AB – Türkiye
 
- Genişlemeden sorumlu AB Komiseri Ollie Rehn Oxford Üniversitesi, St. Antony's Koleji Avrupa Çalışmaları Merkezi'nde katıldığı toplantıda Güney Doğu Avrupa ülkeleri ve AB'nin genişleme süreciyle ilgili bir konuşma yaptı. Rehn halihazırda Türkiye'de ülkenin geleceğine ilişkin farklı görüşlerin bir siyasi gerilim içinde birbiriyle yarıştığını söyledi. Batı ve Müslüman dünya arasında sonsuz bir çatışma yaşanması gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirten Rehn, İslam ve evrensel demokratik değerler arasında bir köprü kurulmasında Türkiye'nin önemli bir rol oynadığını söyledi. Ekim 2005 tarihinden beri Türkiye ve AB arasında katılım müzakerelerinin sürdüğüne değinen Rehn, Türkiye'nin uzun sürecek olan bu yolcuğunun varılacak hedef kadar önemli olduğunu vurguladı. AB'ye katılım perspektifinin Türkiye'deki reformların sürdürülmesi açısından bir çıpa görevi gördüğünü belirtti. AB'de mahkeme davalarının siyasi partilerin kapatılmasına yönelik olmasının normal bulunmadığını söyleyen Rehn, Türkiye'nin AB üyeliğine aday bir ülke konumunda olması nedeniyle Türkiye'de olan gelişmelere AB'nin kayıtsız kalamayacağını belirtti. Yasal ve demokratik reformlara devam edilmesinin önemine işaret eden Rehn, Türk Ceza Yasası'nın 301. maddesinin gözden geçirilmesini ifade özgürlüğü olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. Türkiye'nin demokrasi, hukukun üstünlüğü ve demokratik laiklik için direten ve kendine güvenen bir sivil topluma ihtiyacı olduğunu ileri sürdü.
 
- İstihdam, sosyal işler ve fırsat eşitliğinden sorumlu AB Komiseri Vladimir Spidla Türkiye Kadın Girişimciler Derneği'nin (KAGİDER) Brüksel Ofisini ziyaret etti. Spidla, AB sosyal politikaları içinde kadının toplumsal cinsiyet eşitliği konusunun çok önemli olduğunu ve bu doğrultuda çalışan sivil toplum örgütlerinin AB'nin kendi içindeki gelişim sürecine katkıda bulunacaklarını söyledi. AB'ye katılım sürecindeki Türkiye'yi sosyal politikalar alanında yakından izlediklerini dile getiren Vladimir Spidla, kadının sosyal hayatta eşit var oluşunun önemini vurguladı. Bu süreçte Türkiye'deki kadın erkek eşitliğinin önündeki engelleri daha iyi anlamak ve KAGİDER'in bu süreçte oynadığı rolü değerlendirmek amacıyla KAGİDER temsilcileri ile görüş alışverişinde bulundu. Spidla ile görüşmede KAGİDER Başkanı Gülseren Onanç, KAGİDER AB Komitesi üyesi Ayla Sevand, TÜSİAD Brüksel Temsilcisi Bahadır Kaleağası, Avrupa Parlementer Danışmanı Kader Sevinç ve KAGİDER Brüksel Temsilcisi Aslıhan Tekin bulundu.
 
- Hollandalı Parlamenter Ria Oomen-Ruijiten'in (Hıristiyan Demokrat) hazırladığı Türkiye raporu 21 Nisan'da Avrupa Parlamentosu (AP) Dış İşleri Komitesi'nde kabul edildi. Mayıs ayında AP Genel Kurulu'nda oylanacak olan raporda yer alan bazı noktalar:
 
• Katılım Ortaklığı Belgesi'nin (KOB) üçüncü defa yenilenmiş, yerine getirilmemiş birçok öncelik bu belge ile daha ileri bir zamana ertelenmiştir. Reformların geciktirilmesinin müzakerelerin işleyişini ciddi bir şekilde etkileyeceğini Türk hükümetinin bilmesi gerekmektedir.
 
