BU SAYIDA:
 
AB – TÜRKİYE
AB ‐ ÇİN
AB – ABD
AB – ZİMBABVE
AVRUPA İŞ DÜNYASI ZİRVESİ
AB KURUMLARI
DEVLET YARDIMLARI
SİVİL SAVUNMA
EKONOMİ
 
AB – Türkiye
 
- TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner başkanlığındaki TÜSİAD heyeti, Avrupa İş Dünyası Zirvesi'ne (European Business Summit) katılmak ve çeşitli üst düzey temaslarda bulunmak üzere 30 Haziran – 1 Temmuz 2010 tarihlerinde Brüksel'i ziyaret etti. Heyette, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner'in yanısıra, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyeleri Cansen Başaran Symes ve Volkan Vural, TÜSİAD Genel Sekreteri Zafer Ali Yavan, TÜSİAD Uluslararası Koordinatörü Bahadır Kaleağası ve TÜSİAD Dış Politika Danışmanı Soli Özel yer alıyordu.
 
AB kurumları ve iş çevreleriyle görüşmelerde bulunan heyet, 30 Haziran tarihinde ilk olarak AB Konseyi Başkanı Herman Von Rompuy ile görüştü. Heyet görüşmenin ardından TÜSİAD Brüksel Temsilciliği'nde bir basın toplantısı düzenleyerek temaslara ilişkin bilgi verdi. TÜSİAD heyeti daha sonra BUSINESSEUROPE Başkanı Jürgen R. Thumann'ın ev sahipliğinde Dünya Ticaret Örgütü Direktörü Pascal Lamy ile öğle yemeğine katıldı. Heyet ayrıca, AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Stefan Füle ile bir görüşme gerçekleştirdi.
 
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, 1 Temmuz 2010 tarihinde Avrupa İş Dünyası Zirvesi'nde, "Transatlantik Ekonomik Büyüme ve Yenilikçilik" başlıklı oturuma konuşmacı olarak katıldı. Ümit Boyner konuşmasında, ABD ve AB arasındaki derin ekonomik ilişkilerin güçlenerek devam etmesi gerektiğini ifade ederek, özellikle yeni teknolojilere dayalı ekonomik büyümenin odak noktası olması gerektiğini ve bunun Türkiye açısından da çok önemli olduğunu söyledi.
 
Dünyanın çok hızlı değiştiğini dile getiren Boyner, bugünü ve yarını belirleyen konuların enerji, iklim değişikliği, teknolojik yenilikçilik ve yoksullukla mücadele gibi sınırlar ötesi işbirliği gerektiren konular olduğunu vurguladı. Bu bağlamda G20'nin daha iyi çalışmak zorunda olduğunu ifade eden TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı, AB'nin ve ABD'nin
ekonomik dinamizm açısından hızla yükselen ülkeleri de içine alan bir sistem kurması gerektiğini kaydetti. Ümit Boyner, Türkiye'nin, müstakbel bir AB üyesi olarak, demokrasi ile olduğu gibi, 21. yüzyılda küresel ekonomik rekabet gücü ile de dünya çapında bir model teşkil eden bir Avrupa istediğini sözlerine ekledi.
 
- AB'ye tam üyelik müzakereleri kapsamında "Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı" başlığı müzakerelere açıldı. 12 numaralı müzakere başlığı olan "Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı" başlığının müzakerelere açılışı 30 Haziran'da Brüksel'de toplanan olan hükümetler arası konferansta yapıldı. Konferansa Türkiye'den Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker katılırken, AB'yi Genişlemeden sorumlu AB Komiseri Stefan Füle ve AB Dönem Başkanı İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos temsil etti.
 
Halihazırda AB'ye tam üyelik müzakerelerinde 13 başlık müzakerelere açılmış, 1 başlığın da geçici olarak kapaması yapılmış bulunuyor.

