Afgan halkının acıları bitmiyor. Amerikan ve Koolasyon orduları sözcüsü Scott Lundy'e göre Taliban militanları olduğu söylenen güçlere yönelik yapılan hava bombardımanında 100 civarında militanın öldürüldüğünü belirtti.
Fransız basın bürosu AFB ye göre ise bu sayının daha fazla olduğu bildirilmektedir. Bombalama sonrası en ağır kayıpların Pencap bölgesine bağlı Azizi kasabasında olduğunu bildiren ajanslar ayrıca Afgan kuvvetleri ve koalisyon güçleri ile ortaklaşa yürütüldüğü belirtiliyor.
Dünyada mevcut her türlü dogal kaynakları eline geçirmek için insanın hiç sayıldığı acı bir süreç yaşıyoruz. Genç yaşta yok olan insanlar, çocuklar, sakat kalan binlerce insan, açlık ve sefalet.
Daha nereye kadar.
Afgan halkının son yüz yılda yaşadıklarını daha iyi anlamak için aşağıda bir kronolojik tarih bilgisi sunuyoruz.
Lütfen bir göz atınız.
19 Ağustos 1919
Ülkeyi İngiltere'nin sömrügesi altına almaya çalışan İngiliz güçlerine karşı yapılan Üçüncü Savaş'tan sonra Afganistan tekrar bağımsızlığını kazandı.
O günden sonra dünyadaki bütün Afganlar, her yıl 19 Ağustos'u Bağımsızlık Günleri olarak kutlarlar.
1919 - 1929
Amanullah Han
John F.Kennedy ABD için 60'lı yıllarda neyse, Amanullah da 20'li yıllarda Afganistan için oydu.
Reformlar yaptı, Afganistan'ın yaşam standardını daha üst seviyelere çıkartmak için çalıştı ve Avrupa uluslarına kıyasla teknolojik altyapıyı korumaya ve geliştirmeye azimle devam etti.
Babasının öldürülmesinden sonra, Amanullah Han, Üçüncü Anglo-Afgan Savaşı'nı Mayıs 1919 ayında başlatmak üzere yeteri kadar destek sağladı. Bu savaş, Afganlar'a daha evvel İngilizler'in elinde olan dış ilişkilerini kendilerinin yürütmesine imkan sağladı.
Ravalpindi Anlaşması 8 Ağustos 1919 tarihinde imzalandı ve 1921 yılında değiştirildi.
İngilizlerle son belgeyi imzalamadan önce Afganlar, Sovyetler Birliği'ndeki yeni bolşevik rejim ile bir dostluk andlaşması imzaladı. Böylelikle Afganistan, Sovyet Hükümeti'ni tanıyan ilk ulus oldu. Ve iki hükümet arasında "özel bir ilişki" kuruldu.
Ve bu ilişki, Sovyetler Birliği'nin ilişkiden çıkar sağlayarak Afganistan'a girdiği Aralık 1979 ayına kadar devam etti.
Amanullah Han, 1923 yılında ünvanını "Emir" den "Şah" a (Kral) çevirdi. Anayasal ve idari değişiklikleri de kapsayan 10 yıllık reformlara resmi olarak başladı.
Kadınların peçelerini kaldırtarak, karma okulları kurarak mollaların ve din adamlarının tepkisini topladı. Sosyal reformları, muhafazakar güçlerin ciddi muhalefetine neden oldu.
Kasım 1928'de iç savaş patlak verdi ve Baccheh Saqqow (Su Taşıyıcısı'nın Oğlu) adlı Tacik halk kaharamanı Kabil'i işgal etti.
1929 yılında, Amanullah Han iktidarı büyük oğlu İnayatullah'a bırakmak için 14 Ocak 1929 tarihinde tahttan ayrıldı.
Fakat Bacceh Saqqow, kendisini Afganistan'ın Emiri Habibullah Gazi (Habibullah II) olarak ilan etti.
Amanullah Han tahtını tekrar ele geçiremedi ve İtalya'ya sürgüne gitti. 1960 yılında Zürih'te vefat etti.
1929 - 1933
Muhammed Nader Şah
Habibullah II; Muhammed Nadir Han, ağabeyleri ve Amanullah'ın kuzenleri tarafından tahttan indirildi.
10 Ocak 1929 tarihinde Habibullah II'nin kısa saltanatı sona erdi ve 17 adamı ile birlikte idam edildi.
Bir önceki monarşi ailesinin kendileri ve halk arasında yakın ilişki kurmasından dolayı Kabile Meclisi, Nader Han'ı Şah olarak ilan etti ve muhalifler kanlı bir şekilde ortadan kaldırıldı.
