BU SAYIDA:
AB - TÜRKİYE
AB - KIBRIS
AB - ABD
AB – RUSYA
KOMŞU ÜLKELER POLİTİKASI
ORTAK TARIM POLiTiKASI
AR-GE
KÜLTÜR – SANAT
ADALET – İÇİŞLERI
TİCARET
EURO ALANI
AB - Türkiye
- Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Türkiye'nin su yönetimi politikasını incelemek üzere 18 Kasım'da bir konferans düzenledi. Konferansta Türkiye'deki çeşitli bölgelerde yapımı süren baraj inşaatlarıyla ilgili kısa bir film gösterisi yapıldı.
Türkiye'den birçok sivil toplum kuruluşu temsilcisinin katıldığı konferansta Avusturyalı Parlamenter Ulrike Lunacek Türkiye'deki barajlar konusunu yakından takip izlediğini, bu barajların hayvan, bitki ve insanlığı tehdit ettiğin, çoğu kez bölgede yaşayan insanlara para dahi verilmeden yerleşim yerlerini terk ettirildiklerini ve ayrıca baraj inşaatlarının kültürel mirasları tehdit ettiğini vurguladı. Başka enerji alternatiflerinin neler olabileceği konusunda araştırma yapılması gerektiğine değinen Lunacek, Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde bu konunun da değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Türkiye'nin AB'nin çevre mevzuatına tam uyum göstermesi gerektiğinin altını çizdi.
Konferansa Türkiye'den Doğa Derneği, Yeşil Artvin Derneği, Loç Vadisi Platformu, Sarıkeçili Yörükler Derneği, TEMA Vakfı, Derelerin Kardeşliği Platformu, Allanoi Hareketi Platformu, Hasankeyfi Yaşatma Girişimi, Çoruh Havzası Çevre Koruma Birliği, Yuvarlakçay Platformu ve Özgür Munzur Girişimi gibi sivil toplum kuruluşları katıldı.
AB - Kıbrıs
- Avrupa Bölgeler Komitesi, K. Kıbrıs'daki 'kültürel mirasın yağmalandığı' iddiasıyla Brüksel'de Avrupa Bölgeler Komitesi binasında düzenlenen fotoğraf sergisini kapatma kararı aldı. Rumlar bunun üzerine Komite Başkanı Mercedes Bresso ve Komite Genel Sekreteri Gerhard Stahl nezdinde girişimde bulundu.
G. Kıbrıs Girne Belediyesi ile Avrupa Bölgeler Komitesi'nin, Cikko Manastırı ve Başpiskopos Makarios Kültür Merkezi ile işbirliği içerisinde düzenlediği sergide yer alan tüm fotoğrafların alt başlıklarında "istila" ifadesi yer aldığı ve sanatsal içerikli sergiye siyasi boyut kazandırıldığı için Komitenin bu kararı aldığı bildirildi. Avrupa Bölgeler Komitesi, sözde "Girne Belediyesi"ne gönderdiği elektronik posta ile 19 - 26 Kasım tarihleri arasında açık kalması planlanan serginin kapatılması kararını bildirdi.
Serginin kapatılmasıyla ilgili olarak Avrupa Bölgeler Komitesi İletişim Kurumu yetkilisinin yaptığı açıklamada, AB'nin ilgili kurumuna bir etkinliğe son verme olanağı sunan 398 sayılı 1.9 maddesine dikkat çekilerek, kültürel bir etkinliğin siyasi nitelik taşır hal almış olması dolayısıyla kapatma kararının alındığı bildirildi.
- Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Kimoon, K. Kıbrıs Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve G. Kıbrıs lideri Dimitris Hristofyas, BM'nin New York'taki genel merkezinde üçlü görüşme için bir araya gelerek yaklaşık 4 saat süren bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantı sonrası gerçekleştirdiği basın toplantısında Genel Sekreter Ban Ki-moon yapıcı bir görüşme gerçekleştirildiğini, yönetim ve güç paylaşımı, ekonomi, mülkiyet ve güvenlik başlıklarında ilerleme sağlandığını söyledi. Çözüm sürecinin Kıbrıslılara ait olduğunu vurgulayan Kimoon bundan sonra müzakerelerin daha yoğun bir çizgide sürdürüleceğini, Ocak 2011 sonunda Cenevre'de gerçekleştirilecek olan zirvede tarafların bir araya geleceğini belirtti.