Müzakerelere açılan başlıklar:

Bilim ve Araştırma (geçici kapaması yapılan başlık); Sermayenin Serbest Dolaşımı, Şirketler Hukuku; Fikri Mülkiyet Hukuku; Bilgi Toplumu ve Medya; Vergilendirme; İstatistik; İşletme ve Sanayi Politikası; Trans-Avrupa Şebekeleri; Çevre; Tüketicinin ve Sağlığın Korunması; Mali Kontrol, Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı.
 
- Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Dostları Grubu (Friends of Turkey) 29 Haziran tarihinde AP'de "Türkiye'deki Demokratik Değişimler" konulu bir toplantı düzenledi. AP üyesi Alojz Peterle'nin (Hristiyan Demokrat, Slovenya) başkanlık ettiği toplantıya konuşmacı olarak T.C. Adalet Bakanlığı AB Genel Müdür Yardımcısı Ali Bilen, Bilgi Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İtler Turan, ODTÜ Uluslar arası İlişkiler bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. İhsan Dağı ve Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu'ndan (USAK) Güner Özkan'ın yanı sıra AB – Türkiye Karma Parlamento Komitesi (KPK) Eş Başkanı Hélène Flautre (Yeşiller, Fransa), AP Türkiye Gölge Raportörü Richard Howitt (Sosyalist Grubu, İngiltere), bazı KPK Türk kanadı üyeleri ve bazı AP üyeleri de katıldı.Toplantıda referandum sürecine giren anayasa değişikliği paketinin yargı ile ilgili maddeleri başta olmak üzere, Türkiye'de demokratikleşme ele alındı.
 
AB - Çin
 
- Çin'de faaliyet gösteren ve TÜSİAD'ın da üyesi olduğu AB Ticaret Odası'nın (EUCCC) 500 Avrupalı şirketi ele alarak yaptığı araştırma sonuçları Çin'de korumacılığın arttığını ortaya koyuyor. Çin'de faaliyet gösteren Avrupalı şirketlerin yönetim kurulu başkanlarıyla görüşülerek elde edilen sonuçlar ülkenin politik liderlerinin yabancı şirketlere karşı giderek daha fazla ayrımcı bir tavır aldığına, ülkede son dönemde uygulamaya konulan korumacılık önlemlerinin de endişe verici boyutlara ulaştığına işaret ediyor.
 
Araştırmaya katılan şirket yöneticileri, fikri mülkiyet haklarının uygulanmaması ve yerel yönetimlerin mevcut yasaları Çinli şirketler lehine yorumlamasının da Avrupalı şirketler önünde büyük engel oluşturduğunu belirtiyor.
 
Diğer taraftan Avrupa'da yatırım yapan Çinli şirketlerin sayısında da artış olduğu gözleniyor. Romanya ve Bulgaristan'daki Çin yatırımlarının son dönemde arttığı belirtiliyor.
 
AB – ABD
 
-ABD yetkilileri, 20 Nisan'dan beri devam eden petrol sızıntısının neden olduğu çevre felaketiyle mücadele etmek için AB'ye bağlı Avrupa Deniz Güvenliği Ajansı tarafından yapılan yüksek hız ve kapasiteye sahip cihazların gönderilmesi teklifini kabul etti.
 
Gönderilme detayları için görüşmelerin devam ettiği bu cihazlar deniz suyuyla petrolü
birbirinden ayrıştırmakta kullanılıyor. Uluslar arası İşbirliği, İnsanı yardım ve Krizle Mücadele'den sorumlu AB Komiseri Kristalina Georgieva Avrupa'nın Amerikalı dostlarına yardıma devam etmeye hazır olduğunu belirterek, Avrupa Deniz Güvenliği Ajansı'ndan ve AB Sivil Savunma Mekanizması üyesi ülkelerden gelen olumlu tepkilerin AB'nin bu çevre felaketiyle mücadelede ABD'yle işbirliğine hazır olduğunun açık kanıtı olduğunu vurguladı.
 
