Belçika'da bugün ilk ve orta öğretim düzeyinde tüm okullar öğrencilerine kapılarını açtılar.
 
Belçika'da bir çok farklı alanda gelecekte takip edilecek politikalarda bir belirsizlik hakim olmasına rağmen Flaman Hükümeti Eğitim Bakanı Frank Vandenbroucke Flaman bölgesinde yayımlanan het Belen van Limburg adlı gazeteye yaptığı açıklamada eğitimde yaşanan sorunlara değinerek önemli mesajlar verdi.

Bakan Vandenbroucke eğitimde dil konusunun büyük öncelik taşıdığını belirterek, gelecekte en yoğun bir şekilde bu konu üzerinde çalışmaları gerektiğini belirtti.
 
Flaman Bölgesi Eğitim bakanı Frank Vandenbroucke HBVL gazetesindeki söyleşide yüksek okullardaki öğrenci azlığına da değinerek göçmen çocuklarının yüksek öğrenime daha yoğun bir şekilde katılabilmeleri için gerekenlerin yapılması gerektiğinin önemine değindi.
 
Bakan Vandenbroucke gelecekte takip edilmesi gereken eğitim politikasında göçmen çocuklarının durumunun önemli bir yer tutması gerektiği vurgulayarak şu görüşlere yer verdi. "Gelecek için karamsar değilim. Üniversite ve yüksek okullarda göçmen gençlerin genel sayılarına göre oldukça az bir katılım sergilediklerini biliyoruz. Bu sayıyı en üst düzeye çekmemiz gerekmektedir. Flaman üniversilerinde öğrenci sayımız gittikçe azalıyor. Bu açıdan bakıldığında göçmen gençlerin üniversite ve yüksek okullarda sayılarının artması ayrı bir kazanç olacaktır.

Küçük çocukların ana okullarına gönderilmelerinin önemi büyüktür. Bir merdivenin basamaklarını düşünün. Alt basamakları atlayarak  tepe nokytaya çıkmanız mümkün değildir. Eğitimde başarılı olabilmek için her şeyden önce çok sağlam bir temeliniz olması gerekiyor. Buda çok iyi bir ana okulu devresi yaşamakla başlar. İyi bir dil bilgiside ancak ana okullarının ciddi bir şekilde takibi ile oluşuyor.

Katolik Okulların Genel Müdürü Mieke Van Hecke'nin anadil konusunda yaptığı açıklamayı çok önemli buluyorum. Eğitimde bir ölçüde anadilin kullanılmasının faydalarını bilmemiz gerekir. Göçmen gençlerinin gelişimine katkı yapacak şekilde belirli ölçülerde anadilinden faydalanmaları gerekiyor. Fakat bunun yanında elbette Flamanca eğitimin temel dili olmak zorundadır. Flamanca'nında ana okul devrelerinden itibaren çocuklara en iyi bir şekilde öğretilmesi gerekiyor.

Üniversite ve yüksek okullardaki başarısızlıkların bir önemli nedeniye yapılan yanlış bölüm tercihleridir. Öğrencilerin kapasiteleri ve orta öğretimdeki aldıkları temel eğitim doğrultusunda başarılı oldukları konularda bir tercih yapmaları hem kendilerinin başarı şansını artıracaktır ve hemde Üniversite ve yüksek okullardaki genel başarıyı daha üst düzeye çıkaracaktır. Burada eğitimcilerede büyük görev düşmektedir. İyi bir doçent bir futbol takımının antrenörü gibidir. Görevi oyuncularını performansını başarılı olmaları için en üst düzeye çıkarmaktır. Bu yönde iyi bir eğitimci çıtayı yüksek tutabilir, fakat bunun yanında öğrencilerinin bu çıtayı aşmalarını da sağlamalıdır.
 
Editörün notu:
Yukarıda Flaman Bölgesinin en çok okunan gazetelerinden Het Belang Van Limburg gazetesinde yayınlanan bir şöyleşiden yaptığımız alıntılarda Flaman Eğitim bakanı Frank Vandebroucke'nun görüşlerine yer verdik. bakan Vandenbroucke'nun göçmen çocukların eğitim sorunları ve geleceğe yönelik projeksiyonunu oldukça ciddiye alınması gerekiyor.

