D A V E T İ Y E
Dil bir toplumun en önemli ögelerinden birisidir. Hatta en önemlisidir de diyebiliriz. Toplumun fertleri dil yoluyla kimliğini muhafaza ettiği gibi aynı zamanda kültürünü yaşar ve sonraki nesillere aktarır. Dil olmadan geleceğin olması mümkün değildir. Nitekim dilini terk etmek yoluyla asimile olmuş toplumlar hep sorunlu olmuşlardır. Ne asimile oldukları topluma yaranabilmişler ne de kendi nesillerine. Hep iki arada bir derede yaşamaya mahkum olmuşlardır. Dillerini muhafaza eden toplumlar ise her durumda ayakta kalmışlardır.
Hollanda’da göçmen işçilerin zaman içinde çocuklarını da getirmeleri sebebiyle ortaya çıkan farklı ana dillerininin konuşulması bir ana dili eğitimi uygulamasını da beraberinde getirmiştir. 2002 yılına kadar da ana dili dersleri okul saatleri içinde verilen ve kendine mahsus bir müfretatı olan bir uygulamaydı. Hollanda politikasının zaman içinde farklı kökenlere sahip göçmenlere bakış açısının değişmesi ve ‘kendi kültür ve kimliğini muhafaza ederek uyum sağlama’ yaklaşımından mecburi asimilasyona geçilmesi, ana dilinin önce ders saatleri dışına, daha sonra da tamamen kaldırılmasına sebep oldu.
Okulların ana dili eğitiminden elini çekmesi dolayışıyle ortaya çıkan durum, Türkçe için El Ele gibi yeni sivil girişimleri de beraberinde getirdi. Hatta bu sivil girişim bir çok şehirde ana dili derslerini organize etmeye bile başlamıştı. Ne var ki, gerek velilerin ilgisizliği gerekse profesyonel bir enstitünün olmaması dolayısle de bu girişim bir kaç yıl içinde başarısız olmaya mahkum edildi. Tabii bu arada neler yapılabileceği konusunda bir takım araştırmalar da yapılmaktaydı. Ümitler bu sefer Türkiye’ye bağlanmıştı. Hatta yurt dışında yaşayan Türklerden sorumlu Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ konuyla ilgilenen bir kaç kişiyle özel bir toplantı bile yapmıştı. Ancak şu ana kadar ortaya somut bir şey çıkmadı.
Derken geçtiğimiz ay Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği (HTIB) öncülüğünde aralarında UETD’nin de buluinduğu bir çok sivil toplum kuruluşu tarafından desteklenen “Ana Dili Davası” başlatıldı. Ana dili eğitiminin temel insan hakkı olması gerçeğinden hareketle, Hollanda devletinden mahkeme yoluyla ana dili eğitiminin tekrar müfredata alınması talep edilmektedir. Ayrıca konuyu Temsilciler Meclisi (Tweede kamer) gündemine getirmek için de bir imza kampanyası başlatıldı.
Amsterdam Tartışmaları bu ayki toplantısında, hem mevcut gelişmeyi hem de ana dilinin genel durumunu katılımcılarla tartışacaktır. Bunun için de ana dili davasının uzun yıllardır kavgasını veren, Türkçe için El Ele kampanyasının mimarı Prof. Dr. Mehmet Akşit ve şu an güncel olan “Ana
Dili Davası”nın öncüsü HTIB’in Genel Başkanı Mustafa Ayrancı misafir konuşmacı olarak davet edilmişlerdir.
Böylesi elzem bir konunun tartışılacağı toplantıda sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyacağız.
Amsterdam Tartışmalarında buluşmak üzere, saygılarımı sunarım.
Ahmet Suat Arı
Amsterdam Tartışmaları Yönetmeni
Tarih : 25 Eylül 2013 Saat : 19:00-21:30 Adres : Wissenkerke, Radarweg 236, 1043 NV Amsterdam/ Sloterdijk