BU SAYIDA:
AB - TÜRKİYE
AB – TUNUS
AB – YEMEN
AB – PAKİSTAN
VİZE POLİTİKASI
SCHENGEN ALANI
KALKINMA
EKONOMİ
AB - Türkiye
- AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Catherine Ashton yaptığı basın açıklamasında Ankara’da üç vatandaşın hayatını kaybetmesine ve birçok vatandaşın yaralanmasına neden olan bombalı saldırıdan dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Ashton hayatını kaybedenlerin ailelerine taziyelerini iletirken, yaralıların da en yakın zamanda sağlığa kavuşmalarını dilediğini belirtti. Ashton AB’nin Türkiye’nin terörizmle mücadele çalışmalarına destek verdiğini ve Türkiye ile ikili ve çok taraflı olarak terörizmin her türlü şekli ile mücadele için yakından çalışmaya devam edeceğini da bildirdi.
- Avrupa Parlamentosu Avrupa Halkın Partisi (Hıristiyan Demokratlar) Grup Başkanı Joseph Daul bir basın açıklaması yaparak Avrupa Halkın Partisi olarak Ankara’daki terörist saldırıyı kınadıklarını bildirdi. Daul ölenlerin yakınlarına başsağlığı dilerken, Türk yetkililerin bir an evvel sorumluları bularak yargılamasını umduğunu da belirtti. Daul, AB ve Avrupa Halkın Partisi grubu için Türkiye’nin istikrar ve güvenliğinin önemli bir endişe kaynağı olduğunu ve Türk hükümetinin terörle mücadele alanındaki çabalarına destek vererek şiddetin hiçbir zaman üstün gelemeyeceğini göstermeleri gerektiğini vurguladı.
AB – Tunus
- AB Tunuslu yetkililerin daveti üzerine Tunus’ta 23 Ekim 2011’de gerçeklenmesi planlanan kurucu meclis seçimleri için bir Seçim Gözlem Heyeti gönderecek. 130 kişiden oluşan heyete Avrupa Parlamentosu üyesi Michael Gahler başkanlık edecek. Tunus’ta seçimlerden sonra işbaşına gelecek olan kurucu meclis ülkenin yeni anayasasının yazımı görevini üstlenecek. AB Seçim Gözlem Heyeti Tunus’ta seçim öncesi hazırlıkları ve seçim kampanyalarını, oy verme, oy sayma ve sonuçların açıklanması süreçlerini takip edecek. Uzmanlardan oluşan heyet aynı zamanda seçim sonrası dönemde de görevine devam edecek. Seçim süresince bu heyete AP üyelerinden oluşan 15 kişilik bir heyet de destek verecek.
AB – Yemen
- AB Komisyonu Yemen’de gittikçe kötüleşen insani krizin etkilerine karşı yapılacak çalışmalar için 5 milyon €’luk ek insani yardım verilmesine karar verdi. Bu kararla AB’nin Yemen’e 2011 yılı içerisinde göndermiş olduğu insani yardım tutarı 20 milyon €’ya yükselmiş oldu. Ağustos ayında AB insani Yardım ve Sivil Savunma Gücü uzmanları Yemen’e bir ziyaret düzenlemiş ve ülkenin güneyinde çatışmalardan etkilenen Yemen vatandaşları ile kuraklıktan etkilenen kişiler için gıda sıkıntısı baş gösterdiğini, bu gıda sıkıntısı sonucunda ülkenin bazı bölgelerinde kötü beslenme ve gıda güvenliği sorunlarının ortaya çıktığını bildirmişti. AB Komisyonu tarafından sağlanan insani yardım ülke içinde yerlerinden olmuş kişiler, gıda krizinden etkilenenler ve Afrika’nın doğusundan gelen mültecilerin gıda ve ek beslenme, su ve temizlik, sağlık ihtiyaçları, çadır ve temel ev eşyası ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılacak.
AB – Pakistan
- AB ve üye ülkeler Pakistan’da muson yağmurları sonucu sel felaketiyle karşı karşıya kalan bölgelere acil yardım olarak geçtiğimiz hafta AB Komisyonu tarafından gönderilmesi onaylanan 10 milyon €’ya ek olarak AB Sivil Savunma Mekanizması’ndan çadır, su arıtma aracı ve tableti, battaniye, ilaç ve bir takım diğer yardım maddeleri de ulaştırılacak. Avusturya, Slovakya ve Fransa hâlihazırda bu ayni yardım malzemelerinin temininde destek vereceklerini bildirmiş bulunuyor. Ayni yardım sel felaketinden etkilenmiş bölgelere kısa sürede ulaştırılacak. Bu esnada yardımın dağıtılmasını kolaylaştırmak üzere Danimarka, İsveç ve Polonya’dan gelen beş uzman ile bağlantıyı sağlayacak bir AB yetkilisi de Pakistan’da 10 gün süreyle görev yapacak.