Katolik okullarda İslam derslerinin verilmemesi ve son zamanlarda Belediye ve Devlet okullarında da Türkçe ve İslam derslerinin gittikçe kaldırılmaya, söndürülmeye başlandığını da biliyoruz. Hatta Türkçe ve Türk Kültürü derslerinin uzun yıllardır sorusuz olarak verilmesine rağmen son birkaç sene içersinde bir çok okulda ders dışı bırakıldığı bir gerçektir. Flaman Bölgesi hükümetlerinin son 10 yıldır Türkiye ve Flaman bölgesi arasında uzun vadeli bir eğitim anlaşmasına yanaşmadığı da bilinmektedir. Hal böyleyken son günlerde gerek Katolik Okulları Genel Müdürü Mieke Van Hecke'nin birden bire göçmen çocuklarının bilgi düzeylerinin daha da artırılması için bazı derslerin ana dilinde verilmesi gerektiği ve kendi din derslerinin Katolik okullarda da alınmasının önünün açılması gerektiği şeklinde açıklamalarda bulunması anlaşılır gibi değil.

Bu tablo içersinde şimdi insana "Bu güne kadar neredeydiniz" demezler mi?
Bir diğer anlaşılması zor yaklaşım ise Flaman Eğitim bakanı Frank Vandenbroucke'dan geldi. Ortaya koyduğu tespitlerinin hepsinin doğru olduğunu söyleyebiliriz. Gelecek için söyledikleri de katılıyoruz. Fakat bunların yeni şeyler olmadığını, yıllarca bilhassa Belçika'da yaşayan Müslüman göçmen toplumunu temsil eden sivil toplum örgütleri temsilcilerinin bu konuları sürekli gündeme getirdiğini de biliyoruz. Göçmen çocuklarının eğitiminde ana dilin önemi yıllarca anlatıldı. Ailelerin teşvik edilmesi, öğrencilerin üniversite ve yüksek okul konusunda doğru tercih yapmalarının sağlanması konusunda uyarılar yapıldı. Göçmen gençlerinin eğitimde başarılı olmasının toplumsal ortak yaşama katkılarının büyük olacağı hep söylendi.

Fakat göçmen çocukları konusunda bugüne kadar takip edilen yanlış eğitim politikası yüzünden tüm bu söylenenler göz ardı edildi. Bazıları din ve dil eğitimi konusunda verilen hizmetleri söndürülmesi ve yok edilmesi ile göçmenlerin uzun vadede asimile edilebileceğini düşündü. Yapılan son açıklamalarda ise bir itiraf, bir yanlışın tescilinin tezahürünü hissediyoruz.

Elbette "yanlışın neresinden dönülürse dönülsün kardır" diye düşünüyoruz. Bu açıdan Flaman Eğitim bakanı Frank Vandenbroucke'nun sözlerini takip etmek ve hatta göçmen sivil toplum örgütleri bu yönde işbirliği yollarını güçlendirmelidirler.

Katolik Okularının Genel Müdürü Mieke Van Hecke'in açıklamalarını da önemsemek gerekir. Katolik okullarının bugüne kadar takındığı tavrı biliyoruz. Bilhassa Orta Öğretimde Katolik Okullarına giden Müslüman çocukların din dersinde Katolik dersleri aldıklarını ve Kliselere gitmek zorunda olduklarını da biliyoruz. Çocuklarının iyi bir eğitim almalarını isteyen ailelerin bu konuda temel insan haklarına aykırı olmasına rağmen durumun vahametini göz ardı ettiklerini de biliyoruz. Maalesef Belçika Katolik Okullarının gerçeği budur. O halde genel Müdür Mieke Van Hecke'nin açıklamaları doğrultusunda kendisi takip edilmeli ve bu atılacak adımlara destek verilmes gerektiğini belirmek isteriz.