Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı Sistemi üzerine yapılan halk Oylamasının ardından başta Almanya olmak üzere Hollanda ve Belçika’da çifte vatandaşlığı kaldırma doğrultusunda arka arkaya açıklamalar yapılmaya başladı.
Özellikle Avrupalı Türklerin yoğun bir şekilde referandumda Evet oyu vermesi Avrupalı politikacıları kızdırmış gözüküyor.
ALMANYA’DA ÇİFTE VATANDAŞLIK KALDIRILSIN TALEBİ.
Türkiye`deki referandum sonrası Almanya`da koalisyon hükümetinin büyük ortağı CDU içinde çifte vatandaşlığın kaldırılmasına yönelik talepler artıyor. Parti önde gelenleri konunun seçim programına alınmasını istiyor.
16 Nisan`daki anayasa değişikliği referandumunda Almanya`ya yaşayan 1 milyon 400 bin seçmenin yaklaşık yüzde 63`ünün Evet oyu kullanmasının ardından Alman siyasiler arasında Türklerin Alman toplumuna uyumuna yönelik tartışmalar yeniden alevlendi. Bu kapsamda çifte vatandaşlıkla ilgili yeni bir düzenlemeye gidilmesi önerileri dile getiriliyor.
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi CDU`nun önde gelen isimleri, Türkiye`deki referandum sonrası Alman vatandaşlık hukukunun değiştirilmesine yönelik net bir tanımlamanın parti kampanya programına dahil edilmesini talep etti.
CDU Başkan Yardımcısı Thomas Strobl, Die Welt gazetesine yaptığı açıklamada, 16 Nisan referandumunun bir sonucu olarak Almanya`daki Türkiye kökenlilerin çifte vatandaşlığında düzenlemeye gidilmesi gerektiğini kaydetti.
Strobl, "Almanya’da doğanlar için çifte vatandaşlığın, nesiller boyunca taşınmasını yanlış buluyorum" dedi. CDU Başkan Yardımcısı Almanya`da doğan Türkiye kökenlilerin en azından ikinci neslinin iki ülke vatandaşlığı arasında bir karar vermesi gerektiğini savundu.
CDU`nun bir diğer başkan yardımcısı Julia Klöckner de benzer görüşler dile getirdi. Klöckner, Türkiye`deki anayasa değişikliği referandumundan sonra Hristiyan Birlik partileri CDU/CSU`nun genel seçim programına çifte vatandaşlığa yönelik yeni bir tanımlamayı eklemesi gerektiğini belirtti.
HOLLANDA’DA ÇİFTE VATANDAŞLIK TARTIŞMASI
Hollanda Temsilciler Meclisinde Wilders’ın ırkçı partisinin çifte vatandaşlık ile ilgili sunduğu önerge tartışmalara neden oldu
PVV partisi savunma, güvenlik veya istihbarat gibi kurumlarda görev almak isteyenlere tek vatandaşlık şartı konulmasını istedi. Çifte vatandaş olanların genelde Türk ve Faslı kökenli olduklarını belirten Wilders, Türkiye ve Fas otoritelerinin vatandaşların üzerindeki etkisinin Hollanda’dan daha fazla olduğuna dikkat çekerek bunun güvenliği tehdit ettiğini söylemesi üzerine mecliste tepki sesleri yükseldi.
Diğer partiler PVV’nin bu önerisinin anayasaya aykırı olduğunu hatırlatarak, savunma ve istihbarat görevlerinde yer alan kişilerin göreve başlamadan önce zaten incelendikleri aktarıldı.
SP partisi PVV tarafından sunulan önergenin 1940 yılında da meclise sunulduğunu ve Yahudileri bu sayede kamu görevlerinden uzak tutmak istendiğini ifade ederek, Wilders’ın aslında Müslümanları ülkenin önemli alanlarından uzaklaştırmaya çalıştığını ima ettiğini ortaya koymuş oldu.
CD&V’Lİ MİLLETVEKİLİ BOGAERT ÇİFTE VATANDAŞLIK KALDIRILSIN DEDİ.
Anayasa değişikliği referandumunda yüzde 80`e yakın "Evet" oyu çıkan Belçika`da, Türkiye kökenlilerin çifte vatandaşlığının kaldırılması tartışması yeniden gündeme geldi.
Hükümet ortağı Flaman Hıristiyan Demokrat Partisi`nin (CD-V) milletvekillerinden Hendrik Bogaert, Türkiye`de totaliter bir rejimi destekleyenlerin çifte vatandaşlığına son verilmesini istemesinin ardından başlayan polemik giderek Türkiye ve Türk düşmanlığına dönüşmeye başladı.
