Abhaz parlamentosu, bugün aldığı bir kararla Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ve bu kuruluşlara üye olan ülkelerden bağımsızlığının tanınmasını istedi.
Gürcistan, bu karar için Abhazların Rusya'dan cesaret aldığına inanıyor.
Rusya dün, Abhazya'ya uygulanan ticari yaptırımları kaldırdığını açıklamıştı.
Bu kararı sert dille eleştiren Tiflis yönetimi, Rusya'nın tavrını "son derece tehlikeli bir provokasyon" olarak niteledi.
Gürcistan Dışişleri Bakanlığı, Rusya'nın ayrılıkçılığı teşvik ettiği suçlamasında bulundu; bu şekilde Gürcistan'ın egemenlik ve toprak bütünlüğünü çiğneme girişiminde bulunulduğunu kaydetti.
İki ülkenin ilişkileri son bir kaç yıldır zaten gitgide kötüye gidiyor.
Moskova yönetimi bölgedeki savaş sırasında burayı terkeden halkın evlerine döndüğünü bu nedenle Abhazya ile ilişkilerde koşulların geçmişe göre bütünüyle değişmiş olduğunu savunuyor.
Gürcistan ise bölgeye dönmesine izin verilmeyen yüzbinlerce kişi olduğunu söylüyor.
Rusya: Kosova'ya misilleme değil
Rusya yaptırımları kaldırma adımının Batılı ülkelerin Kosova'yı tanıma kararına misilleme olduğu suçlamalarını reddediyor.
Kosova'nın bağımsızlığına şiddetle karşı çıkan Rusya, bunun dünyanın başka bölgelerindeki ayrılıkçı talepleri de besleyeceği uyarısında bulunmuştu.
Rusya, Abhazya ile ticareti sınırlayan kararları, 15 yıl kadar önce bu bölgenin Gürcistan'dan kopma girişimlerinden caydırmak üzere uygulamaya koymuştu. Ancak gözlemciler Rus yatırımları sürdüğünden, bunların etkisinin zaten sınırlı olduğunu söylüyorlar.
Abhazya'dan önce Gürcistan'ın bir diğer ayrılıkçı bölgesi olan Güney Osetya da, uluslararası kurumlara bağımsızlığını tanıma çağrısında bulunmuştu.
Abhazya ve Güney Osetya, 1990'ların başında yaşanan bir dizi çatışma ardından Tiflis yönetiminin denetiminden çıktı.
Halen her iki bölgede de Rusya'nın barış gücü askerleri görev yapıyor.
Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili ise bu bölgelerin yeniden Gürcistan'a bağlanacağını söylüyordu.
Abhazya'da bağımsızlık talebiyle 1993'te yaşanan savaş sırasında yaklaşık 10 bin kişinin öldüğü düşünülüyor.
Bölgenin uzun vadedeki statüsünü belirlemek için yapılan görüşmeler sonuçlanmadı. Ancak bu tarihten bu yana Gürcü ordusunun bazı operasyonları dışında bölgede Gürcistan'ın fiili bir hükmü bulunmuyor.
Kaynak:Dış-Ajanslar.