Haberin yayım tarihi
2015-09-25
Haberin bulunduğu kategoriler

KILIÇDAROĞLU BRÜKSEL'DE..

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 23-27 Eylül günleri arasında gerçekleştireceği Avrupa Turu kapsamında geldiği Brüksel’de FEBS tarafından düzenlenen ve Avrupa Parlementosu Türkiye Raportörü Kati Piri’nin de konuşmacı olarak bulunduğu kahvaltılı çalışma toplantısına katılarak, Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri üzerine bir konuşma yaptı.

Cumhuriyet Halk partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Belçika’nın Başkenti Brüksel’de yaşayan Türk vatandaşlarıyla Birmingham Palace’da bir araya geldi.

Kılıçdaroğlu Birmingham Palace’da konuşmasında Türkiye’de yaşanan güncel tartışmalara ve AKP iktidarının 13 yıl boyunca yaptığı ciddi hatalara değinerek eleştirilerde bulundu.

Kılıçdaroğlu ayrıca Türk Mahallesi olarak adlandırılan Chaussée de Haecht caddesindeki esnafları ziyaret ederek esnaflar ve vatandaşlarla sohbet etti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Kasım Milletvekili Genel Seçimleri kampanyası kapsamında Belçika dışında İsviçre, Fransa, Hollanda, Almanya ve Avusturya`da yaşayan Türk vatandaşlarıyla da biraraya gelecek.

Kılıçdaroğlu, Brüksel`deki CHP Avrupa Birliği Temsilciliğinde, Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Kati Piri ve AP Yeşiller Grubu Başkanı Rebecca Harms ile görüşmelerinin ardından basın toplantısı düzenledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Brüksel’de yaptığı açıklamalardan satır araları…

-Bayramın birinci gününde Hac`dan gelen haber gerçekten hepimizi derinden üzdü. Hayatını kaybedenlerin sayısı giderek artıyor. Bu ciddi bir kaygı yaratıyor. Bütün ölenlere Allah`tan rahmet diliyoruz. İnşallah bu tür olaylar bir daha olmaz.

-Yaptığımız görüşmelerde ağırlıklı olarak, mülteci sorunu gündeme geldi. Suriye`de yaşanan iç savaş olağanüstü bir mülteci akışına yol açtı. Mülteciler başta geldiği zaman Avrupalılardan herhangi bir tepki görmedik. Sadece Türkiye`ye iki milyon Suriyeli geldi, dolayısıyla, Türkiye bunları aldı kucakladı. Teşekkür ettiler. Fakat başka bir şey söylemediler. Bu konuyu masaya yatırmadılar. Ama bugün geldiğimiz süreçte mültecilerin büyük bir kısmının bir şekliyle Avrupa`ya gelmek istediğini biliyoruz.

-Pek çok drama tanık olduk. Akdeniz`in suları bu drama tanık oldu ve sonra Avrupa uyandı. Mülteci konusunu onlarda ağırlık vermeye başladılar. Bütün ortamlarda dile getirdik. Mülteci konusunda, Suriyeli mülteciler konusunda Türkiye üzerine düşeni gerçekten de yapmıştır. 2 milyonu aşkın Suriyeliyi kucaklamıştır. Onlara ev sahipliği yapmıştır. Onların gerek kamplarda gerek Türkiye`nin değişik bölgelerinde illerinde kendi yaşamlarını sürdürmeleri için ellerinden gelen çabayı Türkiye harcamıştır. Fakat ne zamanki Avrupa`ya göç süreci başladı Avrupalılar olayı masaya yatırmaya toplantılar yapmaya başladılar.

-Bize AB`nin Suriyeli sığınmacılar için 1 milyar avroluk bir yardım yapılması yönünde bir karar aldığı yönünde bilgiler geldi. Bu rakamın yetersizdir. 2-2,5 milyona yaklaşan Suriyeli göçmenler için daha sağlıklı daha tutarlı kararların alınması gerekmektedir. Ayrıca görüştüğümüz yetkililere Batı`ya gelmek isteyen Suriyelilerin kabul edilmesi gerektiğini ifade ettik.

