Haberin yayım tarihi
2011-04-06
Haberin bulunduğu kategoriler

Başbuğ Alparslan Türkeş Maasmechelen'de anıldı.

BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ ÖLÜMÜNÜN 14`ÜNCÜ YILINDA MAASMECHELEN`DE ANILDI.

Belçika´nın Maasmechelen şehrinde bulunan St-Remigius salonunda 3 Nisan 2011 günü Belçika Türk Federasyonu´na bağlı Eisden, Waterschei ve Winterslag Ülkü Ocakları tarafından düzenlenen bir programla, Başbuğ Alparslan Türkeş bey, ölümünün 14`üncü yılında anıldı.

Programa, kalbi Türklük ve Başbuğ sevgisi ile çarpan Türk milliyetçileri ve ülkücüleri büyük ilgi gösterdi.

SELAM SANA BAŞBUĞUM diyerek açılıs konuşmasını yapan program sunucusu sayın Süleyman Mutlu bey, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, vatanın bölünmez bütünlüğü için şehit olan aziz şehitlerimizi, milliyetçilik meşalesini siyasi hayatımıza taşıyan, on dört yıl önce ebedi aleme göç eden, Türk milliyetçiliğinin büyük lideri Alparslan Türkeş beyi bir kere daha saygı, sevgi ve rahmetle anarak başladı.

1 dakikalık saygı duruşu, Belçika milli marşı ve İstiklal Marşından sonra program Eisden Teşkilat başkanının konuşmasıyla devam etti. Sayın Mehmet Zeyrek bey yaptığı konuşmada: “Başbuğ bizlere, bir fikre, bir düşünceye kaba kuvvetle değil, daha üstün bir fikirle karşı çıkılacağını öğretti” dedi ve bütün misafirleri sevgi ve saygıyla selamladı.

Belçika Türk Federasyonuna bağlı hocaların (sayın Mustafa Zengin bey, sayın Şaban Karaveli bey ve sayın Muhammed Cavdar bey) Kuran-ı Kerim ve mevlit okumaları ile program devam etti.

Belçika Türk Federasyonun hazırladığı 30 dakikalık “Başbuğ Türkeş Sinevizyon Gösterisi” duygulu anlar yaşattı. Sine vizyon gösterisinde Başbuğ Türkeş`in Kıbrıs`ta 1917`de başlayan fırtınalı yılları, askerliği, üstlendiği roller, 9 Işık doktrinini oluşturması, Milliyetçi Hareket`i kitlelerin inandığı bir düşünce yapısı haline getirmesi, kriz dönemlerinde üstlendiği roller anlatıldı.

Son bölümde Waterschei Teşkilatı adına sahneye çıkan sayın Mehmet Emin Karaduman bey yaptığı konuşmada: “Başbuğ’un kutlu ülküsü için verdiği mücadele boyunca büyük çileler çekti. İftiralara maruz kaldı, fakat hiçbir zaman geri adım atmadı, yılmadı, yıkılmadı daima dimdik ayakta kaldı…. O`nun en önemli özellilerinden birisi, olayları önceden kestire bilme - ileri görüşlülük özelliğidir. Türk Dünyası ve Sovyetler birliğinin dağılması ile ilgili politikalarda her kesimden en az 50 yıl ileride olmuştur. Başbuğumuzun Türk Dünyası ve Sovyetler Birliği ilgili politikaları önceden kestiren ve o doğrultuda politikalar üreten tek lider olduğu " TARİH TÜRKEŞİ HAKLI ÇIKARDI" sözleriyle teyid edilmiştir” dedi. Karaduman bey gözyaşları ve alkışlarla şöyle devam etti: “O’nu fani vücudu her nefis gibi ölümü tattı ve aramızdan ayrıldı, fakat fikirleri ve düşünceleri kıyamete kadar Türklüğün ve insanlığın yoluna ışık saçacaktır. Mezar taşında olduğu gibi: Doğum tarihi:1917…. Ölüm tarihi:….. hiçbir zaman olmayacaktır!” dedi.

