T.C.
BAŞBAKANLIK
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
BERAT KANDİLİ MESAJI
15.08.2008
16 Ağustos 2008 Cumartesi gününü Pazara bağlayan gece, Berat Kandili'dir. Berat Kandili, içlerinde Allah'a kulluk görevini yerine getirmede kusur ve yanlışının olduğunu hissedenlerin Yüce Allah'a yönelerek, O'nun rahmet, şefkat ve mağfiretine sığınabilecekleri, karardığını düşündükleri gönüllerini tövbe ve istiğfarla arındırabilecekleri çok özel bir gecedir.
Yüce Allah'ın af ve merhametine sığınarak günahlardan arınma, ilahi lütuf ve bereketlere erişebilme hemen her müminin temel gayesidir. Üç ayların girmesiyle idrak etmeye başladığımız bu tür mübarek gün ve geceler, manevi hayatımızda öze dönme ve kendimizi yenileme fırsat sunan, toplumda birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının yoğun bir şekilde yaşanmasını sağlayan, ilahî af ve mağfiret niyazlarını zirveye taşıyan bereket yüklü zaman dilimleridir.
Bu mübarek gecenin bize sunduğu manevi iklimde beratımızı almamızın Yüce Rabbimiz'in ilahi mesajına kulak vermekle, ahlakî erdemleri hayatımıza yansıtmakla mümkün olacağını bir kez daha anlarız; başkalarının hak ve hukukuna riayetin temel dini ödevlerimizden olduğunu, harama el uzatmanın, kul hakkı ihlalinin bizi ilahi mağfiretten uzaklaştıracağını biliriz. Yaradanına, kendisine, yakın - uzak çevresine ve bütün insanlığa karşı sorumlulukları bulunan bir varlık olduğumuzu bu gecede tekrar hatırlar, bu görevlerimizi ihmal edip etmediğimizi sorgularız.
Öyleyse, gönüllerimizin müstesna bir coşku yaşadığı bu mübarek gecede, her türlü ayrılık ve ayrımcılığı, bencillik ve düşmanlığı geride bırakarak dünyaya hikmet gözüyle bakmaya çalışalım. Yaşadığımız hayatın geçici olduğunu, Allah katında kalıcı olanın ise imanımızın ve yararlı işlerimizin olduğunu fark edelim. İnsanı insan olduğu için sevip, Yaradandan dolayı hoş görüp dünyaya biraz da rahmet penceresinden bakalım. Etrafımıza kin ve nefret yerine, sevgi ve barış tohumları ekelim. Yalan, gıybet ve iftira gibi bizi birbirimize düşman eden kötülüklerden uzak duralım. Düşmanlık, dargınlık ve kırgınlıkları ortadan kaldırarak, dostluk, kardeşlik, huzur ve güven içinde bir hayat sürdürmeye gayret edelim. "Mü'minler ancak kardeştirler" (Hucurât, 10), "Parçalanıp bölünmeyin" (Âl-i İmrân, 103) ayetlerindeki tavsiyeleri bir kere daha düşünerek, birlik ve beraberliğimizi pekiştirelim. Sevgili Peygamberimizin (s.a.s.) ifadesiyle, birbirimizi sevmedikçe olgun bir imana sahip olamayacağımız gerçeğini asla unutmayalım.
Toplumları derinden sarsan sayısız sorunun yaşandığı günümüz dünyasında, huzur ve barışın, insanlık onuruna yakışır aydınlık bir geleceğin inşası için hepimize ciddî görevler düşmektedir. Bu yüzden hayatı daha yaşanabilir kılmak ve birbirimizin yükünü azaltmak için ailevi ve sosyal ilişkilerimizde sevgi, yardımlaşma, merhamet ve hoşgörüyü öne çıkaralım; böyle feyizli ve bereketli gecelerde anne ve babamızın hayır dualarını alalım ve çevremizle insanî ilişkilerimizi daha da güçlendirelim. Sevinçleri ve nimetleri paylaşmayı, zayıfların ihtiyaçlarını gidermeyi, muhtaçların dertlerine derman olmayı ve acıları dindirmeyi öğrenelim ve hayata geçirelim.
Bu duygu ve düşüncelerle; aziz milletimizin ve bütün İslâm aleminin Berat Kandilini tebrik ediyor, bu gecede yapılan duaların birlik ve beraberliğimizin güçlenmesine, insanlık aleminin barış ve huzuruna vesile olmasını Cenâb-ı Allah'tan niyaz ediyorum.
Prof. Dr. Ali BARDAKOĞLU
Diyanet İşleri Başkanı