Türkiye Cumhuriyeti tarafından Anvers Vilayeti Sterckshof Gümüş Müzesine gümüş Türk kahve ve çay takımı takdim edildi.
T.C. Brüksel Büyükelçisi Murat Ersavcı tarafından Anvers şehrinde düzenlenen bir törenle Vali Sayın Cathy Berx'e gümüş Türk kahve ve çay takımları takdim etti.
T.C. Anvers Başkonsolosu Deniz Çakar, Sterckshof Gümüş Müzesinin koleksiyonunun geleneksel Türk kahve ve çay takımları ile tamamlanması için da önce bazı girişimlerde bulunmuştu.
Törene başta TC Brüksel Büyükelçisi Murat Ersavcı olmak üzere değerli eşi Sefire Zeynep Ersavcı, TC Anvers Başkonsolosu Deniz Çakar, Anvers Valisi Cathy Berx, Kültür ve Turizm Müşaviri Kenzi Güzel Çulhaoğlu, konsolosluk çalışanları, müze yöneticileri, ve özel davetliler katıldılar.
Törende Yapılan Konuşmalar..
(Başkonsolos Çakar'ın konuşması - gayri resmi çeviri)
Anvers, 22 Haziran 2010
Sayın Ekselansları ve Bayan Ersavcı,
(Geachte Mevrouw De Gouverneur Cathy Berx,)
Ekselanslar,
Değerli misafirler,
Kültür, turizm ve ticaret yumağı olan Anvers şehrindeki Gümüş Müzesi'ne Türk halkı ve Belçika'da yaşayan Türk toplumunun adına Türkiye Cumhuriyetinin kalıcı hatırasının sunulacağı törene hoş geldiniz. Bu mütevazi ama anlamlı hediye rastgele seçilmemiştir. Türk kahve ve çay takımından oluşan bu hediye, Türk insanının yüzyıllardır misafirlerine gösterdiği samimi dostluk ve paylaşım geleneğine dayalı iyi niyet ve saygının simgesidir.
Türk geleneğine göre, ikram edilen kahveyi kabul etmek ve bu kahveyi içmek dostluğun yolunu açmanın ve saygının ifadesidir. Aynı şey, demlenmiş bir bardak Türk çayı için de geçerlidir; tabii ki fal bakma zevki burada yoktur.
Gümüş telkari kahve seti Mardin'den gelmektedir. Bu şehir Türkiye'nin güney doğusunda tarihin hazine evi olarak nitelendirilmektedir. Telkari kahve seti Sterckshof Gümüş Müzesinin koleksiyonu için özel olarak üretilmiştir. Geleneksel "telkari" veya Fransızca/İngilizce'de "Filigree" olarak bilinen gümüş sanatının çıkış yeri Mardin şehridir. Telkari gümüş sanatına, milattan önce 3000 yılında Mezapotamya'da rastlanmaktadır. Bir çeşit gümüş dantel tekniğidir.
Türk kahve kültüründen bahsederken, Türk lokumundan söz etmemek haksızlık olur. Türkiye'nin ödül almış dünyaca meşhur "lokum"u her zaman Türk kahvesiyle beraber anılır. Hacı Bekir lokumları 1777'den bu yana kendi alanında efsaneleşmiştir ve çok sayıda ödül almıştır. Bunların arasında 1897'de Brüksel Uluslararası Fuarı'nda alınan altın madalya ödülü de vardır.
Sözlerime son vermeden önce, bu vesileyle, bu olanağı sağlayan değerli insanlara teşekkür etmek istiyorum. Gümüş Müzesi Müdürü Sayın Wim Nys'e, T.C. Kültür ve Tanıtım Bakanlığına ve Belçika'daki Kültür ve Tanıtım Müşavirimize, ayrıca cömert destekleri için Hacıbekir Lokum ve Şekerli Mamüller Şirketi, Türkiyenin lider kahve şirketi Kurukahveci Mehmet Efendi ve Beko/Arçelik kahve makinaları yetkililerine en içten teşekkürlerimi sunarım.
Ve elbetteki aramızda bulunan Sayın Büyükelçim ve Eşine yol göstericikleri ve samimi destekleri için teşekkür ederim.
Şimdi, konuşmasını yapmak ve Değerli Vali Cathy Berx'e takdim merasimini gerçekleştirmek üzere Sayın Büyükelçi Murat Ersavcı'yı davet ediyorum.
(Sayın Brüksel Büyükelçisi Murat Ersavcı'nın konuşması - gayri resmi çeviri)
Anvers, 22 Haziran 2010
Sayın Vali Hanımefendi,
Müdür Nys,
Değerli Meslektaşlar ve Korkonsüler Mensupları,
Değerli misafirler ve basın mensupları,
Bayanlar, Baylar,
Çatısı altında çok sayıda ve son derece kaliteli gümüş parçaları bulunduran Anvers Sterckshof Gümüş Müzesinin etkileyici ortamında sizlere bugün hitap etmenin ayrıcalığını yaşıyorum.
Bu müzeye, koleksiyonlarında sergilemek üzere, Anadolunun gümüş ustalarının yüzyıllardır biriken gelenek ve becerilerinin örneği olarak birer Türk kahve ve çay takımı hediye etmekten mutluyum.
Bu sanatın stili, gümüş ile şekli arasında uyumu yakalamak için büyük sabır ve deneyim gerektiren gümüş "telkari"dir.
Büyükelçilik Kültür ve Turizm Müşaviri Sayın Kenzi Güzel Çulhaoğlu ve Kültür ve Turizm Bakanlığına nazik katkılarından ötürü teşekkür etmek istiyorum.
Umarım telkari gümüş takımlarının burada sergilenmesi Türk toplumunun kültürü ve sanatına olan ilgiyi de artıracaktır.
Bu güzel el sanatı ile 45 yıl önce Belçika'ya gelen Türk toplumunun gayretli dedelerinin arasındaki benzerliğe dikkatinizi çekmek istiyorum.
Nedenini merak ediyorsunuzdur? Yeni yurtlarında hayatlarını kazanmak için uğraşan ve mücadele eden Türk göçmenleri sosyalleşmek veya özlemlerini gidermek için her daim bir fincan Türk kahvesi veya bir bardak Türk çayı içerlerdi.
Bu zorlu günler arkada kaldı ama kahve veya çayın anlamı değişmedi. Sonuçta, Avrupa'ya kahveyi getirenler Türkler'dir.
Bayanlar, Baylar,
Bugün Belçika'daki Türk toplumunun sayısı 200.000'e ulaşmıştır; bu toplum Belçika'yı yeni vatanı olarak benimserken, aynı zamanda anavatanlarıyla da bağlarını güçlü tutmuştur.
Bu sağlam ortaklık, Türk ve Belçika halkına karşılıklı fayda getirmekte olup, mevcut ticari ve kültürel işbirliğini daha da geliştirmektedir.
Sayın Vali hanımefendi ve Sayın Müdür, törene geçmeden önce bu emsalsiz imkan için ülkemiz ve Belçika'da yaşayan Türk toplumu adına en derin takdirlerimi sunmak istiyorum.
Katılımınız ve ilginiz için teşekkürler.