BU SAYIDA:
 
AB-TÜRKİYE
AB KURUMLARI
AB LİDERLER ZİRVESİ
AB DIŞİŞLERİ BAKANLAR KONSEYİ
TELEKOMÜNİKASYON
TÜKETİCİ SAĞLIĞI
KÜLTÜR
EĞİTİM
EKONOMİ
AVRUPA YATIRIM BANKASI (AYB)
AB KÜRESELLEŞME FONU

AB-Türkiye

- 20-22 Ekim'de Londra Renaissance Chancery Court Otel'de düzenlenecek olan Türk Yatırım Kongresi'nde Türkiye'nin yatırım ortamı en geniş anlamıyla ele alınacak. Üç gün sürecek olan kongrede Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci ve bu sürecin yatırım ortamına etkileri de ayrıntılı bir şekilde analiz edilecek. Kongrede ayrıca Türkiye'de yenilenebilir enerji ve altyapı yatırımları ile bu sektörlerin Türk ekonomisindeki yeri, emlak, otomotiv, finans, turizm, sağlık, elektronik ve petrokimya sektörlerinde karlı yatırım fırsatları ve geçerli yatırım fırsatlarının analizi gibi konular yer alacak.

Türk özel sektörünün önde gelen firmalarından üst düzeyde katılımcıların konuşmacı olarak yer alacağı kongrede Türk iş dünyasının sesi TÜSİAD'ı Bahadır Kaleağası temsil edecek.

http://www.adamsmithconferences.com/yl1tuswe

- Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu'na mensup Fransız milletvekili Helene Flautre AB-Türkiye Karma Parlamento Kurulu'nun Eşbaşkanı seçildi. Başkan Yardımcıları ise Maria Eleni Kopa (Sosyalist/Yunanistan) ve Georgios Koumoutsakos (Hıristiyan Demokrat/Yunanistan) olarak belirlendi.

- İsveç'in AB İşleri Bakanı Cecilia Malmström, Avrupa Parlamentosu'nda, Yunan milletvekili Nicolaos Hountis'in Türkiye'yle ilgili sorularını yanıtladı. Türkiye'nin, G. Kıbrıs dahil olmak üzere AB'ye üyeleriyle ikili ilişkilerini normalleştirmesi ve tüm üye ülkelerin egemenlik haklarına saygı göstermesi gerektiğini belirtti. Malmström, Türkiye'nin komşularıyla iyi ilişkilerde olması gerektiğine işaret etti. Malmström, Türkiye'nin Ankara Protokolü'nü ayrım yapmaksızın tam olarak uygulaması gerektiğini, AB'nin bu konuya büyük önem verdiğini ve sürecin izlenmeye devam edileceğini söyledi.

AB Kurumları

- Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda yapılan oylamada milletvekilleri AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun ikinci dönem başkanlığını onayladı. Oylamada 382 evet, 219 hayır oyu kullanıldı. 117 milletvekili çekimser oy kullandı. 2004 yılında yapılan oylamada Barroso 413 evet, 251 hayır ve 44 çekimser oy alarak göreve başlamıştı.

AB Liderler Zirvesi

- AB başbakan ve devlet başkanları 24-25 Eylül'de Pittsburgh'de gerçekleştirilecek olan G20 zirvesi öncesinde ortak bir AB pozisyonu oluşturabilmek için bir araya geldi. AB liderleri dünya liderlerine halihazırda küresel ekonomik krizin etkilerinin tam olarak geçmediği ve bu nedenle yürürlükte olan mali yardım paketlerinden vazgeçilmesi için henüz erken olduğu ancak, devlet güvencelerinin ortadan kaldırılması için gerekli hazırlıklara başlanabileceği mesajını verme kararı aldı.

Liderler G20'nin sürdürülebilir kalkınma sağlamak ve ekonomik krizin yeniden yaşanmasını önlemek için gerekli altyapının oluşturulması amacıyla eşgüdümlü önlemler izlenmesi konusunda kararlılığını yeniden vurgulamasını istiyor. Mevcut önlemlerin ise dünya ekonomisi tümüyle düzelene dek sürdürülmesi planlanıyor. G20 zirvesinde Ab liderlerinin ileri süreceği öneriler:
 
• Ekonomik düzelmenin sürdürülebilir olması için önlemler alınmalı. Önlem paketlerinin uygulamasının ne şekilde sonlandırılacağı şimdiden planlanmalı.
 