Vize Politikası
- AB Komisyonu, AB ile Azerbaycan arasında kısa süreli seyahatlerin daha kolay gerçekleştirilebilmesi amacıyla vize kolaylığı ile yasadışı göçmenlerin tekrar kabulü konusunda anlaşmalar imzalanması için müzakerelere başlanmasını teklif etti. AB Komisyonu ayrıca eşzamanlı olarak Ermenistan ile de aynı kapsamlarda anlaşmalar imzalanması teklifinde bulundu. Azerbaycan ve Ermenistan ile müzakerelerin başarıyla tamamlanması durumunda imzalanacak anlaşmalar karşılıklılık esasına göre düzenlenecek ve bu ülke vatandaşlarına AB ülkelerine yapacakları ziyaretler için vize konusunda bir takım kolaylıklar sağlanacak. Azerbaycan ve Ermenistan ile müzakerelerde önerilen vize kolaylığı süreçleri arasında vize başvurularını desteklemek için sunulacak belgelerin sadeleştirilmesi, uzun süre geçerli olacak çok girişli vizelerin verilmesi, bazı ziyaretçi kategorilerinde vize işlem ücretlerinin kaldırılması ya da azaltılması, vize başvuru işlemlerinin sonuçlandırılması için bazı zaman kısıtlamaları konulması ve diplomatik pasaport sahipleri için olası bir vize muafiyeti yer alıyor. AB Komisyonu Azerbaycan ve Ermenistan’dan vize kolaylığı anlaşmasa ek olarak yasadışı göçmenlerin geri kabulü ile ilgili müzakerelerin de nihayetlendirmesini teklif ediyor.
- AB Komisyonu Moldova ve Ukrayna’nın Vize Serbestîsi Eylem Planları’nın uygulaması konusundaki gelişmeleri değerlendiren ilk ilerleme raporlarını açıkladı. Moldova ile ilgili olarak hazırlanan raporda gerekli mevzuatın kabul edilmesi ve belgelerin güvenliği, sınır yönetimi, göç yönetimi, iltica, insan kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucuyla mücadele politikası gibi alanlarda yasal çerçevenin bütünlük arz edecek hale getirilmesi için önemli adımların atıldığı belirtiliyor. Bununla birlikte, verilerin güvenliği, organize suçlarla mücadele, yolsuzlukla mücadele ve ayrımcılıkla mücadele konularında çalışmaların devam etmesi gerektiği vurgulanıyor. Ukrayna raporunda ise sınır yönetimi, göç yönetimi, yolsuzlukla mücadele, uyuşturucuyla mücadele, verilerin güvenliği ve kara para aklama konularında yasal düzenlemeler yapıldığı, ancak belgelerin güvenliği, iltica, organize suçlarla mücadele ve ayrımcılıkla mücadele konusunda çalışmaların devam etmesi gerektiği bildiriliyor.
- Basında yer alan ve AB’nin Bosna-Hersek vatandaşları için Kasım 2010 tarihinde kaldırılan vize zorunluluğunu tekrar getirebileceği yönündeki haberlere açıklık getiren iç işlerinden sorumlu AB Komiseri Cecilia Malmström’ün basın sözcüsü Michele Cercone, AB’nin Bosna-Hersek’ten gelen iltica başvurularının artışını dikkatle takip ettiğini belirtti. Cercone, Almanya, Belçika, İsveç ve Lüksemburg’da bu ülkeden gelen ve bir temele dayanmayan iltica talebi sayısının yakın zamanda arttığını kaydederken, vize serbestîsinin Batı Balkanlar’ın AB ile bütünleşmesi yolunda en önemli kazanımlardan biri olduğunu ve Komiser Malmström’ün de serbestinin devam etmesine bağlılığının devam ettiğini belirtti. Cercone, bazı Batı Balkan ülkelerinin taahhütlerini yerine getirmemesi ve AB üye ülkelerinin temele dayanmayan iltica taleplerinin artışı konusunda kaygılarına cevap vermemesi durumunda ise vize serbestîsinin tehlikeye girebileceğini vurguladı. Bu kapsamda Komiser Malström 20 Eylül tarihinde Sırbistan, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karadağ ve Makedonya iç işleri Bakanları’na birer mektup göndererek AB’nin artan ilticacılar için yürürlüğe koyduğu tedbirlerle ilgili bilgilendirmede bulundu. Durum 3-4 Ekim tarihinde Ohrid’de yapılması planlanan AB – Batı Balkanlar Adalet ve İç İşleri Forumu’nda da ele alınacak.