10 Haziran'da ABD'den gelen talep üzerine İsveç, Almanya, Norveç, İngiltere, Danimarka, İrlanda, İspanya, Hollanda, Romanya, Fransa ve Avrupa Deniz Güvenliği Ajansı bölgeye petrol sızıntısının kontrol altına alınmasında kullanılan gereçler göndermişti. Daha öncesinde, 27 Mayıs'ta ABD'den gelen talep üzerine ise Hollanda bölgeye gönderdiği gemilere 3 adet petrol temizleme cihazı ekletmiş; Avrupa Deniz Güvenliği Ajansı ve İspanya da ek yardımda bulunmuştu. ABD'ye yardım teklifinde bulunan AB üye ülkeleri arasında İsveç, Almanya, İngiltere, Danimarka, İrlanda, İspanya, Hollanda, Romanya, Portekiz, Belçika, Yunanistan ve Fransa bulunuyor.
 
AB – Zimbabve
 
- AB Dış İlişkiler ve Savunma Politikası Yüksek Temsilcisi ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Catherine Ashton ve Kalkınmadan sorumlu AB Komiseri Andris Piebalgs, Cotonou Antlaşması öngörülmüş olan Siyasi Diyalog çerçevesinde Zimbabveli bakanlardan oluşan bir heyet ile görüştü.
 
Görüşmeler sırasında anayasa ve güvenlik reformlarına bilhassa değinildi. Görüşmede Ashton AB'nin Zimbabve'de Küresel Siyasal Anlaşma'nın uygulaması sürecinde kaydedilen ilerlemelerden memnuniyet duyduğunu ve bu diyaloğu geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti.
 
Komiser Piebalgs ise siyasi bir takım meselelere rağmen AB Komisyonu'nun Zimbabve halkına doğrudan sağlık, eğitim, gıda güvenliği ve yönetim yardımlarını sağlamaya devam ettiğini sözlerine ekledi. Taraflar iki bölge arasındaki ilişkileri normale dönüştürme ve siyasi temasları geliştirme dileklerini pekiştirirken, Harare sağlanan ikili temasların yoğunlaştırılması konusunda anlaşmaya vardılar.
 
2008 Kasım ayında Zimbabve farklı siyasi grup liderleri arasında güç paylaşımını resmi zemine oturtmak amacıyla imzalanan Küresel Siyasi Anlaşma bir çok siyasi ve ekonomik reformu öngörüyor. AB 2009'un başlarında bu anlaşmayı desteklemek amacıyla sağlık, eğitim, gıda güvenliği ve yönetim için 180 milyon € sağladı.
 
Avrupa İş Dünyası Zirvesi
 
- Avrupa'dan ve dünyadan iş dünyası ve sivil toplum liderleri ile karar vericileri yüksek seviyede bir araya getirerek Avrupa İş Dünyası Zirvesi'nin sekizincisi 30 Haziran – 1 Temmuz tarihlerinde Brüksel'de gerçekleştirildi. Zirvede krizden çıkış stratejileri ve
olası krizlere karşı önlemlerin yanı sıra, küresel olarak daha rekabetçi ve sürdürülebilir büyüme yolunda bir Avrupa için gereken atılımlar ele alındı.

Zirveye AB Konseyi Başkanı Herman Von Rompuy, AB Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso, Avrupa Parlamentosu Başkanı Jerzy Buzek'in yanı sıra BUSINESSEUROPE Başkanı Jürgen R. Thumann, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Direktörü Pascal Lamy, TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, AB Komisyonu üyeleri Karel de Gucht, László Andor, Michel Barnier, John Dalli, Günter Oettingen, Neelie Kroes, Connie Hedegaard, Janez
Potočnik ve Antonio Tajani de katıldı.
 