• İstihdam yaratıcı önlemlere öncelik verilmeli. Krizde işini kaybedenlerin istihdam piyasasına kazandırılması için önlemler alınmalı.
 
• İstihdam ve sosyal bütünleşme tüm ekonomik önlem paketlerinin merkezinde yer almalı.
 
• Mali piyasalar reformuyla ilgili olarak Londra zirvesinde verilen taahhütler yerine getirilmeli.
 
• Bankacılık sisteminin düzgün bir şekilde işleyişi ekonomik büyüme açısından önemlidir. Şirketlere ve ekonomiye kredi akışının sağlıklı yürütülmesi gereklidir.
 
• G20 ülkeleri Basel II sermaye yeterliliği kurallarını uygulamaya koymalıdır.
 
• Mali sektördeki ücret uygulamalarının risk yönetimi ve uzun dönemli performansla ilişkilendirilmesi gereklidir. Ücret ve ikramiye uygulamaları saydamlaştırılmalı ve yönetim kurulunun sıkı denetimi altına alınmalıdır.
 
• Uluslararası mali kurumların yönetim sistemlerinde reform yapılmalıdır. Dünya Bankası'nda sürmekte olan reform çalışmaları 2010 bahar aylarında sona ermiş olmalıdır.
 
• Ekonomisi zayıf ülkelerin güçlendirilmesi için G20 ülkeleri yardım etmelidir.
 
• Bin Yıl Kalkınma Hedefleri çerçevesinde verilen taahhütler yerine getirilmelidir.
İklim değişikliğini önlemeyle ilgili çabalara bütün ülkeler katılmalıdır. İklim değişikliğinden kaynaklanan zararların ortadan kaldırılması ya da azaltılması için mali kaynaklar harekete geçirilmelidir. 
 
AB Dışişleri Bakanlar Konseyi

- 15 Eylül'de toplanan AB Dışişleri Bakanları Konseyi'nde Afganistan, İran ve Güney Kafkasya meseleleri ile ilgili görüş alışverişinde bulunuldu. Başkanlığını İsveç Dış İşleri Bakanı Carl Bildt'in üstlendiği Konsey'in sonuçları şunlardır:
 
• Afganistan'da 20 Ağustos'ta düzenlenen başkanlık seçimlerine ilişkin olarak, seçim sürecinin sorumluluğunun Afganistan'ın omuzlarında olduğu ve olası yolsuzlukların incelenmesinin önemli olduğu vurgulanıyor. AB, Afganistan'daki varlığını arttırmaya yönelik çalışmalarda bulunuyor.
 
• Güney Kafkasya ile ilişkilerin bir adım ileri götürülmesi ve Doğu Ortaklığı çerçevesinde imzalanacak ticaret anlaşmaları gibi somut başlangıçlar yapılması hedefleniyor. AB Komisyonu, Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan ile müzakereler için kısa zamanda öneriler sunmayı planlıyor. Bu üç ülkeye karşı prensipte aynı şekilde davranılması hedeflenirken, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü alanlarında aşama kaydetmeleri talep edilecek.
 
• AB, Sudan'daki barışçıl ve demokratik ilerleme için gösterdiği desteği vurguluyor. Afrika'nın en büyük topraklara sahip ülkesi Sudan'ın Darfur bölgesinde sürekli barış olacaksa, Sudan ve Çad arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi önemli bulunuyor. AB, Sudan'ın gözden geçirilmiş Cotonou Antlaşması'nı imzalamamasını üzüntüyle karşılıyor. Bu antlaşma, yoksulluğu yok etmeyi ve Afrika ülkelerini küresel ekonomiyle bütünleşmelerini amaçlıyor.
 
• Honduras'ta hızlı ve barışçıl bir çözüme ihtiyaç olduğunun altı çiziliyor ve insan hakları ihlallerine ilişkin endişeler dile getiriliyor. AB, ülkeye yapılan kalkınma yardımlarına ve hükümet ile temasları sınırlı tutmaya devam edecek.
 
• İran'da Fransız vatandaşı Clothilde Rice ile İngiliz ve Fransız Elçilikleri çalışanlarına karşı hala devam etmekte davaya ilişkin görüş alışverişinde bulunuldu. 
 