Schengen Alanı
- AB İçişleri Bakanları toplantısında Bulgaristan ve Romanya’nın daha önce 2011 tarihinde gerçekleşmesi planlanan Schengen Alanı’na katılımına Hollanda ve Finlandiya’nın muhalefet etmesi üzerine iki ülkenin Schengen Alanı’na katılımı bu nedenden ötürü engellenmiş oldu. Toplantıya başkanlık eden AB Konseyi Başkanlığı’nın ise Schengen Alanı’na katılım konusunda oylama yapılması yerine kararın ertelenmesini uygun bulduğu bildirildi. AB Polonya Dönem Başkanlığı adına bir açıklama yapan Polonya İç İşleri Bakanı Jerzy Miller bu durumun AB’nin içinde bir güven krizine işaret ettiğini ve üzücü olduğunu belirtti. Miller iki ülkenin de Schengen Alanı’na katılım için gereken teknik koşulları yerine getirdiğini, bunun da AB Komisyonu tarafından tasdik edildiğini bildirdi. Avrupa Parlamentosu’nda grubu bulunan birçok parti de Bulgaristan ve Romanya ile ilgili bu vetonun üzücü olduğunu belirtirken, bazı partiler Hollanda ve Finlandiya’yı popülizm kurbanı oldukları için eleĢtirdi. Konunun 17-18 Ekim’de gerçekleşecek AB Liderler Zirvesi’nde ya da öncesinde tekrar masaya yatırılabileceği belirtilirken, Hollanda İç İşleri Bakanı Gerd Leers tarafından yapılan açıklamada Hollanda’nın yeni müzakereler öncesinde AB Komisyonu tarafından şubat 2012’de hazırlanacak ara raporu bekleme niyetinde olduğu ortaya kondu.
Kalkınma
- Kalkınmadan sorumlu AB Komiseri Andris Piebalgs Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun gıda ile ilgili yuvarlak masa toplantısında AB’nin su ve temizlik, anne sağlığı, açlık ve çocuk ölümleri konusundaki Bin Yıl Kalkınma Hedefleri’nin gerçekleştirilebilmesi için ek olarak 1 milyar €’luk yardım yapacağını açıkladı. Bu alanlarda konan Bin Yıl Kalkınma Hedefleri’ne ulaşma yolunda ne yazık ki yeterince aşama kaydedilememiş bulunuyor. Komiser Piebalgs 2000 yılından bu yana AB mali desteğinin 9 milyondan fazla çocuğun eğitilmesi, 10 milyondan fazla kadına sağlık hizmeti sağlanması ve milyonlarca hanenin suya ve temizliğe erişimine destek verilmesi için kullanıldığını ve AB’nin Bin Yıl Kalkınma Hedefleri’ne daha önce konulan tarih olan 2015 itibariyle ulaşılması için gereken tüm çabayı sarf etmeye hazır olduğunu belirtti. AB, Eylül 2010 tarihinde başlatılan Bin Yıl Kalkınma Hedefleri Girişimi ile Afrika, Karayip ve Pasifik ülkelerine Bin Yıl Kalkınma Hedefleri’ne ulaşmaları için destek verme taahhüdünde bulunmuştu. 1 milyar €’luk bu destek de yine bu ülkelerdeki projeler için sağlanacak.
Ekonomi
- AB Komisyonu AB ekonomisinin 2050’ye kadar sürdürülebilir bir ekonomiye dönüştürülebilmesi için bir yol haritası çizdi. “Kaynaklarını verimli kullanan bir Avrupa için Yol Haritası” adlı Komisyon belgesi gelecekte refahı için kaynakları etkin kullanan bir büyüme modelinin nasıl uygulanacağı konusuna açıklık getiriyor. Yol haritasında kaynakları en çok tüketen ekonomik sektörler belirlenirken, Avrupa genelinde ve uluslararası alanda kaynak verimi için yapılacak çalışmalara yol gösterecek bir takım araçlar sunuyor. Yol haritası esasında üretirken, tüketirken daha az kaynak kullanmaya yönelik, rekabetçilik ve büyüme tabanlı bir gündem oluşturuyor ve geri dönüşüm, daha iyi mamul tasarımı, maddelerin birbiriyle ikamesi ve eko-mühendislik gibi alanlarda iç olanakları ve istihdam yaratmayı amaçlıyor. AB Komisyonu tarafından hazırlanan yol haritasında yatırımcıları yeşil yenilikçilik, eko-tasarım, eko-etiketleme kullanımına özendirmek ve kamu kuruluşlarının yeşil harcama yapmalarını sağlamak için bir takım teşvikler sağlanarak, üretim ve tüketimin tamamen yeniden şekillendirilmesi hedefleniyor. Hükümetlere vergilendirmeyi işgücü üzerinden değil doğayı kirletme ve kaynak kullanımı üzerinden yapmaları ve tüketicilere kaynakları verimli kullanan ürünler almaları için teşvik sağlamaları için çağrıda bulunuluyor. Buna ek olarak yol haritasında fiyatların kaynak tüketiminin özellikle çevre ve insan sağlığı üzerindeki maliyetini yansıtacak şekilde düzenlenmesi tavsiyesinde bulunuluyor. Yol haritası gıda, inşaat ve ulaşım gibi kaynak kullanımından doğan çevresel sorunların en yüksek olduğu sektörlerde verimsiz kullanımı ortadan kaldırmayı hedefliyor. Bu sektörler hâlihazırda üretim ve tüketim aracılığıyla çevrede yaratılan etkinin %70 ila 80’inden sorumlu bulunuyorlar.
