Belçika hapishanesinden bir ölüm haberi daha geldi. İran kökenli tutuklu Mamıany Asl'in, Belçika'nın Leuven Hapishanesi'nde gardiyanlar tarafından öldürüldüğü bildirildi. Bir İran vatandaşının gardiyanlar tarafından öldürülmesi İran Dışişleri Bakanlığı tarafından şiddetle kınandı. Belçika makamları, konu ile ilgili soruşturma başlatıldığını kaydetti.
Charleroi bölgesinde Jamioulx hapishanesinde geçtiğimiz Ağustos'ta ölen Mikail Tekin isimli Türk hakkındaki soruşturma devam ederken, yabancı kökenli bir tutuklunun daha hapishanede yaşamını yitirmesi kamuoyunda şaşkınlık yarattı.
Önceki olayda, trafik polisiyle tartışmaktan gözaltına alınmasının ertesi günü ölen Türk vatandaşı M.Tekin'e yapılan otopsi, yemek yerken boğulma olduğu ifade edilen ölüm nedeninin "fiziksel şiddet" olduğunu ortaya koymuştu. Mahkumlar, M.Tekin'in "tecrit hücresine nakli sırasında işkence" gördüğünü savunarak isyan başlatırken, gardiyanlar üç arkadaşlarının sorguya çekilmesi üzerine hapishanedeki zor çalışma koşullarını öne sürerek grev başlatmıştı.
Mikail Tekin olayı, akabinde İran kökenli tutuklunun ölümü, Belçika hapishanelerinde bugüne kadar gerçekleşen 12 intihar girişiminin ve 23 ölümün tekrar gündeme gelmesine neden oldu. Olay ile ilgili çelişkili açıklamalar nedeniyle geçtiğimiz ay konu hakkında Belçika Temsilciler Meclisi Adalet Komisyonu'nda Adalet Bakanı'na soru yöneltildi. Adalet Bakanı, soruşturmanın sürdüğünü belirterek, ölüm nedenlerini kısmen hapishanedeki kapasite aşımına ve gardiyanların çalışma koşullarına bağladı.
Belçika, bazı temel hak ve hürriyetlere saygı göstermediği için Avrupa Konseyi ve BM kurumlarından da uyarı aldı. Turan Çakır'ın Belçika aleyhinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'nde açtığı dava da sorunun önemini göstermesi bakımından dikkate değer. Mart ayında sonuçlanan davada Belçika, işkence, insanlık dışı muamele ve ayrımcılık yaptığı gerekçesiyle mahkum edildi ve Belçika makamları ile adaleti ilgisiz ve tepkisiz davranmakla suçlandı. Polisler tarafından kimlik sorgusu sırasında olay çıkması nedeniyle 1996'da gözaltına alınarak kötü muamele gören T.Çakır, halen işitme, görme ve nefes alma sorunları yaşıyor.
Belçika İnsan Hakları Derneği (LDH)'nin, "başka ülkelerde insan hakları söz konusu olduğunda çok konuşan Belçika'nın kendine miyop baktığı" açıklaması, yabancılar söz konusu olunca sorunların doğru tanımlanmadığını akla getiriyor.
İnsan hakları açısından, konunun milletvekillerinin ve kamuoyunun dikkatine getirilmesinin Mikail Tekin dahil hapishanelerde yaşanan tüm ölümlerin nedeninin açıklığa kavuşturulmasında faydalı olacağı muhakkak.
http://www.diplomatikgozlem.com/haber_oku.asp?id=3924