Haberin yayım tarihi
2009-05-05
Haberin bulunduğu kategoriler

Brüksel'de Bir Hafta..4 Mayıs 2009

BU SAYIDA:

AB - TÜRKİYE
AB - RUSYA
AB - JAPONYA
AB - KANADA
AB İÇİŞLERİ
TÜKETİCİ HAKLARI - SAĞLIK
ÇEVRE
BİLGİ TOPLUMU
EKONOMİ
 
AB - Türkiye
 
- Avrupa Parlamentosu Kadın Hakları ve Cinsiyet Eşitliği Komitesi ile AP Milletvekili Emine Bozkurt (Avrupa Sosyalist Partisi, Hollanda) tarafından 30 Nisan'da düzenlenen "Türkiye'de Kadının Sosyal, Ekonomik ve Siyasi Hayattaki Rolü" başlıklı oturuma Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, BM Kadına Karşı Şiddet Özel Raportörü Prof. Yakın Ertürk, AB Komisyonu'nun Genişleme Genel Müdürlüğü Türkiye Masası üyesi Christos Makridis, Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Yeşim Arat ve KAMER Başkanı Nebahat Akkoç konuşmacı olarak katıldılar.
 
Toplantıda Türkiye'de kadın hakları alanında son yıllarda ilerleme kaydedilmesine rağmen daha yapılması gereken çok şey olduğu, anayasal ve kanuni ilerlemelerin ancak toplumun tutumu değiştiği zaman gerçekleşebileceği vurgulandı.
 
Kadına yönelik şiddet, kadın ticareti, eğitim olanaklarının geliştirilmesi, sığınma evleri, kültürel ve sosyal değişim temalarının tartışıldığı toplantıda, Türkiye Büyük Millet Meclisi Kadın- Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu'nun kuruluşundan duyulan memnuniyet dile getirilirken, bu alanda beklenen pozitif ayrımcılık ilkesinin benimsenmemiş olması da eleştirildi.
 
AB - Rusya
 
- Avrupa Birliği ve Rusya'nın ilgili makamları 30 Nisan'da Moskova'da dördüncü AB - Rusya Daimi Ortaklık Konseyi kapsamında enerji konusunu görüşmek üzere toplandılar. Toplantıda AB - Rusya Enerji Diyaloğu'ndaki son gelişmeler, diğer uluslararası organizasyonlar kapsamında enerjide karşılıklı işbirliği ve Rusya ile AB arasındaki enerji ilişkileri üzerine görüş alışverişinde bulunuldu.
 
Daimi Ortaklık Konseyi, katılımcıların yakın dönemde özellikle ekonomik krizin AB ve Rusya enerji sektörleri üzerindeki etkilerine dair görüş alışverişinde bulunmalarına imkan sağladı.Taraflar, Ocak ayında yaşanan krizden sonra karşılıklı güven inşa etmeye devam ettiler.
 
AB ve Rusya, Geliştirilmiş Erken Uyarı Sistemi gibi ortak girişimlerde ilerleme kaydettiler ve ayrıca, Rus gazının Ukrayna üzerinden AB'ye ulaşımının denetiminde kullanılan görev tanımının devamı üzerine anlaşmaya vardılar.
 
AB-Rusya enerji ilişkileri üzerine bir sonraki üst düzey toplantı 21-22 Mayıs'ta Khabarovsk'ta gerçekleşecek.
 
AB - Japonya
 
- 4 Mayıs'ta Prag'da gerçekleşen AB – Japonya zirvesi nedeniyle Eurostat, AB ve Japonya arasındaki mal ve hizmet ticareti ve doğrudan yabancı yatırım değerlerini açıkladı:
 
AB27'nin Japonya'dan ithalatı 2000 - 2008 yılları arasında 92 milyar €'dan 75 milyar €'ya gerilerken, Japonya'ya olan ihracatı değer olarak 45 milyar €'dan 42 milyar 'ya düştü.

AB27'nin Japonya'yla olan ticaret açığı 47 milyar €'dan 32 milyar Euro'ya geriledi. 2000-2008 yılları arasında Japonya'nın AB27 dış ticaretindeki payında göze çarpan bir düşüş meydana geldi.

2008'de Japonya AB27 ihracatının %3'ünü, ithalatının ise %5'ini oluşturarak AB27'nin en büyük altıncı ticaret partneri oldu.
 
