Belçika'da görevinde 1 yılını henüz doldurmayan Başbakan Herman Van Rompuy'un ilk daimi AB Başkanı olarak atanmasının ardından, koltuğunu kimin dolduracağı arayışı başladı.
Belçika'da Haziran 2007'deki genel seçimlerin ardından meclis başkanlığı görevine getirilen Flaman Hristiyan Demokrat Van Rompuy, Fortis'in kurtarılması sürecinde yargıya baskı yapmakla suçlanan eski Başbakan Yves Leterme'nin geçen yıl 19 Aralık'taki istifasının ardından 5 partili koalisyon hükümetinin başına getirilmişti.
Fransız ve Flaman toplumları arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle biri küllenmeden diğeri başlayan siyasi krizleriyle tanınan ülkede Van Rompuy'un ardından yeni bir hükümet krizi yaşanmasından korkuluyor.
Siyasi gözlemciler, 2007'deki seçimlerin galibi eski Başbakan Leterme'nin geri dönüş ihtimaline ağırlık verirken, ülkenin yüzde 60'ını oluşturan Flamanlara karşı yüzde 40'la azınlıkta kalan Fransız toplumunun temsilcileri buna itiraz ediyor.
Fortis davasından aklanınca birkaç ay önce Van Rompuy hükümetine Dışişleri Bakanı olarak giren Leterme, başbakanlığı döneminde Belçika'nın milli marşı olan Barabançonne'u bilip bilmediğinin sorulması üzerine, "biraz bildiğini" belirterek, Fransa'nın milli marşı olan Marseillaise'i söylemeye başlamıştı.
Leterme, iki yıl önce, Flaman Hükümeti Başkanı sıfatı ile bir Fransız gazetesine verdiği demeçte de "Belçika'nın, tarihin bir kazası olduğunu", Flamanların yaşadığı Flandr bölgesinin ve Flaman menfaatinin Belçika'dan öncelikli olduğunu, Belçika halkını oluşturan etnik gruplar arasında sadece "Kral, milli takım ve bira ortaklığı" kaldığını söylemişti.
Flaman bölgesinin bağımsızlığını hedefleyen ancak "Boşanmak için önce bir çift oluşturmak gerekiyor" diyen Leterme, Belçika'nın bölünmesi halinde Brüksel bölgesine otonomi verilmesi gereğini savunmuştu.
Fransızca konuşan Belçikalıları (Valonlar) "Flamanca öğrenecek yeteneği ve zekası olmayan insanlar" olarak nitelendiren ve Belçika Kralı'nın dahi iyi Flamanca konuşamadığını öne süren Leterme'nin bu sözleri, Valonlar tarafından tepkiyle karşılanmıştı.
Valonların tepkilerine rağmen Belçika'nın en büyük partisi Flaman Hristiyan Demokratlar, Van Rompuy'un ardından başbakan adayı olarak tekrar Leterme'yi ileri süreceklerinin işaretini verdiler. Bunun üzerine geri adım atan Valon partileri, Leterme'nin "ülkenin istikrarına bağlı kalması koşuluyla" itirazlarını geri çekmeye hazır olduklarını duyurdular.
Leterme krizi aşılsa bile Valonların yakın oya sahip iki büyük partisi Liberaller ve Sosyalistlerin yeni hükümette dışişleri bakanlığını üstlenmek için çatışabilecekleri belirtiliyor.
Mevcut koalisyon ortaklarının yeni hükümette uzlaşamaması halinde son çare olarak Haziran 2011'deki genel seçimlerin öne alınması bekleniyor.