AB Komisyonu tarafından hazırlanan yol haritası yasal düzenlemeler, piyasa temelli araçlar, yatırım fon araçlarının tekrar yapılandırılması ve sürdürülebilir üretim/tüketime destek verilmesi gibi farklı öneriler sunuyor. Bu kapsamda öngörü ve şeffaflık sağlayacak hedeflerin ve göstergelerin 2013 yılına kadar ortaya konması bekleniyor. İnternet bağlantısı için
- Avrupa Birliği İrlanda ve Portekiz’in kredi ihtiyacını karşılamak için yatırımcıların da yoğun talebi üzerine piyasaya 15 yıl vadeli 4 milyar €’luk tahvil sürülmesine karar verdi. İşlem AB adına AB Komisyonu tarafından gerçekleştirildi. Tahvil satışlarından elde edilen gelir ile İrlanda ve Portekiz’e verilen mali destek kapsamında iki ülkeye de 2’Ģer milyar € tutarında kredi sağlanacak. Piyasaya sürülen bu tahviller AB’nin vadesi 10 yıldan fazla olan ilk tahvilleri olma niteliği taşıyor. Tahvil vadesinin 15 yıla uzatılması ile İrlanda ve Portekiz için borç sürdürülebilirliği sağlanması ve iki ülkenin likidite durumunun iyileştirilmesi bekleniyor. AB tahviline yatırımcı ilgisinin çok yüksek olduğu belirtilirken, 4 Eylül 2026’da vadesi bitecek olan tahvillerin %3’lük bir kupon faiz ödeyeceği belirtiliyor. Tahvile yatırımcı ilgisinin %92’sinin Avrupa’dan geldiği belirtilirken, yatırımcılar arasında ilk sırayı Almanya/Avusturya (%34) alıyor. Bu ülkeleri Fransa (%16), Belçika-Hollanda-Lüksemburg (%16) ve İngiltere (%12) takip ediyor.
*
BRÜKSEL’DE GELECEK AY
AB Kurumları
29-30 Eylül, Doğu Ortaklığı Zirvesi
3 Ekim, Eurogroup Toplantısı
3 Ekim, İstihdam, Sosyal, Sağlık ve Tüketici İşleri Konseyi
4 Ekim, Ekonomi ve Mali İşler Konseyi
6-7 Ekim, Ulaşım, Telekomünikasyon ve Enerji Konseyi
10 Ekim, Çevre Konseyi
10-11 Ekim, Dışişleri Konseyi
10 Ekim, Genel İşler Konseyi
17-18 Ekim, AB Liderler Zirvesi
20-21 Ekim, Tarım ve Balıkçılık Konseyi
Konferanslar
27 Eylül, Education as a tool for the promotion of social inclusion: The case of migrants and minorities, CEPS, http://www.ceps.be
30 Eylül, Towards NATO’s Chicago summit, EPC, http://www.epc.eu
5 Ekim, EU-Brazil Business Summit - Post-summit Briefing, EPC, http://www.epc.eu
12 Ekim, Is Germany still a good European?, EPC, http://www.epc.eu
17 Ekim, Is Multiculturalism really dead?, CEPS, http://www.ceps.be
18 Ekim, The Shadow Economy in Europe, CEPS, http://www.ceps.be
9 Kasım, Reform of the Common Fisheries Policy, EPC, http://www.epc.eu
HAZIRLAYANLAR :
Dilek İştar Ateş – Gamze Erdem Türkelli
Dr Bahadir Kaleagasi
International Coordinator
TUSIAD - Turkish Industry & Business Association
President of the Institut du Bosphore - Paris
BRUSSELS :
TUSIAD Representation to
the EU and BUSINESSEUROPE
(The Confederation of European Business)
T: +32 2 7364047 twitter.com/kaleagasi
kaleagasi@tusiad.org www.tusiad.org