2008 yılında AB27'de Almanya (12,8 milyar € veya toplam ticaretin %30'u) açık farkla Japonya'ya en çok ihracat yapan üye ülke oldu. Ardından sırasıyla Fransa (5,6 milyar € veya %13), İngiltere (4,6 milyar € veya %11) ve İtalya (4,3 milyar € veya %10) geldi. Aynı zamanda en büyük ithalatçı ülke olan Almanya'yı (17,4 milyar € veya %23) sırasıyla Hollanda (11,5 milyar € veya %15), İngiltere (9,6 milyar € veya %13) ve Belçika (8,4 milyar € veya %11) izledi.
 
Üye ülkelerin çoğunda Japonya'yla ticarette 2008 yılında ticaret açığı kaydedildi. En geniş açık sırasıyla Hollanda (-8,5 milyar €), Belçika (-6,2 milyar €), İngiltere (-4,9 milyar €), Almanya (-4,6 milyar €) ve İspanya'da (-2,4 milyar €) gerçekleşirken, en çok göze çarpan dış ticaret fazlası sırasıyla Danimarka (+1,1 milyar €), İrlanda (+0,9 milyar €) ve Finlandiya'da (+0,9 milyar €) kaydedildi.
 
AB - Kanada
 
6 Mayıs 2009 tarihinde Prag'da gerçekleştirilecek olan AB - Kanada zirvesi dolayısıyla Eurostat, AB ve Kanada arasında gerçekleşen ticaret ve yatırımlara ilişkin verileri açıkladı.
 
2000 ile 2008 yılları arasında Kanada'ya yapılan AB27 ihracatı 21,1 milyar €'dan 26,1 milyar €'ya çıkarken, Kanada'dan AB27'ye yapılan ithalat 19 milyar €'dan 23,8 milyar €'ya yükseldi.
 
Sonuç olarak AB27'nin Kanada ile ticaret fazlası, 2000 (2,1 milyar €) ve 2008 (2,3 milyar €) yılları arasında neredeyse aynı kaldı. AB27'den Kanada'ya yapılan toplam ihracat oranı 2000 ile 2008 yılları arasında azaldı. 2008 yılında Kanada AB27 ihracatının %2'sini ve AB27'ye yapılan ithalatın %1,5'ini oluşturdu ve AB27'nin en önemli 11. ticari ortağı haline geldi.
 
2008 yılında AB27'de Almanya (6,2 milyar € veya toplam ticaretin %24'ü) Kanada'ya en fazla ihracat yapan ülke konumundayken, bu sıralamayı İngiltere (4,6 milyar € veya %18), Fransa (2,8 milyar € veya %11) ve İtalya (2,6 milyar € veya %10) takip etti. İngiltere açık farkla en büyük ithalatçı konumundayken, bunu Almanya (2,8 milyar € veya %12), Hollanda (2,6 milyar € veya %11) ve Fransa (2,3 milyar € veya %10) takip etti. Dış ticaret fazlası en yüksek Almanya (+3,4 milyar €), İtalya ve İsveç'te (+0,8 milyar €) kaydedilirken, en büyük ticaret açığı İngiltere (-2,8 milyar €) ve Hollanda'da (-0,9 milyar €) kaydedildi.
 
2008 yılında AB27'den Kanada'ya yapılan ihracatın yaklaşık beşte ikisini makina ve motorlu araçlar oluştururken, kimyasallar ve diğer fabrika malı ürünlerin her biri toplam ihracatın yaklaşık beşte birini oluşturdu. Makina ve motorlu araçlar ithalatın yaklaşık %25'ini, hammaddeler ve diğer fabrika malı ürünlerin her biri ithalatın %1'ini oluşturdu. Daha detaylı incelendiğinde, AB27'den Kanada'ya yapılan ihracatın temel ürünleri ilaç, motorlu araç, işlenmemiş ve rafine yağ ve uçak motoru; temel ithalat ürünleri ise uçak, rafine yağ, pırlanta, kömür, nikel ve demir cevheridir.
 
AB İçişleri
 
- AB Komisyonu, vergi alanında "iyi yönetim" ("good governance") ilkelerinin desteklenmesi için gereken tedbirleri içeren bir bildirge yayınladı.
 
Bildirge, şeffaflığın arttırılması, bilgi alışverişi, adil vergi rekabeti gibi konulara ve iyi yönetimin uluslararası platformda uygulanmasına ilişkin için gerekli yöntemlere değiniyor.
 
Üye devletlere uluslararası platformlarda ve üçüncü ülkelerle olan ilişkilerde iyi yönetime daha uyumlu bir yaklaşımı hedef alması çağrısında bulunan bildirgenin temelinde iyi yönetime ilişkin mevcut AB politikaları ile G-20 zirvesinde işbirlikçi olmayan vergi sistemleri konusunda alınan kararlar yatıyor.
 
