Bunu söyleyen biz olsak, Türkiye`deki ve Ermenistan`daki malum çevreler, "TC Devleti Ermenistan`a yine kara çalıyor" diyecekti. Ama artık gerçek, o kadar ayan beyan açıkta ki, bazı Ermeniler bile bunu itiraf etmekten kendilerini alamıyor. Yeni Zamanlar Partisi Genel Başkanı Aram Karapetyan 14 Mart`ta düzenlediği basın toplantısında, malumu şöyle ilan etti:
"Serj Sarkisyan Ermenistan`daki sosyo-ekonomik durumun kritik sürece yaklaştığını anlamaya başladı ve her şey ülkede halk isyanı olabileceğini göstermekte. İktidar ülkede oluşan durumun had safhada ağır olduğunu gizlemiyor ancak bu konuda demeçler duymak başka bir şey, durumu iyileştirici yönde adımlara teşebbüs edilmesi başka bir şey. Ancak bu kez de cumhurbaşkanının geniş ölçekli işlemlere başvuracağını sanmıyorum. Ülke iktidarı muhalif alanda ifade edilen değerlendirmelere daha fazla saygı göstermeye başladı ancak diyalog önermiyorlar, doğru bildikleri şekilde faaliyet gösteriyorlar. Ermenistan`da devrime her zaman ihtiyaç duyuluyor. Bunun daha dün gerçekleştirilmesinin zorunluluğu vardı. Ancak bunun kansız gerçekleştirilmesi zorunlu."
İSYAN SÜRPRİZ OLMAZ
Ermeniler, 100 yılı aşkın süredir "Büyük Ermenistan" hayalinin peşinde koşuyor. Bu hayal için yeri geldi emperyalistlerin gazıyla tarihlerindeki en mutlu günleri yaşadıkları Osmanlı Devleti`ne karşı isyan ettiler; çoluk-çocuk, genç-yaşlı demeden Türkleri kılıçtan geçirdiler, yeri geldi tek "suçları" Türkiye`yi temsil etmek olan diplomatlarımıza kurşun sıktılar. Sonuçta Dimyat`a pirince giderken evdeki bulgurdan oldular; Huzurlu ve barış içinde yaşadıkları topraklardan -komşularına saldırdıkları, ordumuzu arkadan vurdukları için- ayrılmak zorunda kaldılar. Çok güvendikleri Rusya`nın kanatları altına sığınıp Sovyetler Birliği`nin kukla cumhuriyetçiği oldular. Sovyetlerin dağılmasının ardından komşularıyla sorunlu, ekonomik batağa saplanmış bir devletçik olarak varlıklarını sürdürmeye çalışıyorlar. Her ne kadar, Ermenistan yönetimi, halkının açlığını diasporadan akan paralarla ve "soykırım" pilavıyla doyurmaya çalışsa da artık mızrak çuvala sığmıyor. Karnı tok, sırtı pekken Osmanlı Devletine isyan eden Ermeniler açlığa daha ne kadar dayanabilecek? Hem de, "pisi pisine" derler ya... Önümüzdeki günlerde Kuzey Afrika ve Ortadoğu`yu kavuran halk isyanları Ermenistan`da da patlak verirse şaşırmamalıyız. Bunu biz değil, "kendileri" söylüyor.
TARIMDA BÜYÜK GERİLEME
Enerji koridoru üzerinde bulunmasına karşın terörist politikaları ile kendini dışlatmayı başaran Ermenistan`ın en büyük geçim kaynağı tarım. 2010 yılında Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri sırasında tarım alanında en büyük gerileme de Ermenistan`da oldu. BDT devletlerarası istatistik komitesine göre 2010`da Ermenistan`da yüzde 13.5, Rusya`da yüzde 11.9, Kazakistan`da yüzde 11.7, Azerbaycan`da yüzde 2, Ukrayna`da ise yüzde 1 gerileme oldu.
DEĞİRMENİN SUYU
Hazır yeri gelmişken, sık sık kulaklarını çınlattığımız Ermeni diasporasının maddi gücünü somut olarak ortaya koymak için bir örnek verelim; Amerikan Forbes dergisinin geçtiğimiz günlerde yayımladığı listede dünya milyarderleri arasında 5 de Ermeni bulunuyor. Dünyanın en zengin Ermenisi Kirk Kerkorian`ın serveti 3.5 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Kerkorian, Forbes dergisinin yayımladığı milyarderler arasında 310. sırada. "RESO-Garantia" firması sahipleri Sergei ve Nikolai Sarkisof (833. Sırada) ve Rusya`nın en büyük sigorta şirketi "Rosgosstrakh" (RGS) şirketi kurucusu Daniel Khachaturov`un servetleri 1.5`ar milyar dolar. Listede 879. sırada yer alan «Tashir» Group`un kurucusu Samvel Karapetyan`ın serveti ise 1.4 milyar dolar.
ERMENİSTAN`DAN İLGİNÇ AÇIKLAMA
Japonya, bu günlerde çok sayıda insanın yaşamına, milyonlarca dolarlık maddi hasara neden olan deprem ve tsunaminin yaralarını sarmaya çalışıyor. İşte tam bu sırada açlığın kıtlığın başgösterdiği Ermenistan`dan `fıkra gibi` bir açıklama geldi. Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın talimatıyla Ermenistan Olağanüstü Bakanlığı 25 kişilik cankurtaran ekibinin Japonya`ya yardım için hazır olduğunu açıkladı. Yardıma muhtaç bir ülkenin zor durumdaki başka bir ülkeye elini uzatması gerçekten güzel. Ancak umalım da Ermenistan Japonya’nın yaşadığı “büyük yıkımla” kendince bir takım paralellikler kurmaya çalışarak “soykırım” edebiyatına başvurmasın.
Fırat KÜÇÜKKÖMÜRCÜ