Belçika`daki Türkiye kökenlilerin büyük çoğunluğunun totaliter bir sisteme destek verdiğini belirten CD&V’li Bogaert, ‘’Bu böyle devam edemez. Hemen şimdi, çifte vatandaşlığı kaldırılmalı" dedi.
Öneri bir süre önce hükümet ortağı Yeni Flaman İttifakı (N-VA) tarafından gündeme getirilmişti.
CD&V GENEL BAŞKANI BEKE ÖNERİYE TEMKİNLİ YAKLAŞTI
CD&V Genel Başkanı Wouter Beke ise hem kendi parti üyesi Bogaert tarafından yapılan açıklama ve hemde koalisyon ortaklakları NVA sözcülerinin yaptığı açıklamalara karşı temkinli yaklaşarak, bazı sorunlar yaşanmasına rağmen bu önerinin öncelikleri olmadığını belirtti.
Genel Başkan Beke yaptığı açıklamasında;’’ Normal olaral en ideal çözüm bir insanın sadec bir ülkenin vatandaşı olmasıdır. Ancak yeni bir vatandaşlık tercihide pozitif bir tercih olarak görülebilir. Kim böyle bir tercih yaparsa bu tercihten doğacak sonuçlarını da kabul etmek durumundadır. Bu tercih aynı zamanda yaşamaya karar verdiğin ülkeye yönelik uyum ve o ülkeye bağlılık anlamına gelir. Bu tercih aynı zamnda hayatını o ülkede geliştirmek ve ortak yaşamam tam anlamıyla katılmaya karar vermiş olmak demektir.
Ancak bu hayal ve gerçek arasında bazen pratik sorunlar oluşmaktadır. Pratikte vatandaşlık tercihi öyle kolay bir iş değildir. Meksika, Arjantin, Fas, ve Suriye gibi ülkelerden gelenlerin vatandaşlıklarını yok etmek mümkün değil. O ülkeden gelenler doğal vatandaş sayılıyorlar. Hal böyle olunca sizin çifte vatandaşlığı kaldırmanız bile bir şey ifade etmiyor.
Bu arada Belçikalı olup yurt dışında yaşayan ve başka ülkelerin vatandaşlığını da elde etmiş yurttaşlarımızı unutmayalım. Bu tartışmalar yapılırken onların durumu da değerlendirilmelidir’’
ZUHAL DEMİR’İN TÜRK VATANDAŞLIĞI NE OLACAK?
Belçika Federal Hükümeti “Yoksulluk, Fırsat Eşitliği, Engelli, Kentsel Politika ve Bilim Politikası” Devlet Bakanı Zuhal Demir, bir ay önce yaptığı bir açıklamada çifte vatandaşlığa karşı olduğunu açıklamıştı.
"Ben Türk kimliğimi istemiyorum" diyerek açıklamada bulunan Bakan Demir’in aile yakınlarının ise aynı görüşte olmadıkları belirtiliyor.
Bakan Demir’in “Ben dün olduğu gibi bugün de çifte vatandaşlığını karşıyım. Ben Türk kimliğimi istemiyorum. Ailemden gelen Türk kimliğimi kendi isteğimle devam ettirmiyorum. Belçika’da çifte vatandaş olanların, çifte vatandaşlığını iptal edilmesi kanunen mümkün değil. Fakat yeni kanunlar çıkarılarak çifte vatandaşlığa son verilmelidir. Belçika’da yaşayan 4. nesil Türkler halen Türkiye’deki siyasi ve gelişmeleri takip etmekteler. Akılları halen Türkiye’de bunun önüne geçmeliyiz. Benim Türk kimliğimi almalarında hiçbir sakınca görmüyorum. Belçika’da hayatını devam ettirecek olanların Türklerin tercihi buranın hayat tarzına uyum sağlaması gerekiyor. Halen bölge lisanını bilmeyen Türkler var” şeklinde yaptığı konuşması Belçika’da Türkiye ve Türk toplumu karşıtlarında sempati ile karşılansa da, yakın aile bireyleri tarafından saçma bir görüş diye nitelendiği belirtiliyor.
Belçika’da aktif siyasetçilerin başta Zuhal Demir olmak üzere, hem kendilerinin hem de yakınlarının Türkiye’de sahip oldukları gayri menkul, ticaret ortaklığı, arazi, ve daha birçok bağlantılarının geleceğini etkileyebilecek olması nedeniyle çifte vatandaşlığın kaldırılması söz konusu olduğunda çok ciddi mahrumiyetler yaşanabileceği görüşündeler.