Telekomünikasyon

- AB Komisyonu, geniş bant ağlarının geliştirilmesi için öngörülen kamu fonlarına ilişkin bir dizi ilke kabul etti. Bu ilkeler, ilgili kişiler ve çıkar grupları için açık ve net bir çerçeve oluşmasını sağlamak ve geniş bant hizmetlerinin üye ülkelerde daha geniş alanda, daha hızlı yayılmasını hedefliyor. İlkeler ayrıca, yeni nesil erişim ağlarının yaygınlaşması için bu sektördeki yatırımları kamu desteği ile güçlendirmeyi amaçlıyor.

Geçtiğimiz beş yılda geniş bantlı ağların pazara girmesi için devlet desteği sağlamaya yönelik kırktan fazla karar alan AB Komisyonu, yeni ilkeleri bu deneyimlerini temel alarak oluşturdu.

İlkeler, geniş bantlı ağlar ve yeni nesil erişim ağlarının özel kuruluşların yatırım yapmadığı alanlarda kullanılması ve yaygınlaştırılması için kamu fonlarının nasıl yönlendirilebileceğini açıklamaktadır. Yüksek hızlı ve çok yüksek hızlı geniş bant ağlarının öncelikli olarak özel kuruluşlar tarafından çalıştırılması gerekse de, bu kuruluşların yatırım planlarının olmadığı alanlarda devlet yardımları bu ağların yaygınlaştırılmasında önemli bir rol oynayabilir. Dolayısıyla ilkeler yardımların piyasa dinamiklerini ve rekabeti korumasını şart koşmaktadır.

2008 yılının Mayıs ve Haziran aylarında, AB Komisyonu bütün paydaşlara danışarak çeşitli toplantılar düzenledi. AB'ye üye ülkelerden toplantılara katılan operatörler, internet sağlayıcıları ve sivil toplum örgütleri, Komisyon'un bu alandaki girişimlerine destek verdiler.

Tüketici Sağlığı

- AB Komisyonu Sağlık ve Tüketici Genel Müdürlüğü, AB'nin sağlık ve tüketici koruma politikaları konusunda tartışmalar gerçekleştirilmesi amacıyla internet üzerinde on-line bir platform oluşturdu. AB'nin resmi dillerinde tartışmalar yapılacak olan platform 23 Ekim'e kadar açık kalacak. Platformda sağlık ve tüketici politikaları tartışmalarının yanı sıra AB'nin bu alanda ne gibi faaliyetlerde bulunduğu açıklanacak ve platformu ziyaret edenler oylama yapabilecek.

- AB Komisyonu bulaşıcı H1N1 virüsü (domuz gribi) ile ilgili bir strateji oluşturdu. Hastalığın olumsuz etkilerini azaltmak için AB üyesi ülkelerin yakın bir işbirliği içinde çalışmasının önemini vurgulayan Komisyon, bu işbirliğin AB Sağlık Güvenliği Komitesi gibi kurumsal bir yapı içinde olması gereğine dikkat çekiyor. Strateji belgesine göre hastalığa karşı mücadelede aşı önemli bir rol oynuyor ve üye ülkeler aşı satın almaya teşvik ediliyor. Ancak kısa bir zaman diliminde yüksek miktarlarda aşı üretmenin güçlüğüne dikkat çeken Komisyon, aşı planlaması yapılması gerektiğinin altını çiziyor.

Ayrıca bu bulaşıcı hastalıkla karşı karşıya kalan AB dışındaki ülkelere de yardım sağlanacağı belirtiliyor. AB'nin yeterli aşı ulaştırılmasının sağlanması, hastane ve diğer sağlık ünitelerinin kapasitesinin artırılması gibi konularda bu ülkelere yardım elini uzatacağı belirtiliyor.

Strateji belgesinde ayrıca kamu makamları bulaşıcı hastalığın ekonomik ve sosyal olarak doğuracağı olumsuz sonuçlara odaklı bir şekilde önlemler almaya davet ediliyor.

Kültür

- Avrupa Kültür Başkenti'ni seçmekle sorumlu heyet, Letonya'nin başkenti Riga'nın 2014'te Avrupa Kültür Başkenti olması için tavsiyede bulundu. AB Bakanlar Konseyi'nin Riga'nın resmi adaylığını 2010 yılının Mayıs ayında açıklaması bekleniyor. Cesis ve Liepaja ise Letonya'dan aday olabilecek diğer şehirler.

