BU SAYIDA:
AB - TÜRKİYE
AB - FİLİSTİN
TEK PAZAR
DIŞ TİCARET
BÖLGESEL KALKINMA
EKONOMİ
AB - Türkiye
- Türkiye ile AB arasındaki en yüksek karar organı olan Ortaklık Konseyi’nin 49. toplantısı 19 Nisan`da Brüksel’de gerçekleşecek. Bu toplantı öncesinde AB ülkeleri 18 sayfalık ortak tutum belgesini kabul etti.
12 Nisan’da AB Daimi Temsilciler Komitesi COREPER’de kabul edilen Ortak Tutum Belgesi’nde düşünce, ifade özgürlüğü ve bu çerçevede basın özgürlüğüyle gazetecilere yönelik baskılar, Kıbrıs sorunuyla ilgili sert ifadeler yer alıyor. Ayrıca Türkiye’nin nükleer santral planlarıyla ilgili olarak AB kurallarını benimsenmesi isteniyor. Taslak belgede yer alan bazı noktalar:
• Açılış kıstaslarının karşılanması, Müzakere Çerçeve Belgesi’nde belirtilen koşulların yerine getirilmesi ve AB ile Türkiye arasındaki sözleşmelere uyulması müzakere sürecinin hızlanmasını sağlayacaktır.
• Ek Protokol’den kaynaklanan yükümlülüklerine uymaması halinde 2006’da karar verilen kısıtlamalar sürdürülecektir.
• Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde normalleşme süreci ön koşulsuz olarak başlatılmalıdır.
• Türkiye’nin dış politikasını AB ile eşgüdüm içinde yürütmesi sayesinde enerji güvenliği sorunları, bölgesel anlaşmazlıkların çözümü daha da kolaylaşacaktır. AB Kuzey Afrika ve Orta Doğu’da son dönemde meydana gelen siyasi krizler konusunda Türkiye ile diyaloğunu güçlendirme yönünde isteklidir.
• Türkiye özellikle ifade özgürlüğü ve inanç özgürlüğü alanında yasal ve uygulamalar açısından daha fazla ilerleme kaydetmelidir.
• Özellikle Kürt sorununu çözmeyi hedefleyen “Demokratik Açılım” beklentileri karşılamamıştır.
• Yolsuzluk ile mücadele stratejisinin kabul edilmesi olumlu bir gelişmedir. Ancak yolsuzluk hala çok yaygındır. Stratejinin bir an önce uygulamaya konulması gerekmektedir.
• Türkiye ve bütün üye ülkeler arasındaki ilişkilerin normalleşmesine verilen önemden yola çıkılarak, AB üyelerinin uluslararası örgütlere üyeliğinin engellenmemesi gereği hatırlatılmaktadır.
• Türkiye’nin KDV ve özel tüketim vergisi oranlarını ve uygulama yapısını AB ile uyumlaştırmaya yönelik çalışmalara girmesi beklenmektedir.
Ortaklık Konseyi’ne Türkiye’den Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış katılacak. Toplantıda AB’yi Dönem Başkanı Macaristan’ın Dışişleri Bakanı János Martonyi ile AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stefan Füle’nin temsil edecek. Toplantıdan sonra ortak bir basın toplantısı gerçekleştirilecek.
- AB Komisyonu Türkiye ve Batı Balkanlar bölgesinde ifade ve basın özgürlüğünün hayati önemine dikkat çekmek için 6 Mayıs 2011 tarihinde Brüksel’de “Sesini Yükselt!” (“Speak Up!”) başlıklı üst düzey katılımlı bir uluslararası konferans düzenleyecek. Konferansa 400 kişinin katılması beklenirken bölgede basın özgürlüğü ile ilgili artan endişeler ve sorunlara çözüm yolları aranacak ve en iyi uygulamalar paylaşılacak. Konferansın açılış ve kapanış konuşmalarını AB Genişlemeden ve AB Komşu Ülkeler Politikası’ndan sorumlu Komiseri Stefan Füle gerçekleştirecek.
AB Komisyonu ifade özgürlüğünün demokratik toplumlarda iyi yönetişim ve hesap verme yükümlülüğünün temel dayanaklarından olduğunu, bu nedenle de AB’nin aday ve adaylık arzusu olan ülkelerden bu temel demokratik ilkeyi uygulayarak kamu alanında çoğulcu bir istişare zemini oluşturmalarını beklediğini bildirdi. Komiser Füle konferans öncesi Batı Balkan ülkeleri ve Türkiye’den gazetecilerle bir araya gelerek bölgede ifade ve basın özgürlüğüyle ilgili durumu değerlendirdi.
