13 Haziran'daki seçimlerden bu yana koalisyon pazarlıklarından sonuç alınamayan Belçika, hükümetsiz 100'üncü gününü doldurdu.
Fransızca ve Flamanca konuşan partiler arasındaki derin anlaşmazlık hükümet kurma çabaları önünde ciddi bir engel.
Belçika'da nüfusun çoğunluğunu, Flamanca konuşan toplum oluşturuyor.
Flamanların en büyük partisi NVA, bağımsızlık talep ediyor.
Brüksel'den bildiren BBC muhabiri Jonty Bloom, NVA ile Fransızca konuşan Sosyalistler arasında ilişkilerin son derece gergin olduğunu ve kamu harcamalarının ulusal ve bölgesel paylaşımı konusunda pazarlıkların tıkandığını bildiriyor.
Brüksel'in statüsü konusu da pazarlıklarda hararetli bir tartışmanın odağında. Çoğunluğun Fransızca konuştuğu Brüksel, Flamanca konuşulan bir bölgenin içinde yer alan bir ada konumunda.
Belçikalı siyasetçiler, hükümetsiz geçen sürenin gün be gün uzamasına rağmen, geçici yönetimin ülkenin idaresini başarıyla kontrol ettiğini ve Avrupa Birliği dönem başkanlığını da bu süre zarfında üstlendiklerini söylüyor.
Fakat kimi muhabirler, Belçika'yı ilgilendiren büyük kararların hükümet kurulamadığı için sürekli ertelenmek zorunda kaldığına işaret ediyor.
Yüksek seviyedeki borç yükünü indirebilmesi için Belçika'nın kamu harcamalarında ciddi kesintiye gitmesi gerektiğini savunan çevreler, ekonomik reform programını hayata geçirecek güçlü ve kararlı bir hükümetin daha fazla vakit geçirmeden işbaşına geçmesinin aciliyet kazandığını söylüyorlar.
Fakat Belçika, bundan önce de uzun koalisyon pazarlıklarına tanık olmuş bir ülke.
Hatta 2007 yılındaki seçimlerden sonra hükümet pazarlıkları 196 sürmüş, yeni bir başbakanın yeminle görevi teslim alması için bir üç ay daha beklenmişti.