Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Genel Başkanı Zafer Sırakaya, Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili "Amacı huzur, barış ve güvenlik olan bu operasyonun uluslararası toplum tarafından desteklenmesini talep ediyor, teröre karşı Türkiye`nin ve masum bölge halkının yanında olunmasını zaruri görüyoruz." ifadesini kullandı.
Sırakaya yaptığı yazılı açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Afrin`de başlattığı "Zeytin Dalı Harekatı"nın, PYD/PKK ve DEAŞ terör örgütlerinin bölge halkına ve Türkiye Cumhuriyeti`ne yönelik oluşturduğu açık tehdidi bertaraf etme amacıyla icra edildiğini vurguladı.
Sırakaya bu harekatın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) terörle mücadeleye yönelik özellikle 1624, 2170 ve 2178 sayılı kararları ve BM sözleşmesinin 51`inci maddesinde yer alan "Meşru Müdafaa Hakkı"na uygun bir şekilde başlatıldığını belirtti.
"Amaç terör barikatını bertaraf etmek"
Tıpkı Fırat Kalkanı`nda olduğu gibi, bu harekattaki amacın da Türkiye`nin sınırlarında oluşturulmak istenen terör koridorunu bertaraf etmek, terör örgütlerinin bölge halkı üzerindeki baskısına nihai olarak son vermek ve bölgede huzurun yeniden tesis edilmesini sağlamak olduğunu ifade eden Sırakaya, şunları kaydetti:
"Türkiye`nin güney sınırı boyunca alan kazanan, Suriye`de yaşanan şiddet ve istikrarsızlıktan nemalanan, bölgenin demografik yapısını ve sivilleri hedef alan terör örgütleri PKK, YPG ve PYD gibi unsurların eylemleri bu harekatı mecbur kılmıştır. PKK`nın Suriye uzantısı olan PYD, YPG ve türevlerinin sadece Türkiye dışında değil ülke içinde de sivil halkı hedef alan birçok saldırıya yeltendiği bilinmektedir. Bu hain örgütler son yıllarda Hendek Kalkışması, İstanbul Vezneciler ve Kızılay Güvenpark saldırıları başta olmak üzere yüzlerce şehit ve binlerce yaralı verilmesine yol açmıştır."
"Hedef terör örgütleridir"
Sırakaya açıklamasına şöyle devam etti:
"Türkiye sınırlarında yaşanan şiddet ve çatışma ile yukarıda isimleri sayılan terör örgütlerinin faaliyetleri sonucunda 370 bini Kürt olmak üzere 3,5 milyon masum insan yerlerinden, yurtlarından ayrılmak zorunda kalmış ve gidecek bir yer, sığınılacak güvenli bir liman olarak Türkiye`yi görmüştür. Türkiye`nin yaptığı insan ve vicdan odaklı politikalarla din, dil, ırk gözetmeksizin sığınmacılara sahip çıkılmış ve Türkiye bugün dünyada mültecilere en fazla yardım yapan ülke konumuna gelmiştir. Türkiye bu harekat ile Suriye`nin toprak bütünlüğünü veya bölgede yaşayan Türkmen, Kürt, Arap gibi herhangi bir unsuru hedef almadığını açıklamıştır. Hedef tamamen terör örgütleridir."
"Harekat AB`ye göç dalgasını da engelleyecek"
Türkiye`nin bir NATO müttefiki olması hasebiyle bu harekatın ayrıca NATO`nun güney sınırlarını muhafaza amacı taşıdığını vurgulayan Sırakaya, şu değerlendirmede bulundu:
"Terör örgütlerinin bölgede oluşturduğu istikrarsızlık Avrupa Birliği ülkelerinin güvenliğini doğrudan etkilemektedir. `Zeytin Dalı Harekatı`, AB`ye yeni bir göç dalgasını da önleyecek olan önemli bir hamledir. Operasyonu hedef almak ve Türkiye`yi uluslararası arenada zor durumda bırakmak isteyenlerin iddia ettiği gibi sivillere ve masum insanlara yönelik herhangi bir eylem söz konusu değildir. Tam tersine şu an Afrin`de PYD`nin yaptığı gibi teröristlerin sivilleri kendileri için zorla canlı kalkan olarak kullandıkları görülmektedir. Bu noktada operasyonu icra eden Türk Silahlı Kuvvetlerinin azami dikkat, gayret ve hassasiyet gösterdiğine inancımız tamdır."
Türk Silahlı Kuvvetlerinin yürüttüğü harekat hakkında başından beri müttefik ve komşu ülkelere gerekli bilgilendirmeleri yaptığını ve operasyonları şeffaf bir şekilde yürüttüğünü belirten Sırakaya, "Amacı huzur, barış ve güvenlik olan bu operasyonun uluslararası toplum tarafından desteklenmesini talep ediyor, teröre karşı Türkiye`nin ve masum bölge halkının yanında olunmasını zaruri görüyoruz." ifadelerini kullandı.