Toplantının genişleme politikası kapsamında yer alan ülkelerden katılan gazetecilere endişelerini dile getirme ve durumun iyileştirilmesi için düşüncelerini paylaşma fırsatı sunduğu belirtildi. Katılımcı gazetecilerden bazılarının ülkelerinde düşünceleri nedeniyle yargılandığı, tehdit edildiği ya da farklı şekillerde saldırıya uğradığı bildirildi. Komiser Füle ifade özgürlüğünün sadece yasalar çıkararak ya da kurumlar oluşturarak garanti altına alınamayacağını, tüm toplumlarda demokrasinin olmazsa olmazı niteliğinde temel bir ilke olarak yerleşmesi gerektiğini vurguladı.
AB - Filistin
- AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ve Filistin Yönetimi Başbakanı Salam Fayyad Filistin menşeli tarım ürünlerinin AB’ye ihraç edilebilmesine ilişkin bir anlaşma imzaladılar. İşlenmiş tarım ürünleri, balık ve balık ürünlerini de kapsayan anlaşma sayesinde Batı Şeria ve Gazze menşeli ürünler gümrük vergisinden muaf bir şekilde AB pazarına girebilecek.
Uygulamanın tek istisnası giriş fiyatlama sistemi kapsamındaki meyve ve sebzeler olacak. Bu ürünlerde giriş fiyatlarına uyulmadığı durumlarda vergi uygulanabilecek. Anlaşma 10 süresince geçerli olacak. Yürürlüğe girmesinden 5 yıl sonra gözden geçirilecek olan anlaşmanın kapsamı tüm tarım ürünlerine genişletilebilecek.
Filistin AB’nin en düşük hacimli ticaret ortağı durumunda. 2009’da Filistin ile AB arasında toplam 56,6 milyon €’luk ticaret gerçekleştirildi; bu rakamın 50,5 milyon €’luk bölümü AB’nin Filistin’e ihracatından kaynaklanıyor.
Tek Pazar
- AB Komisyonu AB İç Pazarı’nın dinamikleşmesi ve daha iyi işler hale gelmesi ve için 12 öncelik belirledi. Bu öncelikler ile büyüme ve istihdamı artırmak için şirketler ve bireyler açısından uygun ortamın geliştirilmesi hedefleniyor. Bütünleşmiş bir İç Pazar ile hâlihazırda mevcut ekonomik ve sosyal güçlüklerin de aşılması ve küresel ekonomik krizden çıkışın hızlandırılması amaçlanıyor. Komisyon’un belirlediği 12 öncelikli alan aşağıda yer almaktadır:
• Risk sermayesi fonlarının AB ülkelerinde yatırım yapabilmesinin kolaylaştırılması ve bu sayede KOBİ’lerin finansmana erişim yollarının çeşitlendirilmesi.
• Mesleki özelliklerin karşılıklı olarak tanınması sağlanarak, kişilerin başka AB ülkelerinde çalışabilmelerinin mümkün hale gelmesi.
• Avrupa Tek Patenti’nin oluşturulması.
• Başka bir AB ülkesinden alınan mal ve hizmetlere ilişkin ticari anlaşmazlıklarda mahkeme dışı uzlaşı yollarının oluşturulması.
• Hizmet sektörü için Avrupa’da geçerli standartların oluşturulması.
• Enerji, ulaşım ve iletişim altyapısının güçlendirilmesi.
• Elektronik tanımlama ve onaylama yöntemlerinin karşılıklı olarak tanımlanması sağlanarak bireyler, kamu yönetimleri ve işletmelerin aralarındaki iletişimlerinde internet kullanımının yaygınlaştırılması.
• İşletmeler yararına yatırım fonları oluşturularak sosyal girişimciliğin desteklenmesi.
• Enerji sektörüne yönelik vergiler ile iklim değişikliğini önleme ve enerji hedeflerine erişilmeye çalışılması.
• Şirketleri tarafından başka bir AB ülkesine çalışmak üzere gönderilen kişilerin haklarını kapsayan yasaların güçlendirilmesi.
• İşletmelerin uyması gereken muhasebe kurallarının basitleştirilmesi ve özellikle KOBİ’ler açısından aşırı bürokrasinin azaltılması.
• Küçük şirketlerin AB dışındaki ülkelerde de kamu alımlarına katılımına destek olunması.
