BU SAYIDA:
AB - TÜRKİYE
AB – FAS
AB LIDERLER ZİRVESİ
DIŞ İLİŞKİLER
DİJİTAL GÜNDEM
ENERJİ
DEVLET YARDIMLARI
EKONOMİ
AB - Türkiye
- Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 15 – 17 Eylül tarihleri arasında Brüksel'e bir ziyaret gerçekleştirerek, Avrupa Birliği yetkilileri, basın mensupları ve Brüksel'deki Türk sivil toplum temsilcileri ile görüşmelerde bulundu.
Brüksel'i ziyaret eden CHP heyetinde Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Genel Sekreter Yardımcısı Gülsün Bilgehan da yer alıyordu. 15 Eylül günü ilk önce CHP Brüksel Ofisi'nde Türk basın mensuplarıyla bir araya gelen Kemal Kılıçdaroğlu, TOBB Brüksel Temsilciliği'ni, ardından da TÜSİAD Brüksel Temsilciliği'ni ziyaret etti.
Kılıçdaroğlu'nun TÜSİAD ziyaretinde Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği çerçevesindeki bazı konular ele alındı. Kılıçdaroğlu daha sonra AB Sosyalist & Demokratlar Grup Başkanı Martin Schultz ile görüştü ve Belçika Parlamentosu Başkanı ve Belçika Sosyalist Parti Başkan Yardımcısı André Flahaut'la temaslarda bulundu.
16 Eylül sabahı Avrupa Parlamentosu Türkiye Dostları Grubu'yla kahvaltıda bir araya gelen Kılıçdaroğlu, kahvaltı toplantısının ardından Genişlemeden sorumlu AB Komiseri Stefan Füle ile ikili bir görüşme gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu Brüksel'deki düşünce kuruluşu European Policy Center tarafından düzenlenen Yuvarlak Masa Toplantısına katılarak, "CHP: Türkiye'nin AB hedefi için Sosyal ve Demokrat Vizyonu" başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu Avrupa Sosyalist Partisi Başkanı Poul Nyrup Rasmussen'le de bir araya geldi ve AP Sosyalist Grubu Yönetim Kurulu ile öğle yemeğinde buluştu. Yemeğin ardından Türkiye – AB Karma Parlamento Komisyonu Avrupa Kanadı ile daha sonra da Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) yetkilileri ile görüşmelerde bulundu. Belçika Başbakan Yardımcısı Laurette Onkelinx ile de görüşen Kılıçdaroğlu, Belçika Sosyalist Partisi ev sahipliğinde Belçika Türk Toplumu Temsilcileri ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu 17 Eylül sabahı bir basın toplantısı düzenledikten sonra Brüksel'den ayrıldı.
- Avrupa Parlamentosu (AP) Liberal Grup üyesi Bulgar milletvekili Metin Kazak tarafından hazırlanan "Türkiye ile ticari ve ekonomik ilişkiler" başlıklı taslak raporun AP Genel Kurulu'nda 20 Eylül'de görüşüldükten sonra 21 Eylül'deki oylamada kabul edilmesi bekleniyor. Raporda siyasi gelişmeler içerik dışında tutularak sadece Türkiye-AB arasındaki ekonomik ilişkilerin ele alınmasına AP'deki G. Kıbrıslı ve Yunanlı milletvekilleri ile birlikte Türkiye'nin AB'ye üyeliğine karşı gruplar olumsuz yaklaşıyor. Bu nedenle de Türkiye'nin Ek Protokol'ü hayata geçirme ve limanlarını G. Kıbrıs'a açma yükümlülüklerini gündeme getiren değişiklik önergesi raporda yer alıyor. Kıbrıslı Rumlar,Yunanlılar ve AP Hıristiyan Demokrat Grubu ile Özgürlük ve Demokrasi Avrupası gruplarının tezlerinde ısrarla durmaları ve Birleşik Avrupa Solu'nun aktif faaliyetleri sonucu rapora siyasi konular eklendi. Eklenen konular arasında şunlar yer alıyor:
· Ek Protokol'ün G.Kıbrıs'ı içerecek şekilde hayata geçirilmesi çağrısında bulunuluyor. Bunun yapılmaması halinde müzakere sürecinin çok ciddi şekilde etkilenebileceği uyarısı yapılıyor.
