AB Başkenti Brüksel'de temaslarda bulunan İTO Başkanı Murat Yalçıntaş,Sarkozy gibi politikacılar ve siyasi parti politikalarının gelip gecici olduğunu esas kalıcı olanın ise ekonomik ilişkilerle dostluk olduğunu söyledi.
Avrupa Parlamentosu Türkiye raportörü Ria Oomen Rujiten , Avrupa Komisyonu Genişleme Bölümü Türkiye Masası Başkanı Michael Leigh, Paris Ticaret Odası ve Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Eurochambres başkanıyla da biraraya gelen Yalçıntaş, daha sonra Brüksel'de görev yapan Avrupalı gazetecilerle bir akşam yemeğinde buluştu.
Türkiye için AB üyeliğinden daha çok AB'nin siyasi ve ekonomik kriterlerine uyum sağlamanın önemli olduğunun altını çizen Yalçıntaş, Türkiye'nin AB kriterlerine uyum sağlamasının hayati önem taşıdığına vurgu yaptı.
Yalşıntaş, Türkiye için AB üyeliği hedef değil esas hedef olan AB normlarına siyasi , ekonomik ve sosyal açıdan ulaşmaktır dedi.
Avrupalı gazetecilerin Sarkozy'ninTürkiye'nin AB üyeliğine karşı duruşu ile ilgili sorularına muhatap olan Yalçıntaş,
"Sarkozy gibi politikacılar ve siyasi parti politikaları gelip gecicidir.Ekonomik ilişkiler ve dostluklar kalıcıdır.Türkiye ile AB üyesi ülkeler arasında dostluk vardır,sağlıklı ekonomik ilişkiler tesis edilmiştir. Esas olan da bunlardır .Fransa Türkiye örneğinde olduğu gibi bugün bir politikacı gelir bir başka görüşü savunur yarın bir başkası gelip başka görüşü savunur.Bunlar değişen parametlerdir, değişmeyen ekonomik ilişkiler ve dostluktur" diye konuştu.
Avrupa ülkelerindeki politik gelişmelerin Türkiye'yi umutsuzluğa sürüklemediğine dikkati çeken Murat Yalçıntaş,tüm bu gelişmeler belki müzakere sürecini yavaşlatabilir ama kurumsal ilişkileri kesemez yavaşta olsa Ankara-Brüksel ilişkileri sürüyor görüşünü dile getirdi.
Yalçıntaş daha sonra şunları kaydetti:
"AB üyesi ülkeler bir çekirdek Avrupası oluşturacaklarsa kendileri açısından Türkiye'yi AB'ye almamakta haklıdırlar .AB şu anki yapısı ile daha gevşek daha güçlü bir modeli benimsedi. Hırvatistan,Bosna Hersek ve Makedonya gibi ülkelerin katılımı ile AB ileride 30 üyeli bir kuruluş haline gelecek. AB 15 üyeli bir örgütken çekirdek Avrupasını oluşturabilirdi.Ancak şimdi bunu yapmak çok zor. Çünkü daha geniş daha gevşek bağlarla birbirine bağlanan güçlü Avrupa kararı alındı. Güçlü bir AB hedefinede Türkiye olmadan ulaşması ise mümküm değil."
Kaynak:ABHaber/Brüksel