Avrupa Birliği kurulalı yıllar oldu.
Üye sayısı şimdiden yirmi yediye ulaştı
İyi de sadece ekonomik çıkar birliği mübarek.
Avrupa Parlamentosu’nda demokratik bir şekilde kabul edilen yasalar ulusal hukuk sistemlerinin üzerinde.
Birlik henüz yok ama herkes varmış gibi yapmak zorunda...
Verilen süre içinde yönergelere uymayanlara yaptırımlar uygulanabiliyor...
Kısacası belki birlik kurma niyeti var ama, adımlar çok küçük ve çok yavaş...
Zira Avrupalılık ruhu yok, ama Avrupa Birliği fonlarından beleşlenme kurnazlığı çok yaygın!
Ne zamandan beri ?
***
Bana göre bunun miladı Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla birlikte ‘sosyalist’ sistemin yok olması...
Medya destekli propagandaya göre ideolojiler dönemi kapandı!
İki Almanya birleşti.
Gerçekte ise olanları bir paket halinde şöyle özetleyebilirim:
‘Sosyalist’ sistem tarafından eğitilen Polonyalı veya Bulgar muslukçular veya inşaatçılar serbest dolaşım kapsamına alındılar, sendikalar zayıfladı, kayıtdışı ekonomi tırmandı, Avro para birimi sayesinde herşey daha da pahalılandı, emek-yoğun ekonomik işletmeler birbiri ardına kapandı ve gelişmekte olan ekonomilere kaydırıldı, AB’de ırkçılık ve yabancı düşmanlığı tırmandı, AB’nin medarı iftiharı sosyal güvenlik sistemi su almaya başladı, ufak tefek istisnalar dışında tüm geleneksel siyasi partiler liberal ekonomik sistemin savunucusu oldular ve aralarında fark kalmadı...
İşte bu nedenle ideolojiler devri kapandı diyorlar !
Desinler, inananlar inansın ; benim ise külahıma anlatsınlar...
***
Siz önce benim basit birkaç soruma cevap verin.
Yeryüzünde sömürü, savaşlar, haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik, fakirlik, cahillik, bağnazlık kalktı mı, azaldı mı ?
Tüketim yaygınlaştı, herkesin cep telefonu var, bilgisayarı var, tatile çıkıyor diyorsanız görsel anlamda haklısınız...
Ama paraya ulaşma gayreti içindeki insancıklar yüzünden o kadar çok şey yaygınlaştı ki söylemeye dilim varmaz...
Beni kötümser bir ‘solcu’ olmakla itham ederek bir yere varamazsınız...
Çünkü ben iyimser kalmak isteyen bir insanım!
Kredi kartı borçları son on yılda altı misli arttıysa sorumlusu ben değilim!
Borç ödeyerek namuslu kalmaya çalışan bir sürü insanı türlü türlü namussuzluklara zorlayan sistemi ben kurmadım!
Kendi kurduğunuz ve üzerine toz kondurmadığınız sistem sakat.
Çünkü sisteminizin devamı ancak ve ancak ucuz üretim-hızlı yaygın tüketim ile mümkün.
Bu kural ise her ülkenin mutlu azınlığına yarıyor ve bu arada şaşkın çoğunluk daha adil, daha insani bir çıkış yolu aramaya devam ediyor...
Şimdilik sis, pus ve toz-duman içinde...
Sonuçta ne çıkacağını yemin billah ben de bilmiyorum.
Ama şunu biliyorum ki insanın mutluluğunu sistemin merkezine oturtmayan hiçbir düşünce sistemi (ister üretim, ister tüketim, ister paylaşım odaklı olsun) şiddet kullanmadan kalıcı olamaz...
Yıkılır gider, yok olur gider...
Sel gider, kum kalır...
Ben ise bana verilen ömrü insanca yaşamak istiyorum ; barış ve huzur içinde...
Yakup Yurt ©
Umurbey, 06.08.2012