Şaban ayının 14’dünü 15’inci gününe bağlayan gece mübarek Berat kandilidir. Temmuz ayının 15 i Cuma günü akşamı Kandil gecesidir..
Berat; günahlardan temizlenmek, ilâhî af ve mağfirete nail olmak demektir. Bu gece mü’minler günahlara tevbe ederek rahatlayacakları günah kirinden arınacakları için, bu geceye Berat gecesi denmekte ve İslâm aleminde Berat kandili olarak kutlanmaktadır.
Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor:
“Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde namaz kılın, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Allah Teâla hazretleri, o gün, güneşin batmasıyla, dünya semasına rahmetiyle iner ve şöyle buyurur:
“Bana istiğfar eden yok mu ? Mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu ? Rızıklandırayım. Sıkıntısı olan yok mu ? Sıkıntısını gidereyim.. Şöyle, şöyle olan yok mu?.." Bu hal şafak sökünceye kadar devam eder"( İbn Mace, İkame,191)
Bu gece çok sayıda mü’minin günahlarının bağışlanacağını Peygamber Efendimiz başka bir hadisinde şöyle haber vermektedir:
“Allah Teâlâ rahmetiyle Şaban ayının on beşinci gecesi dünya semasına tecellî eder ve Kelp kabilesi koyunlarının kılları sayısından daha fazla kişiyi bağışlar”
(Tirmizi,Savm, 39 )
Öyleyse bu şanslı kullardan olmaya çalışmak gerekir. Bu özel geceler birer fırsattır. İyi değerlendirilmelidir. Bu geceler müslümanların daha fazla sevap kazanmalarına, günahlarını tövbe ve istiğfarla affettirmelerine yarayacak gecelerdir. Cenab-ı Hak kullarını her zaman dua etmeye, rahmetine sığınmaya çağırmaktadır. Hz.Allah buyurur ki;
“Ey Muhammed de ki: Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin. Şüphesiz Allah günahların hepsini bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır. Merhametlidir”(Zümer Suresi,53)
Berat gecesi günahların bağışlanacağı bir gecedir. İşlediği günahlara Gerçek anlamda pişmanlık duyarak Allah’a yönelen kimseyi Cenab-ı Hak bağışlar. Çünkü O’nun rahmeti boldur. O bağışlamayı sever.
Peygamber Efendimiz Şaban ayına fazlasıyla değer verirdi. Özellikle Şaban ayının on beşinci gecesine daha ayrı bir önem verir, onu ihya etmeye çalışırdı. Şaban ayının gün ve gecelerinde daha çok ibadet ederek Ramazan ayına hazırlanırdı.
Hz. Enes (r.a.) anlatıyor:
“Ramazandan sonra hangi oruç efdaldir?” diye Resûlüllah (s.a.v.) e soruldu. Şöyle buyurdu:
“Ramazanı tazim için Şabân ayında tutulan oruç”. Tekrar soruldu:
“Peki! Hangi sadaka efdaldir?” Buyurdu ki:
“Ramazan ayında verilen”(Tirmizî, Zekat 28 H.,663)
Peygamber Efendimiz Ramazan ayı hariç diğer aylar içinde en çok Şaban ayında oruç tutardı. Hz.Aişe anlatıyor:
Nebî (s.a.v.) bir gece kalkarak namaza durdu. Secdeyi çok uzatınca, vefat etti sandım. Kalkarak elimle yanağına dokundum. Kımıldayınca sevinerek yerime döndüm. Secdede:
“Allah’ım! Azabından affına, gazabından rızana sığınıyor, senden yine sana iltica ediyorum. Ben senin kendini övdüğün gibi övemem” diye dua etti. secdeden kalkıp, namazı bitirince:
“Ya Aişe! Allah’ın Rasûlü sana haksızlık edeceğini mi sandın?” buyurdu. Ben:
“Hayır. Vallahi böyle düşünmedim ey Allah’ın Rasûlü! Ancak secdede uzun süre kalınca vefat ettiğini sandım” deyince bunun üzerine:
“Bu gece hangi gecedir biliyor musun?” Buyurdu. Ben
“Allah ve Rasûlü daha iyi bilir” dedim. Buyurdu ki:
“Bu gece Şaban ayının on beşinci gecesidir. Allah Teâlâ Şaban ayının on beşinci gecesinde kullarına rahmetiyle tecellî ederek tevbe edenleri bağışlar. Merhamet isteyenlere rahmet eder. İçini kin bürümüş olanları kendi başına bırakır”(Tergib ve Terhib trc ,c.2, s.472)
Bu güzel geceyi, ailenizle, çocuklarınızla, yakınlarınızla, arkadaşlarınızla, komşularınızla, tebrikleşerek değerlendiriniz.
Allah Teala’yı çokca zikrediniz, Peygamberimize salatü selamlarınızı çok gönderiniz.
Kandilinizi tebrik ediyorum.
Bekir DEMİR
Houthalen Camii Din Gorevlisi