Belçika’da 13 Ekim 2024 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerde Milletvekili Fouad Ahidar Ekibi listesinden Vilvoorde belediye meclis adayı olan hesap ve maliye uzmanı Kadir Duran neden aday olduğu ile alakalı geniş açıklamalarda bulundu.
Kadir Duran sadece Vilvoorde belediyesi için değil aynı zamanda genel anlamda Brüksel Bölgesinde yaşanan sıkıntılar konusunda da birçoklarının cesaret edemediği kritik konuları gündeme getirerek çözüm merkezi olmayı hedeflediklerini ifade etti.
Derin ve köklü bir değişimin zamanı geldi.
Vilvoorde Belediye Meclis Adayı Kadir Duran’ın Görüşlerini Okurlarımızla Paylaşıyoruz.
Vilvoorde'da dilsel kapsayıcılık ve vatandaşların hakları, özellikle de dil konusu beni bir siyasetçi olarak çok yakından ilgilendiriyor.
Dilsel çeşitlilik, farklı topluluklar arasında uyumlu etkileşimlere katkıda bulunurken kapsayıcılığı, kültürel kimliği ve uyumu teşvik eder.
Uluslararası insan hakları ilkelerine dayanarak Hollandaca bilmeyen, konuşmayan vatandaşların haklarını savunmak istiyorum.
Adım Kadir Duran, 20 yılı aşkın bir süredir Vilvoord'da yaşıyorum ve Team Fouad Ahidar partisinin bir üyesiyim.
Bence girişimciler için, Fransızca ve Almanca konuşan Belçikalılar için ve yabancı gelenler için İngilizce veya Fransızca en az bir danışma masası olmalı ve bunu yapmak isteyen vatandaşlar için Hollandaca öğrenmek için bir destek planı olmalı.
Vilvoorde'da Hollandaca bilmeyen mağdurların sesini duyurmaya ve dil haklarına saygıyı teşvik etmeye kararlıyım.
Haziran 2024'te yapılan yasama ve bölgesel seçimlerde rekor sayıda oy alarak kamuoyunu şaşırtan ekibimiz Team Fouad Ahidar, Brüksel bölgesi ve Brüksel'e yakın yerleşim yerlerinin yanı sıra benim de aday olduğum sınır belediyesi Vilvoorde'da da belediye listeleri hazırladı.
Ayrıca geçtiğimiz haziran ayında Team Fouad Ahidar listesinde federal aday olarak yer aldım ve toplam 2.315 oy aldım.
Brüksel'de bir sürpriz gerçekleştirdik,
Artık Brüksel Parlamentosu'nda 3, Flaman Parlamentosu'nda ise 1 milletvekilimiz var.
Brüksel’de siyasi anlamda yeni bir tarih yazdık. Bu bağlamda vatandaşların beklediği değişiklikleri yapmaya devam etmek istiyoruz.
Yeni programımızı belediye düzeyinde Flaman bölgesine yaymak yeni bir meydan okumadır.
Vilvoorde'da vatandaşların kullandığı dillere saygıdan başlayarak derin ve köklü bir değişimin zamanı geldi.
Vilvoorde'nin çeşitli belediye hizmetlerinde insanlara kendilerini ulusal ve Avrupa dillerinden birinde ifade etme fırsatı vermek.
Bu, dinamik bir ekonomik ortamı teşvik ederken belediye ile vatandaşları arasındaki bağı güçlendirmeye yardımcı olabilir.
Bu hakkı, uluslararası insan hakları sözleşmesi ve özellikle de “saygı” maddesi adına talep ediyorum;
Devletler sizin haklarınıza doğrudan ya da dolaylı olarak müdahale etmekten kaçınmalıdır. Örneğin, devlet size işkence etmemeli (sizi anlamayan birini reddetmek psikolojik işkenceye benzer bir aşağılamadır), sizi köleleştirmemelidir.
Devlet sizi özgürce seçmediğiniz bir bölgede çalışmaya zorlayamaz ya da kendi dilinizi konuşmanızı engelleyemez”.
Vilvoorde Belediyesi Brüksel bölgesine yakın ve bağlı olup, Fransızca konuşan nüfusu gün geçtikçe artmaktadır ve şu anda sakinlerinin 25/100'ü Fransızca konuşmaktadır ve aslen Brüksellidir. Resmi Flaman dilini konuşan belediye olmasına rağmen, Brüksel'deki işletmelerin çoğu Vilvoorde'ye transfer olmuş ya da taşınmıştır.
Demografik, demokratik ve ekonomik gerçeklik Vilvoorde'yi, topluluklar arasında sosyal uyum, sakinlerinin iyi yaşamı ve ekonomisinin büyümesi için yapısal bir organizasyon geliştirerek kendini güncellemeye zorlamaktadır.
Dilsel çeşitliliğin topluluklar içindeki sosyal uyum üzerinde önemli bir etkisi vardır. İşte dikkate alınması gereken bazı kilit noktalar:
- **Kapsayıcılık ve katılım**
Farklı dillerin tanınması ve bu dillere saygı gösterilmesi, farklı grupların dahil edilmesini teşvik eder. Kamu hizmetlerinin ve toplumsal alanların farklı dillerde erişilebilir olması, tüm vatandaşların toplum yaşamına aktif olarak katılmasını sağlar.
- **Kültürel kimlik**
Dil, kültürel kimliğin merkezi bir unsurudur. Dilsel çeşitliliğin desteklenmesi, farklı toplulukların kültür ve geleneklerinin korunmasına yardımcı olarak sosyal dokuyu güçlendirir.
- **Misafirperverlik ve anlayış**
Dilsel çeşitlilik sosyal etkileşimi zenginleştirebilir ve kültürlerarası anlayışı teşvik edebilir. Bu, önyargıların azaltılmasına ve dil grupları arasında uyumlu ilişkilerin geliştirilmesine yardımcı olabilir.
- **Eğitim ve farkındalık**
Farklı dil programlarını entegre eden okullar ve kurumlar, erken yaşlardan itibaren çeşitlilik konusunda farkındalığı teşvik eder ve bu da uzun vadede sosyal uyumu güçlendirebilir.
- **İletişim Zorlukları**
Tersine, azınlık dillerinin tanınmaması yanlış anlaşılmaya, hayal kırıklığına ve dışlanma duygularına yol açabilir. Bu durum sosyal uyumu zayıflatabilir ve toplum içinde bölünmeler yaratabilir.
- **Ekonomik kalkınma**
Ekonomik bağlamda, dilsel çeşitlilik de bir değer olabilir. Çok dilli bir müşteri kitlesine uyum sağlayan şirketler pazarlarını genişletebilir ve müşteri ilişkilerini geliştirebilirler.
Kısacası, dilsel çeşitliliğe değer verildiğinde ve Topluluk politikalarına entegre edildiğinde, sosyal uyumu güçlendirebilir.
Öte yandan, görmezden gelinmesi gerginliklere ve bölünmelere yol açabilir. Önemli olan, bu çeşitliliği kutlayan saygılı ve kapsayıcı bir diyaloğu teşvik etmektir.
Bu gerçeklikten vazgeçirmek ve Vilvord halkının birlikte iyi yaşamasını sağlamak için elimden geleni yapacağım.
Kadir Duran
13 Ekim yerel seçimlerde 4. sıra adayı
Fouad Ahidar Ekibi