Geçen sayımızda dergimizin önemli gündemlerinden olan ve ilgiyle okunan
"Türkiye AB'ye girmeden Hoca AB'ye girdi" başlıklı haberimiz için dergimiz Yayın Yönetmeni Celil Gündoğdu'ya düşüncelerini açıklayan CDH Partisi MKYK ve Belediye Meclis Üyesi Halis Kökten "Anadolumuzun eşsiz mizahi önderi Hoca Heykeli fikri bize aittir" dedi..
Dergimizde yayınlanan Naserddin Hoca Heykeli ile ilgili tartışma ve düşünceler devam ederken, Kökten Hoca Heykeli fikrinin ilk sahiplerinden olduğunu öne sürerek konuyla ilgili çalışmaları hakkındaki sorularımıza şu cevapları verdi.
Avrasya: "Sayın Kökten, geçen sayımızda yayınlanan "Türkiye AB'ye girmeden Hoca Ab'ye girdi haberimiz için cevap hakkı doğduğunu ifade ettiniz. Size cevap hakkı doğuran olay nedir?"
Kökten: "Türk Kültürünü Avrupa'nın göbeğinde en güzel bir şekilde sergileme arzusuyla, sembolik bir anıt dikilmesi gerektiğini, siyasi hayatıma başladığım ilk yıllardan beri düşünüyordum. Belçika'ya Türklerin Göçü'nün 40. yılı nedeniyle bir çok önemli projeleri gündeme getirerek gerçekleştirdik. Siyasete soyunan herhangi bir siyasetçinin toplumunun önünü açmak ve toplumunu yaşadığı belde de en güzel bir mertebe bulundurması asli görevlerinden olmalı diye düşünüyorum.
Türk Toplumunun yoğun olarak yaşadığı iki belediye'de saygın konumlarını korumalıdırlar. Bu konuda da biz siyasilere önemli görevler düşmektedir.
Çoğulcu kültürler arasında Anadolu kültürünü yansıtacak referans boyutunu iyi ölçerek, yediden yetmişe herkesin sevgisini kazanan Nasreddin Hoca'nın manevi kişiliğini ifade edecek sanatsal bir projenin hayata geçirilmesi gerektiğini düşünerek. Sanatsal bir ifadeyle temsil edilecek olan Hoca'nın Brüksel'de bulunmasının çok anlamlı olacağını hep düşündüm.
Bu düşüncelerim doğrultusunda 2001 yılında Sayın Sosyolog Ural Manço beyle, istişare yaparak, Belçika ve Türk kültürüne ortak katkı yapabilecek bir anıt projesi sunabiliriz sorusu karşısında "Evrensel değerlerle hem güldüren hem düşündüren bir şahsiyet olan Nasreddin Hocamız adına dikilecek bir anıtın en anlamlı bir çalışma olacağını tesbit etmiştik."
Aynı zamanlarda gündeme gelen Toplumumuzun bir kesimi tarafından Atatürk adına bir heykelin dikilmesi önerisi de gündemdeydi. Maalesef bu teklif Saint Josse Belediye Başkanı tarafından rededildi.
Ben, o zamanlar Schaerbeek Belediye Başkanlığına aday olan şahsa teklif etmiştim.
Avrasya: "Heykelin neden Schaerbeek sınırlarına dikilmesi teklifini ettiniz?"
Schaerbeek Belediyesinin sembolü olan "Merkep'in Nasreddin Hoca'nın "Merkebi'yle buluşturan kültürel bir proje sundum. Amacım, kültürlerarası diyaloğun geliştireilerek, halklar arasındaki kaynaşmanın sağlanmasıydı.
Arzumuz, bu çalışmaların sadece bir anıtla sınırlı kalmamasıdır. Türklerin yoğun yaşadığı mahallenin imajını değiştirecek çevre düzenlemeleri kapsamında 'Küçük Anadolu' adında faaliyet gösterecek olan bir derneğin kurulması gündemdeydi. Netice olarak tüm bu anlatımlarımla Nasreddin Hoca Heykeli fikrinin bize ait olup olmaması noktasında takdiri sizlere bırakıyorum.
Kültürümüzü yansıtacak olan değeli Hocamızın heykelinin siyasi beklentilerden uzak ve toplumumuzu en iyi bir şekilde ifade edebilecek önemli bir meydana dikilmesi arzumuzdur. Bu konudaki çalışmaların takipçisi olacağımı belirtmek isterim.."
Bu konuyu yine hocanın fıkrasıyla noktalamak istiyorum.
Hocamızın evine hırsız girer.
Karısı Hoca'ya:
-"Hoca eve hırsız girdi, eşyaları görtürüyor uyan" der.
Hoca- "Boşver götürsün, yenisini alırız" der.
Karısı Hoca'nın bu konuya ilgisiz kaldığını görünce,
-"Hoca hırsızlar beni de götürüyor."
Hoca yine istifini bozmadan
-"Götürsünler yenisini alırız" der.
Bu fıkra bu gün Hoca heykelinin ne durumda olduğunu gösteriyor. Bence "Sezar'ın hakkı, Sezar'da kalmalı" diye düşünüyorum.
Hocamız yine espri özelliğini göstererek, 40 yıldır kapısında bekletildiğimiz AB'nin başkenti Brüksel'e merkebinin yularını bağladı.
KONTAKT HALIS KOKTEN
CEP 0032 477 33 76 14