Yapılan yemek ve tatlı ikramından sonra hocalarımızın yaptığı dua ile program tamamlandı.

Başbuğ Alparslan Türkeş beyi anma programına katılanlar: Avrupa Türk Konfederasyon Üyesi Zeki Yarol, Belçika Türk Federasyon Başkanı Mithat Öztürk, Belçika Türk Federasyon Başkan Yardımcıları Ömer Zararsız, Hamit Atak, Yılmaz Karaca, Ibrahim Şahbaz ve Emin Karadeniz, Belçika Türk Federasyon Genel Mühasip Galip Yılmaz, Belçika Türk Federasyon Genel Sekreteri Bilal Alcı, Belçika Türk Federasyon Gençlik Kolu  Başkanı Muhammed Hasan Aksoy, Belçika Türk Federasyonuna bağlı Teşkilat yöneticileri ve çok sayıda vatandaş.

 

Başbuğ Alparslan Türkeş Kimdir

Yıl 1860 Orta Anadolu`da, Kayseri`nin, Pınarbaşı ilçesi`nin Yukarı Köşkerli Köyünde meskun Avşar Obalarından Koyunoğlu ailesi bir toprak meselesi yüzünden kavgaya girişince Sultan Abdülaziz`in fermanıyla Kıbrıs’a sürgün edilir.

Yıl 1917 ve Kasım’ın 25`i, öğle vakti.. yer, Lefkoşe. Haydarpaşa Mahallesi Kirlizade sokağı 13 numaralı mütevazi evde, Kıbrıs’a yerleşen Koyunoğlu soyuna mensup Tuzlalı Ahmet Hamdi Bey ve esi Fatma Zehra Hanimin Ali Arslan adini verdikleri oğulları dünyaya gelir.

Yıl 1921 ve 4 yıl 4 ay 4 günlük Ali Arslan, annesi tarafından yıkanır, yeni elbiseler giydirilir ve devrin âdetince fesi mücevherler ile süslenerek Sarayönü ilkokul`una (Sıbyan Mektebi) gönderilir. Sarıklı ve mübarek bir Osmanlı Uleması olan Hoca Efendi`nin dizi dibine çöken Ali Arslan`ın ağzından çıkan ilk söz bir euzü besmeledir. Ey Rahman ve Rahim olan Allah’ım, annem beni yetiştirdi bu mektebe yolladı, okuyup yetişip, milletime hizmet etmek istiyorum dermişçesine bir besmeledir, Ali Arslan`ın ağzından dökülen..

Birbirinin ardısıra gelen ilkokul ve Rüştiye yılları ve her biri birbirinden daha değerli Hüsnü Bey, Selahattin Bey, Mehmet Asim Bey, Ragıp Tüzün Bey, Turgut Bey, Osman Zeki Bey ve Faiz Kaymak gibi Türklük ve Türkçülük şuuruyla bilenmiş birer hançer olan hocalarından feyz alır. Onlar Ona müfredatın yanısıra Kıbrıs Türklerinin yalnız olmadığını Devlet-i âli Osman bakiyesi hür ve müstakil Türkiye`nin yanısıra yeryüzünde kendileri gibi bahtsız esaret altında milyonlarca Türk olduğunu da öğretirler. Dahası Osman Zeki Bey Ali Arslan`ın adini adeta senin adin "Alparslan olsun" ve Sultan Alpaslan`a denk bir yiğit Türk ol, diyerek değiştirir.

Küçük Alparslan’ın doğup, yetiştiği o yıllarda, Piyale Pasa yadigârı Kıbrıs, sevgili Yeşilada`mızın tamamı İngiliz işgali altındadır ve Türk`ün istiklâlini kaybetmesinin ne demek olduğu Onun ruhunun derinliklerine şuurunun uyanmağa başladığı günden, çocukluk yıllarının başlangıcından başlayarak siner. O her gece Türkiye`ye gidip asker olmayı ve gelip ata-baba ocağını kurtarmanın düşüyle uyur, uyanır.

 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.