Eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, Türkiye'nin Ankara Anlaşması Ek Protokolünü onaylamak için Kıbrıslı Türklerin durumunun düzeltilmesini istemeye ahlaki açıdan hakkı olduğunu söyledi.
Almanya Yabancı Gazeteciler Cemiyetinin (VAP) Berlin'de düzenlediği bir toplantıda konuşan Schröder, Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin bir soruya karşılık, bazı çevrelerin Kıbrıs sorunu nedeniyle Türkiye'nin AB üyeliği konusunda bir kriz yaşanacağına inandığını belirterek, "Türkiye'nin Ankara Anlaşması Ek Protokolünü onaylamak için Kuzey Kıbrıs halkının durumunun düzeltilmesini istemeye ahlaki açıdan hakkı vardır" diye konuştu.
"Kararlar - Siyasi Yaşamım" adlı kitabında Kıbrıs ile ilgili sorunlara da değindiğini hatırlatan Schröder, Kıbrıs Rum kesiminin Türkiye tarafından tanınmasının bir kriter olarak sunulmadığına işaret etti.
Kuzey Kıbrıs'a yönelik izolasyonun kaldırılmasının da bir şart olarak öne sürülmediğini ifade eden Schröder, buna rağmen bazı hükümet ve devlet başkanları ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmelerde, Kuzey Kıbrıs'a yönelik izolasyonun kaldırılmasının gerekli olduğu sonucuna vardıklarını söyledi.
Schröder, bu konuda gerekli şeyleri yapmadığı için AB'nin suçu bulunduğunu, ancak Türkiye'nin de Ek Protokolü onaylaması gerektiğini sözlerine ekledi.
Türkiye ile müzakerelere başlanmasını başlangıçtan beri destekleyen insanların başında geldiğini, bunu iki nedenle çok istediğini belirten Schröder, Türkiye'ye reformlar yapması durumunda müzakerelere başlanması yönünde söz verildiğini ve Türkiye'nin bunu başardığını, bunun yanı sıra demokratik bir Türkiye'nin Avrupa'nın güvenliği için büyük bir unsur oluşturacağını, bunun da Almanya'nın çıkarına olduğunu kaydetti.
Romanya ve Bulgaristan'ın AB üyeliklerini de desteklediğini ifade eden Schröder, bu ülkelerin kendilerinin de üyelik için hala daha yoğun şekilde çaba harcamaları gerektiğini bildiğini söyledi.
Schröder, Uyum Zirvesi ve İslam Konferansı gibi toplantıların neden kendi iktidar döneminde yapılmadığı sorusu üzerine, "Dini cemaatlerle biz de çok görüşmeler yaptık. Ancak böyle gösterişli toplantılar düzenlemedik" dedi.
İngilizce öğrenmeye neden gerek gördüğü sorusunu da yanıtlayan Schröder, özellikle Orta Doğu'da ve Türkiye'de verdiği konferanslarda genelde İngilizce konuşulduğunu, bu nedenle İngilizcesini geliştirmek istediğini söyledi. Schröder, Kasım ayında bir konferans için Türkiye'ye gideceğini belirtti.
Başbakanlığı döneminde Göç Yasası ile partilerin yabancıların sırtından politika yapmalarını da önlediklerini savunan Schröder, birçok konuda önemli yenilikler getirdiklerini, bunun meyvelerinin günümüzde alındığını kaydetti.
Schröder, ABD'ye Irak'tan çekilmesini önerip önermediğine ilişkin bir soru üzerine de, "Önerilerimi zaten dikkate alacaklarını sanmıyorum. Bu nedenle bu konuyu hiç düşünmedim" şeklinde espri yaptı.
Gerhard Schröder, Rusya'dan Baltık Denizi üzerinden Avrupa'ya doğal gaz getirilmesi için kurulacak boru hattının çok önemli olduğunu, Avrupa'da kaynakların azaldığını, bunun karşılığında tüketimin arttığını söyledi.
Bu projenin hiçbir ülkeye karşı olmadığını tekrarlayan Schröder, Rusya ile ilişkilerin Almanya için her zaman çok önemli olduğunu, bu nedenle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile de çok iyi ilişki kurduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak:ABHaber 01.11.2006
http://www.abhaber.com/index.asp