Belçika İslam Federasyonu tarafında 'Kutlu Doğum' etkinlikleri çerçevesinde Houthalen'de düzenlenen "Alemlere Rahmet Hz Muhammed" proğramının ikinci gününde 'Maide-i Kur'an proğramı düzenlendi. Programda sırasıyla Irak'tan Ali Jewad, Mısır'dan Abdülhamid Ali Faraç, Türkiye'den Abdülkadir Şehitoğlu ve Güney Afrika'dan Abdurrahman Sadien hafızlar güzel sesleriyle Kur'an tilavetiyle dinleyenlere Kur'an ziyafeti sundular.
Belçika İslam Federasyonu tarafından düzenlenen Alemlere Rahmet Hz. Muhammed programı dahilinde yapılan Maide-i Kur'an (Kur'an Ziyafeti) yoğun ilgi gördü. Dünyaca ünlü kâriler Güney Afrika'dan Abdurrahman Sadien, Türkiye'den Abdulkadir Şehidoğlu, Irak'tan Ali Jewad ve Mısırlı Abdulhamid Ali Ferac dinleyenlere Kur'an ziyafeti sundu.
IGMG Genel Başkanı Yavuz Çelik Karahan, Saadet Partisi Genel Sekreteri Dr. Turhan Alçelik, Houthalen Belediye Encümeni Mustafa Aytar, Müslümanları Temsil Kurumu Başkanı Şemsettin Uğurlu beraberinde excutief üyeleri ve vatandaşlar katıldılar.
Programın sonunda tüm misafirlere peygamberimizin remzi olan gül dağıtıldı.
Proğrama yoğun ilgi gösteren vatandaşlar bu ve benzeri proğramların daha sık yapılmasını istediler. Geceyi düzenleyen BİF yöneticilerine ve emeği geçenlere teşekkür ettiler.
BİF Genel Başkanı Mehmet Zeki Bayraktar: "İnsanlığa kendimizi tanıtalım diye…"
BİF Genel Başkanı Mehmet Zeki Bayraktar konuşmasında şunları kaydetti: "Bildiğiniz gibi, beş yıldan bu tarafa yapmış olduğumuz bu proğramımız, 2001 yılında gerçekleşen 11 Eylül saldırılarından sonra bilhassa İslam dini ile ilgili, Peygamberimizle ilgili ortalıkla ve Avrupa'da hep islamofobi yani İslam korkusu yerleşmeye başladı. Dolayısıyla bizler de o günlerde, Genel Merkez'imiz başta olmak üzere, 'Alemlere Rahmet Hz. Muhammed', yani biz insanlığa kendimizi tanıtalım, peygamberimizi tanıtalım, İslam'ı tanıtalım, Kur'an-ı tanıtalım diye bu proğramları başlattık. Ve bugüne kadar Elhamdulillah sizlerin sayesinde beşincisini bugün burada icra ediyoruz. Cenab-ı Allah bu proğramları daha artırarak bizlere yapmayı nasip eylesin ".
Müslüman Temsil Kurumu Başkanı Şemsettin Uğurlu: "Kur'an-ı ölü kitabı yapmayalım"
Kürsüye konuşmacı olarak davet edilen Müslüman Temsil Kurumu Başkanı Şemsettin Uğurlu, konuşmalarda Kur'an-ı Kerim ile ilgili şu ifadelerde bulundu: "Müslümanların daha doğrusu insanlığın en büyük şansı Kur'an-ı Kerim gibi yüce bir kitaba sahip olmasıdır. Kur'an-ı Kerim'in ilk ayeti alemlerin Rabbi olan Allah'a hamd ile başlar. İkinci surenin hemen başında Allah'u teala, kendisinin Allah kelamı olduğunda şuphe olmayan bu kitap, yani Kur'an-ı Kerim takva sahipleri için bir hidayet rehberidir şeklinde Kur'an-ı Kerim'in Allah kelamı olduğunu, Allah'tan indirildiği şekilde, gönderildiği şekilde muhafaza edildiğini ve kıyamete kadar da böyle devam edeceğini yine bizlere haber veriyor. Bir din adamı olarak, eski bir vahiz olarak, bir ögretmen olarak, bunun ne manaya geldiğini aynı durumda olan, benim gibi değerli hocalarımız ve siz değerli kardeşlerimiz çok iyi bileceksiniz. Çünku Kur'an-ı Kerim'in değişik yorumları yapılabilir. Farklı yorumları yapılabilir. Ama Allah'ın gönderdiği şekliyle Kur'an-ı Kerim'in bugüne kadar gelmesi ve bundan sonra da kıyamete kadar da bu şekilde kalması bizler için en büyük kazançtır ». Ayrıca konuşmasının ilerleyen bölümünde ise Mehmet Akif Ersoy'un bir dörtlük okuduktan sonra sözlerine şöyle devam etti: « Kur'an-ı ölü kitabı yapmayalım değerli kardeşlerim. Kur'an Allah'ın yaşayanlara gönderdiği, dirilere gönderdiği bir hayat kitabıdır. O'nu ölü kitabı yapmayalım".
