Belçika'da 2003 yılında kapılarını Lucerna College olarak öğrencilere açan eğitim kurumu bu yıl ilk mezunlarını verdi.
Belçika'da uzun yıllar üzerinde konuşulan, ancak kamuoyu tarafından detaylı bilgilerin bulunmadığını düşündüğümüz Lucerna College okullar ağı hakkında Gundem Haber Sitesi baş Editörü olarak okul genel koordinatörü Yüksel Kaya ve genel müdür Özkan Çetin ile bir araya geldik ve yaşanan 6 yıllık tecrübeyi konuştuk.
Gundem Haber okurları için yaptığımız bu ilginç ve verimli söyleşiyi kamuoyunun dikkatine sunuyoruz..
Lucerna College'in Yöneticilerinin Profili..
[ZpicL:12895]Yüksel Kaya/Genel Koordinatör
Yüksel Kaya 1977 Erzurum doğumlu.
İlk, Orta ve Lise eğitiminin İstanbul'da tamamlayan Kaya Marmara Üniversitesi Fizik bölümünü bitirdi.
Kaya eğitimini tamamladıktan sonra 7 yıl boyunca Avusturya'da yaşadı. Bu ülkede aynı zamanda master yapan Kaya, bu süreçte eğitim desteği veren kurumlarda görev üstlendi.
Evli ve bir çocuk babası olan Yüksel Kaya 3,5 yıldan beri Belçika'da yaşıyor.
Kaya Lucerna College eğitim kurumunun genel koordinatörlüğünü yapıyor..
[ZpicL:12896]Özkan Çetin/Genel Müdür.
Ailesi aslen Afyon/Emirdağlı olan Özkan Çetin 1980'de Belçika'nın Gent şehrinde dünyaya geldi..
Çetin eğitimini Gent-KAHO Yüksek Okulunda yaparak teknik-mekanik-otomatizasyon sistemleri mühendisi olarak tamamladı. Daha sonra pedagojik eğitim alan Çetin 2 yıl süresince Flaman Bölgesinde bir devlet okulunda görev yaptı.
Genel Müdür Özkan Çetin 2003 yılından itibaren Lucerna College'de görev üstlendi. Çetin aynı zamanda bu okulların ilk öğretmenlerinden biri olarak oldukça deneyim kazanmış bir eğitimci durumunda.
Çetin Lucerna College bünyesinde ilk yıllarda matematik öğretmeni, rehberlik, şube başkanlığı, müdürlük gibi görevler üstlenerek genel müdürlük düzeyine geldi.
Çetin evli ve bir çocuk babası..
Belçika'nın Brüksel ve Flaman Bölgelerinde şubeleri bulunan Lucerna College Eğitim Kurumu bünyesinde şu anda Brüksel, Gent, Anvers, Genk olmak üzere orta-lise okul düzeyinde 4 şube, ilkokul düzeyinde ise Anvers ve Brüksel'de 2 okul bulunmaktadır.
Lucerna College bünyesinde ayrıca Anvers'de 2, Genk'de 1, ve Gent'te 1 olmak üzere toplam 4 öğrenci yurt merkezi bulunmaktadır.
2003 yılından itibaren eğitim alanında hizmet sunmaya başlayan Lucerna College okulları bu yıl ilk mezunlarını verdi. Lucerna Mezunları Brüksel ve Flaman Bölgesinin faklı şehirlerinde bulunan üniversitelere kayıt yaptırdılar.
Lucerna College olarak Belçika'da ilk mezunlarını vermenin heyacanını yaşayan yöneticilerdem genel koordinatör Yüksel Kaya ve genel müdür Özkan Çetin ile verilen eğitim hizmetinin tüm yanlarını sizler için konuştuk.
LUCERNA COLLEGE'İ TANIYALIM..
H. Dönmez:
Lucerna College nasıl kuruldu?. Kim veya kimler öncülük etti?. Lucerna ismi nasıl alındı? Okulun eğitim sektöründe hedefi neydi?
Y. Kaya:
Lucerna College eğitim kurumu işadamı Musa Soydemir gibi Belçika'da yaşayan esnaf, akademisyen, stö temsilcilerinden oluşan bir gurup tarafından kuruldu.
Lucerna kelime olarak 'Işık' anlamına geliyor..Bu konu gündeme geldiğinde 7-8 tane isim önerilmişti. Sonunda Lucerna isminde karar kılındı. Bu kelime Lucerna College'lerin kuruluş felsefesi ile özdeşleşmektedir.