Komisyon alınması gerekli önlemleri "AB içi" ve "üçüncü ülkelerle ilişkiler" olmak üzere iki ana başlık altında değerlendiriyor.
 
AB içi:
 
• Vergilendirme ve kaçırılan vergilerin geri döndürülmesi hususunda üye devletler arası etkin idari işbirliği.
 
• Banka gizliliği yasalarının üye ülkelerin vergi kurumları arasındaki bilgi alışverişine engel olmasının önüne geçmek.
 
• Tasarruf Vergisi Yönetmeliği'nin uygulama alanlarının genişletilmesi.
 
• İşletme Vergisi Temel Kuralları kapsamında düzenlenen, zararlı işletme vergilerini ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalara devam edilmesi gerekliliği.
 
Üçüncü ülkelerle ilişkiler:
 
• Genel olarak AB politikalarında tutarlılığın sağlanması için alınması gereken önlemler.
 
• AB üyesi ülkelerin, iyi yönetim ilkelerini benimsemek konusunda isteksiz olan ülkeler de dahil olmak üzere üçüncü ülkelere karşı eşgüdümlü ve tutarlı bir yaklaşımın benimsenmesi.
 
Tüketici Hakları - Sağlık
 
- Biyosid dimethylfumarate (DMF) maddesinin, günlük kullanılan kanape ve ayakkabı gibi ürünlerde bulunması nedeniyle, AB'de yüzlerce tüketicide deri kaşıntısı, tahriş, kızarıklık, yanık ve bazı durumlarda akut solunum zorluğu gibi ciddi alerjik reaksiyonlara yol açtığı belirlendi. Çocuk oyuncaklarıyla ilgili de bir vaka gözlenmesi üzerine 1 Mayıs'ta belirli bir miktarda DMF kapsayan tüm tüketim mallarının AB pazarına girmesinin yasaklanması ile ilgili AB Komisyonu kararı yürürlüğe girdi. Piyasada mevcut ürünler ise geciktirilmeden satıştan çekilecek ve tüketiciler bu ürünlerin taşıdığı ciddi risk konusunda bilgilendirilecek.
 
AB Komisyonu'nun bu kararı sürekli hukuki çözüm öncesinde AB çapında acil bir tedbir teşkil ediyor.
 
Temasta bulunan tüketicileri ciddi şekilde etkilediği tespit edilen DMF, üreticiler tarafından mobilya veya ayakkabı gibi ürünlerin nemli bir yerde saklanması veya taşıması sırasında küflenmeyi önleyici olarak kullanılıyor.
 
Çevre
 
- AB Komisyonu'nun Atina'da düzenlediği "biyolojik çeşitlilik" konulu konferansta, AB'nin biyolojik çeşitlilik politikasına ilişkin ileriye dönük mesajlar verildi. Birçok yeni fikrin tartışıldığı konferans sonrasında aşağıdaki sekiz adımlı plan konusunda anlaşıldı:
 
• Biyolojik çeşitliliğin neden önemli olduğunun iyi anlatılması. Sağlıklı ekosistemlerin, ekonomik, sosyal ve kültürel refahı destekleyen somut yararlar sağladığı gerçeğinin daha iyi bir şekilde anlaşılmasına duyulan ihtiyaç.
 
• Hangi noktada bulunduğumuzun ve ne yapmamız gerektiğinin daha iyi şekilde anlaşılması. Biyolojik çeşitliliğin durumu, bu alandaki son akımlar, doğa sistemlerinin nasıl çalıştığı gibi konulara öncelik verilmesi.
 
• Koruma altına alınmış bölgeler ağının iyi işler şekilde oluşturulması. Son yıllardaki en büyük başarılardan biri, Avrupa'nın koruma altına alınmış bölgeler ağı Natura 2000'in güçlendirilmesidir.
 
• Avrupa'nın 'sıradan' biyolojik çeşitliliğinin korunması.
 
• Küresel biyolojik çeşitliliğin korunması. Küresel orman azalması, 2030 yılına kadar durdurulmalıdır ve Avrupa tüketim modellerinin küresel biyolojik çeşitlilik kaybı üzerindeki etkilerine yönelik önlemler alınmalıdır.
 
• Biyolojik çeşitliliğin diğer politika alanlarına entegre edilmesi. Biyolojik çeşitliliğe dair hususların diğer politika alanlarına entegre edilmesinin öneminin kavranması.
 
• Finansman. Pek çok AB fonu ve ulusal fonlar biyolojik çeşitliliğin korunması için teoride büyük kaynak ayırsa da, doğanın korumasına ayrılan mali kaynağın oranı aslında oldukça düşüktür. Bu durum ele alınmalı ve gerekli olması durumunda yeni fonlar sağlanmalıdır.
 