Ki-Moon 2010 başında Ada'ya yaptığı gezide halkın çözüm isteğinin güçlü olduğuna tanıklık ettiğini ancak, görüşmeler devam ettikçe zaman içinde bu durumun yok olmaya yüz tuttuğunu belirtti. Bu nedenle iki lideri görüşmeye çağırdığını ifade eden Ban Ki-moon, çözüm görüşmelerinin ivmesini kaybettiğini, hala zaman varken ve siyasi fırsatlar yerindeyken çözüm sürecine ivme kazandırılması gerektiğini, bunu yapacak olanların da liderler olduğunu, BM'nin ancak destek olabileceğini vurguladı.
Ada'daki halkların ve uluslararası toplumun bir çözüm istediğine işaret eden Ki-moon, liderlerin de önümüzdeki haftalarda daha sık bir araya gelme sözü verdiklerini, uzlaşı sağlanamayan alanlarda ne gibi çözümler üretilebileceğine ilişkin bir plan hazırlayacaklarını bildirdi. Kendisinin de Kasım ayı sonunda GM Güvenlik Konseyi'ne bir rapor sunacağını hatırlatan Ki-moon, liderlere bu raporun açık ve adil olması sözünü verdiğini söyledi.
- İngiltere'nin Avrupa işlerinden sorumlu Bakanı David Lidington, İngiltere'nin Kıbrıs'ın bölünmesini desteklemediğini belirtti. Hristofyas, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve Derviş Eroğlu'nun New York'ta yapacağı görüşme öncesinde Avam Kamarası'nda görüşlerini açıklayan Lidington, her iki liderin de uluslararası toplumun tam desteğine sahip olduğunu, fırsat penceresi kapanmadan sorunun çözümlenmesi gerektiğini söyledi.
David Lidington, İngiliz hükümetinin Kıbrıs'ta siyasi eşitliğe sahip, iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyonu desteklediğini vurguladı. Lidington Türkiye'nin çözüm sürecine olumlu destek verdiğini belirtti.
- Avrupa Parlamentosu Liberaller grubu Eski Başkanı ve aynı zamanda AP Kıbrıslı Türkler ile Yüksek Seviyede Temas Grubu üyesi olan İngiliz Parlamenter Graham Watson, Kıbrıslı liderlerin BM Genel Sekreteri gözetiminde yaptığı müzakerelerde bir ilerleme sağlanamaması durumunda AB Konseyi'nin Kıbrıs gündemiyle toplanıp, artık ne yapılacağına karar vermesi gerektiğini söyledi.
Kıbrıs sorununun AB'yi ilgilendirdiğini, bu konuda AB'nin sorumluluğu olduğunu belirten Watson, İngiltere Dışişleri Eski Bakanı Jack Straw'un geçtiğimiz günlerde bir gazeteye verdiği demecinde belirttiği Kıbrıs'ta artık bölünmenin de gündeme gelebileceği şeklindeki görüşünü desteklediğini kaydetti. Watson, Kıbrıs'ta çözüm olmazsa iki devlet olasılığının ortaya çıkabileceğine işaret etti.
AB - ABD
- AB ve ABD zirvesi 20 Kasım'da Lizbon'da gerçekleştirildi. NATO liderler zirvesi için Lizbon'a gelen ABD Başkanı Barack Obama ile AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, Dış Politika Yüksek Temsilcisi Cathron Ashton ve AB Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso arasında gerçekleştirilen zirvede iki taraf arasındaki tartışmalı konular ele alınmadı. Gazetecilere yaptığı açıklamada bu zirvenin daha önceki zirveler kadar heyecan verici olmadığını, gündemdeki her konu hakkında uzlaşıya varıldığını belirten Obama, yine de AB ile ABD arasındaki zirvelere büyük önem verdiğini vurguladı.