AB Kurumları
 
- Belçika AB Dönem Başkanlığı görevini 1 Temmuz'da İspanya'dan devraldı. 31 Aralık 2010 tarihine kadar bu görevi sürdürecek olan Belçika'da 13 Haziran'da gerçekleşen genel seçimler sonrasında halihazırda yeni hükümet henüz kurulmuş değil. Belçikalı politikacılar mevcut durumda hızlı bir şekilde hükümet kurulması durumunun Belçika Dönem Başkanlığı'nın çalışmalarını aksatabileceğini, mevcut durumun AB Dönem Başkanlığı'nın işleyişi açısından daha olumlu olduğunu belirtiyor. Mevcut hükümetin tam yetkiyle çalışmalarını sürdürdüğünü belirten yetkililer altı aylık görev süresince Belçika'nın yapması gerekenlerin belirlenmiş olduğunu ve programın aksaksız bir şekilde işleyeceğini belirtiyor.
 
- Avrupa Parlamentosu'nda (AP) oylama eğilimlerini incelemek üzere hazırlanan araştırmaya göre AP'de en fazla üyesi bulunan Avrupa Halkları Partisi (Hıristiyan Demokrat) oylamalardaki ağırlığını kaybediyor. 2009 seçimleri sonrasında AP'de çoğunluğa sahip olan Avrupa Halkları Partisi'nin yapılan oylamaların %93'ünde kazanan tarafta yer aldığı belirtiliyor. 2009 seçimleri öncesinde bu oranın aşağı yukarı aynı olduğu belirtilirken, Liberallerin oylamaların %97'sinde oylamayı kazanan tarafta yer aldığı; Sosyalistlerde ise bu oranın 2009 seçimleri öncesindeki %90 seviyesinden %92'ye çıktığı bildiriliyor.

Avrupa Halkları Partisi 2009 seçimlerinde 265 milletvekili çıkararak yeni dönemde de AP'de çoğunluğa sahip siyasi parti konumuna gelmişti. (Parti 2004 seçimlerinde 268 sandalyeye sahipti) Parlamentoda üçüncü büyük parti konumunda olan Liberaller (ALDE) yapılan oylamalarda genellikle Sosyalistlerle (PES) aynı tarafta yer almayı tercih ettiği için Avrupa Halkları Partisi'nin karşısında belirleyici rol oynayabiliyor.
 
Mali piyasalar
 
- Avrupa Parlamentosu (AP) ve AB Bakanlar Konseyi banka yöneticilerinin kar primlerinin
bankalarının başarısıyla orantılı bir şekilde belirlenmesi ve bir üst sınır koyulması konusunda anlaşmaya vardı. Buna göre bankanın uzun dönemde gösterdiği performans üzerinden yapılacak değerlendirmeye göre belirlenecek olan primin yarısı menkul kıymet ya da hisse senedi olarak ödenebilecek, diğer yarısının ödemesi de 3-5 yıl arası bir süre boyunca ertelenebilecek. Hisse senedi ya da menkul kıymet olarak belirlenen tutar üzerinden yapılan ödeme prim tutarının %20'sini aşamayacak.

Parlamento ve AB Bakanlar Konseyi'nin üzerinde anlaşmaya vardığı bu konu AP'nin Strazburg'daki Genel Kurulu'nda milletvekillerinin oyuna sunulacak. Yaşanan ekonomik krizde bankaların oynadığı rol nedeniyle İngiltere gibi bazı ülkeler banka yöneticilerinin kar primlerine kısıtlar getirmişti. Ancak AP Genel Kurul'da oylanacak olan tasarı tüm AB ülkelerini kapsayacak.

Uygulamaların kurallara göre olup  olmadığını denetleme konusunda ise ulusal denetleme makamları sorumlu olacak.

Devlet yardımları

- Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Fransa merkezli Airbus'ın Fransa, Almanya, İspanya ve İngiltere'den aldığı devlet yardımlarının kural dışı olduğuna karar verdi. ABD ve ABD merkezli uçak yapım şirketi Boeing'in başvurusu üzerine yapılan inceleme sonucunda AB üye ülkelerinin Airbus'a yaptığı yardımların yasaklanmış olan ihracat sübvansiyonları kapsamında yer aldığı ve DTÖ kurallarına aykırı olduğu belirtildi.