Dış Ticaret
- AB ile Peru ve Kolombiya arasında müzakere edilmekte olan ticaret anlaşması AB Ticaretten sorumlu Komiseri Karel De Gucht, Kolombiyalı Bakan Sergio Diaz-Granados Guida ve Perulu Bakan Yardımcısı Carlos Posada Ugaz tarafından paraflandı. Anlaşma önümüzdeki dönemde tüm AB dillerine çevrilerek, AB üye devletlerinin ile Avrupa Parlamentosu’nun onayına sunulacak. Anlaşmanın tam olarak yürürlüğe girmesiyle tüm sanayi ve balıkçılık ürünlerine uygulanan gümrük vergilerinin kaldırılması, tarım ürünleri için piyasa erişiminin artırılması, kamu alımları, hizmetler ve yatırım piyasalarına erişimin iyileştirilmesi, ticaretin önündeki teknik kısıtlamaların daha da azaltılması ve fikri mülkiyet hakları, şeffaflık ve rekabetçilik gibi konularda ortak yöntemler geliştirilmesi planlanıyor.
AB ile Peru ve Kolombiya arasında paraflanan anlaşmanın sağlayacağı önemli ekonomik yararlar şunlar:
• AB’nin bazı ana ihracat sektörleri gümrük vergilerinin kaldırılması ile ekonomik fırsatlar yaratılması. Bu kapsamda otomotiv ve araba yedek parça sektörü için 33 milyon €, kimya sektörü için 16 milyon € ve tekstil sektörü için 60 milyon € tutarında gümrük vergisi tasarrufu sağlanacağı hesaplanıyor.
• AB tarafından sanayi ve balıkçılık ürünlerinde hemen vergi serbestisi uygulamasına başlaması ve tarım sektöründe de önemli gümrük vergisi avantajları sağlanarak Peru ve Kolombiya’dan ihracatçıların AB piyasasına erişiminin temin edilmesi.
• Kolombiya ve Peru pazarlarından gelen ürünler için 200’den fazla ürünü koruma amaçlı coğrafi menşe ibaresi kullanılmasına olanak sağlanması.
• AB ile Peru ve Kolombiya arasında imzalanan anlaşmanın işbirliği bölümü uyarınca rekabetçiliğin ve yenilikçiliğin desteklenmesi, üretimin çağdaş koşullarda yapılması, ticaretin kolaylaştırılması ve taraflar arasında teknoloji transferinin kolaylaştırılması.
Taraflar anlaşmaya ek olarak insan haklarının ve hukukun üstünlüğünün korunması konusunda kapsamlı bir mutabakata vardı. Peru ve Kolombiya aynı zamanda işçi hakları ve çevre koruma ile ilgili uluslararası sözleşmeleri etkin bir şekilde uygulama konusunda bir dizi taahhütte de bulundu. Bu taahhütlerin hayata geçirilme süreçleri sivil toplum kuruluşları tarafından sistematik olarak denetlenecek ve ihlaller de bir hakemlik sürecine tabi olacak. İmzalanan anlaşma aynı zamanda diğer Andean Topluluğu ülkelerinin de anlaşmaya katılmasına olanak sağlayacak bir katılım maddesi içeriyor.
Bölgesel Kalkınma
- AB Genel İşler Bakanlar Konseyi Tuna nehri havasının kalkınması ve bölgedeki ekonomik potansiyelin değerlendirilmesi için kapsamlı öncelikler belirledi. Bu girişim ile birlikte AB Dönem Başkanlığı’nı 1 Ocak 2011’de üstlenen Macaristan’ın gündemindeki öncelikli konular arasında yer alan Tuna nehri havzasındaki ekonomik potansiyelin değerlendirilmesi konusunda önemli bir adım atılmış oldu.
Bakanlar Konseyi’nin onay verdiği Tuna Nehri Stratejisi’nin dört bileşeni bulunuyor.
1. Tuna Nehri havzasındaki yerleşim alanlarının birbiriyle bağlanması
2. Bölgede çevre korumasına öncelik verilmesi.
3. Bölgenin ekonomik açıdan kalkınması için girişimler geliştirilmesi.
4. Tuna Nehri bölgesinde güvenliğin artırılması için örgütlü suçlarla mücadele için işbirliği tesis edilmesi ve kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi.
Dünya üzerindeki en uluslar arası nehir havzası olan Tuna Nehri havzasıyla ilgili stratejide sekiz AB ülkesi yer alıyor: Almanya, Avusturya, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Slovenya, Romanya ve Bulgaristan. Yine aynı bölgede yer alan Moldova ve Ukrayna’nın da bu stratejiye katılımı mümkün olabilecek.