• İklim Değişikliği. İklim değişikliğine çözüm bulmadan biyolojik çeşitlilik kaybı önlenemez.
 
Aynı durum tam tersi için de geçerlidir. Bu nedenle, aktif bir şekilde iklim azalması ve uyumu konularına da katkı sağlayabilecek bir 'üçlü kazanç' biyolojik çeşitliliği arayışına girilmelidir.
 
Bilgi Toplumu
 
- AB Komisyonu ve Avrupa Patent Ofisi'nin Avrupa Yılın Mucidi 2009 ödülünü, vatandaşların iki temel sorunuyla ilgili keşifler aldı. Uluslar arası jürinin seçtiği 2009 yılı ödülü alan keşifler söyle:

• Yaşam boyu başarı (lifetime achievement): Adolf Goetzberger (Almanya). Güneş pillerini fosil yakıtın yerini tutabilecek bir seçenek haline getiren, güneş enerjisinin ticari kullanımı üzerine çalışması ile.
 
• Sanayi: Brian Druker (ABD) ve Jurg Zimmermann (İsviçre). Kronik miyeloid lösemi ile savaşta daha önce görülmemiş şekilde etkili olacak bir ilacın keşfiyle.
 
• Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler (KOBİ'ler) ile ilgili araştırma: Joseph LeMer (Fransa). Son derece basit tasarımlı bir ısı değiştirici sayesinde ısıtma sistemlerini hem ucuz hem de tasarruflu kılan buluşuyla.
 
• Avrupa dışı ülkeler: Zhou Yiqing (Çin). Yüzlerce insanın hayatını kurtaran, sıtmaya karşı geliştirdiği bitki özlü ilaç ile.
 
Ödüller Avrupa Komisyonu ve Avrupa Patent Ofisinin 2006 yılında başlattığı ortak bir girişim. 

Avrupa teknolojisinin ilerlemesine ve Avrupa ekomisine etklı ve sürekli katkıda bulunan buluşlar ile mucitleri onurlandırılıyor. Ödüller her yıl dört kategoride veriliyor: yaşam başarısı, sanayi, KOBİ/araştırma ve Avrupa-dışı ülkeler.
 
Ekonomi

 
- Dönemsel olarak güncellenen işsizlik oranı, Mart ayı itibarıyla AB27'de %8,3, Euro Alanı'nda ise %8,9' olarak kaydedildi. Bu oran Mart 2008'de sırasıyla %6,7 ve %7,2 olarak gerçekleşmişti.
 
Üye ülkeler arasında en düşük işsizlik oranı Hollanda (%2,8), en yüksek oranlar İspanya (%17,4), Letonya (%16,1) ve Litvanya'da (%15,5) gözlemlendi.
 
Bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında üç üye ülkede işsizlik oranı azalırken, yirmi üç ülkede arttı, Hollanda'da ise sabit kaldı. Düşüşler Romanya (2007 ve 2008'in son çeyreklerinde %6,1'den %5,8'e), Bulgaristan (%6,1'den %5,9'a) ve Yunanistan'da (%7,9'dan %7,8'e) gerçekleşti. En büyük artışlar ise Litvanya (%4,3'ten %15,5'e), Letonya (%6,1'den %16,1'e) ve İspanya'da (%9,5'ten %17,4'e) gözlemlendi.
*
B R Ü K S E L ' D E G E L E C E K A Y
 
AB Kurumları
 
• 4-7 Mayıs, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu
• 5 Mayıs, Ekonomi ve Maliye Bakanları Konseyi
• 6 Mayıs, AB - Kanada Zirvesi (Troyka)
• 11-12 Mayıs, Eğitim Gençlik ve Kültür Konseyi
• 18-19 Mayıs, Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi
• 4-7 Haziran, Avrupa Parlamentosu Seçimleri

Konferanslar-Seminerler
 
• 7 Mayıs, "How are you doing? - SMEs in a Larger Europe", BUSINESSEUROPE,
 
www.businesseurope.eu 
 
• 18 Mayıs, "Policy Dialogue - Solidarity for societal security: coming together to make Europe safer", EPC,
 
www.epc.eu 
 
• 19 Mayıs, "LSE Türkiye Kürsüsü ile TR PLUS ortaklığıyla Türkiye-AB ilişkileri Semineri",
 
www.centreforturkeyineurope.eu 
 
HAZIRLAYANLAR : Suna Orçun
bxloffice@tusiad.org 
www.tusiad.org 
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.