DTÖ'nün açıkladığı kararda AB ülkelerinin kullandırdığı devlet yardımları dolayısıyla Boeing'in sadece Avrupa piyasasında değil, Avrupa dışındaki dünya pazarlarında da olumsuz etkilendiği, Almanya, Fransa, İngiltere ve Fransa'nın Airbus'a yararlandırmaya devam ettiği bu yasadışı yardımları 90 gün içinde sonlandırması gerektiği, dünyanın en büyük yolcu uçağı olan A380 davasıyla ilgili olarak da Airbus'ın Fransa'dan aldığı 3,2 milyar €'luk devlet kredisinin bir bölümünü geri ödemesi gerektiği belirtiliyor.

Airbus yetkilileri DTÖ'nün bu kararını yeniden incelenmek üzere temyiz edeceklerini açıkladı. Diğer taraftan Airbus da Boeing aleyhine DTÖ nezdinde dava açarak, ABD hükümetinin ar-ge faaliyetlerini desteklemek gerekçesiyle Boeing'e yasadışı devlet yardımları kullandırdığını ve bu nedenle Airbus'ın dünya pazarındaki rekabet gücünün olumsuz etkilendiğini iddia ediyor.
 
Sivil Savunma
 
- Romanyalı yetkililer ülkenin kuzeydoğusunu ciddi şekilde etkileyen şiddetli sel felaketi nedeniyle 2 Temmuz tarihinde AB Sivil Koruma Mekanizması'ndan destek talebinde bulundular. Su Arıtma Sistemleri, jeneratörler, şişme baraj, pompalar ve benzeri ekipmanlar için yardım talebi AB Komisyonu İzleme ve Bilgi Merkezi tarafından katkıda bulunan tüm ülkelere acil olarak bildirildi.
 
Talebin iletilmesini takip eden bir kaç saat içerisinde Fransa, Estonya, Belçika ve Avusturya ilk destek taahhütlerini bildirdiler, bunlardan bazılart Romanya tarafından kabul edildi ve gerekli ekipman sel bölgesine ulaştırılmak üzere yola çıkarıldı.
 
Yardım talebine Fransa 5 pompa, 8 güç jeneratörü, 1 su arındırma ünitesi ile cevap verirken, Estonya gerekirse AB Komisyonu tarafından desteklenen Baltık Sellerle Mücadele Yüksek Kapasiteli Pompa Modülü'nün Estonya, Letonya ve Litvanya tarafından ortak kurulan bir ekiple Romanya'ya doğru yola çıkmak için hazır olduğunu belirtti. Avusturya 10 kirli su pompası ve 3 güç jeneratörü göndermeyi teklif ederken, Belçika ise 11 pompa, 5 jeneratör, 1 su arıtma ünitesi ve onun iyileştirme ünitesi gönderilmesini teklif etti. Belçika ve Avusturya'nın teklifleri Romanya tarafından kabul edildi ve cihazlar ülkeye doğru yola çıkarıldı. Fransa ve Estonya'nın teklifleri ise Romanyalı yetkililer tarafından gözden geçirilme aşamasında.
 
Ekonomi
 
- Euro Alanı işsizlik oranı bir önceki ayla karşılaştırıldığında değişmeyerek, Mayıs 2010'da, Nisan 2010'da olduğu gibi %10 seviyesinde seyretti.

İşsizlik oranı, geçtiğimiz yılın aynı döneminde %9,4 seviyesindeydi. AB27 işsizlik oranı ise yine bir önceki aya göre değişmeyerek, Mayıs 2010'da %9,6 olarak gerçekleşti. AB27 işsizlik oranı Mayıs 2009'da %8,9 olarak gerçekleşmişti.
 
Eurostat tahminlerine göre, Mayıs 2010'da 15,8 milyonu Euro Alanı'nda olmak üzere AB genelinde yaklaşık 23,1 milyon kişi işsizdi. Bir önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, Euro Alanı'nda işsiz kişi sayısı yaklaşık 1 milyon civarında artarken, AB27'deki toplam artış 1,8 milyon civarında gerçekleşti.
 