• AKP'nin kapatılması istemini içeren davanın etkileri endişe vericidir, Türk Anayasa Mahkemesi'nin hukukun üstünlüğü, Avrupa standartları ve Venedik Komisyonu'nun siyasi partilerin yasaklanmasına ilişkin kılavuzuna uyması beklenmektedir.
 
• Türk hükümeti reformları sürdürürken çoğulculuğa, demokratik ve laik Türkiye'de çeşitlilikler olduğuna saygı göstermelidir. Ülkenin çağdaşlaştırılmasında önemli adımlar atılırken siyasi partiler yapıcı bir şekilde uzlaşı aramalıdır.
 
• Ceza Yasası'nın 301. maddesiyle ilgili değişikliklerin TBMM'ne sunulması bu maddeyle ilgili köklü bir değişikliğin ilk adımıdır. Bu ve benzeri diğer yasa maddelerinin ifade özgürlüğüyle ilgili kısıtlamalar getirmeyecek şekilde değiştirilmesi gerekmektedir
 
• TBMM'nin Dernekler Yasası'nı onaylaması olumludur. AB Komisyonu incelemesinde bu yasanın gayrı Müslim azınlıkların mülk edinme, üçüncü kişilerce kullanılan mülkler gibi sorun ve ihtiyaçlarına karşılık verip vermediğine dikkat etmelidir.
 
• Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatı çerçevesinde bütün dini azınlıkların Türkiye'de faaliyetlerini sürdürebilmesi, din adamlarını yetiştirebilmesi, ibadet yerleri kurabilmesi ve din eğitimleri gerçekleştirebilmesine izin verilmelidir.
 
• Kürt sorununun çözümlenmesi, Kürt kökenli vatandaşlar için kültürel, ekonomik ve sosyal fırsatlar alanında gelişmeler, bu vatandaşların kamu ve özel okullarda Kürtçe öğrenebilmesi, yayın yapabilmesi sağlanmalıdır.
 
• DTP milletvekilleri ve belediye başkanları kendilerini PKK terör örgütünden açık bir şekilde uzaklaştırmalı ve Kürt sorununa demokratik Türk devleti içinde siyasal çözüm arayışı içinde olmalıdır.
 
• Oluşturulacak yeni anayasa cinsiyet eşitliğini güvence altına almalı, kadın hakları öncelikle birey hakları olarak ele alınmalıdır.
 
• Oluşturulacak yeni anayasa cinsiyet eşitliğini güvence altına almalı, kadın hakları öncelikle birey hakları olarak ele alınmalıdır. Sivil toplum sivil anayasa hazırlanması sürecine dahil edilmelidir.
 
• Anayasa Mahkemesi Ombudsman makamının kurulması için gerekli yasayla ilgili son kararını oluşturmalıdır.
 
• Türk makamları Ergenekon suç örgütüyle ilgili soruşturmayı sürdürmeli ve ilgilileri adalete teslim etmelidir. Başbakan Erdoğan Almanya'ya yaptığı resmi ziyareti sırasında "asimilasyon"la ilgili görüşünü açıkladığı not edilmiştir. Bu fikirden hareketle Türk hükümetinin demokratik Türk devleti içerisinde bütün vatandaşların kendi kültürel kimliklerini geliştirmek üzere gerekli adımları atması gereklidir. Bu noktada Müzakere Çerçevesi'nde yer alan azınlık haklarının korunması yönünde verilen Türkçe dışındaki dillerin öğrenilmesi ve bu dillerde kamu hizmetlerine erişim ile birlikte Türkçe dışındaki dillerde yayın konularında verilen taahhütler yerine getirilmelidir.
 
• Türk ekonomisinde, siyasette ve akademik çevrelerde önemli kademelerde birçok kadın bulunmasına karşın kadınların toplam iş gücüne katkısının %23,8 gibi düşük bir seviyede kalması yeterli değildir. Türk hükümeti kadınların, kırsal kesimdeki kadınlara özel bir önem vererek, iş gücüne katılımının artırılması için gerekli önlemleri almalıdır.
 
