Fransa ve Belçika'da PKK yönetici ve militanlara yönelik yapılan baskınların şoku devam ediyor.
Paris Kürt Kültür derneği başkanı Metin Özgül yaptığı açıklamalarda "Avrupa çapında merkezlerine yapılan baskınların Avrupa Bakanlar Komitesinin Apdullah Öcalan'ın yeniden yargılanmasına gerek olmadığı yönündeki tavsiye kararını açıklamasından sonra yapılmasının oldukça dikkat çekici olduğunu" belirtiyor.
Bu yönde Pro.PKK yandaşlarının yaptıkları açıklamalarda baskınlar sırasında tutuklanananların yönetici ve militanların derhal serbest bırakılması gerektiği aksi takdirde "Yaşanacak infialin sorumlusunun Fransa olacağı" belirtiliyor.
Fransa ve Belçika'da yapılan baskınlar sonucu neye uğradığını şaşıran ayrılıkçı terör örgütü üyelerinden Kongra-Gel başkanı Zübeyir Aydar, baskınların Kürtlerin Fransa ile olan ilişkilerin bozabileceği belirterek, Fransa'da 13 , Belçika'da ise 1 kişinin gözaltına alınmasını "Türkiye'yi hoşnut etmek" amacıyla yapıldığını iddia etti..
Her ne şekilde olursa olsun, 1983-84 yıllarından itibaren hep bağımsızlık mücadelesi veren bir oluşum olarak Avrupa ülkeleri tarafından destek gören bu oluşuma ilk defa ciddi şekilde mesafe konuluyor. Hatta Terör örgütü elemanlarına yönelik yaklaşımı dolayısı ile sabıkalı bir ülke konumunda olan Belçika'da PKK üyelerine yönelik baskınlar yapılması, yöneticilerinin sorgulanması ve bazı militanların yakalanarak Fransa'ya iade edilmesi Türk kamuoyu tarafından şaşkınlıkla izleniyor.
Uzun zamandır PKK taraftarlarına kucak açarak Avrupa'da kümelenmesine yol açan ülkeler PKK'lıların karıştığı uyuşturucu, insan ticareti, kara para aklama, örgüt kurarak tehditle haraç alma(vergilendirme adı altında) gibi olaylardaki rollerinin gittikçe artması üzerine kaygılanmaya başlayarak kamu düzenine yönelik gelişen tehdite zamanında müdahale etmeye çalılşıyorlar.
Nitekim Paris'de başlayarak Brüksel'e kadar uzanan geniş çaplı PKK operasyonun geçen yıl 200.000 avroyu dolara çevirmek isterken yakalanarak gözaltına alınan militanların ifadeleri ışığında yapıldığı belirtiliyor.