Avrupa Parlamentosu üyeleri AB-ABD zirvesinde İngiliz ve Amerikan askerleri tarafından Irak'ta işkence gerçekleştirildiği yönündeki iddiaların görüşülmesini istemiş ancak bu konu zirve gündemine alınmamıştı. Liderler arası zirve öncesinde 19 Kasım'da AB – ABD Enerji Konseyi toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantıda görüşülen konular ve alınan kararlar:
· Ekonomik dengesizlikler korumacılığın önlenmesi, döviz kurları gibi konularda G20 kararlarına sadık kalınacaktır.
· AB ve ABD Doha Kalkınma Zirvesi görüşmelerinin olumlu bir şekilde sonuçlandırılması yönündeki taahhütlerini tutacaktır.
· Trans-Atlantik Ekonomik Konsey, AB-ABD arasındaki ticari ilişkilerin artırılması için nelerin yapılması gerektiği yönünde çalışmalar gerçekleştirecek ve 2011 sonunda sunumunu yapacaktır.
· AB-ABD Enerji Konseyi temiz enerji üretimi teknolojilerinin geliştirilip yaygınlaştırılması için çalışmalar yapacaktır.
· AB ve ABD Kopenhag İklim Değişikliğini Önleme Konferansı kararlarını uygulanması için itici güç olacaktır.
· AB ve ABD arasında ortak çalışmalar gerçekleştirmek üzere siber güvenliğin sağlanması ve siber suçların önlenmesi çalışma grubu kurulacaktır.
AB – Rusya
- Avrupa Birliği ve Rusya arasında Mart 2005'ten beri yapılan insan hakları danışma toplantılarının 12. turu 17 Kasım 2010 tarihinde Brüksel'de gerçekleştirildi. Toplantıda iki bölgede insan haklarının durumu ve gelişimi değerlendirildi.
Toplantıda özellikle hukukun üstünlüğü, yargı ve polis reformu, sivil toplum, insan hakları platformlarında işbirliği ve farklı nedenler üzerinden ayırımcılıkla mücadele konularının yanı sıra AB – Rusya Modernleşme Ortaklığı da ele alındı.
AB Rusya'da aralarında ifade özgürlüğü, toplantı özgürlüğü, cezaevlerindeki durum ve kolluk kuvvetleri tarafından kötü muamelenin de bulunduğu bazı insan hakları konuları ile ilgili endişelerini dile getirdi. Her iki taraf da AB ve Rusya'da kaygı uyandıran münferit vakalar konusunda açıklama getirmeye devam ederken, AB ve Rusya arasında insan hakları alanındaki işbirliğinin nasıl artırılabileceği konusunda bir görüş alış verişinde bulunuldu. AB yetkilileri üçüncü ülkelerle yapılan insan hakları toplantılarında sivil toplumun sesini de duyurma çabası dâhilinde, Rus sivil toplum temsilcileriyle 8 Kasım'da Brüksel'de buluşmuştu. Rusya ile yapılan olağan insan hakları danışma toplantılarının bir sonraki tarihi 2011 yılı ilkbaharı olarak belirlendi.
Komşu Ülkeler Politikası
- AB Komisyonu Avrupa Komşu Ülkeler Politikası kapsamında 2011 Bölgelerarası Eylem Programı'nı kabul etti. Komşu Ülkeler Politikası dâhilindeki ülkeleri ve Rusya'yı kapsayan program kapsamında 52 milyon € 'luk kaynak ayrılarak, bu ülkeler ve AB arasında öğrenci hareketliliği ve yönetimsel reformlar desteklenecek. AB tarafından sağlanacak mali kaynağın 36 milyon € 'luk kısmı öğrencilerin ve akademik kadroların hareketliliğinin artırılması ve AB ve bu ülkeler arasında Erasmus programları aracılığıyla işbirliğinin desteklenmesi amacıyla, 7 milyon € 'luk kısmı bu ülkelerin yasal çerçevelerini AB kurallarıyla uyumlu hale getirmeleri ve kalan 9 milyon € 'luk kısmı ise bu ülkelerde yönetim reformlarının desteklenmesi amacıyla kullanılacak.
