T.C.
BAŞBAKANLIK
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
Sayı : 255
Konu: Kurban Bayramı Mesajı
30.12.2006
KURBAN BAYRAMI MESAJI
Müslümanlık bilincimizi, millet olma ve barış içinde bir arada yaşama irademizi tazeleyen, sevinç, dostluk, sevgi ve paylaşımın toplumun bütün katmanlarıyla kitlesel boyutta yaşandığı ulvî bir atmosfer olan Kurban Bayramına, Yüce Allah'ın kerem ve lütfu ile bir kere daha ulaşmanın huzur ve mutluluğunu gerek kutsal topraklarda ve gurbette, gerekse vatanımızda hep birlikte yaşamaktayız. İnsanlığın ortak geleceği, milletimizin huzur ve refahı için hacılarımızla birlikte dua ve niyazda bulunduğumuz kutsal topraklardan bütün vatandaşlarıma ve din kardeşlerime selâm, sevgi ve hayır dualarımızı gönderiyorum.
Arafat'ta dünyalıklardan sıyrılarak bembeyaz ihramlar içinde iki milyonu aşkın Müslüman, Cenab-ı Hakk'ın divanına durup ellerini açıp bütün insanlık için O'ndan rahmet dilemekte, Kurban Bayramının manevî ikliminde bir gönül yüceliği yakalayıp O'na yakınlık arayışına girmektedir.
Kurban, birey ve toplum hayatı açısından çeşitli anlamlar taşıyan malî bir ibadettir. Kurban, Hz. İbrahim ve Hz. İsmail örneğinde olduğu gibi ilâhî emirlere kayıtsız teslimiyet göstergesi, hak yolunda fedakârlığın bir nişanesi, Allah'ın bize lütfettiklerinden onun hoşnutluğu için verebilmenin hâl ile ifadesidir.
Kurban, sahip olduklarımızı fakir ve ihtiyaç sahipleriyle paylaşmanın tadına varma fırsatı, katılaşan kalplere, hayatın ve varoluşun gerçek anlamını unutan zihinlere öze dönüş çağrısı içeren bir hikmetler bütünüdür.
Ancak, kurban ibadetinin yerine getirilmesi kadar onu ifa ederken gözetilmesi gereken ilkeler ve amaçlar da önemlidir. Yaratılana şefkat ve merhamet, temizlik, insana saygı, çevrenin korunması, israftan kaçınma Müslümanın her zaman göstermesi gereken temel duyarlılıklardır. Kurban kesimi esnasında bu hususlara azami ölçüde riayet etmemiz hem dini hem de insani sorumluluğumuzdur.
Bayramlar, dinî ve millî hislerimizi coşturan, akrabalık bağlarını kuvvetlendiren, komşuluk ilişkilerini yenileyen, toplumsal hayatı canlandıran, bir gönül medeniyeti olan İslâm'ın yoksulu gözetme, yetimi sevindirme, düşkünü tutma, güçsüzü kollama, zayıfı destekleme, muhtaçla paylaşma gibi yüce değerlerini yaşatan müstesna günlerdir.
Küreselleşen dünyada yaşanan pek çok acı hadiselere rağmen bayramlar, günlük hayatın koşuşturması içinde unuttuğumuz, insanı insan yapan değerleri bizlere yeniden hatırlatan, yalnızlaşan modern insana kendini ve çevreyi fark etme imkânı sağlayan, topluma sevinç ve hüznü, sevgi ve dostluğu paylaşma ortamı sunan, bireysel huzur ve mutluluğu kitlesel boyutta derinden hissettiğimiz son derece önemli zaman dilimleridir.
Bu itibarla bayramlar, birbirimizden kaçış anları değil, birbirimize yakınlaşıp, gönlümüzü birbirimize açtığımız eşsiz fırsatlar olarak görülmelidir. Bu özel günlerde dargınlıkları, kırgınlıkları bir kenara bırakarak gönülleri birleştirmek ve yeniden kenetlenmek hepimizin öncelikli görevidir.
Bayramlar, sevinçleri büyütme mevsimidir. Önce gönüllerimizi bir sevinç yumağı hâline getirelim, sonra annelerimizin ve babalarımızın gönüllerini alalım. Evlerin canlı bayramları olan çocuklarımızı, şefkat ve merhamete muhtaç öksüz ve yetimleri, yoksul ve kimsesizleri, evinde ve yatağında ziyaretçi bekleyen insanlarımızı sevindirelim.
Bizler bayramın mutluluğunu yaşarken yeryüzündeki sosyal ve iktisadî dengesizlikler, çıkar kavgaları, insan eliyle üretilen felâketler neticesi acı ve ıstırap çeken, sevinç ve mutlulukla bayram yapmaya hasret kalan, gözyaşı, şiddet, savaş ve yoksulluğun gölgesinde bayramı geçiren din kardeşlerimiz için de dua edelim.
Kurban Bayramının manevî atmosferinde yeni bir yıla girerken yaşanan bütün acıların, sıkıntıların, yoklukların, hak ihlâllerinin, savaş ve terör gibi üzücü olayların son bulmasını, yeni yılın tüm insanlığa hayırlar getirmesini, barış ve esenliğin tüm dünyada hâkim olmasını Yüce Allah'tan niyaz ediyorum.
Prof. Dr. Ali BARDAKOĞLU
Diyanet İşleri Başkanı