Çoğunluğunu göçmen çocuklarla dar gelirli vatandaşların çocukların gittiği okullar için kullanılan ‘konsantrasyon okulları’ Belçika’da tartışılmaya devam ediliyor. Flaman Parlamento Üyesi Veli Yüksel, Flaman Eğitim Bakanı’na açık bir mektup yazarak konu etrafındaki endişelerini dile getirdi. Milletvekili Yüksel, Eğitim Bakanlığın ‘’konsantrasyon okullarından haberimiz yok’’ mealindeki sözlerine ‘’ Bozulan arabayı onarmak isteyen fakat eksantrik kayışının nerede olduğunu bilmeyen bir tamirciye  benziyorsunuz’’ sözleriyle tepki gösterdi.

Flaman Eğitim Bakanı’na ‘konsantrasyon okulları’ soru önergesi

‘‘Sayın Eğitim Bakanı, Sevgili Pascal Smet’’ hitabıyla başlayan Veli Yüksel’in Flaman Eğitim Bakanı Pascal Smet’e yazdığı mektup şu şekilde devam ediyor:  Eşit fırsatlar yasası ve konsantrasyon okulları etrafında son aylarda ciddi tartışmalar yaşandı. Siz, 9 Şubat’ta   Flaman Parlamentosu’nda bu konular etrafında ağır sorulara muhattap oldunuz. Siz de dünyaya ‘‘Beyaz okullar 2012-2013 eğitim yılından itibaren zor durumdaki öğrencilere, konsantrasyon okulları da daha avantajlı çocuklara kucak açmalı’’ mesajı ilettiniz.

Fakat bütün bunların temelde ne anlama geliyor? Konsantrasyon okulları ne demek ve Flaman bölgesinin neresinde ne kadar bu okullardan var? sorumuza tatmin edici bir cevap alamadık. Beni şaşırtan cevap şu şekilde: ‘‘ Flaman Eğitim Bakanlığı olarak ‘konsantrasyon’ ya da ‘kara okullar’ olarak nitelendirilebilecek ve bunların hangi eğitim sistemlerinde nerede mevcut olduklarına dair herhangi bir malumata sahip değiliz.’’

Siz bu durumda sorumluluk alanınızda bulunan bir sorundan haberdar olmadığınızı itiraf ediyorsunuz. Bozulan arabayı onarmak isteyen fakat eksantrik kayışının nerede olduğunu bilmeyen bir tamirciye  benziyorsunuz.

Sonuç hedefli icraatlar gerçekleştirmek için herkesçe anlaşılır terimlerle konuşulması gerekir. Ayrıca size tavsiyem, sorunun konuyla alakası olan tarafların tamamıyla ele alınması ve şeffaf bir şekilde yaklaşılması yönündedir. Böylece ‘konasantrasyon okulları’ denince insanlarda farklı algılara sebebiyet verilmesin.’’