İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu Köln’de gerçekleşen Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi’nin tüm engelleme ve baskılara rağmen demokrasi şölenine dönüştüğüne dikkat çekerek, “Onbinlerce insanımız baskı ve kısıtlamalara rağmen sağanak yağmur altında Türkiye’nin demokrasisine sahip çıkmak için bir araya gelmiştir. Her bir vatandaşımıza büyük bir özveri göstererek darbe girişimine karşı bir duruş sergilediği için minnettarız. Bugünden itibaren hepimizi daha büyük sorumluluklar beklemektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Mustafa Yeneroğlu açıklamasında şunları kaydetti: “Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi başta Almanya olmak üzere Almanya’ya komşu ülkelerden on binlerce insanımızın katılımıyla gerçekleşmiştir. Kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan baskı ve kısıtlamaya rağmen insanlarımız yağmur altında milli iradeye, seçilmiş meşru hükümete ve darbe karşıtı demokratik direncin başını çeken Sn. Cumhurbaşkanımıza destek için bir araya gelmiştir. Farklı sivil toplum kuruluşlarının ortak organize ettiği program, önyargıların aksine adeta demokrasi şölenine dönüşmüştür. Her bir vatandaşımıza büyük bir özveri göstererek darbe girişimine karşı duruş sergilediği için minnettarız.
Türkiye’nin içerisinde bulunduğu coğrafyada bir karadelik halini alan terör ateşi tüm dünyayı tehdit etmektedir. Dolayısıyla Türkiye, ülkenin istikrarını ve milletin birliğini hedef alan her türlü terör tehdidini bertaraf etmek ve demokratik düzeni korumak için yasal sınırların öngördüğü tüm tedbirleri almakla mükelleftir. Bu bir takdir kararı değil, özgürlüklerin korunabilmesi için asli zorunluluktur. Bu bağlamda yaşanan tasfiyeler üzerinden yürütülen manipülasyon ve propaganda karşısında yurt dışında yaşanan Türkiye kökenli insanlarımızın bıkmadan ve usanmadan işyerinde, komşu ve arkadaşlarıyla doğruları paylaşması gerekir. Gerçeklerin aktarılması, önyargıların kalkmasına ve ülkeler arasındaki insani ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayacaktır. Ülkemizde yaşanan gelişmelerin Avrupa’da sistematik biçimde çarpıtılarak aktarıldığına şahit olsak da bugünden itibaren yönümüzü gelecek günlere çevirmemiz gereken yeni bir dönem başlamaktadır.
Avrupa’daki Türkiye kökenli göç topluluğu 50 yılı aşkın süredir tam 4 nesil boyunca emek vererek bugünlere gelmiştir. İş, eğitim ve sosyal hayatta elde edilen kazanımların güncel gelişmeler nedeniyle kaybedilmemesi elzemdir. Gerek göçmenler gerekse de Türkiye bağlamında oluşturulmaya çalışılan her türlü kriz karşısında önyargılı ve çarpık yaklaşımların kamuoyunda yayılmasına engel olmak ayrıca Türkiye ve İslam düşmanlığına karşı koymak için göçmen kökenli toplumu temsil konumunda bulunan kurum ve kuruluşların etkin işbirliği geliştirmeleri gerekmektedir. Bununla birlikte toplumun asli parçası olan Türkiye kökenli insanlarımızla kurulan ve her daim özen gösterilmesi gereken ilişki biçimlerinin, birlikte yaşamın çoğulcu yapısını besleyen asli unsurlardan olduğu unutulmamalıdır.
Darbeye Karşı Demokrasi Mitingi ortak sorumluluklarda birlikte hareket etme hususunda da örnek bir çalışma olmuştur. Ümit ediyorum ki, eğitim, iş ve aile hayatındaki sorunlarla mücadele ile Türkçe dilinin ve kültürel kimliğinin korunması gibi Türkiye kökenli her bireyi ilgilendiren ortak alanlardaki işbirliği de ilerleyen günlerde farklı kesimler arasında kendisine bir zemin bulabilir.”