Nader Şah, 1931 yılında islamci dini liderleri memnun eden daha muhafazakar bir yeni anayasa çıkardı (peçe tekrar geldi). 1920'larda küçük çapta sanayi projelerine başlayan bir kaç girişimcinin liderliği altında milli ekonomi gelişti
Nader Şah, 8 Kasım 1933'te öldürüldü.
Yerine, oğlu 19 yaşındaki Prens Zahir, Şah ünvanına sahip oldu.
1933
Zahir Şah kral oldu ve Afganistan 40 yıl daha monarşi olarak devam etti.
1953
General Mohammed Daud başbakan oldu.
Ekonomik ve askeri yardımlar için Sovyetler Birliği'ne dönüldü.
Peçenin kaldırılması gibi bir çok sosyal reformların tanıtılması.
1955
Afganistan, ABD'ye askeri bağlar için yaklaşır. Washington ülkeyi önemsiz görür.
Afganistan, Moskova ile bağları geliştirir.
1963
Afganistan'ı monarşiden cumhuriyete taşıyan Mohammed Daud, başbakanlık görevinden istifaya zorlanır.
1964
Anayasal Monarşi tanıtılır. Fakat bu siyasi polemiğe ve güç mücadelelerine neden olur.
1973
Mohammad Daud darbe ile iktidarı ele geçirir ve cumhuriyet ilan eder.
Batılı güçlere karşı Sovyetler Birliği ile birlikte olur.
Tarzı, kendisine karşı birlik olan sol kanatı muhalefetten vazgeçirtir.
Kral Zahir Şah, Afganistan dışında kalır.
17 Temmuz 1973
Afganistan Cumhuriyet Hükümeti, Afganistan'ın ilk cCumhurbaşkanı olarak Han ile birlikte kurulur.
27 Nisan 1978
Sovyetler Birliği yanlısı solcular Afganistan'da yeni bir darbe yaparlar.
Nur Mohammed Taraki başbakan, Babrak Karmal ve Hafizullah Amin başbakan yardımcıları olurlar.
Sovyetler Birliği tarafından hemen tanınırlar.
General Daud iktidardan indirilir ve solcu Halkın Demokratik Partisi tarafından öldürülür.
Partinin Khalq ve Parcham grupları ayrılır ve bunun sonucunda da bir çok Parcham lideri ya öldürülür ya da sürülür.
Aynı zamanda, sosyal değişiklikleri reddeden muhafazakar islamcı ve etnik liderler, ülke içinde silahlı ayaklanmalara başlarlar.
1978
Yaz
Taraki rejimi; faizin, kadınlar için eşit hakların, toprak reformlarının ve idari derecelerin elimine edilmesi gibi marksist-leninist reformları açıkladı.
Reformlar üzerine şiddetli protestolar patlak verdi.
Taraki'nin siyasi baskısı, diğer kişileri muhalif durumuna çevirmiştir.
28 Mart 1979
Hafizullah Amin başbakan olur.
Ancak, Taraki diğer yüksek siyasi görevlere sahiptir.
Ülke içinde isyanlar artar ve Afgan ordusu çöker.
Amin rejimi Sovyetler'den askeri yardım talep eder ve alır.
14 Eylül 1979
Taraki ve Amin arasındaki çekişme, Taraki'yi iktidardan uzaklaştırır.
1979
Kabil'deki solcu liderler Hafizullah Amin ve Nur Mohammed Taraki arasındaki güç kavgası, Amin'in kazanması ile sonuçlanır.
10 Ekim 1979
Taraki, Amin destekçileri tarafından öldürülür.
Ülke içindeki isyanlar devam eder ve Afgan ordu gücü yıkılır.
Sonunda Sovyetler Birliği, Amin'in ortadan kaldırılması için askeri birlik yollar.
24 Aralık 1979
Sovyetler Birliği, Afganistan'ı işgal etmeye başlar.
Halkın Demokratik Partisi Parcham Grubu Lideri Babrak Karmal, Sovyet askerleri tarafından desteklenerek yönetici olur.
Fakat rejim karşıtı direnişin şiddeti, Sovyet güçleri ile savaşan değişik mücahit grupları ile artar.
ABD, Pakistan, Çin, İran ve Suudi Arabistan para ve silah yardımında bulunurlar.
27 Aralık 1979
Amin ve bir çok destekçisi, Kabil'e doğru hareket eden Sovyet askerlerince öldürülür.
Sovyetler, Babrak Karmal'a destek verirler.
1980
Afganistan'da ve Peşaver Pakistan sınırında Sovyet işgaline karşı direniş başlar.
Gruplar kendilerine "mücahit" (Farsça anlamı Savaşçı) demektedirler.
CIA, Pakistan yoluyla silah yardımı yaparak isyancıları destekler.
