Belçika'da yaşayan Müslümanları temsil etmesi için kurulam Belçika Müslümanlar temsil Kurumunun(Executif) pazartesi günü Brüksel Başsavcısı M. Claise'n direktifi ile mühürlenmesinin yankıları sürüyor.
Brüksel savcılığı mühürleme olayının tamamen evraklarda sahtekarlık üzerine olduğunu açıkladı. Savcılık sözcüsü Jos Colpin'in Executif bürolarının mühürlenmesi konusunda yaptığı açıklamada "Executif adlı kurum devlet yardımı ile çalışmalarını sürdürmektedir. Böyle bir yerde usülsüzlük tespit ettiğinizde müdehale etmek zorundasınız. Mevcut yönetim kurulu üyelerinin dosya tamamen açıklığa kavuşana kadar yetkileri askıya alınmıştır. Kurumun devam etmesi gereken görevlerini geçici olarak atanmış bir yetkili üstlenecektir. Kurumun işlerliği ve devamlılığı sağlanacaktır" dediği belirtiliyor.
Sahte faturaları kim düzenledi?
Belçika'da sayıları 500 bin civarında olan Müslüman toplumu temsil eden bu kurumda uzun zamandır süren sahtekarlık, görevi kötüye kullanma, devlet parasını zimmetine geçirme gibi tartışmaların bittiğini düşünürken birdenbire 2005 yılıda yapılan seçimlerle işbaşına gelen yeni yönetim hakkında da aynı iddialarla kurumun kapıları mühürlenmektedir.
Executuif'in 2005 yılında işbaşına gelen yönetiminin eski yönetim hakkında yapılan mali yanlışların bir nevi hesabı sorulmak üzere dava açmıştı. Bu tavrı ile yeni yönetim kamuoyunda güven kazanmış ve eleştiriler azalmaya yüz tutmuştu.
Yeni yönetimin 2005 seöimlerinden sonra oluşturulmasında yapılan en büyük eleştiriler ise daha çok Executif başkan yardımcısı(Brüksel/Valon) Fas kökenli üye Kissi Benjeloul üzerinde yoğunlaşmıştı. Kissi Benjeloul daha önceki dönemlerde de görev üstlenmiş ve oldukça tartışmalı bir şahsiyet olarak yeni yönetimde görev üstlenmesine karşı çıkılmıştı. Bir şekilde yeni yönetime de girmeyi bilen Fas asıllı üst kurul üyesi Benjeloul göreve geldikten sonrada evraklarda sahtekerlık yaptığı suçlaması ile tutuklanarak gözaltına alınmıştı. Bu son mühürleme olayında Belçika basınında yine aynı isme rastlıyoruz. Şayet Brüksel Başsavcılığı tarafından açıklanan devlet parasını zimmetine geçirmek üzere evraklarda sahtekarlık iddiası doğru çıkar ve oklar yine aynı isme çevrilirse bunun mesuliyetini kimin üstleneceğini ise merak ediyoruz.