-AB üyeleri arasında mülteciler konuda bir görüş birliğinin bulunmadığını görüyoruz. Burada yapılan toplantılarda mülteci sorununun artık bir Türkiye sorunu olmaktan çıktığını, bunun bir Avrupa sorununa dönüştüğünü, Avrupa`nın bu konuda toplantılar yapmanın ötesinde sağlıklı ve süratli karar alması ve bu konuya çözüm üretmesi gerektiğini ifade ettim.

-Asıl sorunun çözümünün Suriye`de yaşanan iç savaşın sonlandırılmasında yattığını, eğer bu savaşı sonlandırabilirsek, Suriyeli mültecilerin kendi ülkelerine döneceklerini, Suriye`de okul konut yapılabileceğini ve güven içinde kendi ülkelerine dönebileceklerini ifade ettik.

-Bu konuda özellikle Rusya ve ABD`nin ikna edilmesinin önemlidir. AB`nin bu süreçte Suriye`deki iç savaşın sonlandırılmasında daha aktif bir rol üstelenmesi gerekmektedir.

-Brüksel’de görüştüğümüz AB yetkilileri Türkiye`deki bazı gelişmelerden ciddi endişe duyduklarını ifade ettiler. Özellikle medya üzerindeki baskıların giderek arttığını ve bunun Türkiye gibi demokratik standartlarını yükseltmek isteyen bir ülke açısından doğru olmadığını, tam tersine medya özgürlük alanının genişletilmesi gerektiğini, evrensel standartlara çıkarılması gerektiğini belirtiler.

-CHP olarak aynı kaygıları paylaştığımızı kendilerine de söyledik. Türkiye`de medyanın daha özgür bir ortamda yazması gerektiğini, gazeteciler üzerindeki baskıların, gazete patronları üzerindeki baskıların sonlandırılması gerektiğini ifade ettik. Bunun, AB`nde adaylık sürecinde bir Türkiye`ye daha çok yakışacağının altını özenle çizdik.

-Türkiye’ye yönelik duyulan bir diğer kaygının ise terör konusunda duyulduğunu görüyoruz. Terörün özellikle 7 Haziran seçimleri sonrası giderek şiddetlenmesi, ortaya çıkması can ve mal kayıplarına yol açması seçimin güvenliği konusunda da kendilerinde endişe yarattığını bize ifade ettiler. Kendilerine PKK`nın bir terör örgütü olduğunu PKK`nın kesinlikle koşulsuz silah bırakması gerektiğini mevcut terör ortamının birilerine hizmet ettiğini bunun sonlandırılırsa Türkiye`de pek çok sorunun daha kolaylıkla anlaşarak uzlaşarak çözülebileceğini ifade ettik.

-Seçim güvenliği konusunda endişeler dile getirildi. Seçim güvenliğinin sağlanması gerektiğini özenle çizdik. AGİT, 7 Haziran seçimlerinde Türkiye`ye bir heyet göndermişti. Böyle anlaşılıyor ki bu, seçimlerde de AGİT heyeti gelecek. Seçimlerin tarafsızlık çerçevesinde gerçekleşmesini gözlemleyecekler.

-Türkiye de yaşayan herkes yerli ve millidir. Türkiye`nin çıkarlarını savunan herkes yerli ve millidir. Ama evrensel düşünmek zorundayız. İnsan hakları, özgürlükler. Bütün uygar dünyada ne ise aynı şekilde Türkiye`de de özgürlüğün, demokrasinin, kadın erkek eşitliğinin, medya bağımsızlığının, yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının olmasını isteriz. Dolayısıyla yerli ve milli kavramından ne kastedildiğini Sayın Erdoğan çıkıp açıklarsa daha da memnun oluruz.

-Artık seçim günü giderek yaklaşıyor. Kamuoyu anketlerine göre CHP`nin oyları giderek artıyor. İlk seçim bildirgemiz, yeteri kadar, kamu oyuna arzu ettiğimiz ağırlıkta yansımamış olabilir. Ama yeni seçim bildirgemizi ayın 30`unda İstanbul`da açıklayacağız. Umuyorum daha güzel sonuçlar elde edeceğiz.

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.