Lucerna College'nin kuruluş amacı kısa şöyele özetlenebilir. Belçika'da özellikle göçmen çocukları eğitim alanında sorunları bulunmaktadır. Göçmen çocukların büyük bir çoğunluğu çeşitli sebeplerden dolayı yeterli düzeyde eğitim alamıyorlar. Özellikle üniversite ve yüksek okula gitme oranı göçmen çocuklarda oldukça düşük seviyede bulunuyor.
Bu bağlamda Lucerna College önceleri kendi çevrelerinde yaşayan göçmen çocuklara sahip çıkma düşünmcesi ile bir araya gelen gönüllü vatandaşlarımız tarafından ortaya atılan bir proje olarak başladı. Bu düşünce daha sonraları Belçika çapında hizmet veren bir kurum haline geldi.
Lucerna College'leri şu anda çok kültürlü-multiculturel eğitim projesi haline gelen oldukça başarılı bir çalışmadır. Bizlerin hedefi bu önemli eğitim hizmetini daha da güçlendirerek geliştirmektir.
Okullarımız Brüksel ve Flaman bölgelerinde bulunuyor. Henüz Flamanca olarak hizmet verilmektedir. Burada eğitim alanında özel yöntemlerle geliştirilen eğitim-öğretim prejelerinin yanında bir diğer hedefimiz olan Flamanca'nın güçlü bir iletişim dili olmasını sağlamaktır.
H. Dönmez:
Okullarda hangi bölümler bulunuyor? Diğer okullarla rekabet edecek gücü nereden alıyorsunuz? Kuruluşundan bu yana alınan mesafe nedir? Bugün kaç okul ve kaç öğrenciniz bulunuyor?
Ö. Çetin:
Okullarımızda daha çok ASO denilen genel orta eğitim bölümleri bulunuyor. Branşlar arasında fen bölümleri, sosyal bölümler ve ekonomi-latince bölümleri var. Orta okullarda 3-4üncü sınıflara kadar genel bölümler, 5-6inci sınıflardan itibaren ise branşlaşma başlıyor. ASO bölümleri dışında TSO diye adlandırdığımız teknik orta eğitim bölümü mevcut. Burada daha çok ticaret üzerine eğitim veriliyor. Tüm okullarımızda 1069 öğrenci ve 157 öğretmen bulunmaktadır..
Bizim diğer okullarla rekabet gücümüz eğitim kurumumuzda çalışan ve alanında uzmanlaşmış ve sadece bir meslek sahibi değil aynı zamanda eğitim işini bir sevda, bir gönül işi haline getirmiş öğretmenlerimizden kaynaklanıyor. Personelimizi özel olarak seçiyoruz. Daha ilk aşamada özellikle göçmen çocukların yaşadığı sorunları göz önüne alarak kurum olarak geliştirdiğimiz projelerde etkin bir rol alınıp alınamayacağını konuşuyoruz. Belçika'da göçmen kökenli veya Belçikalı çocuk olarak bulunduğu şartlar gereği eğitimini sağlıklı devam ettirmede zorluk yaşayan çocuklara yönelik ortaya koyduğumuz eğitim desteği projeleri bizim en belirgin farkımızdır. Başarının anahtarı ise okul-öğretmen-öğrenci üçgeninde yapılan 'Zümre' toplantıları ve eğitim desteği çalışmalarıdır.
Bu yıl ilk mezunlarımızı vermiş bulunuyoruz. Bu öğrencilerimiz Brüksel ve Flaman bölgesinde bulunan yüksek okul ve üniversitelere kayıt yaptırdılar. Bu gençlerimizi yüksek okul sürencinde de takip ederek başarılı olmaları için gerekli olan eğitim desteğini vermeye çalışacağız..
[Zpic:12897] [Zpic:12898] [Zpic:12899]
H. Dönmez:
Bu yıl üniversite veya yüksek okullara kaç öğrenci gönderdiniz? Bu gençler hangi bölümlerden mezun oldular?. Bu öğrencilere yönelik yüksek okul sürecinde nasıl bir eğitim desteği vereceksiniz? Öğrenciler genel olarak hangi bölümleri tercih ettiler?
Y. Kaya:
Bu yıl toplam 36 öğrencimiz son sınıfı okuyarak mezun oldu. Öğrencilerimiz Limburg, Brüksel, Gent ve Anvers bölgelerine dağıldılar. Her öğrenci özgür olarak okuyacağı okulu kendisi seçti. Bizler sadece kendilerini aldıkları eğitim doğrultusunda elimizden geldiği ölçüde yönlendirmeye çalıştık. Öğrencilerden bizim önerilerimiz doğrultusunda tercih yapanlar oldu ancak farklı tercih yapanlarda var. Üniversiye veya yüksek okul düzeyinde oldukça farklı bölümler tercih edildi. Ancak daha çok Tıb, Mühendislik ve İnformatik ağırlıklı tercih edilen bölümler olarak göze çarpıyor. Bu öğrencilerin büyük bir çoğunluğu fen-matematik derslerini takip eden öğrencilerdir.
Üniversiteye giden öğrencilere eğitim desteği vereceğiz. Bu doğrultuda rehberlik yapacak bir dernek kurduk. Mezun olan öğrencilerimizle düzenli olarak görüşüyoruz.
H. Dönmez:
Belçika'da klasik okullar sisteminin dışında yeni bir eğitim kurumunun başarı şansını nasıl görüyorsunuz? Lucerna College'lerden mezun olan öğrencilerin eğitim sonrası yüksek okul veya iş alanlarında herhangi bir uyum sorunu yaşayabileceğini düşünüyormusunuz?
Y. Kaya:
Belçika devletinde eğitim veren kurumlar dünya ölçeğinde oldukça başarılı gözüküyor. Özellikle Flaman bölgesi AB ülkeleri içersinde 1nci, dünya ölçeğinde ise 3üncü durumda bulunuyor.
Burada en çarpıcı nokta ise bu başarılı tablonun içersinde göçmen çocukların durumudur. OECD ülkeleri içersinde göçmen öğrenciler ele alındığında Belçika son sırada bulunuyor. Yani bu ülkede eğitim alanında göçmen öğrencilerin durumu oldukça vahim gözüküyor.
Flaman bölgesinde eğitim sorunlarının vahametini anlatan çok çarpıcı rakamlar bulunuyor. Örneğin Anvers'de yaşayan halkın yüzde 30'u göçmen kökenli. İlk okullarda okuyanların oranı ise yüzde 66 Flaman, yüzde 34 göçmen kökenliler. Ancak üniversitelerdeki bu oran yüzde 90 Flaman, yüzde 10 göçmen kökenliler olarak oldukça çarpık bir görüntü sergiliyor.
Limburg bölgesinde ise genel nüfusun yüzde 12'si göçmen kökenli, diğer kısmını Flamanlar oluşturuyor. Limburg bölgesinde göçmen kökenli öğrencilerin üniversiteye gitme oranı ise yüzde 4,9 oranında. Buna göre Anvers bölgesinden biraz daha iyi durumdalar.
Flaman eğitim bakanlığı yüksek okul ve üniversitelere Flaman çocuklarının başarı oranını yüzde 56 olarak açıkladı. Bu durum genel anlamda göçmen çocukları için yüzde 34, Müslüman kökenli çocukla için ise yüzde 19 oranında bulunuyor.
Sonuç olarak Flaman bölgesinde mezun olan Flaman öğrencilerden yüzde 90'ı üniversiye gidiyor ve yüzde 56'sı başarılı olurken, Müslüman kökenli öğrencilerin yüzde 10'u üniversiye gidiyor ve ancak yüzde 19'u mezunu olabiliyor. Bu durum kısaca Müslüman öğrencilerden sadece % 0,2'lik bir öğrenci gurubunun başarılı olduğu anlamına geliyor.
İşte tablo bu durumda. Bizler bu şartlar içersinde göçmen kökenli veya eğitimde yeterli fırsat eşitliği olmayan toplumun her kesiminden öğrencilerin eğitimde başarı şansını yükseltmesi için çaba harcıyoruz.
Okullarımıza çok farklı kesimlerden öğrenciler geliyor. Zenci, Bulgar, İtalyan, Fas kökenli öğrencilerimiz var. Bizler bu öğrencilerimize kurumumuzda en iyi bir şekilde yetiştirerek topluma kazandırmayı hedeflemiş bulunmaktayız.. Eğitimde kaliteyi artırka en büyük çabamızdır. Zaten diğer okullarda farkımızda burada yatmaktadır.
Eğitim yılı içersinde okul-aile-öğrenci ilişkisini çok dinamik bir şekilde organize ediyoruz. Her yıl en az 10 tane eğitim ve veli seminerleri organize ediyoruz. Düzenli olarak ev ziyaretleri yapıyoruz. Bu çalışmalara tüm personel katkı veriyor. Öğrencilerimizin topluma başarılı bir şekilde entegre olmaları çok önemli. Toplantılarımızın çoğunda eğitim sürecinde başarılı olmuş ve toplumda iyi bir yeri olan 'Rol' model durumunda olan insanlarımızı veliler ve öğrencilerle buluşturarak onları aydınlatmaya çalışıyoruz.
[Zpic:12900] [Zpic:12901] [Zpic:12902]
Ö. Çetin:
Lucerna College bünyesinde eğitim alan öğrencilerin eğitim sonrası herhangi bir uyum sorunu yaşadığı görülmemeştir. Okullarımızdan yetişen gençlerimizi bırakın sorun yaşama, bulunduğu her ortamda örnek insanlar olacağını düşünüyoruz. Sağlıklı bir toplum için güçlü, dinamik bir eğitimin ne anlama geldiğini gayet iyi biliyoruz. Bu konuda oldukça iddialıyız. İyi bir eğitim analan ve yüksek okulda başarılı olan gençlerimizin sayısı arttıkça genel anlamda toplumsal sorunlarda kendiliğinden çözülmüş olacaktır.
H. Dönmez:
Okullarda 'Din' eğitimi veriyormusunuz? Bu konuda diğer okullardan bir farkınız var mı? Okullarınızda 3/1 oranında başörtüsü takan kız öğrenciler olduğu söyleniyor. Belçika'da yaşanan başörtüsü sorununa nasıl bakıyorsunuz? Alınan yasak kararını hukuka uygun buluyormusunuz? Başörtüsü konusunda sizce nasıl bir tavır alınmalı?
Y. Kaya:
Belçika'da bugüne kadar başörtüsü konusunda yaşanan tartışmaları herkes gibi bizlerde yakından takip ediyoruz. Burada asıl bilinmesi gereken konu anayasal hakların ne olduğudur. Anayasa aslında halkın mutluluk ve refahı için ortaya konan bir toplumsal sözleşmedir.
Bizler kurum olarak Belçika devletinin kanunlarına saygılıyız. Eğitim alanında ortaya konan müfredata harfiyen uyuyoruz. Bir eğitim kurumu olarak bunu zaten yapmak zorundayız. Şayet devlet başörtüsü konusunda bağlayıcı bir karar alırsa bunu uyugulamak zorundayız. Ancak şu anda böyle bir şey söz konusu değil.
Başörtüsü yasağı ile ilgili bir çok farklı görüş var. Bu konuyu gündeme getiren veya sorun haline getiren muhataplar daha çok bizim dışımızda olan kurum veya kişilerdir. Lucerna College bünyesinde başörtülü olanlar olduğu gibi başörtüsü takmayanlarda bulunmaktadır. Öğrencilerimizin hiç birinin diğerine bu konuda baskı yapması veya etkilemeye çalışması söz konusu değildir. Bizim odaklandığımız nokta daha çok çocukların kurumumuzda en iyi bir şekilde eğitilmesidir. Burada her düzeyde karşılıklı saygı temel felsefemizdir.
Ö. Çetin:
Katolik Okullar Kurumu genel başkanı Mieke Van Hecke, (directeur-generaal van het Vlaams katholiek onderwijs), 'başörtüsü yasağı anayasaya uygun değildir' dedi. Bu çok dikkat çekici bir açıklamadır. Belçika'da asıl tartışılması gereken konu göçmen çocukların eğitim kalitesinin artırılması olmalıdır. Önümüzde duran temel sorunları bir kenara bırakıp gereksiz tartışmalar yaratmak sadece zaman kaybı anlamına gelir.
[Zpic:12903] [Zpic:12904] [Zpic:12905]
H. Dönmez:
Belçika devleti ile ilişkileriniz nasıl? Resmi kurumlarla irtibat ve destek konusunda zorluk çekiyormusunuz? Diğer eğitim kurumlarına yönelik yaklaşım göz önüne alındığında bir dışlanma gibi bir sorunla kaşılaştınız mı?
Ö. Çetin:
Belçika'da eğitim kurumları Laik-Seküler bir sitem içersinde çalışıyorlar. Lucerna College mevcut anayasal haklar çerçevesinde kurulmuş bir kurumdur.
Lucerna College için elbette ilk yıllar en zorlu anlar olarak hatırlanır. Kurumumuzu ilk yıllardan itibaren eğitim müfettişleri tarafından gayet yakında takip edildi. Kurumumuza bağlı okullar 6 yıl boyunca her yıl 2 defa olmak üzere düzenli bir şekilde kontrol edildi. Burada eğitim müfredatına uyup uymadığımız ve eğitim kalitemiz ölçüldü. Her kontrol sonunda hep olumlu not aldık. Verdiğimiz tüm diplomalar eğitim bakanlığını onayından geçmiştir.
Okullarımızın yönetiminde Belçikalılar'da bulunuyor. Şu an görevde olan Flaman eğitim bakanı Pascak Smet kurumumuzu yakından tanıyor ve takdir ediyor. Geşmişte Frank Vandenbroucke ile de son derece iyi ilişkilerimiz vardı. Sadece eğitim bakanları değil diğer ulusal ve yerel yöneticiler ile de iyi ilişkiler içersinde olduk.
Finansal konularda Flaman bölgesinde diğer okullarla aynı sitem içersinde prosedür işlemektedir. Sadece kuruluş aşamasında mali konularda vatandaşlarımız ve işadamlarımızın yoğun desteği oldu. Bu süreci onların desteği ile aşmış bulunuyoruz.
[OpicC:12893]
H. Dönmez:
Öğretmen ihtiyacınızı nasıl karşılıyorsunuz? Türkiye'den gelen öğretmenler var mı? Öğretmenlerinizi hangi kriterlere göre işe alıyorsunuz?
Y. Kaya:
Öğretmen ihtiyacımızı bu ülkenin kendi dinamikleri içersinden tedarik ediyoruz. Bu konuda ihtiyaca göre basın aracılığı ile klasik ilanlar veriyoruz.
Kurumumuzda öğretmen olarak çalışmak isteyenler kendi özgeçmişlerini anlatan bir başvuru formu doldurarak başvuruyorlar. Sonra talebi incelenip uygun görülenlerle bir araya gelinip kurum olarak kendi beklentilerimiz anlatılıyor. Burada önem verdiğimiz nokta kişinin sadece öğretmenlik yapması değil elbette. Eğitim kurumu olarak projeler dahilinde bulunan Zümre-Vakgroep çalışmalarına katkı veri verilemeyeceği soruluyor. Yani Lucerna College'de görev üstlenecek birinin bu çalışmalara katkısı çok önemli.
Aile ile irtibat kurulmasına çok önem veriyoruz. Öğretmenlerimiz zaman zaman evlere ziyaretlerde bulunarak görüşmelerde bulunuyorlar.
Etüd çalışmalarına çok önem veriypruz. Okul bünyesinde Pazartesi, Salı, ve Perşembe günleri etüd çalışmaları yapıyoruz. Öğretmenlerimiz bu günlerde çocuklarızın başında bulunuyor ve onlara derslerinde yardımcı oluyorlar. Bu çalışma düzenine uyum sağlayacağına kanat getirdiğimiz personel işe alınıyor. Burada aynı zamanda ders saatleri dışında daha fazla mesai söz konusu. [OpicC:12894]
H. Dönmez:
Belçika'da eğitim sorunları göz önüne alındığında kamuoyuna yönelik ne tür tavsiyeleriniz olabilir?
Y. Kaya.
Belçika'da özellikle göçmen kökenli çocukların yaşadığı eğitim sorunları bir çok platformda tartışılmaktadır. Bu sorunlar kamuoyu tarafından genel anlamı ile bilinmektedir.
Eğitimde başarının sırrı okul-çocuk ve aile arasındaki sıkı ilişki ile orantılıdır. Örneğin etüd çalışmalarında aileler çocuklarına yeterli destek veremiyorlar. Bir çocuğun normalde her gün en az 2 saat ders çalışması gerekiyor...Bir öğrenci düzenli olarak derslerini gözden geçirmiyorsa bu zamanla birikiyor ve geri kalma başlıyor. Bizler bu konuda aileleri sürekli uyarıyor ve etüd çalışmalarının önemini hatırlatıyoruz.
Başarı için çocuğunuzun çok zeki olması yetmiyor. Bu arada bir çocuğun ders çalışma ortamı da önemli bir nokta. Bu konuda biz okul bünyesinde dersler verdiğimiz gibi okulun bulunduğu bölgelerde aktif olan derneklerle de işbirliğine gidiyoruz.
Ailelere çocuklarının etüd çalışmalarına katılmaları için yardımcı olmaları ve onları teşvik etmelerini öneriyoruz. Okul ve ailenin işbirliği olmadan çocukların başarıyı yakalaması oldukça zor bir durumdur.
Veli toplantılarına özel ilgi gösterilmelidir. Bu alanda 6 yıl boyunca çok ciddi tecrübeler edindik. Bazı örnekler çok üzücü olabiliyor. Örneğin çocuğunun durumunu yıl sonu karne alındığında öğrenen anne babalar olduğunu gözlemledik. Bizler ise geliştirdiğimiz projeler sayesinde bu konuda oldukça mesafe katettik.
Sonuç olarak bir şeyin net olarak ortaya konması gerekir. O da 'bilinçli velilerin çocuklarının başarı şansı, diğerlerinden daha fazladır'..