Avrupa Kültür Başkenti ile ilgili karara göre, 2014 yılında Avrupa Kültür Başkenti etkinliklerine ev sahipliği yapacak iki üye ülke Letonya ve İsveç olarak belirlendi. İsveç için aday gösterilen şehirlerden biri de 8 Eylül'de açıklanmış olan Umea idi.

Eğitim

- AB Komisyonu, Avrupa Tercümanlık Yüksek Lisansı ağına üye olarak kabul edilen üniversitelerin bir listesini yayımlandı. Ağın amacı, tercümanlık öğrencileri için yüksek kalitede eğitim sağlanması, eğitim standartlarının geliştirilmesi ve Avrupalı resmi organların bu alanda üstün nitelikli profesyonellerle donanmasını sağlamaktır.

Mayıs 2009'da Komisyon, Avrupa'daki 285 üniversite ve tercümanlık programı bulunan yüksek eğitim kurumuna söz konusu ağa katılmaları için çağrıda bulundu. 23 resmi AB dilini kapsayan 93 adet başvuru, 24 üye ülkenin yanı sıra Türkiye, Makedonya ve Lübnan'da bulunan kurumlardan alındı. (Lüksemburg, Hollanda ve Kıbrıs'ta yüksek lisans seviyesinde tercümanlık eğitimi verilmediği için bu ülkelerden başvuran kurum olmadı.)

Başlangıç olarak dört yıl sürmesi kararlaştırılan programa 15 üye ülkeden 34 program seçildi. Bu süreç boyunca başarılı programlar Avrupa Tercümanlık Yüksek Lisansı Ağı Üyesi ünvanını taşıyacak. Bu sistem, katılan eğitim kurumları arasında en iyi uygulamanın paylaşılmasını teşvik ederek, tercümanlık standartlarının artmasını ve Avrupa'da bu alanda sağlam bir piyasanın oluşmasını hedefliyor.

Ekonomi

- Euro Alanı'nın dünyanın geri kalanı ile arasındaki dış ticaret dengesinde Temmuz 2009'da 12,6 milyar € ticaret fazlası kaydedildi. Temmuz 2008'de ise 3,5 milyar € ticaret açığı tespit edilmişti. Ticaret açığı Haziran 2008'de 0,8 milyar €, Haziran 2009'da ise 5,4 milyar € idi. Temmuz 2009 rakamları bir ay öncesi ile karşılaştırıldığında, ithalat %0,3 oranında düşerken, ihracat %4,1 yükseldi.

AB27'de Temmuz 2009 dış ticaret dengesi için yapılan ilk tahminler 0,7 milyar € fazlalık gösterdi. Temmuz 2008'de ise 22,4 milyar € ticaret açığı kaydedilmişti. Haziran 2008'de 19,9 milyar € tutan ticaret açığı, Haziran 2009'da 4,6 milyar €'ya düştü. Temmuz 2009 rakamları bir ay öncesi ile karşılaştırıldığında ithalat %0,6 düşerken, ihracat %3,3 yükseldi.

AB27 enerji açığı, Ocak-Haziran 2008'deki 183,5 milyar € açık ile karşılaştırıldığında Ocak-Haziran 2009 döneminde 112,6 milyar €'ya düştü. Makine ve motorlu araçlarda kaydedilen ticaret fazlası ise aynı dönem göz önünde bulundurulduğunda 74,2 milyar €'dan 46,4 milyar €'ya, kimyasallarda ise 39,9 milyar €'dan 38 milyar €'ya düştü.

AB27'nin başlıca ortakları ile arasında gerçekleşen ticaret akışı azalma görüldü. Ocak-Haziran 2009 dönemi bir sene öncesinin aynı dönemiyle karşılaştırıldığında en önemli düşüşler Rusya'yla %39 , Türkiye'yle %32, Güney Kore'yle %27, Brezilya'yla %23 olarak kaydedilirken, ithalattaki düşüşler ise Rusya'ya %42, Japonya'ya %29, Brezilya'ya Norveç'e ve Türkiye'ye %28 şeklinde oldu.

- Saat başına toplam işgücü maliyetleri, 2009 yılının ikinci çeyreğinde 2008'in aynı dönemine oranla Euro Bölgesi'nde (AB16) %4 nominal artış gösterdi. AB27'de ise aynı dönemdeki artış %3,7 oranında oldu.