1984
Reagan yönetiminde Mücahitler'e gizli askeri yardım artar.
1985
Mücahitler, Sovyet güçlerine karşı birliktelik oluşturmak için Pakistan'da bir araya gelirler.
Afgan nüfusunun yarısının savaşla yok olduğu sanılmaktadır. Ve bir çoğu da komşu olan İran veya Pakistan'a kaçmışlardır.
Sovyetler'in yeni lideri Mikhail Gorbachev, Afganistan'dan askerini çekeceğini söylemektedir.
1986
ABD, Mücahitler'e Sovyet helikopterlerini vurmak için STINGER füzeleri sağlar.
25 Şubat 1986
Sovyet Lideri M.Gorbaçov, Afgan Savaşı'nın geleceğine ilişkin karamsarlığını, savaşı "kanayan yara" şeklinde tanımlayarak ifade etmiş, "yakın gelecekte askerlerin evlerine dönmelerini istediğini" belirtmiştir.
4 Mayıs 1986
Kremlin, Babrak Karmal'ı içte politik bir çözüm bulmak amacıyla görevden almış, yerine gizli polis başkanı Dr. Sayid Mohammad Najibullah'ı atamıştır.
Kasım 1987
Yeni Afgan Anayasası kabul edildi.
Najibullah, Sovyetler'in desteğini alarak başkan seçildi.
1989
Son Sovyet askeri birliği Afganistan'dan ayrıldı.
Ancak, sivil savaş Mücahit gruplarının Najibullah'ı devirmek için yaptıkları baskılarla devam etti.
1991
Amerika ile Sovyetler Birliği, kendi taraflarına askeri yardımları kesme konusunda karar aldılar.
15 Nisan 1992
Mücahitler ile diğer islami gruplar Kabil'e yöneldiler.
Afganlı isyancılar,gizli polis şefi General Abdul Rashid Dostum'un yardımlarıyla şehire girerek, Başkan Najibullah'ı ele geçirmeyi başardılar.
30 Aralık 1992
Sayıları 1300'ü aşan temsilciyle, isyancılar, dini liderler ve entellektüeller bir an önce islam cumhuriyeti oluşturmak amacıyla bir araya geldiler.
Burhanuddin Rabbani'yi başkan seçtiler.
Ancak, isyancıların çoğunluğu bu buluşmayı boykot etti ve aralarında çatışmalar başladı.
Mart 1993
Kabil dışındaki isyancı grup Gulbuddin Hekmetyar'ı kendilerinin başkanı olarak ilan etti.
Hekmetyar, Hizb-i İslami'nin lideriydi ve CIA tarafından desteklenen tüm isyancı grupların en iyisiydi.
17 Haziran 1993
Hekmetyar, resmi olarak and içti.
1993
Mücahitler grubu, hükümetin oluşumuna Tacik, Burhaneddin Rabbani gibi etnik grupların da dahil edilmelerine onay verdi.
1994
Ayrılıklardan kaynaklanan mücadeleler devam etti.
Taliban, önce Kandahar ili güneyinde, sonraki 2 yıl da batı, doğu ve güney Afganistan'da gücünü göstermeye başladı.
Kasım 1994
Hekmetyar ve gerilla grubu Kabil bölgesine yöneldiler ve Rabbani'yi ortadan kaldırmaya çalıştılar.
İki yıl boyunca doğu, batı ve güney Afganistan'ı istila ettiler.
19 Haziran 1996
Hekmetyar, eski düşmanı Rabbani ile bir barış imzaladı ve Kabil'de başbakan oldu.
1996
Taliban, Kabil'de kontrolu ele geçirdi ve islamın en katı şeklini devreye sokarak kadınlara çalışma yasağı ile organ kesilmesi, idam gibi çeşitli dini cezaları uygulamaya başladı.
Rabbani, kuzeydeki anti-Taliban güçlere katılmak amacıyla bölgeden kaçtı.
1998
Deprem nedeniyle binlerce insan öldü.
Clinton yönetimi, Afganistan'a yönelik füze saldırılarıan başladı ve Usama bin Ladin'i Amerin Elçilikleri'ne yönelik bombalama olaylarından sorumlu tuttuğunu açıkladı.
1999
Birleşmiş Milletler, Usama bin Ladin'in mahkemeye çıkarılmasının sağlamak için Afganistan'a ekonomik yaptırımlar ve ambargolar uygulamaya başladı.
Ocak 2001
Birleşmiş Milletler, Taliban'ın Usama bin Ladin'i teslim etmesi için yeni yaptırımları gündeme getirdi
Mülteci krizi iyice derinleşmeye başladı.
Ülke, artık bir enkaz haline geldi.