Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk`ün aramızdan ayrılışının 76, yıldönümü anma programı Brüksel Başkonsolosluk salonunda Brüksel Başkonsolosu Ali Barış Ulusoy›un himayesinde saat 09:05`de saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasıyla başladı.
Anma programına Brüksel Başkonsolos Ali Barış Ulusoy, eşi Esin Ulusoy, Konsolos ve Muavin konsoloslar Başkonsolosluk çalışanları, sivil toplum kuruluş temsilcileri ve kalabalık vatandaş katıldı.
Başkonsolos Ali Barış günün anlamı ile ilgili olarak şu konuşmayı yaptı:
Sayın Konuklarımız,
Değerli Çalışma Arkadaşlarım,
Cumhuriyetimizin kurucusu, Türk milletinin yetiştirdiği en büyük kahramanlardan Gazi
Mustafa Kemal Atatürk`ü ölümünün 76. yılında anmak üzere toplanmış bulunuyoruz.
Atatürk, 1881`deki doğumu ve 10 Kasım 1938 sabahı saat 9`u 5 geçe kendisini bizlerden ayıran vefatı arasındaki, nispeten kısa diyebileceğimiz, mücadele dolu hayatına sayısız başarı sığdırabilmiş bir liderdi.
Atatürk, birbiri ardına patlak veren birçok savaş görmüş, çökmekte olan bir
imparatorluğun enkazı altında ezilmeye başlayan bir milleti adeta küllerinden yeniden ayağa kaldırmış, bugün vatandaşı olmaktan gurur ve şeref duyduğumuz bir devletin temelini atarak, bu devleti muasır medeniyetler seviyesine taşıyacak yepyeni bir rota çizmiş, her millete nasip olmayacak, istisnasi bir önderdi.
Atatürk, kendisine nefes aldırmayan askeri ve siyasi mücadeleler sonucunda tükenen
bedeni kendisini zamansız bir şekilde terkedene kadar milletine hizmet etme aşkını ve
ülküsünü daima korudu.
Atatürk, bugün dahi, sadece, vatan ve kurtuluş mücadelesi veren Türk milletini zaferden
zafere koşturan askeri dehasıyla değil, kurulmasına öncülük ettiği yeni Türk devletinin üzerine inşa edildiği ilkeler ve bir milletin makus talihini umuda dönüştüren reformları ile
kendi yaşadığı çağla sınırlı tutulamayan, büyük bir siyasi lider olarak tüm dünyada tanınmaktadır.
Atatürk, “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” derken, kendi kaderini kendisi tayin edecek, ulusal egemenliğe dayalı yeni Türk devleti için verilen mücadelenin kişisel bir mücadele olmadığına ve kendi kaderinin dizginlerini eline alan milletin, cumhuriyet mirasına sahip çıkacağına olan
kuvvetli inancına işaret etmişti. Günümüzden tam 76 yıl önce hayata gözlerini yuman
Atatürk`ün ve dava arkadaşlarının bu mirasına sahip çıkma ödevi, kuşaktan kuşağa aktarılan bir meşaledir. Bu mirasa canıgönülden sahip çıkmak, Cumhuriyetimizin kurulmasına giden süreçte verilen mücadeleleri ve ödenen ağır bedelleri asla unutmamak ve bu mirası layıkıyla yeni kuşaklara aktarmak hepimizin boynunun borcudur.
Bu noktada, Lord Kinross`un “Atatürk: Bir Milletin Yeniden Doğuşu” adlı kitabından bir alıntıyı sizlerle paylaşmak isterim: “Kemal Atatürk, yeni bir Türkiye yaratmıştı. Onu tecrübeli bir şefin, verimli bir yönetimin ve sırası gelince daha liberal bir şekilde gelişebilecek esnek bir parlamenter sistemin ellerine bıraktı. Ülkesini Ortaçağ`dan çağımızın eşiğine, hatta bundan bir adım ileriye getirmişti. Gerideki boşlukları doldurup, ülkeyi yeni alanlarda daha ileriye götürmek, ondan sonra yerine geçeceklere düşen bir görevdi.”
Değerli konuklarımız,
Bedenen aramızdan 76 yıl önce ayrılmış olsa da Türk milletinin yüreğinde yaşatmayı sürdürdüğü Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ün aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyor; kendisini ve tüm dava arkadaşlarını rahmet ve şükranla anıyorum.
Anma törenimize katılımlarınız için teşekkür eder, sizleri saygıyla selamlarım.
Atatürk›ün yaşamından kesitlerin sunulduğu sinevizyon gösterimi ile program son buldu.
Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk`ün aramızdan ayrılışının 76, yıldönümü anma programı Brüksel Başkonsolosluk salonunda Brüksel Başkonsolosu Ali Barış Ulusoy›un himayesinde saat 09:05`de saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasıyla başladı.
Anma programına Brüksel Başkonsolos Ali Barış Ulusoy, eşi Esin Ulusoy, Konsolos ve Muavin konsoloslar Başkonsolosluk çalışanları, sivil toplum kuruluş temsilcileri ve kalabalık vatandaş katıldı.
Başkonsolos Ali Barış günün anlamı ile ilgili olarak şu konuşmayı yaptı:
"Sayın Konuklarımız,
Değerli Çalışma Arkadaşlarım,Cumhuriyetimizin kurucusu, Türk milletinin yetiştirdiği en büyük kahramanlardan Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ü ölümünün 76. yılında anmak üzere toplanmış bulunuyoruz.
Atatürk, 1881`deki doğumu ve 10 Kasım 1938 sabahı saat 9`u 5 geçe kendisini bizlerden ayıran vefatı arasındaki, nispeten kısa diyebileceğimiz, mücadele dolu hayatına sayısız başarı sığdırabilmiş bir liderdi.
Atatürk, birbiri ardına patlak veren birçok savaş görmüş, çökmekte olan bir imparatorluğun enkazı altında ezilmeye başlayan bir milleti adeta küllerinden yeniden ayağa kaldırmış, bugün vatandaşı olmaktan gurur ve şeref duyduğumuz bir devletin temelini atarak, bu devleti muasır medeniyetler seviyesine taşıyacak yepyeni bir rota çizmiş, her millete nasip olmayacak, istisnasi bir önderdi.
Atatürk, kendisine nefes aldırmayan askeri ve siyasi mücadeleler sonucunda tükenen bedeni kendisini zamansız bir şekilde terkedene kadar milletine hizmet etme aşkını ve ülküsünü daima korudu.
Atatürk, bugün dahi, sadece, vatan ve kurtuluş mücadelesi veren Türk milletini zaferden zafere koşturan askeri dehasıyla değil, kurulmasına öncülük ettiği yeni Türk devletinin üzerine inşa edildiği ilkeler ve bir milletin makus talihini umuda dönüştüren reformları ile kendi yaşadığı çağla sınırlı tutulamayan, büyük bir siyasi lider olarak tüm dünyada tanınmaktadır.
Atatürk, “Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” derken, kendi kaderini kendisi tayin edecek, ulusal egemenliğe dayalı yeni Türk devleti için verilen mücadelenin kişisel bir mücadele olmadığına ve kendi kaderinin dizginlerini eline alan milletin, cumhuriyet mirasına sahip çıkacağına olan kuvvetli inancına işaret etmişti. Günümüzden tam 76 yıl önce hayata gözlerini yuman Atatürk`ün ve dava arkadaşlarının bu mirasına sahip çıkma ödevi, kuşaktan kuşağa aktarılan bir meşaledir.
Bu mirasa canıgönülden sahip çıkmak, Cumhuriyetimizin kurulmasına giden süreçte verilen mücadeleleri ve ödenen ağır bedelleri asla unutmamak ve bu mirası layıkıyla yeni kuşaklara aktarmak hepimizin boynunun borcudur.
Bu noktada, Lord Kinross`un “Atatürk: Bir Milletin Yeniden Doğuşu” adlı kitabından bir alıntıyı sizlerle paylaşmak isterim: “Kemal Atatürk, yeni bir Türkiye yaratmıştı. Onu tecrübeli bir şefin, verimli bir yönetimin ve sırası gelince daha liberal bir şekilde gelişebilecek esnek bir parlamenter sistemin ellerine bıraktı. Ülkesini Ortaçağ`dan çağımızın eşiğine, hatta bundan bir adım ileriye getirmişti. Gerideki boşlukları doldurup, ülkeyi yeni alanlarda daha ileriye götürmek, ondan sonra yerine geçeceklere düşen bir görevdi.”
Değerli konuklarımız,
Bedenen aramızdan 76 yıl önce ayrılmış olsa da Türk milletinin yüreğinde yaşatmayı sürdürdüğü Gazi Mustafa Kemal Atatürk`ün aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyor; kendisini ve tüm dava arkadaşlarını rahmet ve şükranla anıyorum. Anma törenimize katılımlarınız için teşekkür eder, sizleri saygıyla selamları" dedi.
Atatürk›ün yaşamından kesitlerin sunulduğu sinevizyon gösterimi ile program son buldu.
Kaynak: www.belcikahaber.be