• Cinsiyet eşitliği alanında çalışmak üzere 750 çalışan kapasiteli bir kurum kurulmasına yönelik AB ve Türkiye'den ortakların yürüttüğü eşleştirme projesi olumlu bir gelişmedir.
 
• Türk hükümeti ve sivil toplum, özellikle kızların okula devam etmesine yönelik kampanyaları desteklemelidir. Çocukların nüfusa kaydı ve çocuk işçi çalıştırılması alanlarında gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
 
• Türk makamları yolsuzlukla mücadele alanında kapsamlı bir strateji izlemelidir.
 
• Bölgeler ve kırsal – şehirsel yöreler arasındaki gelir farklılığının azaltılması için kapsamlı bir strateji uygulanmalıdır.
 
• Tarihi ve kültürel mirasları tehdit eden baraj, maden kazısı çalışmaları gibi projelerin hazırlık ve sürdürülmesinde AB standartları ve kuralları dikkate alınmalıdır.
 
• Kıbrıs sorununa BM çatısı altında ve Ab ilkeleri doğrultusunda kapsamlı bir çözüm getirilmesi gereklidir. 21 Mart 2008'de adadaki iki toplumun liderlerinin çözüm arayışı için anlaşmaya varması olumludur.
 
• Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis'in Türkiye ziyareti iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi açısından olumludur.
 
• Türk hükümeti Ermenistan'a uyguladığı ekonomik ambargoyu kaldırmalı ve aradaki sınır kapısını açmalıdır. Her iki ülke de geçmişteki olayları açık bir şekilde tartışmak üzere bir uzlaşı sürecine girmeli, AB Komisyonu bu süreci kolaylaştırmalıdır.
 
• Türkiye AB'nin Karadeniz'deki dış politika hedefleri açısından önemli bir ortaktır.
 
• Türkiye AB-Türkiye Ortaklık Antlaşması ve Ek Protokol'den kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmelidir.
 
• Türkiye'nin Avrasya enerji bağlantı merkezi olma ve Avrupa'nın enerji güvenliğine katkıda bulunma isteği de göz önünde bulundurulduğunda Türkiye'nin Avrupa Enerji Topluluğu'na katılması ve böylece AB-Türkiye arasında enerji işbirliğinin güçlendirilmesi önemli olacaktır.
 
• AB Komisyonu ve Türkiye vize kolaylaştırma anlaşması görüşmelerine başlamalıdır.
 
• Türkiye'nin Orta Doğu ve Güney Asya'dan Avrupa'ya doğru göç rotasında yer aldığı göz önünde bulundurularak ve göç yönetimi alanında sınırlı ilerleme sağlandığı da dikkate alınarak, Komisyon ve Türkiye arasında geri iade anlaşması görüşmelerine başlanmalıdır.
 
• Komisyon, AB-Türkiye arasındaki sivil toplum diyaloğu kapsamında gerçekleştirilen faaliyetler hakkında bir rapor hazırlamalıdır.
 
- AB Komisyonu'nun Dış İlişkiler ve Komşu Ülkeler Politikası'ndan sorumlu üyesi Benita Ferrero-Waldner ile enerjiden sorumlu Komiser Andris Piebalgs Irak, Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Mısır'dan yüksek düzeyde yetkililerle biraraya gelerek, Arap Gaz Boru Hattı konusunda bir görüşme yaptı. Nabucco Boru Hattı'na doğal gaz sağlayacağı düşünülen Arap Boru Hattı'nın yapımının 2008 sonunda tamamlanacağı öngörülüyor. Senede 10 milyar metre küp taşıma kapasiteli boru hattı Mısır'dan başlayacak, Ürdün ve Suriye'den geçerek Irak ve Türkiye'deki hatlarla birleşecek.
 
