12.ATİB Kadın Kurultayı çok coşkulu ve kalabalık bir katılımla Köln’de gerçekleştirildi.
ATİB üyesi dernek ve cemiyetlerde görev alan kadın temsilcilerin katıldığı kurultayın açılış konuşmasını yapan ATİB Kadınlar Teşkilatı Başkanı Hacer Diker; dış göçün en çok Türk kadınlarını etkilediğini belirterek, ‘Kadın meselesi ve bu meseleye yönelik çözüm önerilerinin ülkeden ülkeye, toplumdan topluma farklılık göstermektedir. Her milletin kendine özgü bir kadın anlayışı var, fakat kadının sosyal hayatta temsil konusu da oldukça önemlidir. Bu nedenle, Alman resmi kurumları, kadını modern ve tektipçi bir yaklaşımla ele almak yerine kadınları toplumsal, kültürel ve etnik farklılıklarıyla kabul etmek durumundadır’ dedi. Bu noktada sivil toplum kuruluşlarının, Müslüman kadınlar için daha iyi koşulların oluşturulması ve bu yönde bir politikanın geliştirilmesi yönünde adım atmaları gerektiğini söyledi.
ATİB Kadınlar Kurultayı için özel şiir yazan ve Müslüman Türk hanımlarına hediye eden Ozan Yusuf Polatoğlu kendi sesinden okuduğu şiir ile dinleyicileri mest etti. Ozan Yusuf’tan sonra kürsüye gelen ATİB Genel Başkanı İhsan Öner, Avrupa’daki tüm teşkilatların kadınlarımızın çalışmalarıyla ayakta durduğunu, kadınlar olmaksızın teşkilatlarımızın ayakta kalamayacağını özellikle vurguladı. Kadınların teşkilatlarda sadece lahmacun yaparak, kermesler düzenleyerek işlerinin bitmediğini; artık dernek ve teşkilat başkanı olarak da, cemiyet hayatına girmesinin mümkün olduğunu savundu. ‘Güzel Türkçemize sahip çıkmaz isek dilimizi, kültürümüzü, değerlerimizi kaybetmekle karşı karşıya bulunmaktayız’ diyen ATİB Genel Başkanı İhsan Öner, çocuk eğitiminin anaların elinden geçtiğini ve annelerin bilinçli olmaları gerektiğini dile getirdi.
Kısa bir müzik arasından sonra söz alan SPD Müslüman Kadınlar Platformu sözcüsü Selma İlkhan Yılmaz, Almanya’da cinsiyet eşitliğinin istenen düzeyde olmadığını vurgulayan konuşmasında, özellikle göçmen kadınların istihdam alanında ve toplumsal hayatta daha fazla sorunla karşılaştığını ifade etti. Türkiye Ekonomik Politikalar Vakfı’nın yaptığı son bir araştırmaya göre; Almanya’daki göçmen topluluklar içinde en eğitimsiz ve en az çalışan grubun Türk kadınları olduğu, fakat bunun farklı sebeplerinin bulunduğunu söyledi. ‘1970lerde göçmen kadınının kimliği Türk ve İşçi iken 11 Eylül saldırısından sonra bu tanım yerini Müslüman ve Kadın kimliğine bıraktı. Bu olaydan sonra Almanya’da yaşayan Müslüman kadının kendini ispat etmesi oldukça güçleşti. Alman medyası, sürekli ezilen, erkek egemenliği altında yaşayan zavallı Müslüman kadınlar imajını işledi. Diğer bir başka sorun da Türk kimliğinin yerini bir anda Müslüman kimliğin almasıdır. Yani kadın olmanın getirdiği zorluklar var iken bir de olumsuz bir imajla anılan Müslüman kimlik ile anılır oldular’ dedi.
Uzun yıllar CDU Türk Alman Platformu’nda görev yapan Nergis Bölükbaşı ise yaptığı sunumda; uyum sürecini başarıyla yürütmek için, Alman toplumu ile iç içe, birlikte ve diyalog içinde olmaya davet etti. Güzel Türkçemiz kadar, Almanca’nın da önemine dikkat çeken Bölükbaşı, kadınımızın toplumun her alanında görev almaya çağırdı.
Üçüncü konuşmacı sosyal pedagog Sevgi Mala Çalışkan ise kendi hayat tecrübelerinden de örnekler vererek , Almanya’da büyüyen çocuklarımızın en büyük eksikliğinin sevgi ve ilgisizlik olduğunun altını çizdi. Anne ve babaları çocuklarına daha çok zaman ayırmaya ve anlayışlı olmaya çağırdı.
Program aralarındaki müzikal sunumlar ve tiyatro gösterileri 12. ATİB Kadın Kurultayı’na ayrı bir renk kattı. Kurultay, halk müziği sanatçısı Fatma Sudem’in verdiği nefis bir konserle tamamlandı.