Saadet Partisi Genel Sekreteri Dr. Turhan Alçelik: "Sizi Kabul Etsinler"
Proğramın akışı esnasında, sürpriz yaparak salona giren Saadet Partisi Genel Sekreteri Dr. Turan Alçelik, yaptığı selamlama konuşmasında: "Belçika yöneticileri de, Hollanda yöneticileri de ve Almanya yöneticileri de burada yaşayan, zaten buralı olduğunu söyleyen sizler, artık burada yaşayan kardeşim olan sizleri asla vazgeçemiyecekleri bir vatandaşları olarak bilsinler, kabul etsinler ve bundan sonra bütün adımlarını ona göre atsınlar. Bizler ülkemizde sizlerin bu yöndeki çabalarınıza ve gayretlerinize her türlü katkıyı yapacağımızı burada ifade ediyor, hepinize bu vesile ile Belçika'daki başkanımıza bu proğramı dolayısıyla tebriklerimizi arz ediyoruz ».
IGMG Genel Başkanı Yavuz Çelik Karahan: "Hedef Asrı Saadet"
IGMG Genel Başkanı Yavuz Çelik Karahan "Böylesi güzel hizmetlerin arasında 'Maide-i Kur'an gibi bir proğramın konulması ayrıca şu kürsünün önünde yazan hem 'Alemlere Rahmet Hz. Muhammed' ayrıca altındaki 'Kitap Fuarı' diye geçen 2009 proğramı önem arz ediyor. Bugünün manasına da tam uygun bir ifade. Bildiğiniz gibi yıllardır Avrupa'da Kur'an hizmetkarı olan bir teşkilat ve teşkilat mensupları olarak 'Maide-i Kur'an proğramlarımız, Ondan evvel başlayıp, yaklaşık yirmi küsür yıldır devam eden Avrupa'da güzel Kur'an-ı Kerim okuma yarışmaları ve finalleri. Bunun yanında, bu karikatür krizinden bu yana, artık camilerle birlikte, her bir camimizde bu proğram yapılırken, salonlarda da, hani derler ya « inadına, inadına, inadına » 'Alemlere Rahmet » proğramını bir güne, bir haftaya değil, Nisan ayının başından sonuna kadar tüm Avrupa'da ve üç kıtada, her bir salonda ve cemiyetimizde « Alemlere Rahmet » proğramını ihya ediyoruz. 12 Nisan itibariyle Peygamberimizin doğum günü. Günümüzü şimdiden tebrik ediyorum, Allah hayırlara vesile eylesin. Doğumundan son nefesini verinceye kadar ümmetini isteyen bir peygamberin ümmetiyiz. İşte öyle bir Peygamberin ümmeti olan bizler, şerefli bir önderin, liderin izinde giden bir teşkilat olarak, bu çalışmaları elbette yapmamız gerekiyordu. En güzel şekliyle yapmak bizim kulluk ve ümmetlik görevimizdir. Kitaba verdiğimiz önem, Kur'an-ı Kerim'e verdiğimiz önem ve onunla ilgili yazmış olan kitaplarla insanımızı buluşturma noktasında kitap fuarı, O önder ve lider, kendisine gönderilen ismet sahibi, emanet sahibi Allah Resulünü anmak elbette O'nun ümmetine yani bizlere düşerdi, bizler de bunları yapıyoruz.
