Haberin yayım tarihi
2010-11-26
Haberin bulunduğu kategoriler

Büyükelçi Ersavcı'nın Öğretmenler Günü Konuşması..

Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi Sayın N. Murat Ersavcı'nın, Öğretmenler Günü vesilesiyle yaptığı konuşma metnini okurlarımızın bilgisine sunuyoruz.





Değerli Öğretmenler, Değerli Konuklar,

Mustafa Kemal Atatürk'ün 1928 yılında Millet Mektepleri Başöğretmenliği'ni kabul ettiği gün olan 24 Kasım'ın 82 nci Yıl dönümünü, bu kutsal görevi Belçika'da yerine getiren siz değerli öğretmenlerimizle birlikte kutlamaktan özel bir mutluluk duyuyorum.

Bugün Türkiye'den gelen öğretmenlerimizin yanı sıra, burada yetişmiş öğretmenlerimizin de aramızda olması memnuniyetimizi daha da artırmaktadır.

Filozof Sokrat'ın yaklaşık 2500 yıl önce "Dünyada her şeye kıymet biçilebilir. Ama öğretmenin eserine kıymet biçilemez" sözleriyle nitelendirdiği öğretmenlik gerçekten de kutsal bir meslektir. Zira tüm meslek gruplarına dağılan kişiler öğretmenler tarafından yetiştirilmektedir.

Nitekim büyük Atatürk "Öğretmenler! Yeni kuşaklar sizin eseriniz olacaktır" ve "Ulusları kurtaracak olan yalnız ve ancak öğretmenlerdir." demekle, öğretmenliğin önemini en güzel şekilde vurgulamıştır

Başöğretmen Atatürk'ün bizlere bu güzel hediyesi olan Öğretmenler Günü, büyük özveri ile çalışan öğretmenlerimizin değerini bir kez daha düşünüp anlamamızı sağlayan önemli bir vesiledir. Bugünün amacı öğretmenin toplumdaki yerinin ve rolünün önemini vurgulamak, öğretmenlerin kendi aralarındaki bağı kuvvetlendirmek, öğrencileri ile aralarındaki sevgi, saygı ve dayanışmayı güçlendirmek, aynı zamanda emekli olan öğretmenleri saygıyla anmak ve yeni atanmış öğretmenlere mesleklerinin kutsal bilincini anımsatmaktır.

Öğretmenler gününün diğer, ama çok önemli bir işlevi de, öğretmenlerimizin sorunlarını belirlemek ve kendilerine nasıl yardımcı olabileceğimizi araştırmaktır. Bugünkü konuşmamda özellikle vurgulamak istediğim husus budur. Öğretmenlerimize kutsal görevlerinde daha fazla yardımcı olabilmek için bizler ne yapıyoruz, sizler tarafından aileler, dernekler olarak toplumsal ve siyasi düzeyde neler yapılabilir? Bunları konuşmalıyız.

Az önce Eğitim Müşavirimiz son dönemde yapılan somut çalışmalarımızdan güzel örnekler verdi. Biz Büyükelçiliğimiz ve Başkonsolosluklarımız düzeyinde Belçika makamları nezdinde sürdürdüğümüz çok sayıdaki girişimlerimizde ana dilde eğitimin diğer dillerin öğrenilmesi için bir engel değil, bir destek olduğunu önemle vurguluyoruz.

Bir dili iyi bilmeyen bir insan, diğer bir dili iyi öğrenemez; bu artık kanıtlanmış bilimsel bir gerçektir.  Yeni bir dile giden yol, ana dilden geçer. Belçikalı dostlarımızın bu konudaki endişelerini giderebildiğimiz ölçüde anadil eğitimi konusundaki işbirliğimizin daha da gelişeceğini umuyoruz. Bu konudaki girişimlerimizi iki ülke arasındaki dostane ilişkiler çerçevesinde, ama ısrarla ve inatla sürdüreceğiz. Yine Belçikalı dostlarımız müsterih olsunlar ki, buradaki ülkemiz kökenli çocuklarımızın Belçika'da konuşulan dilleri en iyi şekilde öğrenmelerine verdiğimiz teşvik, anadil eğitimine verdiğimiz önemden az değildir.

Belçika'daki ailelerin ve derneklerin çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimi yönündeki çabalarını takdirle karşılıyoruz. Ancak buradaki çocuklarımızın eğitim seviyesi maalesef hala yetersizdir ve bu konuda bizler ne yaparsak yapalım en önemli rol ailelere düşmektedir.

Unutulmamalıdır ki dünyanın her yerindeki karar alıcılar toplumsal düzeyde bir talep hissedildiği ölçüde harekete geçerler. Bireysel düzeyin yanı sıra veliler olarak da bir araya gelmeli, eğitimle ilgili makamlar ve okul idareleriyle olumlu diyalog kurmalı, aileler olarak çocuklarınızın eğitimine sahip çıktığınızı belirtmelisiniz.

Bu bağlamda anaokulu eğitimini çok önemsiyoruz. Bu öğretmenler günündeki temel mesajım olarak çocuklarımızın anaokuluna gönderilmesi yönünde çağrıda bulunmak istiyorum. Gerek anadilin, gerek diğer dillerin öğrenimi için anaokulu son derece önemlidir. Geç kalarak çocuklarımızdan istikballerini esirgemeyelim.

Öğretmenlerimize ithaf edilmiş bu güzel günde ailelerden ve derneklerden bir de özel bir ricam var. Bölgenizdeki öğretmenlere her türlü desteği verdiğinizi ve onlara duyduğunuz saygıyı çocuklarınıza da aşıladığınızı biliyoruz.

Bu desteğinizi sadece öğretmenlerimizin bazı gereksinimlerine yardımcı olurken değil, okullar nezdinde ve sosyal faaliyetler sırasında da yansıtmanızı istiyorum. "Unutmayınız ki Cumhurbaşkanı bile sınıfta öğretmenden sonra gelir" diyen Atatürk, öğretmenleri dünyanın her yerinde toplumun en özverili ve en saygıdeğer bireyleri olarak tanımlamıştır. Bu itibarla öğretmenlerimizin yeri hep başköşede olmalıdır.

Öğretmenlerimize duyduğumuz saygı, sevgi ve şükranlarımızı dile getirmek için bu günü fırsat bilirken, onlara verdiğimiz değeri yılda bir gün değil her gün hissettirmeliyiz. Zira toplumların uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür.

Ben de bu vesileyle öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyor hepinizi saygıyla selamlıyorum.

24 Kasım 2010, Brüksel

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.