AB - Genişleme
 
- AB ve Sırbistan arasında İstikrar ve Ortaklık Anlaşması imzalandı. Anlaşmanın imzalanmasıyla Sırp halkına geleceklerinin AB'de olduğuna dair güçlü bir mesaj verildiğini belirten genişlemeden sorumlu AB Komiseri Olli Rehn, AB'nin bütünleşmesinin tüm Avrupa'ya barış ve huzur getirdiğini, bunun Sırbistan için de aynı olacağını vurguladı.
 
Rekabet ve devlet yardımları
 
- AB Komisyonu'nun onayladığı şirket birleşmeleri ve satın almalar:
 
• Yazılım, veri tabanı ve iş çözümleri sağlayan bilgisayar programları alanında faaliyet gösteren ABD merkezli Oracle'ın yine ABD merkezli yazılım şirketi BEA'yı satın alması.
 
• İsveç merkezli Scribona'nın ABD merkezli Tech Data'yı satın alması. Her iki şirket de bilgi teknolojileri ürünlerinin toptan satış ve dağıtımı alanında faaliyet gösteriyor.
 
• Gemi inşaatı alanında faaliyet gösteren Norveç merkezli Aker Yards'ın hisselerinin G. Koreli STX tarafından satın alınması.
 
• Elektrik üretimi alanında faaliyet gösteren Belçika merkezli Electrabel'in Fransa'nın ikinci büyük elektrik üreticisi olan Compagnie National du Rhone'u satın alması.
 
AB Komisyonu'nun onayladığı devlet yardımları:
 
• İskoçya'da vatandaşların geniş bant hizmetlerine erişiminin artırılması için 3,4 ₤'luk devlet yardımı sağlanması;
 
• Ford şirketinin Romanya'nın Craiova bölgesindeki iki farklı yatırımı için toplam 600 milyon €'luk devlet yardımı verilmesi;
 
• Almanya'nın Kuzey Ren Westfalya eyaletinin WestLB ticari bankasının iflastan kurtarılması için hazırladığı devlet yardımı planı kabul edildi.
 
Enerji
 
- AB Komisyonu 28 Nisan'da 2002 tarihli binaların Enerji Performansı Yönergesi'nin yeniden düzenlenmesi ile ilgili bir danışma süreci başlattı. Komisyon danışma sürecinden çıkacak sonuçlar çerçevesinde 2008 yılı sonlarına doğru bir öneri  taslağı hazırlayacak. Danışma sürecine son katılma tarihi ise 20 Temmuz olarak belirlendi.

Toplam enerji tüketiminin %40'ı binalardan kaynaklanıyor. Bu nedenle AB'nin enerji politikaları çerçevesinde koyduğu hedeflere ulaşabilmesi açısından önemli bir unsur olarak görülüyor. Alınacak önlemler çerçevesinde 2020 yılına kadar enerji verimliliğinin %28 artırılabileceği öngörülüyor.
 
Ortak Tarım Politikası
 
- AB Bakanlar Konseyi 29 Nisan'da AB Komisyonu tarafından 2007 yılında önerilen şarapçılık sektöründe Ortak Pazar Düzeni reformunu onayladı. Reform çerçevesinde, yüksek maliyetli piyasa müdahale önlemlerinin ortadan kaldırılması ve ayrılan bütçenin AB şaraplarının rekabet gücünü artıracak önlemlerde kullanılması hedefleniyor. Üretim fazlalılığını ve rekabet gücü olmayan şarapları ortadan kaldıracak üç yıllık bir plan yoluyla şarap sektörü yeniden yapılandırılacak.
 
İçilebilir alkol damıtması işlemi için ayrılan para yardımları gibi yardımlar zaman içinde kaldırılırken üçüncü ülkelerde şarap tanıtımı, yenilikçilik ve üzüm bağlarının çağdaşlaştırılması gibi önlemlere destek verilecek. 1 Ağustos 2008 tarihinde yürürlüğe girecek olan reform planı geçtiğimiz Aralık ayında AB Tarım Bakanları tarafından kararlaştırılmıştı.
 