· AB'nin Türkiye ile üyelik müzakerelerinde sekiz müzakere başlığını dondurma kararı hatırlatılıyor.
Rapor, Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği temelinde ticari ilişkilere ve taraflar arasındaki ekonomik göstergelere odaklanıyor. Bu çerçevede, Türkiye'nin küresel krize karşı gösterdiği direnç olumlu olarak değerlendirilirken, doğrudan yabancı yatırımların artırılması yönünde çalışmalar yapılması gerektiği uyarısında bulunuluyor. Türkiye ile AB arasındaki ticari ilişkilerin ileri bir seviyede olduğunun belirtildiği raporda, bürokratik işlemlerin sadeleştirilmesi, tarife dışı engellerin kaldırılması ve taraflar arasında yapıcı diyalog kurulması öneriliyor.
Küresel krizden çıkış konusunda AB ile Türkiye'nin ticaret ve yatırım alanlarında işbirliğini geliştirmesi gereğine vurgu yapılırken ticaretin geliştirilmesi bağlamında Türkiye'nin coğrafi konumuna olumlu bir şekilde atıfta bulunuluyor.
AB – Fas
- AB Komisyonu Avrupa Birliği ve Fas arasında tarımsal gıda ve balıkçılık ürünlerini kapsayan ikili bir ticaret anlaşması için hazırlanan karar taslağını onayladı. Anlaşma ile özellikle işlenmiş gıda maddeleri ticareti yapan AB ihracatçılarının Fas pazarındaki yeri sağlamlaştırılarak, önümüzdeki 10 yıl içerisinde kademeli olarak makarna dışındaki bütün ürünlerde tam serbestleşme sağlanacak.
Anlaşma ile tarım ürünleri sektöründe ise AB ihracat tutarının %45'ine denk gelen bir tutarda hemen serbestleşme öngörülürken, bu oran 10 yıl içerisinde %70'e çıkacak.
Tamamen serbestleşmeden faydalanacak sektörler arasında konserve gıda, süt ürünleri, yağ tohumları ve meyve – sebze de yer alıyor. Anlaşma dâhilinde Fas'taki balıkçılık sektörü de AB ürünlerine açılacak. Balıkçılık sektöründe 5 yıl sonunda %91, 10 yıl sonunda ise %100 serbestleşme sağlanması öngörülüyor. Komisyon tarafından kabul edilen karar taslağının AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu'nda onaylanması gerekiyor.
AB Liderler Zirvesi
- 16 Eylül 2010 tarihinde gerçekleştirilen AB Liderler Zirvesi'nde Lizbon Antlaşması ile sağlanan olanakları kullanarak AB'nin dış ilişkiler alanındaki etkinliğini artırmak için stratejiler ele alındı. AB üye ülke liderleri AB'nin çıkarlarının ve değerlerinin daha yoğun bir şekilde, karşılıklılık ve karşılıklı fayda esasları göz önünde bulundurularak savunulması gerektiğini vurguladılar. Zirvede AB'nin önümüzdeki dönemde genel dış politika eğilimlerinin yanı sıra AB dış politikasının etkinliğini artırmak için alınması gereken bir takım tedbirler de kararlaştırıldı. Zirvede dış politika ile birlikte iktisadi yönetim konusundaki Görev Gücü'nün faaliyetleri değerlendirildi ve makroekonomik denetimin devamlılığının önemine dikkat çekildi.
Dış İlişkiler
- AB Liderler Zirvesi'nde AB'nin küresel güvenlik için sorumluluk paylaşımında bulunabilecek etkin bir küresel oyuncu olması gereği vurgulandı. Zirvede yardıma ihtiyacı olan ülkelere en büyük maddi destek sağlayıcısı ve dünyanın bir numaralı ticari gücü olarak AB'nin dünyada çoğulculuk ve iktisadi serbestliğin öncüsü olması gerektiği de belirtildi.
AB'nin stratejik amaçlarına ulaşabilmesi için ulusal düzeydeki yetkiler ile AB düzeyindeki yetkilerin uyum içerisinde kullanılmasının önemine dikkat çekilirken, üçüncü ülkelerle ilişkilerde serbest ticaret perspektifinin daha yoğun bir şekilde savunulması gerektiği de kaydedildi.
