2008 itibariyle 12.180 milyonu Euro alanında (AB15) olmakla birlikte AB27 alanında toplam 17.466 milyon işsiz bulunuyor.
- Kasım 2008'de geçen yılın Kasım ayına göre perakende ticaret hacmi yiyecek, içecek ve tütün sektörü Euro alanında (AB15) %1,3, AB27 alanında ise %0,6 oranında azaldı. Gıda dışı sektör ticaret hacmi ise Avro alanında (AB15) %1,5 azalırken, AB27 genelinde %0,1 arttı.
*
BRÜKSEL'DE GELECEK AY
AB Kurumları
• 12 – 15 Ocak, AP Genel Kurulu
• 27 Ocak, Genel İşler ve Dış İlişkiler Bakanlar Konseyi
Konferanslar-Seminerler
• 19 Ocak, "Priorities of Czech Presidency of the EU", CEPS,
www.ceps.be
• 22 Ocak, "How to deal with Russian Gas?" CEPS,
www.ceps.be
• 9-13 Şubat, "Sustainable energy week", DG Enterprise and Industry,
http://www.eusew.eu/
HAZIRLAYANLAR :
Dilek İştar Ateş – Suna Orçun
bxloffice@tusiad.org
www.tusiad.org