Sosyal Politika
 
- AB Komisyonu 28 Nisan'da "AB'de Uzun Süreli Bakım" ile ilgili bir rapor yayınladı. Avrupa'da yaşlılara ve bakıma ihtiyacı olanlara yönelik ulusal stratejileri değerlendiren raporda, yaşlanan nüfus nedeniyle 2050 yılına kadar uzun süreli bakım ihtiyacının ve buna bağlı masrafların hızlı bir şekilde artacağı belirtiliyor. Üye ülkelerin bu zorluğa karşı şimdiden değişik önlemler aldığı ifade edilen raporda ayrıca AB çapında ortak hedefler çerçevesinde eşgüdümlü bir şekilde hareket edilmesinin önemi vurgulanıyor.
 
80 yaş üzerindeki AB nüfusu 2050 yılında 50 milyon kişiyi bulacak. Bu nedenle AB ülkelerinde 2004 yılında GSYH'nin ortalama %0,9'una denk gelen uzun süreli bakım masrafları 2050 yılında GSYH'nın %1,6'sına çıkacak.
 
Eurobarometre'nin son raporlarına göre AB vatandaşlarının %13'ü uzun süreli bakım ihtiyacını kaçınılamaz olduğunu, %32'si ise gerekebilir olduğunu düşünüyor. Vatandaşların %86'sı kendi evlerinde bakım yapılmasını tercih ederken sadece %8'si bir kurum tarafından bakılmayı tercih ediyor.
 
Ekonomi
 
- AB Komisyonu 28 Nisan'da 2008-2009 dönemine ilişkin ekonomik büyüme öngörüsünü yayınladı. Rapora göre AB'de ekonomik büyümenin 2008 yılında %2'ye, 2009'da %1,8'e gerilemesi bekleniyor. Bu gerilemenin en büyük nedenleri arasında ise mali piyasalardaki küresel çalkantı, ABD piyasasındaki yavaşlama ve artan emtia fiyatları olarak gösteriliyor.
AB ekonomisinin 2008-2009 döneminde 3 milyon istihdam yaratacağı belirtilen raporda tüketici enflasyonunun bu sene %3,6'ya çıkmasının, 2009 ise %2,4 seviyesine inmesinin beklendiği ifade ediliyor.
 
- Mart 2008 itibarıyla Euro Alanı'nda işsizlik oranı %7,1; AB27'de ise %6,7 olarak belirlendi. Eurostat AB27'de toplam yaklaşık 15.993 işsiz olduğunu belirtiyor.
 
İşsizliğin en yüksek olduğu ülkeler: Slovakya (%9,8) ve İspanya (%9,3)
 
İşsizliğin en düşük olduğu ülkeler: Hollanda (%2,6) ve Danimarka (%3,1).
 
BRÜKSEL'DE GELECEK AY
 
AB Kurumları
• 14-15 Mayıs, Ekonomik ve Mali İşler Konseyi
• 16 Mayıs, Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi
• 21-26 Mayıs, AP Genel Kurulu
• 30-31 Mayıs, İstihdam ve Sosyal İşler Konseyi
• 11-13 Haziran, Ulaştırma, Enerji ve Telekom Konseyi
• 18-19 Haziran Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi
• 21-22 Haziran AB Liderler Zirvesi
 
Konferanslar-Seminerler
• 9 Mayıs, Avrupa Günü
• 16-17 Mayıs, European Solar Days, EPIA,
http://www.epia.org/ 
• 19-20 Mayıs,European Maritime Day,
http://ec.europa.eu/maritimeaffairs/maritime-day-2008_en.html 
27-28 Mayıs, "The European refining and fuels
• conference on low-carbon fuels implementation" http://www.hartenergyconferences.com/index.php?area=details&confID=57 
12-13 Haziran,
• "Corporate Social Responsibility conference",
http://www.csr-conference.eu/index.php 3-6Haziran,"Greenweek",
• nt/greenweek/home.html http://ec.europa.eu/environme