Kısa adı TASAM olan Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından İstanbul'da gerçekleştirilen Dünya Türk Forumu'nda dünyadaki yabancı düşmanlığı, sosyal dışlanma ve Türk diasporası tartışıldı. Uzmanlar Avrupa'daki yabancı düşmanlığı ve dışlanmanın giderek arttığına dikkat çektiler.
İSTANBUL/HAMBURG
Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin (TASAM) İstanbul'da dünya Türklerini buluşturduğu Dünya Türk Forumu'nun son gününde dünyadaki yabancı düşmanlığı, sosyal dışlanma ve Türk diasporası tartışıldı. Grand Cevher Kongre Salonu'nda yapılan oturuma dünyanın çeşitli bölgelerinden temsilciler konuşmacı olarak katıldı.
[ZpicL:16322]Avrupa'nın birçok yerinde olduğu gibi Belçika'da da yabancı düşmanlığının arttığına dikkat çeken Flaman Parlamentosu Üyesi Fatma Pehlivan, "1991 yılında Belçika tarihinde ilk kez ırkçı bir partinin parlamentoya girmesiyle birlikte ırkçı söylemler toplumda yerleşmeye ve ırkçı sesler legalleşmeye başladı. 11 Eylül olaylarından sonra tüm Müslümanlar aynı kefeye koyularak ırkçılığın ve ayrımcılığın hedefi oldular. Almanya'da yaşanan tüm olumsuz gelişmeler Belçika'ya da yansıyor" dedi. Siyasette aktif rol almanın gerekliliğine dikkat çeken Pehlivan, "Karar mekanizmalarında söz sahibi olarak kaderimizi başkalarının ellerline teslim etme tehlikesini bertaraf etmeliyiz. Olumsuz gelişmelerin yanı sıra eğitim ve başarı seviyesi giderek yükselen toplumumuzu ön plana çıkarmalıyız" dedi.
[ZpicL:16324]ASİMİLASYONA DEĞİL UYUMA HAZIRIZ
"Avrupa'da son dönemlerde insanı dehşete düşürecek karamsar gelişmeler yaşanıyor" diyen Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Erdoğan, "Thilo Sarrazin gibi insanların Türklerin genetiğini konu alarak yazdığı kitabın satış rekoru kırması, hatta halktan yüzde 90'lara varan destek gelmesi, saklı olan gerçeği ortaya çıkardı. Fakat Türkler Avrupa'da hiçbir ciddi ekonomik veya siyasi krize yol açmamıştır" dedi. Erdoğan, "Türklerin uyum sorunu olup olmadığını sorgulamak için önce uyumun sınırını bilmek gerekir. Tablo içinde olumsuzluklar olsa bile bu uyumsuzlukla bağdaştırılamaz. Türklerin sürekli kendilerini rencide eden haber ve uygulamalara ve asimilasyona karşı bir kaçışı vardır ama bu uyumsuzluk değildir" dedi. KKTC halkının 50 yıldır dışlanma ve ayrımcılık yaşadığına dikkat çeken KKTC eski Başbakanı hakkı Atun ise, "Dünya, üzerimizde oynanan oyunu görmek istemiyor. KKTC halkı silah zoruyla boyun eğdirilmeye çalışılmıştır ve tüm dünya Rum kesiminin arkasındayken sadece Türkiye KKTC'ne sahip çıkmıştır" dedi.
[ZpicL:16325]AVRUPA'DAKİ IRKÇILIK SİYASİ İRADEYE DÖNÜŞTÜ
Avrupa'daki ırkçılığın artık bireysel davranış olmaktan çıkıp siyasal iradeye dönüştürüldüğünü ifade eden Fransa COJEP Başkanı Ali Gedikoğlu, "Hitler nasıl iktidara gelip siyasi iradesini soykırıma dönüştürmüşse şimdi de ırkçılık siyasi iradeye dönüşmüştür ve asıl tehlike budur. Irkçılık artık sadece bir ülkeye has değildir ve tüm Avrupa'ya yayılmıştır" dedi. Avrupa'da ırkçılığa karşı yeterince mücadele yürütülemediğini dikkat çeken Gedikoğlu, "Avrupa'daki siyasilerin daha örgütlü hareket etmeleri gerekir. Örgütlü siyasal katılım olmadığı sürece Türk toplumunun değerlerine yeterince cevap vermek mümkün olmayacaktır" dedi.
[ZpicL:16326]Eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş, Hamburg Eyalet Parlamentosu eski Başkanvekili Nebahat Güçlü, Flaman Parlamentosu Üyesi Fatma Pehlivan ve Almanya Türk Toplumu Onursal Başkanı Prof. Dr. Hakkı Keskin
Gent Belediye Meclis Üyesi İlknur Cengiz de Türklerin öz eleştiri yapması gerektiğini hatırlatarak, "Toplumda sadece olumsuz gelişmeleri değil, olumlu mesajları da görmek gerekir. Bakış açımızı geniş tutarak topluma her cepheden bakmalı, içimize kapanmak yerinde içinde yaşadığımız toplumu tanımaya çalışmalıyız" dedi.
Kaynak: Nebahat Uzun/Europahaber