Ortak Tarım Politikası
- AB Komisyonu "2020'ye doğru Ortak Tarım Politikası" başlıklı bildirisinde AB'nin tarım sektörünün AB 2020 Stratejisi'nin hedefi olan sürdürülebilir, akıllı ve kapsayıcı büyüme hedefine yönelik olarak daha dinamik, rekabetçi ve etkin hale getirilmesi amacıyla yapılacak reformun ana hatlarını açıkladı. Belgede tarım sektörü reformu için daha önceden gerçekleştirilen kamu istişare süreci ve Ortak Tarım Politikası'nın (CAP) geleceği konusundaki konferans bulguları ışığında üç ayrı seçenek belirlendi. Belgede belirlenen seçenekler çerçevesinde hazırlanacak olan resmi yasama teklifleri 2011 yılı ortasında Komisyon tarafından açıklanacak.
Kamu istişare süreci ve konferans sonucunda Ortak Tarım Politikası'nın yeterli gıda üretimi, doğal kaynakların ve iklim eyleminin sürdürülebilir yönetimi ve bölgesel dengeler ve kırsal alanların çeşitliliğinin korunması ana hedeflerini benimsemesi arzusu ortaya konmuştu.
Komisyon bu hedefleri dikkate alarak, reform için üç seçenek belirledi:
· Ortak Tarım Politikası'nın en acil eksikliklerinin tedrici değişikliklerle giderilmesi,
· 2. Ortak Tarım Politikası'nın daha yeşil, daha adil, daha verimli ve daha etkin olmasının sağlanması,
· Gelir desteği ve piyasa tedbirlerinden uzaklaşarak, çevre ve iklim değişikliği hedeflerine odaklanılması.
Komisyon her üç reform seçeneğinde de hâlihazırda kullanılmakta olan iki sütunlu yapının korunmasını öngörüyor. Her üç seçenek de gelecekte kullanılacak doğrudan ödeme sisteminin tarihi emsal dönemlerine değil nesnel kıstaslara bağlı olması gerektiğini vurguluyor.
Ar-Ge
- 7. Çerçeve Program Ara Dönem Raporu 10 kişilik uzmanlar grubu tarafından 6 aylık bir çalışmanın sonucunda hazırlanarak, Ar–ge'den sorumlu AB Komiseri Maire Geoghegan-Quinn'e sunuldu. AB Komisyonu raporun ayrıntılı incelemesini gerçekleştirerek, cevabını önümüzdeki haftalarda sunacak. Uzmanlar grubu tarafından hazırlanan raporda 7. Çerçeve Program'ın işleyişini iyileştirmek için AB düzeyinde ve ulusal programlar kapsamında dikkate alınması gereken bir takım öneriler bulunuyor.
Bu öneriler arasında:
· Yüksek kalitede araştırma altyapısının geliştirilip kullanılması,
· Mali destek seviyesinin en azından aynı seviyede tutulması,
· Geniş bir yelpazede küçük ve büyük ölçekli iş yerlerinin, üniversitelerin ve ar-ge örgütlerinin katılımının iyi belirlenmiş bir yenilikçilik stratejisi çerçevesinde artırılması,
· Basitleştirme, güvene dayalı ve riske açık bir yaklaşım ile atılım sağlanması,
· 7. Çerçeve Programı'nın kalan yıllarında açık çağrılara önem verilmesi,
· Eski ar-ge araçları yeterince geliştirilmeden ve incelenmeden yeni araçlar kullanılmaması,
· Kadınların 7. Çerçeve Programı'na katılımının desteklenmesi,
· 7. Çerçeve Programı ve Yapısal Fonlar arasında bağlantılar oluşturularak, yeterli düzeyde temsil edilmeyen üye ülkelerin temsilinin artırılması,
· Hâlihazırdaki uluslararası işbirliği stratejisinin derinlemesine incelenmesi sonucunda bir yeniden düzenleme gerçekleştirilmesi yer alıyor.