AB Liderler Zirvesi'nde Ekim ayında Çin ve G. Kore ile gerçekleştirilecek ikili zirveler ve Asya– Avrupa Toplantısı (ASEM) ile bunları takiben gerçekleştirilecek AB – Hindistan ikili zirvelerinin önemi vurgulandı. Bu zirveler aracılığıyla ekonomik krizden çıkışta sürdürülebilirlik, iklim değişikliği ile mücadele, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, silahlanmayla, terörizmle ve korsanlıkla mücadele, siber-güvenlik ve göç, iş güvenliği, insan hakları gibi çeşitli alanlarda işbirliği sağlanmasının AB'nin dış politika hedefleri arasında olduğu belirtildi. Seul'de gerçekleştirilecek olan G20 Zirvesi, Kasım ayında gerçekleştirilecek AB – ABD Zirvesi, Eylül sonunda gerçekleşecek olan AB – Afrika Zirvesi, AB – Rusya Zirvesi ve Cancun BM İklim Değişikliği Konferansı için AB'nin yapması gereken hazırlıklar da Liderler Zirvesi'nde ele alındı.
- AB Dış İşleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton Mısır, İsrail, Endonezya, Pakistan, Ukrayna ve Güney Kore'nin AB'nin stratejik ortakları arasında yer aldığını belirtti.
Ashton Brüksel'deki zirvede AB başbakanları ve devlet başkanlarına yaptığı sunumda bu ülkelerin AB'nin stratejik ortakları arasında yer almaya değer ülkeler olduğunu belirtti ve başka yeni ülkelerin de bu listeye eklenebileceğine işaret etti. Ashton'ın yaptığı sunumda Brezilya, Kanada, Çin, Japonya, Meksika, Rusya, Güney Afrika ve ABD AB'nin mevcut stratejik ortakları olarak belirtildi.
"Stratejik ortaklar" olarak tanımlanan ülkeler ile AB arasında ikili zirveler düzenleniyor, liderler ve bakanlar düzeyinde görüşmeler yapılıyor ve diplomatik ilişkiler üst noktaya taşınıyor. Ukrayna'nın bu ülkeler arasında yer alması bu ülkenin AB üyesi olmasının söz konusu olmadığı şeklinde yorumlanıyor.
Dijital Gündem
- AB Komisyonu AB 2020 Stratejisi'nde öngörüldüğü üzere hızlı ve çok hızlı geniş bant ağlarını AB genelinde yaygınlaştırmak için ek tedbirler alınmasına karar verdi. Hızlı ve çok hızlı geniş bant ağı altyapısının yaygınlaşmasının AB'de yeni iş yaratmak ve verimliliği artırmak yolunda önemli bir unsur olarak görülüyor. Komisyon kararı ile ilk olarak telekomünikasyon operatörlerinin uymaları gereken kuralların belirgin hale getirilmesi, bu şekilde yeni yatırımlara destek ile rekabetçiliğin korunması arasında bir denge kurulması hedefleniyor.
Komisyon ayrıca bir Radyo Spektrum Politikası Programı oluşturarak kablosuz ağlar için spektrum erişebilirliğini sağlamayı amaçlıyor. Komisyon son olarak hızlı ve çok hızlı geniş bant ağlarına kamu ve özel sektör yatırımının en iyi şekilde nasıl destekleneceği konusundaki önerilerini sunuyor.
Alınan tedbirler AB 2020 Stratejisi'nin "her Avrupa vatandaşına 2013'e kadar temel geniş bant bağlantısı erişimi, 2020'ye kadar ise hızlı ve ultra hızlı geniş bant erişimi sağlama" hedefini gerçekleştirmeye katkıda bulunacak. Avrupa hâlihazırda dünyada geniş bant erişiminin ortalamada en yüksek olduğu (%24,8) bölge konumunda. Ancak evlerinde hızlı geniş bant internet erişimine sahip olan AB vatandaşlarının oranı yalnızca %1. Bu oran Japonya'da %12, G. Kore'de ise %15. AB Komisyonu gelişen rekabetçilik koşullarında bu durumu iyileştirilmeyi hedefliyor.
Enerji
- Visegrad Ülkeleri olarak anılan Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya ve Slovakya enerjiden sorumlu AB Komiseri Gunther Oettinger'e bir mektup göndererek, bu ülkelerde gerçekleştirilmesi gereken enerji altyapısıyla ilgili bir dizi ortak projenin AB Komisyonu tarafından desteklenmesini talep ettiler.