Tuna Nehri havzası stratejisi, Baltık Denizi Stratejisi’nden sonra AB’nin hazırlamış olduğu geniş kapsamlı ikinci bölge stratejisi konumunda.
Ekonomi
- AB Komisyonu ve Uluslararası Para Fonu (IMF) yetkililerinden oluşan bir heyet 5 – 15 Nisan tarihleri arasında Letonya’nın başkenti Riga’yı ziyaret ederek devam etmekte olan uluslararası mali destek programının dördüncü tur gözden geçirme sürecini gerçekleştirdi. Ziyaret sırasında Letonya makamlarıyla yapılan görüşmeler sonucunda hükümetin ekonomik programı kapsamındaki bazı unsurlar üzerinde mutabakata varıldı. 2011 yılı için %3,3’lük ekonomik büyüme sağlaması beklenen Letonya, krizden çıkışta ekonomiyi güçlendirmek ve € para birimine geçiş için gerekli şartları Ocak 2014’e kadar yerine getirebilmek için mali tedbirler uygulamaya devam edecek. Letonya mali disiplin ve borç sürdürülebilirliğini sağlamak için uygulayacağı bir dizi tedbir ile 2011 yılında bütçe açığını %4,5 seviyesine indirmeyi ve bu şekilde 2012 bütçe açığı hedefi olan %2,5’e ulaşmayı amaçlıyor. 4. Tur gözden geçirmeler sonucunda ülkedeki bankacılık sisteminde alınması gereken istikrar artırıcı önlemlerin uygulamasında ilerleme kaydedildiği belirlendi. AB ve IMF tarafından yapılan bu gözden geçirme sonucunda Letonya’ya sağlanan mali yardımın 970 milyon €’luk yeni dilimi de serbest bırakılacak. Dünya Bankası’nın da Letonya’ya ayrıca 100 milyon € tutarında kredi sağlaması bekleniyor.
Letonyalı yetkililerin sadece Dünya Bankası kaynaklarından faydalanmayı planladıkları bildiriliyor.
- AB Komisyonu, Avrupa Merkez Bankası (AMB) ve Uluslararası Para Fonu (IMF) yetkililerinden oluşan bir heyet 5 – 15 Nisan tarihleri arasında İrlanda hükümetinin ekonomik programının 2011 yılı birinci çeyreği için gözden geçirmesini yapmak üzere Dublin’e ziyarette bulundu. AB Komisyonu, AMB ve IMF ortaklığında desteklenen ekonomik program İrlanda’da mali sektör zayıflıklarını gidermek, ekonomiyi sürdürülebilir büyüme, düzenli kamu maliyesi ve istihdam yaratma açılarından olumlu bir yola yöneltmek amaçlarını taşıyor. Gözden geçirme için ülkeyi ziyaret eden heyet programın düzgün bir şekilde devam ettiğini ancak zorlukların devam etmekte olduğunu ve bu yüzden programın uygulanmasında kararlılık gerektiğini bildirdi.
İrlanda’da yeni hükümetin bankacılık sektörü reformu gibi önemli girişimlerde bulunduğu ve 2010 yılındaki %1 daralmadan sonra ekonominin reel anlamda büyümesi için çalışmalarına devam ettiği bildirildi. Gözden geçirme sonucunda ihracattaki büyümenin ekonomiyi canlandırdığına dikkat çekilirken, rekabetçilik artışı ve dünya ticaretindeki büyümenin de İrlanda’nın mali iyileşmesine katkıda bulunduğu kaydedildi. Bununla birlikte temel enflasyon göstergelerinin istikrarlı olduğu bildirilirken, yükselen enerji ve gıda fiyatlarına dikkat çekildi.
Bankacılık sektörü için 31 Mart tarihinde açıklanan kapsamlı yeniden sermaye yapılandırması ve reformların önemine dikkat çekilirken, mali disiplin konusunda atılan adımların olumlu olduğu belirtildi.
İrlanda’da 2011 yılı bütçe açığının %10,5 olması beklendiği kaydedilirken, 2015 yılına kadar bu oranın %3 seviyesinin altına çekilmesi için alınacak kısa ve orta vadeli önlemler de değerlendirildi.
İstihdam yaratılması ve ücretlerin düzenlenmesi alanlarında yapısal reform ihtiyacına dikkat çekilirken, İrlanda’nın sermaye piyasalarına dönüşü için AB ve IMF destekli programın disiplinli bir şekilde uygulanmasının gereği vurgulandı.
