10 OCAK 2021 ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN.
Geleneksel olarak her yıl Medya sektörünün emekçileri ile bir araya gelerek birlikte kutladığımız ‘’Çalışan Gazeteciler Günü’’nü bu yıl Covid 19 salgını nedeniyle bir başka şekilde, dijital ortamda kutlamak zorunda kaldık.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, gazetecilik mesleğini icra edenleri onurlandırmak için 1961’den beri 10 Ocak günü düzenlenen ve asıl Türkiye’ye özgü bir kutlama günüdür. Bu önemli gün ‘bu yıl için’ maalesef bizim için bir araya gelemediğimiz buruk bir hatıra olarak anılacak.
Bilindiği üzere ‘’Çalışan Gazeteciler Günü’’ 1961-1971 arasında "Çalışan Gazeteciler Bayramı" adıyla kutlanmıştır. 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra ise ülkede gazetecilerin bazı haklarının geri alınması üzerine kutlama gününün adı, " 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" olarak değiştirilmiştir. 4 Ocak 1961’de kabul edilen ve basın çalışanlarının bazı haklar ve yasal güvence sağlayan “212 sayılı kanun” adlı düzenlemenin Resmi gazetede yayınlanışı nedeniyle 10 Ocak günü kutlama günü olmuştur.
Doğru, tarafsız, kalemini hak, hakikat ve adaletten ayrılmayan bütün gazetecilerimiz, sayfa editörlerinden yazarlarına, matbaasında çalışan tüm medya emekçilerinden serbest çalışanlarına kadar, dünyanın dört bir yanına dağılmış Türkçe lezzeti ile bilgiyi, haberi, bir yerden alıp bir diğer yere taşıyan medya emekçilerimiz dün olduğu gibi bugün de önemli sorunlarla karşı karşıyadır.
Hem yaşadığımız ülke Belçika’da, hem anavatan olarak gördüğümüz Türkiye’de ve elbette dünyanın birçok bölgesinde basın emekçileri büyük engellerle karşı karşıyadır. Bu durum Türkçe Medya sektöründe olduğu gibi dünyamızda diğer ülkelerin medya emekçileri içinde geçerlidir.
Bu engelleri özetle ele almak gerekirse;
- Medya sektöründe en büyük sorunların başında basına yönelik uygulanan sistematik örtülü yada direkt sansür uygulamaları gelmektedir
- Basın emekçilerinin mesleklerini icra ederken gördüğü şiddet artık dayanılmaz noktalara gelmiştir.
- Sırf eleştirisel yaklaşımları nedeniyle basın emekçilerine yönelik uygulanan akreditasyon engelleri giderek artmaktadır.
- Erişim engeli günümüzün en önemli sansür uygulamalarından biridir. Haber kaynaklarına yönelik erişim engeli özellikle dijital yayıncılık yapan medya sektörüne yönelik yapılan en büyük sansürdür.
- Basın ve ifade özgürlüğü hem Belçika’da, hem Türkiye’de gerilemeye devam etmektedir. Gazetecilerin haklarında açılan davalar ve cezaevi tehdidi giderek artmaktadır.
- Gazetecilerin özgür ve nesnel haber yapma şansı elinden alınmaktadır. Sansür ve oto sansürün arasına sıkışmış bir biçimde habercilik yapmaya çalışan gazetecilerden sipariş üzeri habercilik yada tatlı su gazeteciliği yapmaları istenmektedir.
- Gazeteciler siyaset medya ilişkilerinde sistematik bir şekilde ezilmeye çalışılmaktadır. Özelikle iktidarda olan siyasi güçler gazetecilerden genel anlamda devlet dili gazeteciliği beklentisindedirler.
- Medya sektörünün en büyük eksiklerinden birisi ise sendikasızlıktır. Günümüzde halen gazetecilerin haklarının savunulacağı bir sendikal düzen tam olarak devreye sokulamamıştır. Örneğin Belçika’da Türkçe Medya Sektöründe çalışan tam profesyonel, semi-profesyonel yada Freelance düzeyde görev yapan gazetecilerin haklarını savunacak bir sendika mevcut değildir.
- Çağdaş demokrasilerde medya çalışanlarının haklarının, sorumluklarının ve dayanışmalarının en önemli adresi sendikalar olmalıdır. Ancak bugün için gazeteciler savunmasız bir sektörün kelle koltukta çalışanları konumundadır. Ne yazık ki; bu durum bir çok gazetecinin, ya siyasi platformlarda, ya patronlara yönelik yapılan baskı nedeniyle işsiz bırakılma, ya siyasi baskılar sonucu itibarsızlaştırılma, ya hapis, yada ağır tazminatlar ödemeye mahkum edilerek etkisiz kılınmaktadırlar.
- Uzun yıllar medya sektöründe çalışan emekçilerimiz işsizlik, sansür ve açılan davalarla boğuşmaktadırlar. Çağdaş demokrasilerde olmazsa olmaz konumda olan 4. Kuvvet Medya olarak tanımlanan bu önemli güç, bugün için bir eli yada bir ayağı koparılmış topal güç konumundadır.
Kısaca ‘’Çalışan Gazeteciler, Medya Emekçileri’’ bugün zor durumdadır.
Sağduyulu ve konuyu algılayabilecek olan vatandaşlarımızın durumumuzu bilgilerine sunmayı istedik.
Tüm medya çalışanlarımızın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü`nü kutlar, hayatlarında sağlık ve başarılar dilerim.
BTMB Hüseyin Dönmez