Geçiş hatlarının yenilenmesiyle ilgili projelerin AB tarafından oluşturulacak olan yeni enerji finansmanı mekanizması kapsamında değerlendirilerek desteklenmesini isteyen bu ülkeler, bu kapsamda değerlendirilemeyecek olan projelerin de AB'nin uyumlaştırma fonu kapsamına alınmasını öneriyor.
Halihazırda AB, ekonomik kriz nedeniyle üye ülkelerdeki gaz ve elektrik iletim altyapı yatırımlarının finanse edilmesine katkıda bulunuyor.
Ancak normal şartlar altında AB yalnızca ön değerlendirme çalışmalarının maliyetine katkıda bulunuyor; işin yapılması aşamasında mali bir katkıda bulunmuyor. Ancak Visegrad ülkeleri sundukları bu projelerin AB tarafından önceliklendirilmesinin özel yatırımcıları harekete geçireceğini ve böylece söz konusu projelere kaynak bulmada güçlük çekmeyeceklerini ileri sürüyor.
Devlet Yardımları
- AB Komisyonu, bazı üye ülkelerin verdiği devlet yardımlarını inceleyerek, onay verdi. Komisyon tarafından onay verilen devlet yardımları şunlar:
· Letonya'nın kriz öncesi en büyük ikinci bankası olan Parex'in derinlemesine yeniden yapılandırılması için Letonya Hükümeti tarafından yapılacak yardım;
· Slovakya tarafından ülkedeki sosyal imkânsızlıklar yaşayan topluluklara dijital televizyon istasyonu kurulması için teçhizat satın alınmasını destekleyen 11 milyon € tutarındaki destek;
· Alman yetkililer tarafından Wacker Chemie AG şirketine güneş enerjisi alanında kullanılabilecek polisilikon üretimi için yapılacak 79,5 milyon € tutarındaki bölgesel yatırım desteği.
AB Komisyonu İtalya tarafından Fri-el Acerra S.r.l. şirketine kapalı bir termoelektrik santralini satın alma ve dönüştürme yöntemiyle biyosıvı ile çalışan güç santraline dönüştürmesi için verilmesi planlanan 19,5 milyon €'luk bölgesel yatırım desteğinin AB Devlet Yardımı kurallarına aykırı olduğuna karar verdi. AB Komisyonu gerekçesinde bu yatırımın destek paketi sağlanmadan başlatılmış olduğunu, bu nedenle de yardımın amacının yatırım çekmek olmadığını belirtti.
Ekonomi
- Euro Alanı yıllık enflasyon oranı Temmuz 2010'daki %1,7 oranına kıyasla Ağustos 2010'da %1,6'ya geriledi. Bir önceki yılın aynı döneminde enflasyon oranı -%0,2 seviyesindeydi. Ağustos 2010'da aylık enflasyon ise %0,2 olarak gerçekleşti.
Temmuz 2010'da %2,1 olarak hesaplanan AB27'deki yıllık enflasyon Ağustos 2010'da %2 oranında gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı döneminde enflasyon oranı %0,6 seviyesindeydi.
Ağustos 2010 AB27 aylık enflasyon oranı ise %0,2 olarak gerçekleşti.
Üye ülkelerdeki enflasyon oranlarına bakıldığında Ağustos 2010'da en düşük oranlar İrlanda (-%1,2), Letonya (-%0,4), ve Almanya'da (%1); en yüksek oranlar ise Romanya (%7,6), Yunanistan (%5,6) ve Macaristan'da (%3,6) gözlendi.
Ağustos 2010'a kadar en düşük 12 aylık ortalama oran İrlanda (-%2,3), Letonya (-%2), Portekiz ve Slovakya'da (her ikisinde de %0,3) kaydedilirken; en yüksek oranlar Macaristan ve Romanya (her ikisinde de %5) ile Yunanistan'da (%3,5) gerçekleşti.
- Euro Alanı'nın dünyanın geri kalanıyla dış ticaret dengesi, ilk tahminlere göre Temmuz 2010'da 6,7 milyar € ticaret fazlası gösterdi. Temmuz 2009'da dış ticarette 11,9 milyar € fazla kaydedilmişti.
