Türk Kahvesi Brifingleri’nin gerçekleşen son toplantısının konusu "Daha yeşil bir Türkiye: Bir Avrupa vizyonu var mı?" oldu.
Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü Dr. Uygar Özesmi’nin açılış konuşmasını yaptığı Türk Kahvesi Brifingi`nde “Daha yeşil bir Türkiye: Bir Avrupa vizyonu var mı? “ konusu ele alındı.
Gizem Karslı tarafından yönetilen toplantı boyunca Avrupa Parlemontosu milletvekilleri ve uzmanlarının, Avrupa Komisyonu, uluslararası medya ve düşünce kuruluşları temsilcilerinin yanı sıra iş dünyasının ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri fikir alışverişinde bulundular. ‘’ Chatham House’’ kuralları çerçevesinde gerçekleşen toplantıda aşağıdaki konular gündeme getirildi:
Türkiye’nin henüz bir mantık çerçevesine oturmamış olan sürdürülebilirlik ve kalkınma politikaları çevre üzerinde tahrip edici olmanın yanı sıra Avrupa çevre politikalarına uyum sağlamaktan oldukça uzak.
Sadece buğday ve baklagillerle sınırlı olmayıp diğer pek çok yüksek kar potansiyeli olan tohuma ev sahipliği yapan Türkiye, tarımsal biyoçeşitliliği ile Avrupa’da küresel bir güç olarak daha dikkatli ele alınmalıdır.
Türkiye, nefes kesen ekolojik hazinesiyle, Avrupa’nın geleceği için kayda değer bir katkıdır. Uluslararası çıkarları kusursuzca aynı paydada toplayan ve küresel bir hareket gerektiren iklim değişikliği konusunda Türkiye’nin rolü halen tanımlanmamış olmakla beraber bu rol, ulusal enerji politikaları tarafından desteklenmemektedir.
Ankara’nın nükleer hırsı, taşıdığı büyük riskin ve olası zararların yanı sıra kaçınılmaz yapısal sorunlara neden olacaktır. Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyeli kullanılmamakta, Güney Doğu Avrupa projeleri uygulanmamaktadır. Konu ile alakalı çalışmalar yetersiz olup, var olan engellerin kaldırılmasına yönelik çalışmalar bulunmamaktadır.
Hava kirliliği, iklim değişikliği, atık su yönetimi gibi konularda Avrupa Birliği yasalarını benimseyen Türkiye, bu yasaların uygulanmasına aşamasında karşılaşılan sorunlara çözüm getirememekte bu sorunların kaynağına inmek yerine, kısa vadeli çözümlere odaklanmaktadır.
Çevresel altyapı, temiz teknoloji ve temiz hizmet alanlarındaki yatırımlar için oldukça önemli bir pazar olan çevre, etkili finansman planları ile Avrupa şirketlerinin de önemli rol oynayacağı bir pazar haline gelebilme potansiyeline sahiptir. Bu süreçte, çevresel sorunların asıl sebeplerinin unutulmamasına özen gösterilmelidir.Bu alanda oldukça aktif olarak çalışmakta olan Greenpeace Akdeniz, Doğal Hayatı Koruma Vakfı ( WWF-Turkey), Team Vakfı ve Doğa Derneği sivil toplum kuruluşlarının önerileri hükümet tarafından dikkate alınmamaktadır.
Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde düzenlenen hidrolik baraj, kömür ve nükleer santral karşıtı ve biyoçeşitliliği korumaya yönelik eylemler Türk Halkı’nın giderek artan çevresel duyarlılığının kanıtı niteliğindedir.
Avrupa Birliği ve Avrupa Parlamentosu çevresel konulara, yıllık ilerleme raporları haricinde özel özen göstermeye acilen başlamalıdır.
Türkiye’nin Arhus Anlaşması’nı onaylaması teşvik edilmelidir. Bilgi erişimi, karar alma süreçlerine katılım ve çevresel konularda yargı mekanizmalarına kolay erişim, çevreci sivil toplum örgütlerinin güçlendirilmesinde kilit rol oynayacak etkenlerdir.
Toplantının yüksek çözünürlüklü fotoğraflarını websayfamızdan indirebilirsiniz: