Belçika'da Türk kökenli siyasetçiler arasında son yıllarda oldukça başarılı bir çıkış yakalayan ve Frankofonlar olarak nitelendirdiğimiz toplumun en önemli partilerinden biri olab cdH partisinde bilhassa hükümet kuruluşu aşamasında genel başkan Joel Milquet tarafından zaman zaman özel görevler verilen Mahinur Özdemir Türkiye'de iktidarda olan AKP partisi hakkında açılan kapatma davası ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Mahinur Özdemir Kanal Avrupa televizyonunda yapılan 'bakış Açısı' adlı programda kendisine yöneltilen soruları cevaplandırarak AKP ile ilgili açılan kapatma davsının Avrupalı siyasetçilerde Türkiye için endişe yarattığını belirtti.
Mahinur Özdemir'in AKP'ye yönelik açılan kapatma davası ve güncel konularda yaptığı açıklamaları okurlarımızla paylaşıyoruz..
Mahinur Özdemir'in açıklamaları:
-Türkiye'de AKP partisine ve parti üyelerine yönelik açılan dava Avrupalı politikacılarda oldukça şaşkınlık yarattı. Zaten bu yönde yapılan açıklamardan da anlaşıldığı gibi Avrupalı politikacılar durumu endişe ile izliyorlar.
-Türkiye'de yapılan son seçimlerde yüzde 47 gibi yüksek bir oy oranı ile iktidara gelen bir siyasi partinin kapatma davası ile karşı karşıya kalması oldukça komik bir durum yarattı.
-Türkiye'nin ekonomi ve terör konusunda oldukça sıkıntılı bir dönem yaşadığını biliyoruz. Böyle bir süreçte bir iktidar partisinin kapatma davası ile karşı karşıya kalması oldukça üzücü bir durum.
-Başörtüsü davası Türkiye'nin gündeminden çıkmalıdır. Ben başörtüsü konusunu bir bireysel özgürlük olarak görüyorum. Genç kızlarımız demokratik bir ülkede üniversitelerde hiçbir engelleme olmadan özgürce okuyabilmeli. Fakat bununla birlikte hiçbir siyasi parti başörtüsünü bir siyasi simge olarak kullanmamalı. Başörtüsü bir siyasi simge değil, dini inanç gereği takılan bir örtü olmalı. Başörtüsünün bazı partiler tarafından zamanında siyasallaştırılması inançlı insanları zor durumda bırakmıştır. Başörtüsü yasağı haksız bir uygulamadır. Avrupa Üniversitelerin böyle bir yasak bulunmuyor. Üniversiteler özgür eğitim alanları olarak kabul edilmelidir. Türkiye'de parlementoda bulunan tüm siyasi partilerle yapılacak genel bir uzlaşı sonucu bu yasağa son verilmelidir.
-Türkiye'de parti kapatma davası arkasında daha çok bazı stratejik hesaplaşmalar yatıyor. Hukuk elbette bağımsız olmalı. Ancak bu davanın açılış zamanlaması pek uygun olmadı. Bu dananın başörtüsü sorunu ile eş zamanlı açılması çok manidardır. Eğer bu sıkıntılı dönemden aklı-selim ile çıkamazsak Türkiye genel anlamda büyük yara alacaktır.