Kültür – Sanat
- 2010 Avrupa Birliği Edebiyat Ödülü Brüksel'de Flaman Kraliyet Tiyatrosu'nda gerçekleştirilen törenle sahiplerini buldu. AB Edebiyat Ödülü bu yıl 11 genç yazara, bu yazarların kendi ülkeleri dışında bilinirliklerini artırmak amacıyla verildi. Bu ödülü alan yazarlar AB'nin edebiyat çeviri fonundan öncelikli yardım almaya hak kazanıyor. AB Edebiyat Ödülü 3 yıl süresince 35 ülkeden yazarlara veriliyor.
Bu yıl ödül sahipleri Belçika, G. Kıbrıs, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Almanya, Lüksemburg, Romanya, Slovenya, İspanya ve Makedonya'daki ulusal jüriler tarafından bu ülkelerdeki yazarlar arasından seçildi. 2011 AB Edebiyat Ödülü sahipleri Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, İzlanda, Letonya, Lihtenştayn, Malta, Sırbistan, Hollanda, Türkiye ve İngiltere tarafından seçilecek.
- AB tarafından 2008 yılında internet üzerinden Avrupa kültürel mirasına erişim sağlanması amacıyla başlatılan Avrupa dijital kütüphanesi Europeana projesi (www.europeana.eu) Avrupa'nın çeşitli yerlerindeki farklı kültürel kurumlardan 14 milyon dijital kitap, harita, fotoğraf, tablo, film ve müzik videosuna erişim olanağı sağlıyor. Europeana projesine bütün AB üyeleri destek verirken, Fransa halen bütün nesnelerin %18'i ile en büyük destekçi konumunda. Europeana projesi önümüzdeki yıl 1. Dünya Savaşı teması çerçevesinde kullanıcılar tarafından içerik oluşturulmasına olanak sunacak.
AB Komisyonu tarafından Avrupa'nın kültürel mirasını internet üzerinden erişilebilir hale getirmenin yeni yöntemlerini ele alan Akil İnsanlar Grubu (Maurice Lévy, Elisabeth Niggemann, Jacques de Decker) raporu ise 2011 yılının başında yayımlanacak.
Adalet – İçişleri
- AB Komisyonu, 14 AB üyesine AB genelinde kayıp çocuklar ve aileleri için Avrupa'nın her yerinden ulaşılabilen yardım hattı 116 000'ı işler hale getirmeleri için son bir çağrıda bulundu. Bu yardım hattı halen Avusturya, Bulgaristan, G. Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Finlandiya, Almanya, İrlanda, Letonya, Lituanya, Lüksemburg, Malta, Slovenya ve İsveç'te tam olarak işlerlik kazanmamış durumda, İngiltere'de ise yalnızca kısmen işliyor. Yardım hattı çocukların ve ebeveynlerin evlerinden uzak olduğu durumlarda Avrupa genelinde tek bir telefon numarası aracılığıyla kayıp vakalarını bildirmelerine olanak sağlıyor. Komisyon 116 000 yardım hattına işlerlik kazandırılmasını bir öncelik olarak değerlendiriyor. Üye ülkeler Kasım 2009'da kabul edilen yeni AB telekomünikasyon kuralları çerçevesinde Kayıp Çocuklar Yardım Hattı'nı 25 Mayıs 2011 tarihine kadar faaliyete geçirmekle yükümlü.
Ticaret
- AB Komisyonu Genelleştirilmiş Tercihler mekanizması altında ithal edilen ürünler için uygulanan menşe kurallarını değiştirdi. Yeni düzenlemeyle AB'nin tercihli ticaret uygulamalarından yararlanmak isteyen gelişmekte olan ülkelere uygulanacak kurallar ve süreçler basitleştirilirken, sahteciliğin önlenmesi için de bir takım önlemler alındı. Menşei kuralları ithal edilen ürünlerin AB'nin tercihli ticaret uygulamalarından yararlanan ülkelerden gelip gelmediğini kontrol ederek, bu ürünlerin tercihli bir gümrük vergisine tabi olup olamayacağını belirlemektedir.
