Soykırım iddialarının 100. Yıldönümü nedeniyle yoğun tartışmaların yaşandığı şu günlerde, Brüksel Bölge Parlementosu Başkanvekili ve Milletvekili Emin Özkara, 1915 olayları hakkında yine önemli açıklamalar yaptı.
Birinci Dünya Savaşı’nda ölenlerin anılması sayesinde herkesin hassasiyetine saygıyla yaklaşıldığına değinen Halkın Adamı, Türk ve Ermeni yetkililerin bir masa etrafında tarihçilerlin ışığında konuyu aydınlatmasını ve her iki tarafın barış içerisinde yaşamasını temenni etti.
“HERKESİN HASSASİYETİNE SAYGIYLA YAKLAŞMAMIZI SAĞLADI”
“Bir sosyal-demokrat olarak, bugün Brüksel Bölge Parlamentosu genel oturumunun gelişmesinden memnuniyet duyuyorum. Parlamento Başkanı Charles Picqué’nin önerisi herkesin hassasiyetine saygıyla yaklaşmamızı sağladı. Birinci Dünya Savaşı’nda hayatını kaybedenleri anarak hem tüm şiddet biçimlerini kınamak için gerekli yüksekliği almış bulunuyoruz, hem de hepimizin huzurla yaşayabileceği bir toplum inşa ediyoruz. Siyasi kariyer her zaman için kolay değildir. Bütün vatandaşların çıkarlarını gözetmeyi gerektiren bir mevkidir. Ancak ve ancak, bu sayede yaşanabilir, toparlayıcı bir toplum inşa edilebilinir.”
“HUZURLU BİR YAŞAM ALANI BIRAKMAK”
“Her ne kadar kendi fikirlerimizi yansıtmayan kararları almamız gerekse de, herkesin görüş ve taleplerini göz önünde bulundurmak tüm toplumun barış içinde yaşayabilmesi ve ilerleyebilmesi açısından gerekli olduğunu düşünüyorum. Politika, baskı ve etkilerden arınıp, net bir çizgi sergilemelidir. Bu vatandaşa yönelik ahlaki bir görevdir. Fakat seçmen katsayısının düşeceğinden korkan veya onlar tarafından bir cezaya maruz kalmaktan ürküp çift konuşma yapanları da anlıyorum. Sonuçta hepimiz insanız. Lâkin, bu davranışların hiç kimsenin yararına olacağına inanmıyorum. Hele ki, koruduklarının sandıklari topluluğa hiç olmaz. Bunun içindir ki, tarihi konulara olabildiğince aklı selim bir şekilde yaklaşmak gerekmektedir. Zira tarihi olayların bilinci insanın kişiliğinin oturmasındaki en önemli unsurlardan biridir. Bu yüzdendir ki, huzurlu ve güçlü bir geçmişin çocuklarımız ve torunlarımız için hayati önem taşımaktadır. Siyasi görevlerimden biri de, kişilikli bireylerin yetişebilmesi için gelecek nesillere huzurlu bir yaşam alanı bırakmak.”
“TÜRK VE ERMENİ YETKİLİLER ANLAŞSINLAR”
“Herbirimiz ölümlüyüz. Gelip geçiyoruz bu dünyadan. Geçmiş olaylara bu kadar bağlanmamalıyız diye düşünüyorum. Geleceğe doğru bakıp bayrağı gelecek nesillere devredebilmeliyiz. Geçmiste ölülerimize bakarak bu işler olmaz. Bu bağlamda, milletvekillerimizin hepsi, şiddetin her türlüsüne karşı sergilemiş olduğumuz bir anda yanımızda olmamaları da üzücü bir durum. En kısa zamanda, Türk ve Ermeni yetkililerin bir masa etrafında buluşup, geçmiste yaşananları tarihi çerçeveye sadık kalarak, bu konuya ışık getirmelerini ve bir anlaşmaya varmaları için davet ediyorum. Bir asırlık eski bir konunun toplumlar arası diyaloğunu negatif bir şekilde etkilemesini ve genel huzurlu yaşamına engel olmasına katlanamayız. Bu yapıcı tartışma hem canlarını kaybedenlerin ailelerine olan saygıdan ötürü, hem de gelecek nesillere olan bağlılığımızdan dolayı önemlidir.”