BASIN BILDIRISI
Geçtigimiz 28 Mayista tamamen barisçil, çevre duyarliliginda sakince baslayan ve sagduyuyla direnmeye giden “ONURLU TAKSIM DAYANISMASI” devlet talimati çerçevesinde uygulanan yogun polis siddetiyle çigirindan çikarak maalesef “ÖLÜM”lere kadar varmistir.
Kullanilan lacrymogène ve benzeri gazlar; geçici arazlar vermesinin yanisira kalp rahatsizligi olanlarda ve astim hastalarinda ölümlere sebebiyet vermektedir. Sinir sistemleri üzerinde olumsuz etkilerinin yanisira, hamile kadinlar, çocuklar ve hayvanlar üzerindeki etkileri daha da fazladir.
Bu arada kullanilan Portakal Gazi da; arkasinda dioksin gazi birakarak kas ve kemik bozukluklari, dogumsal anomaliler gibi kalici etkiler göstermektedir.
AIHM nin; gazin halka yönelik olarak kullanilmasini « HAK IHLÂLI olarak kabul etmesine ragmen, AKP son 5 yilda 628 ton biber gazi ithal etmis, 12 yilda 21,9 milyon dolar gibi rekor bir meblag ödemistir.
Anayasa’nin 56. maddesi ; « Devlet; herkesin hayatini, beden ve ruh sagligi içinde sürdürmesini saglamakla yükümlüdür.
Yine Türk ceza Kanununun 94. maddesi; insan onuruyla bagdasmayan bedensel veya ruhsal yönden aci çekmesine, algilama ya da irade yeteneginin etkilenmesine, asagilanmasina yol açacak her türlü davranislar iskencedir.
TCK’nun 86. maddesinde; « Kasten baskasinin vücuduna aci verme veya sagliginin ya da algilama yeteneginin bozulmasina neden olma, yaralama” suç unsurudur.
Bunun yanisira zor kullanma yetkisine sahip kamu görevlisinin; görevini yaptigi sirada, kisilere karsi görevinin gerektirdigi ölçünün disinda kuvvet kullanmasi Türk Ceza kanunlarinin 256. maddesine göre suçtur.
Diger bir suç; basin açiklamasi yapilma hakkinin engellenmesidir.
Bu arada Devletin yandas basininin sansürlenerek üç maymunu oynamasi, görevini kötü amaçli insanlarin hizmetine sunmasi da bir insanlik suçudur.
Demek ki, Devlet; Anayasada belirledigi kanunlari ihlâl ederek, basini susturarak, gazetecileri tutuklayarak aydinlari, askerleri, ögrencileri, hukukçulari kisaca söylemek gerekirse; kendi karanlik emellerine baskaldiran bilinci ve zihni açik çagdas insanlari tutuklayarak, halkina iskence yaparak birden fazla suçu birarada islemektedir.
Cevre duyarliligiyla kivilcimlanan bu hareketler, iktidarin bu güne kadar beklemedigi bir sekilde özgürlük ve hak arama mücadelesine dönüserek, halklarin; arasinda ortak paydalarda birlesip, tek yürek, tek bilek olup eylemlere omuz vermelerini saglamistir.
Taksimde baslayan, “ONURLU HALK DIRENISINE” destek vermek için bugün yanimizda bizlerle birlikte bulunan tüm duyarli canlarimiza; tesekkür ediyoruz.
Taksim’de çevreyi koruma duyarliliginda kivilcimlanarak, bütün yurda yayilan AKP FASIZMINE baskaldiran onurlu halkin direnisini buradan hep birlikte selamliyor, kayiplarimiza Tanri’dan rahmet, ailelerine bassagligi ve sabirlar, yaralanan binlerce insanimiza acil sifalar diliyor, ONURLU DIRENISINIZIN ÖNÜNDE SAYGIYLA EGILIYORUZ.
Eylem bilgileri
Tarih: Pazar, 9 Haziran 2013
Yer: Groenplaats, Anvers
Saat: 14:00 – 17.00
ALEVITISCH KULTUREEL CENTRUM ANTWERPEN
Verschansingstraat 16 A
2000 Antwerpen