İrlanda’nın ekonomik programının bir sonraki gözden geçirmesi Temmuz 2011 tarihinde gerçekleştirilecek.
- Şubat 2011’de %2,4 olan Euro Alanı (AB17) yıllık enflasyon oranı Mart 2011’de %2,7’e yükseldi. Bir önceki yılın aynı döneminde enflasyon oranı %1,6 seviyesindeydi. Mart 2011’de aylık enflasyon ise %1,4 olarak gerçekleşti.
Şubat 2011’de %2,9 olarak hesaplanan AB27’deki yıllık enflasyon oranı Mart ayında %3,1’e yükseldi. Bir önceki yılın aynı döneminde enflasyon oranı %2 seviyesindeydi. Mart 2011 AB27 aylık enflasyon oranı ise %1,1 olarak gerçekleşti.
Üye ülkelerdeki enflasyon oranlarına bakıldığında Mart 2011’de en düşük oranlar İrlanda (%1,2), İsveç (%1,4) ve Çek Cumhuriyeti’nde (%1,9), en yüksek oranlar ise Romanya (%8), Estonya (%5,1), Bulgaristan ve Macaristan’da (her ikisinde de %4,6) gözlendi.
- Euro Alanı’nın dünyanın geri kalanıyla dış ticaret dengesi, ilk tahminlere göre Şubat 2011’de 1,5 milyar € ticaret açığı gösterdi. Şubat 2010’da ise dış ticarette 1,4 milyar € fazla kaydedilmişti. Ocak 2011’de 15,6 milyar € dış ticaret açığı gerçekleşirken, dış ticaret açığı bir yıl öncesinde 10,4 milyar € olmuştu. Şubat 2011 verileri bir önceki ayla karşılaştırıldığında Euro Alanı’nda mevsimsel olarak düzeltilmiş ihracatın %1,6, ithalatın ise %1 oranında arttığı görüldü.
AB27’de Şubat 2010’daki 7,5 milyar € dış ticaret açığına kıyasla Şubat 2011’de 9,6 milyar € dış ticaret açığı belirlendi. Ocak 2011’de 30,2 milyar € dış ticaret açığı, bir önceki yılın aynı döneminde ise 23,4 milyar € dış ticaret açığı görülmüştü. Şubat 2011 verileri bir önceki ayla karşılaştırıldığında AB27’de mevsimsel olarak düzeltilmiş ihracatın %0,7 arttığı, ithalatın ise %0,2 oranında azaldığı görüldü.
AB27’nin bütün önemli ticaret ortaklarıyla ticareti Ocak 2011’de bir önceki yılın aynı dönemine göre artış gösterdi. En büyük artışlar Türkiye (%53), Rusya (%49), Hindistan (%42) ve Norveç’e (%41) yapılan ihracatlarda ve Norveç (%39), Brezilya (%38), Rusya (%33) ve Çin’den yapılan ithalatlarda kaydedildi.
*
B R Ü K S E L ’ D E G E L E C E K A Y
AB Kurumları
· 13 Mayıs, Dışişleri Konseyi
· 16 Mayıs, Eurogroup Toplantısı
· 16-17 Mayıs, Tarım ve Balıkçılık Konseyi
· 17 Mayıs, Ekonomik ve Mali İşler Konseyi
· 19-20 Mayıs, Eğitim, Gençlik ve Kültür Konseyi
· 23 Mayıs, Genel İşler Konseyi
· 23-24 Mayıs, Dışişleri Konseyi
· 27 Mayıs, Doğu Ortaklığı Zirvesi
Konferanslar
· 19 Nisan, Russia and European energy security, EPC, http://www.epc.eu
· 20 Nisan, Are we any closer to a European Bank Resolution Scheme?, CEPS, http://www.ceps.be
· 27 Nisan, Tackling the challenge of demographic change: what role for European labour markets? , EPC, http://www.epc.eu
· 3 Mayıs, A new strategic partnership between the European Parliament and the European Commission, EPC, http://www.epc.eu
· 11 Mayıs, New paradigms in money and finance?, CEPS, http://www.ceps.be
HAZIRLAYANLAR :
Dilek İştar Ateş – Gamze Erdem Türkelli
*************************
Dr Bahadir Kaleagasi
International Coordinator
TUSIAD - Turkish Industry & Business Association
BRUSSELS :
Representation to the EU and BUSINESSEUROPE
(The Confederation of European Business)
T: +32 2 7364047 twitter.com/kaleagasi
kaleagasi@tusiad.org www.tusiad.org