Hâlihazırdaki kurallar 1970lerde belirlenmiş olup, çok karmaşık, çok kısıtlayıcı ve kadük oldukları gerekçesiyle eleştiriliyordu. AB Komisyonu'nun yeni düzenlemesiyle bu kurallar gelişmekte olan ülkelerin anlaması ve uyabilmesini kolaylaştırmak için basitleştiriliyor.
Bununla birlikte, En Az Gelişmiş Ülkeler için özel düzenlemeler koyularak, hammaddeleri bu ülkelerden olmamalarına rağmen bu ülkelerde imal edilmiş çok daha fazla ürünün menşei olarak kendi ülkelerini kayıt ettirebilmelerini sağlanıyor.
Euro Alanı
- İrlanda içinde bulunduğu ekonomik krizi aşabilmek için Uluslararası Para Fonu (IMF) ve AB'den mali yardım almayı kabul etti. Alacağı 90 milyar €'luk kaynak ile içinde bulunduğu krizden kurtarmak amacıyla bankacılık sektörüne destek olmayı planlayan hükümet, bu işlem dolayısıyla şirketlerin borç alma maliyetlerini de aşağı çekmiş olacak.
Pazar günü gerçekleştirilen AB Ekonomi Bakanları Konseyi'nde AB'nin İrlanda'ya mali yardımda bulunması onaylandı. Geçtiğimiz hafta içinde IMF, Avrupa Merkez Bankası ve AB Komisyonu'ndan yetkililerin oluşturduğu bir heyet İrlanda'ya giderek durumu yerinde incelemişti. Ekonomi ve Mali İşler Komiseri Olli Rehn de Euro Alanı ve Avrupa'nın mali istikrarının güvence altına alınabilmesi için İrlanda'ya mali yardım sağlanması gerektiği vurgusunu yapmıştı. Euro Alanı içinde yer almamalarına karşın İngiltere ve İsveç de İrlanda'ya ikili anlaşmalar yoluyla mali kaynak vereceklerini açıkladılar.
Şimdi gözler Euro Alanı'nın bir diğer ülkesi olan Portekiz'e çevrilmiş durumda. Portekiz ekonomisi de hali hazırda küresel ekonomik krizin etkilerini atlatamamış olmanın sıkıntılarını yaşıyor.
*
B R Ü K S E L ' D E G E L E C E K A Y
AB Kurumları
· 22 Kasım, Dışişleri Konseyi
· 22 Kasım, Genel İşler Konseyi
· 25-26 Kasım, Rekabet Konseyi
· 29-30 Kasım, Tarım ve Balıkçılık Konseyi
· 2-3 Aralık, Adalet ve İçişleri Konseyi
· 6-7 Aralık, İstihdam ve Sosyal İşler Konseyi
· 7 Aralık, AB – Rusya Zirvesi
· 7 Aralık, Ekonomik ve Mali İşler Konseyi
· 10 Aralık, Rekabet Konseyi
Konferanslar
· 22 Kasım, Cross-border Terrorism: Time for Global Action, EPC, http://www.epc.eu
· 23 Kasım, Eastern Partnershıp – two years on, EPC, http://www.epc.eu
· 26 Kasım, The priorities of the Hungarian Presidency to the EU, EPC, http://www.epc.eu
· 29 Kasım, Japan- EU Relations, EPC, http://www.epc.eu
· 30 Kasım, The EU Budget: Responsibility without Accountability?, CEPS, http://www.ceps.be
HAZIRLAYANLAR :
Dilek İştar Ateş – Gamze Erdem Türkelli
bxloffice@tusiad.org
www.tusiad.org
Dr Bahadir Kaleagasi
International Coordinator
TUSIAD - Turkish Industry & Business Association
BRUSSELS :
Representation to the EU and BUSINESSEUROPE
(The Confederation of European Business)
T: +32 2 7364047 twitter.com/kaleagasi
kaleagasi@tusiad.org www.tusiad.org