Haziran 2010'da 2,2 milyar € dış ticaret fazlası gerçekleşirken, bu meblağ bir yıl öncesinde 5,2 milyar € olmuştu. Temmuz 2010 verileri bir önceki ayla karşılaştırıldığında Euro Alanı'nda ihracatın %0,6, ithalatın ise %1,5 oranında azaldığı görüldü.
AB27'de Temmuz 2009'daki 0,5 milyar € ticaret fazlasına kıyasla Temmuz 2010'da 5,7 milyar € dış ticaret açığı belirlendi. Haziran 2010'da 9,7 milyar €, bir önceki yılın aynı döneminde ise 4,1 milyar € dış ticaret açığı görülmüştü. Temmuz 2010 verileri bir önceki ayla karşılaştırıldığında AB27'de ihracatın %0,3 artarken, ithalatın %1,1 oranında azaldığı görüldü.
AB27'nin ABD'den ithalatı dışında bütün önemli ticaret ortaklarıyla ticareti Ocak – Haziran 2010'da artış gösterdi. En büyük artışlar Brezilya (%59), Çin (%43) ve Türkiye'ye (%40) yapılan ihracatlarda ve Rusya (%45), Hindistan (%24) ve Çin'den (%22) yapılan ithalatlarda kaydedildi.
- Eurostat verilerine göre 2010'un ikinci çeyreğinde Euro Alanı ve AB27'de istihdam edilen kişi sayısı bir önceki çeyreğe göre değişmedi. 2010'un ilk çeyreğinde Euro Alanı'nda istihdam oranı yine sabitken, AB27'de %0,2 düşüş göstermişti.
İstihdam oranında düşüş görülen sektörler tarım (Euro Alanı'nda %0,9, AB27'de %0,4), imalat (sırasıyla %0,5 ve %0,3), inşaat (sırasıyla %0,3 ve %0,4) ve ticaret, ulaşım ve iletişim hizmetleri (her iki alanda da %0,2) oldu. Mali hizmetler ve iş dünyası faaliyetlerinde istihdam her iki alanda da %0,6 artarken, diğer hizmetlerde (özellikle kamu yönetimi, sağlık ve eğitim) istihdam artışı sırasıyla %0,2 ve %0,3 olarak gerçekleşti.
Bir önceki yılın aynı çeyreğiyle karşılaştırıldığında, hem Euro Alanı hem de AB27'de istihdam oranının %0,6 oranında düştüğü gözlendi. Eurostat tahminlerine göre 2010'un ikinci çeyreğinde 144,3 milyon'u Euro Alanı'nda olmak üzere AB27'de istihdam edilen toplam kişi sayısı 220,7 milyon olarak gerçekleşti.
*
B R Ü K S E L ' D E G E L E C E K A Y
AB Kurumları
· 20-23 Eylül, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu
· 27 Eylül, Tarım ve Balıkçılık Konseyi
· 7-8 Ekim, Adalet ve İçişleri Konseyi
· 11-12 Ekim, Rekabetçilik Konseyi
· 14 Ekim, Çevre Konseyi
Konferanslar
· 21 Eylül, Security in the Caspian Region, EPC, http://www.epc.eu
· 23 Eylül, Tackling inequality in health: a prerequisite for a sustainable Social Europe 2030, EPC, http://www.epc.eu
· 24 Eylül, The Treaty of Lisbon: A Second Look at the Institutional Innovations, EPC-Egmont-CEPS, http://www.ceps.be/
· 27 Eylül, Debriefing on European Parliament's Decision on the Financial Supervision Package, CEPS, http://www.ceps.be/
· 30 Eylül, Turkish foreign policy and relations with the West
· 12 Ekim, Role of the European Parliament: How does it function in reality?, CEPS, http://www.ceps.be/
HAZIRLAYANLAR :
Dilek İştar Ateş – Gamze Erdem Türkelli
bxloffice@tusiad.org
www.tusiad.org
Dr Bahadir Kaleagasi
International Coordinator
TUSIAD - Turkish Industry & Business Association
BRUSSELS :
Representation to the EU and BUSINESSEUROPE
(The Confederation of European Business)
T: +32 2 7364047 twitter.com/kaleagasi
kaleagasi@tusiad.org www.tusiad.org