Karahan "Gençlerimiz, Toplumda Adaletin ve Dengenin Merkezi Olmalılar"
Aynı Peygamber, bakın aramızda aynı yaşta gençlerimiz var, evlatlarımız var. Yirmi beş yaşına geliyor. Mekke'nin kabile reisleri 'Hacer-ül Esved'i koyma noktasında kavga ederken ilk gelen hakem olsun diyorlar, yirmi beş yaşındaki, kabileler arasındaki kavgayı durduran, herkesinde memnun olduğu bir hakemli ortaya koyuyor. Bizim gençlerimiz de böyle olmalı.
Aynı toplum kendisini kırk yaş yani nebilik öncesinde 'Muhammed'ül Emin' diyor. Elinden ve dilinden emin olan insan. Herkesin ama herkesin emin olduğu insane. Bizde onun ümmeti olarak, yaşadığımız toplumdaki herkes mü'min mi? Muhammed'in ümmeti mi? emin insane dedirtmemiz gerekiyor. Hele hele gençlerimiz, o yaştaki gençlerimiz, bu örnekle hareket etmesi gerekiyor. Yine o yaşlarda, yani yirmi beş, otuz yaşlar arasında, Mekke'de düzenlenen bugünkü anlamıyla fuar var, o günkü anlamıyla panayırda bir adaletsizlik karşısında adaletsizlik yapana dur diyen, mazlumun hakkını iade eden 'Hıl Fil Füdun' teşkilatının içerisinde yer alan bir peygamber. İşte bizler de yaşadığımız bu dünyada, yaşadığımız bu dönemde haksızlıklara ve adaletsizliklere dur diyen ve mazlumun yanında olan bir anlayışla hizmet eden bir 'Milli Görüş'. Kırk yaşında nübüvvet ile şereflendiğinde, toplumda çok büyük işkenceler görüyor. Önce alay, önemsememek, sonar tehdit, sonar ölüm kararı, olayın gidişatını gören Allah Resulü, Medineden gelenlerle yapılan anlaşmalar sonucu, önce arkadaşlarını emin bir beldeye gönderiyor. Kendisi en son gidiyor. Geride kalanların başına sıkıntı gelmesin, sıkıntıysa ben yaşıyayım diyor ama üzerindeki emanetleri de teslim etmesi gerekiyor. Ne yapıyor? en yakını, daha sonra damadı olacak Hz Ali'ye ne diyor Efendimiz? Ya Ali üzerimde emanetler var, emanet çok önemlidir değerli kardeşlerim, bu emanetler sahibine ulaşması lazım ama benim de yola çıkmam gerekiyor. Sen benim bu döşeğimde yatacaksın, o tezgah kuranların tesgahıda bozulacak. Ama bu emanetleri yarın sabah ilk işin sahiplerin vermin, ondan sonra da arkamızdan gelmen olacak diyor. Bu hadiseleri biliyorsunuz ama günün önemine binayen sizlerle paylaşmak istiyorum. Arkasında Medine'deki, onüç yıllık Mekke'deki tebliğ ve davet döneminden sonra Medine'deki devlet dönemi. 'Asrı Saadet' dediğimiz o donem gerçekleşiyor. İşte Milli Görüş'ün hedefi de 'Asrı Saadet' döneminin tekrar tahakkukudur. İnsanlığın, yalnız müslümanların değil, insanlığın dünya ve ahiret saadetini elde etmesi için gece gündüz çalışmadır. İşte bu çalışmayı ortaya koyan siz değerli kardeşlerimi bir kez daha hürmetle, muhabbetle, saygıyla selamlıyorum".
[OpicC:10649]
[OpicC:10650]
[OpicC:10651]
[OpicC:10652]
[OpicC:10653]
[Zpic:10654] [Zpic:10655] [Zpic:10656]
[Zpic:10657] [Zpic:10658] [Zpic:10659]
[Zpic:10660] [Zpic:10661] [Zpic:10662]
[Zpic:10663] [Zpic:10664] [Zpic:10665]
[Zpic:10666] [Zpic:10667] [Zpic:10668]
[Zpic:10669] [Zpic:10670] [Zpic:10671]
Houthalen – Murat Kadam - Cafer Yıldırımer