Haberin yayım tarihi
2021-05-08
Haberin bulunduğu kategoriler

IŞIK ÜLKESİ LİKYA KURDUĞU BİRLİK İLE AB'YE IŞIK OLUYOR

Merhaba,

Bugünkü köşe yazısında Gazeteci Sn Güneri Civaoğlu, Avrupa Birliği'nin Anadolu'daki ilhamının kökleri olan Likya Birliği ile ilgili görüşlerime yer verdi. Yazıyı yukarıdaki görselinden okuyabilir ya da üzerine tıklayarak internet sitesinden okuyabilirsiniz.

Türkiye'nin, Anadolu topraklarının zenginliğinin bilincinde olması çok önemli. Bir üniversite öğrencisi olarak değerli hocam Selçuk Gür'den aldığım Anadolu Uygarlıkları dersi, gerek amfideki sunumları gerek saha ziyaretleriyle Anadolu uygarlıklarını bambaşka bir biçimimde de tanımamı sağlamıştı.

Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu'ya, Anadolu uygarlıklarına çok büyük değer verirdi. "Anadolu, en büyük hazinedir" diyen Atatürk bize Anadolu'yu araştırma, anlama ve dünyaya anlatma mirasını bırakmış ve o gün "senden ve bütün medeni beşeriyetten dileğim şudur: Beni hatırlayınız" demişti.

Henüz bir üniversite öğrencisiyken, yarı zamanlı araştırmacı olarak çalıştığım üniversitemin Avrupa Birliği araştırmaları merkezinde Likya Birliği'nin aslında Avrupa Birliği'nin Anadolu'daki ilhamının kökleri olduğunu ele alan bir yazı kaleme aldım. Bu o yıllarda pek bilinmeyen ve uluslararası ilişkiler alanında işlenmemiş bir konu olduğu için yazım ilgi toplamış ve çeşitli yayınlarda da kendine yer bulmuştu. Bu yazımı da aşağıda Academia sitesinden okuyabilirsiniz.

Monstesquieu 1748’de basılan “Yasaların Ruhu” ( 'De L'Esprit des Lois' ) eserinde Likya Birliği için şöyle der:

"Bana sorarsanız bugüne kadar gelmiş geçmiş en mükemmel cumhuriyet hangisidir diye, size Likya Birliği`ni gösteririm.”

Amerika Birleşik Devletleri'ne de ilham verir.

Ortak anayasa, ortak ordu, ortak para birimi, ortak parlamentosu ile Avrupa Birliği'nin henüz onun bile ulaşamadığı antik modeli gibidir adeta Likya Birliği.

Anadolu'ya dair bu araştırma ve çalışmalar, Türkiye'yi, Cumhuriyet Halk Partisi'ni yurtdışında uluslararası alanda temsil ettiğim görevlerimde, Avrupa Parlamentosu'nda genç bir siyasi danışmanken bana hep ışık tuttu. Anadolu gerçekten bir hazinedir ve bu hazineyi hem bizler hem de dünya daha iyi tanımalıdır. Örneğin Sn Civaoğlu'nun yazısında yer verdiği bölümde, batı dünyasının bugünkü demokrasinin kökenini dayandırdığı Atina demokrasisinin aslında tam olarak bugünün eşitlikçi, çoğulcu demokrasisine model olamayacağını, bu demokratik modelin aslında Anadolu topraklarında yer alan Likya Birliği olduğunun altını çizmeye çalıştım.

Bunları düşünüp yaparken hayattaki tek rol modelim olan Mustafa Kemal Atatürk'ü dinledim hep:

"Çağdaş uygarlığı anlayabilmek, dünya yüzündeki eski uygarlıkları, bütün insanlığın ilk uygarlıklarını doğru tanıyabilmekle mümkündür."

"Bir vatanın sahibi olmanın yolu; o topraklarda yaşanmış tarihi olayları bilmek, doğmuş uygarlıkları tanımak, sahip olmaktan geçer."

O sadece Anadolu uygarlıklarını araştırmak ve günümüze aktarmak için fakülteler kurmadı, aynı zamanda bu amaçla 1997'de Avrupa'nın en iyi müzesi seçilen Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nin kurulması talimatını da verdi. Atatürk'e sahip olduğumuz için çok şanslıyız.

Türkiye bugün, demokrasi karnesiyle tüm demokratlar için can yakıcı bir dönemden geçiyor ancak bu toprakların bilgeliği, demokrasi tarihindeki yeri tüm derinliğiyle yerinde. Ona yeniden can suyu vermemizi bekliyor sadece.

Anadolu'ya onun gibi sahip çıkarak ışığımızı 21. yüzyıla taşımamız mümkün.

Kader Sevinç

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.