Euro Bölgesi ve AB27'de işgücü maliyetlerinin ücretler ve ücret dışı maliyetler arasındaki dağılım oranı karşılaştırıldığında, Euro Bölgesi'ndeki ücretlerin %3,9 ve ücret dışı maliyetlerin %4,2, AB27'de ücretlerin %3,6 ve ücret dışı maliyetlerin %3,8 oranlarında arttığı gözlendi.

Artış oranlarının sektörel dağılımına bakıldığında, Euro Bölgesi'nde endüstri, inşaat ve hizmet sektörlerinde sırasıyla %5,3, %4,5 ve %3,2 oranlarında artış görüldü. AB27'de ise, bu sektörlerdeki işgücü maliyetlerinin artış oranları sırasıyla %5,1, % 4,1 ve %2,9 olarak tespit edildi.

2009'un ikinci çeyreği için verilerin belirlenmiş olduğu üye ülkeler arasında, sadece Litvanya (-%6,2) ve Estonya'nın (-%0,6) işgücü maliyetlerinde geçen seneye göre düşüş görülürken, en büyük artış oranları ise Bulgaristan (%15,5) ve Romanya'da (%11,7) gözlendi.

Avrupa Yatırım Bankası (AYB)

- AYB, Volkswagen Group'a bağlı şirketlerden VW India Private Ltd.'ye milyon € tutarında kredi sağladı. Şirket bu krediyi Hindistan'ın Maharashtra bölgesinde yeni otomobil üretim fabrikası kurmakta kullanacak. Bu fabrikada Hindistan pazarı için üç ayrı modelde otomobil üretilecek. AYB bu krediyi sağlarken Avrupalı bir şirket olan VW'nun Asya'daki varlığının güçlendirilmesini, Hindistan'da istihdam yaratılmasını ve Hindistan pazarı için çevreyi kirletmeyen otomobil üretilmesini sağlamayı hedefliyor.

AB Küreselleşme Fonu

- AB Komisyonu İrlanda'nın yapmış olduğu başvuruyu değerlendirerek, Dell Computers şirketinin işten çıkarmak zorunda kaldığı 2840 işçinin yeni iş bulabilmesini sağlamak üzere toplam 14,8 milyon €'luk mali yardım sağlama kararı aldı. AB Küreselleşme Fonu'ndan sağlanacak olan mali yardımın Avrupa Parlamentosu ve AB Bakanlar Konseyi tarafından da onaylanması gerekiyor.

Dell Computers'ın masa üstü bilgisayar üretim tesislerini, halihazırda bulunduğu İrlanda'nın Limerick şehrinden Asya'ya kaydırma kararı alması üzerine aralarında 2000 Dell çalışanı ve tedarikçilerinin yer aldığı 2840 kişinin işsiz kalması nedeniyle İrlanda hükümeti AB Küreselleşme Fonu'ndan faydalanmak üzere başvuruda bulunmuştu. Masa üstü bilgisayarlara olan talebin 2009 yılının ilk çeyreğinde %23 düşmesi üzerinde Dell, üretimini maliyetlerin daha düşük olduğu Çin'e kaydırma kararı almıştı. İnternet bağlantısı için
*
BRÜKSEL'DE GELECEK AY

AB Kurumları
 
• 21-22 Eylül, Adalet ve İç İşleri Konseyi
 
• 24-25 Eylül, Rekabetçilik Konseyi
 
• 28-29 Eylül, Tarım ve Balıkçılık Konseyi
 
Konferanslar
 
• 22 Eylül, "European Year of Creativity and Innovation 2009 - 5th Brussels debate: Business and Entrepreneurship", EPC, www.epc.eu 
 
• 29-30 Eylül, The European Culture Forum, www.cultureforum.teamwork.fr

• 6 Ekim, "Proposals for a Europe of Liberties", CEPS, www.ceps.be/Events  
 
• 7 Ekim, "The Swedish Presidency", CEPS, www.ceps.be/Events  
 
• 8 Ekim, "The Future of the Automotive Industry" http://conferences.euobserver.com/auto/index/  
 
• 20-22 Ekim, "Turkish Investment Summit" http://www.adamsmithconferences.com/yl1tuswe  

HAZIRLAYANLAR :
Dilek İştar Ateş - Suna Orçun
bxloffice@tusiad.org  www.tusiad.org