Almanya`nın Mainz şehrinde düzenlenen karnaval şenliklerinde Avrupa, Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın önünde eğilerek ayağını öper şekilde tasvir edildi.

AB`nin Suriyeli mülteciler için Türkiye`ye yapacağı yardımlar eleştirilse de, yapılan bu maket Türkiye-AB ilişkilerine bakışı gösteren önemli ve dikkat çekici bir hiciv olayı olarak dikkat çekti.

ERDOĞAN´A HAKARETTEN MAHKUM OLDULAR.

2015 Medya Gözlem Bilançosu verilerine göre, 2015 yılında 19 gazeteci ve 2 karikatüristin de dahil olduğu toplam 28 kişi, Tayyip Erdoğan’a hakaretten toplam 21 yıl 6 ay 19 gün hapis cezasına çarptırıldı

Bianet’ten Erol Önderoğlu’nun aktardığı Bağımsız İletişim Ağı (BİA) 2015 Medya Gözlem Bilançosu verilerine göre, 19 gazeteci ve 2 karikatürist dahil toplam 28 kişi, eski Başbakan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret veya kişilik haklarına saldırıdan toplam 21 yıl 6 ay 19 gün hapis cezasına mahkum edildi.

Söz konusu kararların “Siyasi yetkililere sert eleştiri ve hicvi hoşgörüyle karşılamalarını” tavsiye eden Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tavsiye kararlarına göre açık aykırılık gösterdiği vurgulanan bildiride, 2015 mahkumiyetlerinin iki cezanın gündeme geldiği 2014 yılına göre 10 katlık bir artışa işaret ettiğine yer verildi.

Söz konusu cezalardan 10 yıl 8 ay 22 günü TCK’nın 299. Maddesine dayanarak 5’i gazeteci toplam 9 kişiye; 10 yıl 9 ay 27 günüyse TCK’nın 125/3 maddesine başvurularak 14’ü gazeteci, 2’si karikatürist toplam 19 kişiye verildi.

Ayrıca, 3 gazeteci, 3 gazete, 2 milletvekili ve 1 hukukçu da Erdoğan’a 108 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum edildi.

AVRUPA ÜLKELERİ OLAYA NASIL YAKLAŞIYOR?

Türkiye’de Medya alanında sergilenen eleştiri ve hiciv çok hızlı bir şekilde mahkemelere taşınırken şimdi Avrupa şehirlerinde yapılan karnavallarda yer verilen görüntülere nasıl değerlendirildiği merak konusu.

Aslında Avrupa’da bu tür etkinliklerde çok daha ağır hicivler sergileniyor ve karnaval gibi etkinliklerde yer verilen görüntülere insanlar ister iktidar yanlısı, ister iktidar karşıtı olsun hoşgörü ile bakıyorlar.

Ancak Avrupa’da hassas olunan konular da bulunuyor. Örneğin Avrupa’da, Yahudileri eleştirmek insanlık suçu sayılıyor. Birkaç yıl önce İngiliz Sunday Times gazetesinde yayımlanan, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu ve İsrail’in kanlı politikalarını eleştiren bir karikatür, Batı’nın çifte standardını gözler önüne sermişti.

Hakaret içermeyen bir siyasi eleştiriye bile tahammül gösteremeyen Yahudilerin baskısı, gazetenin patronundan editörüne kadar tüm yöneticilerine özür üzerine özür diletmişti. İslâm ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) hakaretlere “ifade özgürlüğü” ve “demokrasi” bahaneleriyle sahip çıkan Avrupa, söz konusu Yahudiler olunca anında geri adım atmıştı.

Müslümanların kutsallarına hakaretin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilirken, söz konusu Yahudiler olunca bazı gerçekler bile anti-semitizm sayılabiliyor.