Üye ülkeler arasından işsizliğin en düşük olduğu ülkeler Avusturya (%4) ve Hollanda (%4,3) iken, en  yüksek olduğu ülkeler Letonya (2010'un ilk çeyreğinde %20), İspanya (%19,9) ve Estonya (2010'un ilk çeyreğinde %19) oldu. Bir önceki yıla kıyasla, işsizlik 5 ülkede düşerken, 22 ülkede artış gösterdi. İşsizlikte en büyük gerilemeler Avusturya (%4,9'dan %4'e) ve Almanya'da (%7,6'dan %7'ye) gerçekleşirken; işsizlikte en yüksek artışlar Estonya (2010'un ilk çeyreğinde %11'den %19'a) ve Letonya'da (2010'un ilk çeyreğinde %13,5'ten %20'ye) gerçekleşti.
 
Erkek nüfusta işsizlik Mayıs 2009 ile Mayıs 2010 arasında Euro Alanı'nda %9,2'den %9,9'a, AB27'de ise %8,9'dan %9,7'ye yükseldi. Kadın nüfusta işsizlik oranı ise Euro Alanı'nda %9,5'ten %10,2'ye ve AB27'de %8,8'den %9,5'e çıktı. Mayıs 2009'da Euro Alanı'nda %19,4 ve AB27'de %19,5 olan 25 yaş altı gençlerin işsizlik oranı Mayıs 2010'da sırasıyla %19,9 ve %20,5 olarak gerçekleşti. Genç nüfusta işsizlik oranının en düşük olduğu ülke Hollanda (%8,1) iken, en yüksek olduğu ülkeler İspanya (%40,5), Estonya (2010'un ilk çeyreğinde %39,8) ve Letonya (2010'un ilk çeyreğinde %39,7) ve oldu.
 
- Perakende ticaret hacmi, Mayıs 2010'da bir önceki aya kıyasla Euro Alanı'nda %0,4 oranında düşüş gösterirken, AB27'de sabit kaldı. Nisan ayında perakende ticaret Euro Alanı'nda %0,9 ve AB27'de %1 düşüş göstermişti. Perakende satış endeksi Mayıs 2010'da bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında Euro Alanı'nda %0,9, AB27'de ise %0,4 düşüş gösterdi.
 
Mayıs 2010'da "Yiyecek, içecek ve tütün" bir önceki aya göre Euro Alanı'nda ve AB27'de %1,1 düşüş sergilerken, yiyecek dışındaki sektörlerde Euro Alanı'nda %0,3 düşüş, AB27'de ise %1 artış gözlendi. En yüksek artışlar İsveç ve İngiltere (ikisinde de %2,3) ve Finlandiya'da (%1,8), en fazla düşüşler ise Litvanya (%10,7), Bulgaristan (%8,7) ve Letonya'da (%8,4) gözlendi.

*
B R Ü K S E L ' D E G E L E C E K A Y
 
AB Kurumları
 
• 5-8 Temmuz, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu
• 12 Temmuz, Tarım ve Balıkçılık Konseyi
• 13 Temmuz, İktisadi ve Mali İşler Konseyi
• 19-20 Temmuz, Dışişleri Konseyi
• 19-20 Temmuz, Genel İşler Konseyi
 
Konferanslar
 
• 7 Temmuz, Breakfast Policy Briefing with Catherine Day, EPC, http://www.epc.eu  
 
• 7 Temmuz, Making the most of the Lisbon Treaty, EPC, http://www.epc.eu  
 
• 9 Temmuz, Shedding new light on challenging aspects of migration and asylum issues in Europe, EPC, http://www.epc.eu  
 
• 20 Temmuz, Priorities of the Belgian Presidency of the EU Council", CEPS, http://www.ceps.be/  
 
HAZIRLAYANLAR :

Dilek İştar Ateş – Gamze Erdem Türkelli
bxloffice@tusiad.org  
www.tusiad.org